Stresle Olan İlişkinizi Gözden Geçirin.....

   Stres, düşüncede başlıyor ve etkisini daha sonra vücutta gösteriyor. Araba kullanırken, iş yerinizde, yemek yerken, televizyon seyrederken, telefonla konuşurken ve hatta şu satırları okurken, nefesinize bir dikkat edin.
      Dikkat ettiğiniz her an, ya nefesinizi tuttuğunuzu veya çok yüzeysel nefes aldığınızı farkedeceksiniz. Bunun hemen ardından dikkatinizi omuzlarınıza verin; onları sıkıyor musunuz? Kontrol mekanizması aktif kaldığı sürece vücut, bir zırh gibidir.

        Stres vücutta düğümler oluşturur. Bu düğümler de rahatlamak için gerekli olan nefes akışını bloke eder. Bahçe hortumu gibi, büktüğünüz yerde suyun akışı durur. Bu tip gerginlik o kadar doğaldır ki, ancak farkına vardığınızda kendinizi kasmayı bırakırsınız. Önemli olan ise stresli bir durum olmadığı zamanlarda gevşemeyi öğrenmek ve vücuda o rahatlık hissini tecrübe etmeyi alıştırmaktır. Vücut kadar beynimizin de o stresli, telaşlı rutinden ara ara uzaklaşması gerekir.
       Tüm fiziksel, zihinsel, ruhsal sorunların, hastalıkların altında, enerji sistemimizdeki tıkanıklıklar yatar.
(bağımlılıklar, fiziksel rahatsızlıklar, korkular, fobiler, depresyon,Vs…).

Stresten kurtulmak için tavsiye edebileceğim en iyi yöntem tabiki  EFT – “Emotional Freedom Technique”, yani “Duygusal Özgürlük Tekniği” dir.

     EFT, bu tıkanıklıkların ortadan kaldırılmasında kullanılan yöntemdir…
     EFT, yazının ortasında görebileceğiniz üzere sayısız sorunun çözümünde uygulanabilir.
Uygulamayı öğrenmek başlangıçta zor görünebilir ancak bir kere öğrenildiğinde çok kolaydır. Bir çok sorununuza yarım saat gibi kısa bir sürede çözüm bulabilirsiniz.



    EFT çok basit bir dizi işlem yapılan bir yöntemdir. Bu basitliğine rağmen, tüm yemek tariflerine benzetilir; her basamağı aynen tanımlandığı gibi uygulamazsanız, istediğiniz sonucu alamazsınız. EFT ile ilgili ayrıntılı bilgiye aşağıdaki linklerden ulaşablirsiniz?



Örnek Koçla yapılan Bir çalışma olayı aşağıda sunulmuştur.
  
      Sizin için sarsıcı üzücü rahatsız edici olan olaylardan birini seçip başından sonuna anlatıyorsunuz. Eğer kafanızda 100 olay varsa hangisini seçeceğinizi düşünmeyin. İlk aklınıza gelen iyi bir başlangıç noktasıdır.
    Daha sonra bu olayı yüksek sesle anlatıyorsunuz. Ve anlatırken duygusal rahatsızlığının yükseldiğini hissettiğiniz yerlerde bu alt başlıklara özel olarak birkaç tur tıklıyorsunuz ve bu şekilde olayı duygusal bir gerginlik olmadan baştan sona anlatana kadar devam ediyorsunuz.
 Örneğin Ayşe adında bir kadının ciddi bir trafik kazası geçirdiğini ve bu deneyimin sarsıcı etkisinden ötürü daha sonra araba kullanmaktan hatta arabaya binmekten korktuğunu ve koçuna danıştığını varsayalım.
   Burada bir tek sarsıcı olay olsa da bu birçok alt başlığı içeren bir olaydır. O nedenle basitçe "Bu araba kazasının yarattığı korku..." şeklinde bir ifade ile tıklamak (DÖY uygulamak) etkili olmayabilir.
   Bu durumda daha Başarılı bir yöntem kazayı anlatırken korkuyu tetikleyen her alt başlığa ayrı ayrı tıklamak olabilir.
 Bu tür bir durumda koça danışan kişi ile koçu arasındaki diyalog şu şekilde gelişebilir:
 Koç;   Bana olayı tüm detayları ile anlat. Kaza nasıl oldu?
 Ayşe; Şehirlerarası yolda arabamızla geceleyin tatilden dönüyorduk. Arabayı eşim kullanıyordu. Ben sağ koltuktaydım. Karşıdan gelen araç önündeki kamyonu aradaki mesafe azken sollamaya kalktı. Tam karşımda duran arabanın farları gözüme giriyordu...
 Koç;   Dur bir dakika... Bu farlar seni korkutan şeylerden biri mi?
Ayşe;  Evet şimdi ne zaman gece karşıdan gelen bir arabanın farını görsem yine gelip bana çarpacakmış gibi geliyor...
 Koç;  O halde önce bu farların yarattığı korku için tıklayalım. "gözüme giren farlar" senin için bu korkuyu tetikleyen uygun bir hatırlatıcı ifade mi?
Ayşe;  Evet.
 Koç;  Şu anda "gözüne giren farların sende yarattığı korku düzeyi 10 üzerinden kaç?
Ayşe;  8
Koç;   O zaman önce bunun için tıklayalım. "gözüme giren farlar"...
Ayşe;  Gözüme giren farlar... (bir tur tıplarız birlikte)
Koç;   Şimdi kaç gözüne giren farların yarattığı korku düzeyi?
Ayşe;   4.
Koç;   O halde şimdi bir tur daha tıklayalım "gözüme giren farlar" diye...
Ayşe;  Gözüme giren farlar... (bir tur daha tıplarız)
 Farların yarattığı korku 0'a düştükten sonra hikâyede korkuyu-kaygıyı tetikleyen bir sonraki alt başlığa geçeriz. Korna sesi şiddetli fren çarpışma anı vs gibi...
   Sizbu çalışmayı kendi kendinize yapabilirsiniz. Bu çalışmayı kendi kendinize yaparken hikaye anlatımını yazılı olarak yapmanız sizin için daha faydalı olacaktır.
    Çalışmalarınızın başlangıcında eft nedir nasıl uygulanır yazısında belirtildiği gibi yazılı olarak hazırlık yapmak çok önemli bir durumdur. Yazılı hazırlık problemlerinizin derinine inmenizi ve olayı net olarak tanımlamanızı sağlar. Sorunun gerçek kaynağını ortaya çıkarır. Eğer sorununuzun kaynağını yazmak istemiyorsanız yada sürekli erteliyorsanız öncelikli EFT çalışmasını bu kapsamda başlamanızı tavsiye ederim.

0 yorum: