Kuantum Olumlama – 2

BAĞIŞLAMA

“Kimse bana kötülük yapamaz ve beni üzemez, çünkü her şeyi ben seçiyorum“

Bağışlıyor ve bırakıyorum. Anlıyor ve biliyorum. Kendi hayatımın yaratıcısıyım. Seçerek, planlayarak bu yaşamımı ve birlikte olacağım yol arkadaşlarımı seçtim. Annemi, babamı ve diğerlerini.

Benim için en faydalı sonuçları almak üzere ince planlar yaptım. Yüksek Benlik düzeyinde en uygun araçları yarattım. Benim hayat amacıma en uygun kişileri. Daha çok anlayış daha çok bilgelik daha çok sevgi, ifade ve özgürlük için. Bu amaç, bilinçaltımın derinliklerinde benim onu keşfetmemi bekliyor.

Her an, her deneyim bu planı açığa çıkaran bir kurgu aslında. Zafiyetimi güce, acıyı sevince, yenilgiyi yengiye dönüştürmek için.

Anlıyor, bağışlıyor ve teşekkür ediyorum. Bu hayatımı bu şekilde planladığım için kendimi kutluyorum ve sonra meleklere teşekkür ediyorum ve bütün bu olanakları bana koşulsuz sunduğu için Tanrı’ya.

Bana sevgisini sunmayanlar içimdeki sevgiyi, beni onaylamayanlar kendimi keşfetmeyi, beni anlamayanlar ifade gücümü arttırmak için benimleydiler. Onlara teşekkür ediyorum.

Bu rolü onlara ben vermiştim. Onlar da benle oynamayı istediler. Beni üzen, beni yoran, bana haksızlık eden, beni aldatan insanlar yapabileceklerinin en iyisini yaptılar. Daha fazlasını ve daha başkasını yapamazlardı. Zaten ben onları bunun için seçtim. Ben de yapabileceğimin en iyisini yapıyorum. Bağışlıyor ve teşekkür ediyorum.

Aynı sahneyi paylaşan oyuncular gibiyiz onlarla. Şimdi bu anlayışımdan doğan ışığı onların varlığına gönderiyorum. İhtiyacım olan bütün kaynakların kendi içimde olduğunu kabul ediyorum.

Onları kullandıkça başka insanlara duyduğum bağımlılık kayboluyor ve ben onlarla gerçek bir sevgiden beslenen gerçek bir ilişki kuruyorum.

Hayatımın efendisi olduğumu biliyorum. Mutluluğu, kendimi ifade etmeyi seçiyorum.

Her düşüncemin, her davranışımın hayatıma şekil veren araçlar olduğunu bilerek yaşıyorum.

Hayatımla inançlarım arasındaki birebir ilişkiyi biliyorum. Bu yüzden dikkatli, özenli ve düşünerek yaşıyorum.

Konuşurken yaratıyorum. Ve eylem halinde gelecek şekilleniyor.

Beni güçsüz bırakan ve sınırlandıran bütün inançlarımı bir bir değiştiriyorum. Yerine beni geliştiren, büyüten inanç ve düşünceleri koyuyorum.

Mazeret aramadan, ertelemeden ve küsmeden devam ediyorum yoluma.

Hayatımın bütün olaylarının ve hayatımdaki insanlarla yaşadıklarımın gerisindeki anlamı bir bir çözüyorum. Orada benim asıl hayat amacım gizli. Ben bu amacı gerçekleştirmek için geldim.

Kimse beni kıramaz, üzemez ve kötülük yapamaz, eğer ben izin vermezsem.

Şimdi gücümü kabul ediyor ve ele alıyorum.

DEĞİŞİM

“İlerlemem gerektiğinde değişmem de gerekiyordu. Her değişim bir tür ölümdür ve hiç kimse değişmeden duramaz.“

Bütün evren her an yok olur ve sonra yeniden değişerek var olur.

Ben de değişirim. Her an, her soluk alışımda. Hiç bir zaman bir önceki solukta olduğumda kişi olmam.

Hayatın akışına uyum sağlayıp onunla birlikte akarken, hep yenilendiğimi ve olgunlaştığımı bilirim.

Hem hep aynı kalırım, hem de hiçbir zaman bir önceki gibi olmam. Her şey beni değiştirmek için vardır. Ciğerlerime dolan hava, attığım adım, okuduğum kitap beni değiştirir. Eşim beni değiştirir, çocuğum, arkadaşım ve yabancı sandığım kişiler beni değiştirirler.

Ay beni değiştirir, güneş beni değiştirir. Onlar beni değiştirirken, ben de onların değişimine katkıda bulunan milyonlarca etkiden birini yapmış olurum.

Hepimiz birbirimizi değiştirir ve değişiriz. Bu ne güzel bir danstır. Ve ne güzel bir armoni!

Değişerek aynı kalmanın sırrını hissettikçe, boşluğun ve belirsizliğin rüzgarına kendimi bıraktıkça, hayatın beni götürdüğü her anda yeni şeyler bulurum.

Her köşede bir sürpriz, bir hediye ve bir heyecan beni bekler. Bu değişim içimi ürperttiğinde ve karanlık boşluğa gözlerimi dikip öylece baktığımda yine de bilirim ki, yolumu aydınlatacak bir ışık çıkacaktır bir yerlerden.

Zamanın akışı beni kendi gerçeğime, zamanın içinde gizli duran gerçeğe götürür.

Değişimi severim ve değişerek olurum her an. Önümü göremediğimde, bastığım yeri bilemediğimde yürürüm yine de, gözlerim karanlığa alışıncaya kadar ilerlerim.

Bilirim ki ortalık aydınlandığında ve karanlık dağıldığında, yepyeni bir görüntü bütün berraklığıyla ortaya çıkacaktır.

Değişirken sınırlarımı zorlamak ve kendimi esnetmek zorunda olduğumu bilirim. Konfor alanlarımdan dışarı çıkmak beni zorlayabilir.

Ama sürecin sonunda alacağım ödülün, değişim sırasında çekeceğim sıkıntılara değeceğini bilirim.

DİKKAT ve HAFIZA

“Belleğim sonsuz, dikkatim keskindir.”

Gördüğüm, okuduğum ve dinlediğim her şey sonsuz belleğimde depolanırlar. İstediğimde bunları birer birer hatırlarım.

Bilinçaltımın sonsuz saklama gücü, bütün bilgileri kaydetmek yeteneğine sahiptir. Saniyede milyonlarca veriyi yükler bilinçaltım. Ben de bunları ihtiyaç duydukça hatırlarım. Sesleri, renkleri, sözcükleri, onların anlamlarını ve diğer milyonlarca detayı.

Hatırlarım açık ve berrak bir biçimde hatırlamak istediğim her şeyi. Bildiğim ve öğrendiğim şeyler düzgün, ilişkili ve anlamlı bir biçimde saklanırlar.

Bilinçaltımda, her şeyi bir başka şeyle ilişkilendirdiğimde hatırlama çivileri vardır. Biri diğerini hatırlatır bana, o da diğer bir başkasını.

Hatırlarım açık ve berrak bir biçimde. Bir şeye baktığımda bütün renkleri ve ince detayına kadar fark edebilirim. Ve bütün sesleri en ince ayrıntısına kadar.

Baktığım şeye bütün varlığımla bakarım. Yaptığım şeyi bütün varlığımla yaparım. Her anımı ibadet eder gibi yaşarım.

Ben dinlenirken, uyurken, günlük işlerimi yaparken bilinçaltımdaki bilgiler işleniyor olurlar en mükemmel bir şekilde ve kendiliğinden. Onlar üzerine düşünmediğim zaman bile aslında düşünmüş olurum. Eğlenmeye ve dinlenmeye zaman ayırırım. Yaptığım işi keyif ve neşeyle yaparım. O zaman zihnim tamamen açılır. Bütün kapasitesiyle ortaya çıkar.

Öğrendiklerimi içselleştirmek için başka şeyler yaparım. Keyifli şeyler. Bir süre sonra dönüp baktığımda, gerçekten öğrenmiş olduğumu fark ederim.

Çok şeyi öğrenirim. Bazı şeyleri iyi yapmak için. Bu yüzden ihtiyacım olanları hatırlarım kolayca. Diğerlerini ise, her an hatırlamam gerekmez.

Sadece yapabildiğimi en iyi şekilde yaparken, başka bir şey için kaygı duymadığımdan, yaşadığım ana odaklanmak benim için çok kolay olur.

Öğrenmek, anlamak, bilmek ve hatırlamak ve sonra bunlar hayatımda daha çok başarı ve mutluluk ve de hizmet için kullanmak bana müthiş bir keyif verir.

Bir şeyi öğrenirken gevşek, neşeli ve rahat olmam zihnimi açar ve genişletir. Tüm kapasitesiyle kullanıma hazır hale getirir.

Hatırlarım açık ve berrak bir biçimde hatırlamak istediğim her şeyi.

SEVGİ

“Sevgiyi öğrenmek için buradayım. Ve bu, hayatımın en keyifli ve en zarif işidir.”


Sevmek benim dinimdir. Sevmek, kendim olmanın en geniş ifadesidir.

Ve sevmek, olmak zorunda olduğum şeydir. Çünkü ben sevgiyim. Kendime tüm kaynaklarımı kullanmak için izin verdiğimde ve bunları ortaya çıkarmaya çalıştığımda, sevdiğimi bilirim.

Gözlerime baktığımda, orada Yaratan’ı görürken sevdiğimi bilirim. Ve başka insanların gözlerinde aynı şekilde.

İnsanların günlük dünyasal kimliklerinin ötesinde Tanrısal bir benliğe sahip olduklarını biliyorum.

Başka insanların seçimlerine saygı duyduğumda sevdiğimi bilirim. Onların yanlış yapma hakkına sahip olduklarını bildiğimde ve herkesin kendi özel tekamülü yolunda ilerlediğini bildiğimde sevdiğimi bilirim.

Kendime özen gösterdiğimde, ne kadar özel ve biricik olduğumu hissettiğimde sevdiğimi bilirim.

Değişmek için ve gelişmek için çaba gösterdiğimde. Asla umutsuzluğa kapılmadan hep iyiyi beklediğimde ve en iyiyi gerçekleştirdiğimde, kendi eylemlerimin ve düşüncelerimin sorumluluğunu aldığımda sevdiğimi bilirim.

Hayatımın sorumluluğunu aldığımda. Ve başkalarının da bu sorumluluğu almaları için desteklediğimde.

Zamanı çok iyi kullandığımda sevdiğimi bilirim. Zamana ne kadar neşe, huzur, öğrenme, kahkaha ve hizmet sığdırırsam, o zaman o kadar çok sevgide olurum.

Hayatımın bütün mucizelerini görebildiğimde ve onları kullandığımda ve hayatın aslında bir mucize olduğunu hissettiğimde ve hayatı bir mucizeye dönüştürürken, güçsüzü koruduğumda, onların ihtiyaçlarını karşılamak için bir şeyler yaptığımda, sevdiğime sevdiğimi söylerken bilirim ki, bu sevgidir.

Gözyaşlarıyla severken bilirim ki, bu sevgidir. Kimseyi kırmadan ve kırılmadan yaşamayı becerdiğimde bilirim ki, seviyorum.

Hatalarımı fark ederek ifade ettiğimde ve özür dilediğimde. Kimseyi dışlamadığımda.

İyiyi ve güzeli istediğimde ve onu elde etmek için çalıştığımda, gerçekten sevmek için buradayım. Sevgiyi öğrenmek için.

Öyleyse hayatım sevgi içindir.

Sevgi, benim aklımı açar, genişletir. Yaratıcılığımı ortaya çıkartır. Sevmek öncelikle benim için iyi bir şeydir. Ve sonra başkaları için de.

Sevgi, ben ve başkası ayrımının yüzeysel bir değerlendirme olduğunu bilir. Ve ben de bunu biliyorum.

Bulunduğum yere sadece güzellik, neşe ve anlayış götürüyorum.

Ve her olaydan ancak en üstün faydanın sağlanabileceğini biliyorum. Hayatın sonsuz zekasına güveniyorum.

Her zaman ve sık sık kendi içsel kaynağıma dönerim. Oradan da sevgi kaynağına ulaşır ve beslenirim.
Sevdiğim işleri yaparak ve gurur duyacağım bir hayatı yaşayarak. Her zaman sıcak, samimi ve dürüstüm.

Ben sevginin ta kendisiyim ve kendimi tam olarak ifade ettiğimde bilirim ki, seviyorum.

Kuantum Olumlama “Konuşurken Yaratmak”
R.Şanal

0 yorum: