“Hayattan
alabileceklerin, bilincinin hak ettiğini düşündüğü ve inandığı kadardır.”
Benzerlik Yasası
Benzerlik Yasası
Çekim
yasasının işleyişinde en önemli adımlardan birisi olan ne istediğini bilmek ve
istediğine sahip olmayı hissetmek yani istediğine henüz sahip değilken
istediğine sahip olan kişi olabilmek olduğunu bir önceki yazımda anlatmıştım.
Bu yazıyı
yazdıktan bir gün sonra, daha önce içsel
temizlik yöntemi ile çalışma yaparak başarılı olan Özlem ile konuşmaya
başlamıştık. Özlem kendi işyerini
açmıştı, işyeri fast food tarzı yiyecek pazarlaması üzerineydi. Evinde yapmış
olduğu poğaça, börek ve kahvaltılık ve ev yemekleri dükkânında müşterilerine
sunmaktaydı. İşleri ilk günlerde çok iyi giderken sonra düşmeye başlamıştı. İş
kapasitesi günden güne farklılık gösteriyor ve istediklerini elde etmede zorlanıyordu
ve buda gün içerisinde enerjisini düşürüyordu.
İlk başta
aklıma para kazanmak zorundayım düşüncesine odaklandığı ve bu nedenle de gelen
müşterileri para kazanç kapısı olarak gördüğünü bununda olumsuzluk olarak geri
yansıdığını düşünmüştüm. Borçlar ve müşteri gelmeyecek korkusu ile müşteri
gelmediğini düşünmüştüm. Devamında konuşmaya devam ederken bir şey dikkatimi
çekti. “Belki de sen fazla müşteri
gelmesini istemiyor olabilir misin” diye sorduğunda gelen cevap ilginçti; “Aynı anda birkaç müşteri geldiğinde
kasılıyorum, kitleniyorum.” dedi.
Bir anda
beynimde şişek çaktı. Dili ile istedikleri ile bilinçaltındaki istekler
çatışıyordu. Sahip olmayı istediği “Çok
fazla müşteri gelsin çok para kazanayım.” düşüncesine sahip kişi
olamıyordu. Çünkü bu durumu seçemiyordu. Bilinçaltında kayıtlı olan
başarısızlık korkuları onu frenliyordu.
Bu korkuları, istediğine henüz sahip değilken istediğine sahip olan kişi olabilmek yolundaki en büyük engelleriydi. Yasa işliyordu “Hayattan alabileceklerin, bilincinin hak ettiğini düşündüğü ve inandığı kadardır.” Çünkü zihnen o aynı anda 10-15 kişiye hizmet edecek durumda değildi. Bırakın 10-15 kişiyi aynı anda beş kişiye hizmet ederken bile başarısız olmaktan korkuyordu. Çünkü kendisini aynı anda 10-15 müşteriye hizmet edecek kapasitede göremiyordu. Bunu göremediği içinde tabiî ki dükkâna gelen müşteri miktarı kısıtlıydı. Çünkü hak ettiğini düşündüğü kadar müşteri geliyordu. Tek başına aynı anda bakabileceği müşteri sayısı birkaç kişi olduğunu düşündüğü için bilinçaltında daha fazla müşteriyi istemiyordu.
Eğer zihin yapısını aynı anda 10-15 müşteri hizmet edebilecek kapasite
olduğuna inandırırsa aslında sorun çözülecekti. Yani istediğine sahip kişi
olmayı başardığında çekim yasasının mucize yönü işlemeye başlayacak ve
müşteriler gelmeye başlayacaktı.
Bunu fark ettiğimde ona bu konuda çalışma yapmasını söyledim. Aynı anda
10-15 müşteriyle ilgilenebilecek şekilde zihin eksersizi yapmasına ihtiyaç
vardı. Bilinçaltındaki korkuları temizleyecek ve aynı anda 10-15 müşteriye
nasıl hizmet edeceğini zihninde prova edecekti, aynı anda 10-15 müşteriye
hizmet edecek kapasiteye sahip kişi olmayı seçecekti. Bunu başardığında zaten
daha fazla müşteriyi çekme enerjisine sahip olacaktı.
İşin enteresan tarafı hafta sonu gidip yardım ettiği lokantada bu konuda
çok güzel bir örnekte karşısında duruyormuş. Bu konuları kendisi ile konuşunca
onu fark etti. Karı koca bir çift işletmiş oldukları lokantada gecede 30-40
kişiye servis yapabiliyorlardı. Adam lokantada servis yapıp sipariş alırken eşi
mutfakta 30-40 kişinin istedikleri yemekleri hazırlayabiliyordu. Sorunu fark
edince çözüm anında gelmişti. Onun için hazır bir rol model karşısında
duruyordu.
İstediğine henüz sahip değilken istediğine sahip olan kişi olabilmek
durumuna nasıl geçebiliriz?
İstediğimize sahip olan kişi olmamızı engelleyen en büyük şey bizim
bilinçaltı kayıtlarımızdır. Yukarıda örnekte bahsettiğim konudaki bilinçaltı
kaydı başarısızlıktı. Başarısızlık korkusu nedeniyle, zihinsel olarak
istediğine sahip olan kişi moduna geçemiyordu. Burada öncelikli olarak
korkularımızı tespit etmemiz ve onları temizlememiz zihinsel çalışmada kolaylık
sağlayacaktır. Tespit edilen korkular
için içsel temizlik yönteminde anlatılan korku temizliğini yapabilirsiniz. Veya bu korkularınızın oluştuğu çocukluk
yıllarına giderek egonuzla konuşarak onu ikna çalışması yapabilirsiniz. Bu yöntemleri
ait yazıları aşağıdaki linklerden bulabilirsiniz.
Bu çalışmaları yaptıktan sonra ikinci adım olarak zihinde imgeleme
yapacaksınız. Yani mevcut sorunun çözülmüş olduğunda kendinizi nasıl
hissedeceğinize dair zihinsel imgeleme yapacaksınız. Zihinsel imgeleme yaparken
zihninizde sorunu nasıl çözüldüğünü düşünmeyeceksiniz. Odaklanacağınız şey
sorun çözülmüş ve çözülmüş sorun sonrasında hissettiğiniz duygular; “Mutluluk
ve sevinç.” Bu çalışma sonrasında bir süre sonra çözüm yollarının önünüze
kolayca geldiğini göreceksiniz.
Bu konuda size Darel Rutherford’un kitabında öğrendiğim güç duruşu
çalışmasını tavsiye etmek istiyorum.
Güç duruşu 3 dakikalık muhteşem
bir çalışma; Bunu günde 3-4 kez yapmanı tavsiye ederim.
Güç Duruşunun 3 adımı;
1. Zihninizde mutlu,
huzurlu bir
alana gidin, 1 dakika kadar huzuru, mutluluğu gerçekten hissedin. Bu huzurlu
mekan daha önce gittiğiniz ya da orda olduğunuzda huzurlu hissedeceğiniz bir
yer olsun. Huzur anı korkularımızla aramıza mesafe koyuyor.
2. Hayatınızı gözünüzün önüne getirin. Yeni vizyonunuzda olmak istediğiniz
kişi OLun, oolmak istediğiniz yerde OLun, olmak istediğiniz kişilerle OLun, ne
istiyorsanız o OLun. İstediğiniz gibi ayrıntılı imgeleyebilirsiniz. Bu anın
tadını çıkarın. Vizyonunuzda sorununuz olmasın, çözümde aramayın nasıl
olacağının önemi yok, sorunlarınız çözüldü bile.
(yaşadığın sorunların hayatında olmasa
kendini nasıl hissedersin ne yaparsın, nasıl davranırsın, neler hissedersin
bunları düşün. Sorunların çözülmüş her şey istediğin gibi.)
3. Sorunun çözülmesiniz sağladığı için “Yaradana teşekkür edin., Şükranlarınızı
bildirin. “ Sorununuz kalmadı artık şükran dolusunuz.
Mümkünse güç duruşunu sorununuz aklına geldiğinde her işinizi bırakıp
yapın. Mümkün değilse kendinize zaman ayırın. Güç duruşunu alışkanlık haline
getirin.
Günde 3-4 kez yapmak lazım. özellikle akşam uykuya dalmadan yapmak
önemli.
Birde eğer imgeleme yaparken
aklına başka düşünceler gelirse o düşüncelere direnme sadece o düşünceye
seninle daha sonra ilgileneceğim de düşündüğün şeye odaklan.
Muhteşem bir şey
Burada
son olarak şunu eklemek istiyorum. Çekim yasası her zaman çalışır, siz belki
istediğinize sahip olan kişi olmadan da istediğinizi çekebilirsiniz. Bu konuda
olmaz demiyorum ama sorun şurada başlayacaktır ki siz eğer bedeninize uygun
elbise alamamışsanız, o elbise üstünüzde emanet duracaktır. Emanet malıda
malumunuz geri vermek zorunda kalırsınız. Piyango kazanan birçok kişi ile
ilgili yapılan istatistiklerde büyük ikramiye kazananların büyük bir
çoğunluğunun birkaç yıl içerisinde elindeki tüm parayı kaybedip eski hayatına
geri dönmek zorunda kaldığı belirtilmektedir. Yani zihin olarak zengin olmaya
hazır olmayan kişiler parasal olarak zengin olsalar dahi o zenginlik onlarda
uzun süre kalması mümkün olmuyor. Çünkü zihnen o duruma hazır değiller. Zihnen hazır
olmadıkları için zenginlik elbisesi üzerlerinde emanet duruyor ve sonuçta
sahibine geri iade ediliyor.
Sevgiyle kalın.
Halis Şhnr.
0 yorum: