Çekim Yasasının Sırrı- The Secret Hasta Ediyor.

Bugün size internet sitem aracılığıyla bana ulaşıp  çekim yasası hakkında soru soran genç bir arkadaşımın sorularını ve ona verdiğim ve benim kendi düşüncelerimi içeren cevapları paylaşmak istiyorum. Genç arkadaşıma hayatının kontrolünü eline almak istemesinden dolayı teşekkür ediyorum.

Soru :
18 yaşındayım. 17 yaşıma kadar hep sorgulamadan olduğu gibi kabul ettim her şeyi. Şimdi ise sorun yaşıyorum. Tabi ki siz din hocası değilsiniz ama ben bi danışmak istedim. Abi ben yaklaşık 1 aydır yoğun olarak kişisel gelişimle ilgileniyorum. Oradan girip buradan çıktım çok şey okudum. En son çekim yasasını anlatan The Secret’ı izledim ve beğendim. Bunun üzerime araştırmaya koyuldum. Bir yazı gördüm.The Secret hasta ediyor diye. Açtım okudum birinin yazısını gördüm. Bu kişi The Secret’ın anlattığı çekim yasasını çökertmiş. Sizin bu konuda ki düşüncelerinize çok ihtiyacım var açıkçası. Sizi mesajlarınızdan az çok tanıdım. Çekim yasasına merak duymuşsunuz. Burada da ilerlemişsiniz. Çekim yasasının mantığı nedir? Mantık bunu istemenin doğru istemenin içimizde olduğunu ve doğru istediğimizde her şeye ulaşabileceğimiz söylenir. Ama burada (haşa) Allah göz ardı ediliyor. Yani isteyen biziz alan biziz bu felsefenin, yasanın temelinde Allah, kader vs hiçbir şey gözetilmemiş. Siz bu konuda bana ne dersiniz? Siz ne düşünüyorsunuz? Bu dediğim kişinin yazısını okuyunca bir afalladım. Bu yönden bakmamıştım. Hooponopono ile ilgili ilgileniyorum. Belki biliyorsunuzdur bilmiyorsanız da mantık sizin dediğiniz gibi bilinçaltını sevginin enerjisi ile değiştirmek. Bunu bilinçaltımızdakilere söylüyoruz. Bunu da sorguladım kendi içimde. Bilinçaltımdan istemek yanlış mıydı acaba? Biz kayıtsız şartsız Allahtan mı istemeliyiz? Ya da bilinçaltındakiler Allahtan bir parçalar mı yani aslında Allahtan mı istiyoruz? Allah bize yukardan baka biri mi yoksa içimizdeki dışımızdaki her şey mi? Yine bir arkadaş EFT’ yi eleştirmiş. Ama biz EFT yaparak bir şeyleri dengeliyoruz. Onun mantığına göre eşşeğimizi bağlamadan bırakalım. Bu İslamiyet göre bu yanlış. Yani ilk önce eşşeğimizi sağlam kazığa bağlayalım sonra Allaha bırakalım bu yaptıklarımız kişisel gelişim adına bir nevi kendimizi geliştirmek değil mi? Konuyu biraz saptırdım ben sunu demek istiyorum.S iz bu süreçlerden geçtiniz mi? Çekim yasasının islamiyete uyuyor mu? ALLAH göz ardı mı ediliyor? Beni anladığınızı umuyorum. Sevgili Halis abi, umarım bir şeyler söylersin ve beni aydınlatırsın.

Cevabım :

Neye inanırsanız siz ona sahip olursunuz.
Allahın peygamberimize ilk emri oku olmuştur. Bizim millet olarak okuma konusunda oldukça tembeliz. % 98 Müslüman olan ülkede Kuran'ın Türkçe tefsirini okuyan kaç kişi var merak ediyorum doğrusu. Okumaktan ziyade daha çok birilerinden bir şeyler duyup onlara inanmayı tercih ediyoruz. Bu alışkanlığımızı birçok kişi çok güzel bir şekilde kullandığı için de korku imparatorluğu içinde yaşamaya zorlanıyoruz. Dini kalben yaşamaktan ziyade şeklen yaşamaya ve birilerin din tanım kalıbına sokulmaya zorlanıyoruz.
Bence çekim yasası konusu yanlış değerlendirilen bir olay. İnsanlar tanımlara takılıyor. Tanımlara takılıp işin özünü kaçırdıkları için farklı değerlendiriyorlar. Hayatımızda biz zaten bunu uyguluyoruz. Çekim yasasının adını değiştirelim ve adını Dua ile İstediğini Elde Etme Yasası koyalım. Çekim yasasında da yaptığın Allahtan istemek. Namaz kılıyorsun namazın sonunda dua ediyorsun. Dua ederken ne yapıyorsun Allahtan kendin için bir şeyler istiyorsun. Her türlü şekilde sen inanç sistemine göre Allahtan istiyorsun. Yani bu durumun ismi A inanç sisteminde tanımlanmış diye o inanç sistemine tanımlanmış isteme kurallarına göre istemek zorunda değilsin ki. Allah sana akıl vermiş, eğer o inanç sitemine göre istemek sende rahatsızlık veriyorsa o zaman kendi inanç sistemine göre uygun şekilde nasıl yaparım diye bakar. O şekilde isteğini yaparsın.
Adını ne koyarsan koy sen inanç sistemin olarak tek bir yaratana inanıyorsun ve ondan istiyorsun. Evrenin sahibi de yaratan. Verende yaratan. Sen sonuçta yaratandan istiyorsun. Evren yerine Allah ismini kullan ve istediklerini o şekilde iste. Önemli olan senin kalben kime yöneldiğin kimden istediğindir.



Çekim yasasında işin özü temiz kalple istemek ve sahip olduklarına şükretmek. Allah Kuranda ne diyor:

ÂL-İ İMRÂN SÛRESİ

(27) "Geceyi gündüze sokarsın, gündüzü geceye sokarsın. Ölüden diriyi çıkarırsın, diriden ölüyü çıkarırsın. Dilediğine de hesapsız rızık verirsin."

BAKARA SÛRESİ

(212) İnkar edenlere dünya hayatı süslü gösterildi. Onlar iman edenlerle alay etmektedirler. Allah'a karşı gelmekten sakınanlar ise, kıyamet günü bunların üstündedir. Allah dilediğine hesapsız rızık verir

 "Ben rızkımı dilediğime dilediğim kadar veririm." Allah rızkını kime verecek. Tabi ki isteyene verecek. Ona temiz kalple dua edene verecek. Verdikleri için şükredene verecek. Çünkü Allahın rahmeti bol. Rızkı bol. Ama burada önemli olan husus canı gönülden temiz kalple dua etmek, istemek. Yoksa “iki kere iki belki dört eder” mantığı ile zaten “Kabul olmaz.” mantığı ile dua etmek değil. Sen temiz kalple, kararlı ve inanarak istediğinde ve sahip oldukların için şükrettiğinde Allah katında kabul olacaktır.
İşte dua ederken bizim kararlı ve inanarak dua etmemizi engelleyen şeylerde bizim bilinçaltındaki inanç kayıtlarımız vesvese dediğimiz şeyler. Çok paraya sahip olmak günah diye bir bilinçaltı kaydın varsa sen dua ederken dilinle Allah’tan zenginlik isterken arka planda kalbinde günahtan korktuğun için zenginlik sana gelmeyecektir.
Burada insanların takıldıkları diğer konuyu kendi bakış açımdan açıklamak istiyorum. Siz istedikten sonra onun size nasıl geleceği Allahın takdiridir. İnsanlar, isteğimizi yaptık bu bize havadan gelecek diye bekliyorlar. Ya da bir yöntem belirleyip illa o şekilde gelmesini bekliyorlar. Kendilerini sınırlıyorlar.

************************************************


 Daha fazla yaratım aracı ve bilgi için kitaplarımı satın alarak hayatınıza  katkıda bulunmak ister misiniz?



Kontrol Sende - Çekim Yasası ve Bilinçaltı Dönüşüm Rehberi Kitabı - 2019 - 2 nci Baskı


 KONTROL SENDE
İzin Ver GELSİN, İzin Ver OLSUN
Çekim yasası ve Bilinçaltı Kayıt Dönüşüm Rehberi

Düzenlemiş İkinci Baskı


************************************************


Bilinçli Yaratma Sanatı Kitabı


Daha İyi Bir yaşam için

BİLİNÇLİ YARATMA SANATI


******************************

Kitapları Temin İçin : cekimyasasi@hotmail.com

Tel/Whatsapp : 0 553 06 00 464

www.halissahiner.com





***********************************************
Örneğin; Siz bir ev sahibi olmak istiyorsunuz. Bunun için Allaha dua ediyorsunuz. Eğer Allah sizin duanızı kabul ettiyse o ev size birçok yoldan gelebilir. Ev sahibi olmak için, takside girerek satın alabilirsiniz (evin taksidini ödeyecek fırsatları Allah sizin karşınıza çıkaracaktır), ev miras yolu ile size gelebilir ya da bir yerden toplu para gelir siz o parayla satın alırsınız. Bu Allahın takdiridir. Sizin sadece fırsatları görüp fırsatların farkına varıp karşınıza çıkan fırsatları değerlendirmeniz yeterlidir. Yani ben yan gelip yatayım, kukuma kuşu gibi düşüneyim, ben bir şey yapmayayım, istediğim bana gelsin derseniz, Allahın takdiri ama ben istediğiniz şeyi elde edeceğinize inanmıyorum. Rızkını arayacaksınız. Karşınıza çıkan fırsatları değerlendireceksiniz.
Birde insanlar sanki isteyince başkalarının hakkını aldığımız gibi farklı düşüncelere sahipler. Bu da oldukça ilginç bir durum. Biz isterken kimden istiyoruz Allah’tan istiyoruz. Allah’ın rahmeti bolluk ve bereketi sınırsızken, Allahın, Ahmet’in hakkını kısıp Mehmet’e vereceğini düşünmek kadar mantıksız bir şey olamayacağını düşünüyorum.
Sadece yapmanız gereken bakış açınızı değiştirmek.

Soru :

Çok paraya sahip olmak günah diye bir inancın varsa sen dua ederken dilinle Allahtan zenginlik isterken arka planda günahtan korktuğun için zenginlik sana gelmeyecektir demişsiniz ya bende burada takılıyorum işte her şeye gücü yeten Allah bizim bilinçaltındakilerimiz yüzünden istediklerimizi veremeyecek mi?(haşa), yani Allah ben vereceğim kuluma ama bilinçaltına böyle bir bilgi var veremem mi diyor?

Cevabım:
Bilinçaltı aslında kalbimizde olan şeyler. Evrende yanlış ya da doğru yoktur. Her şey olduğu gibidir. Yanlış ya da doğru diye biz sınıflandırırız. Bilinçaltı kayıtları da böyledir. Bilinçaltı kayıtlarını da aynı şekilde biz sınıflandırırız. Buda çocuklukta oluşan kodlamalardan gelir. Ebeveynlerimizin bize yaptığı telkinlerden dolayı yaşadığımız olayları sınıflandırıyoruz. 
Evrende her şey enerjidir. İletişim enerji ile yapılır. Sen dilinle bir istek yaparken evrene enerji gönderiyorsun. Dua ederken de enerji yayıyorsun. Dua da bir enerjidir. Kalbinle yaydığın enerji en kuvvetli olandır. Bu nedenle temiz kalpli insanların istekleri çoğunlukla olur. Bilinçaltımızda kayıtlı olumsuz kayıtlar kalbimize vesvese olarak yansıyor.
Sen dilinde zenginlik isterken yaydığın enerji, ne yazık ki kalbindeki bu bilinçaltından gelen zenginlik günahtır korkusunun enerjisinden (vesvese) büyük değil. Bu durumu fizikteki iki kuvvetin ortadaki bir nesneyi farklı  yönde çekmesi olarak düşün. İki kuvvet farklı yönlere çektiğinde ortadaki nesne kuvvetli olanın yönüne hareket edecektir. Ne zamanki bu iki enerji aynı istikamette olduklarında senin istediğini alman kolaylaşacaktır.
Allah’ın bakacağı yer kalbindir. Sen kalben zenginlik günahtır diye düşünüyorsan
Sonuçta elde edeceğin de bu olacaktır. Zenginlik sana gelmeyecektir. Birçok insanın takıldığı konu bu, insanlar sürekli dua ediyorlar, ama kalben dua etmedikleri için birçoğunun duasının sonucunda bir şey olmuyor.
İnsanlar neden nefesi kuvvetli hoca arıyorlar farkında mısın? Aslında onlar kalbi temiz adam arıyorlar. Temiz kalple Allahtan kendileri için dua etsin diye, kendi kalplerine güvenmiyorlar. Kendi kalplerini temizlemekten acizler başkasından medet umuyorlar. 
Her şey kalpte bitiyor. Kalbine de beynin hükmediyor. Beyindeki düşünce tarzını değiştir. Hedefine odaklan kalbinde seni destekler.

Sevgiyle Kalın.
Halis Şahiner.

4 yorum :

  1. Merhaba Sevgili Şahin Ağabey, böyle bir soruya verdiğiniz mükemmel cevaplar için çok teşekkür ederim. Hem evrende hem de insan denilen canlıda herşey bir bütün. mesela biz dua ederken biliçaltımızdan ayrı değiliz ki ? zaten sadece biliçaltımızın izin verdiği şeyleri isteyebiliriz.
    aslında önce biliçaltını nedir'i anlamak lazım bu yazıyı anlamak için. biliçaltını bir organın gibi düşün, ama sen onun göremezsin. sürekli çalışır sen uyanıkken, sen uykudayken bile seni olmak istediğin kişi yapmak için projeksiyonlar çizer, onun için yorulmak yoktur. biliçaltı senin doğumdan itibaren inşa ettiğin olmasına izin verdiğin temel bir değerler, kurallar, yargılar bütünüdür. hayatının %%99,9'unda biliçaltındaki kurallar işletilir. biliçaltı senin en özgün eserindir. aslında işin başlangıç noktası biliçlatındaki ayrık otlarının (aptal önyargıların) temizlenmesidir. ayrıca evren bir bütündür demiştim ya, işte bu bütünün içinde bazı insanların da ''secret''tan haberdar olmaması gerekiyor, bu da bütünün içindeki özel bir dengedir; secret'ın kitabı & filmi de olsa o hala bir ''secret '' . kimileri için Allah'a bir şükür vesilesi kimileri için koca bir saçmalık, zaten olması gereken de bu çünkü denge böyle sağlanıyor.

    biz çocukken zihnimizde herşey mümkündü. isterseniz 4 yaşındaki bir çocukla konuşun, O bir gün dedektif olur, bir gün polis, diğer gün devlet başkanı...hiçbir sınır yada engeli yoktur ''zihninde''. ama bu çocuk büyüdükçe bazı şeylerin neden olamayacağı konusundaki bilgileri öğrene öğrene kendini kısıtlar ve yaşamını dar kalıplara hapseder. zihni ''ekmek aslanın ağzındadır, çok mal haramsız olmaz, vs vs gibi sözlerle doludur. ne zaman lüks bir ev, araba vs görse içten içe hasetlenir, gördüğü zenginlikleri tekzip eder, işte bu tablo tam olarak bizim ''poor mind'' dediğimiz zihni temsil eder. bu zihin fakirdir ve işletim sistemindeki var oluş amacına hizmet etmeyen yargılardan arınmadıkça zengin olamaz, bu evrenin yasasıdır. ayrıca zenginliği tomar tomar banknotlara sahip olarak algılamak da yanılgıların bir diğeridir. Zihnen fakir olan insanın milyonlarca dolar parası da olsa bunu ya kendi iyiliği huzuru için harcayamaz sürekli kendisini kaosa sürükleyen adımlar atar yada parasını ''hiç'' harcayamaz ve devamlı biriktirir, bütün zenginliğini(!) de varislerine bırakır. her halukarda bu soruların hepsinin cevabı biliçaltındadır. işin özü önce biliçaltını tanımak sonra onunla, o iç çocuğumuzla doğru yollardan iletişime geçip onu yeni bir yaşama ikna etmekte yatar.

    bu konu ile ilgili faydalı olabileceğini düşündüğüm bir kaç link paylaşmka istiyorum, izninizle:

    1- http://www.youtube.com/watch?v=L9RzEviFA8Y

    2- http://www.phoenixkoc.com/para_miknatisi.html

    3- http://www.kodadipara.com/

    YanıtlaSil
  2. katkıların için Teşekkür ederim

    YanıtlaSil
  3. Merhaba bi yazıda kilo kilo vermek isteyen insan kilo veriyorum derse kilo vermesi zorlasirmis ama zayifliyorum derse zayoflayabilirmis biz Allahtan isterken kilo vereyim dersek Allah anlar nasıl oluyo bu anlatır mısınız lütfen

    YanıtlaSil
  4. ÇEKİM YASASI ALLAHIN İNSANOĞLUNA VERMİŞ OLDUGU EN BÜYÜK NİMETLERDEN BİRİSİDİR HAŞA ALLAHI İNKAR DEĞİL AKSİNE ONUN NE KADAR ÜSTÜN OLDUGUNUN İŞARETİDİR.ÇÜNKÜ BİZ İNSANOĞLU YARATILMADAN ÖNCE YAŞAYACAGIMIZ ADI DÜNYAYSA YADA EVRENSE GERÇEK ADI HER NEYSE BİLEMEM AMA BÜTÜN İSTEKLERİMİZ KARŞILANACAGI ŞEKİLDE DÜNYA YARATILMIŞTIR VE BİZLERİDE BURAYA YERLEŞTİRMİŞTİR VALLA İSTEMEYİ BİLİRSENİZ CANI GÖNÜLDEN ALLAHI UNUTMADAN İSTEYİN OLUR HEMDE 100 DE 100 İSTİYECEKSENİZ DOĞRU DÜRÜST ŞEYLER İSTEYİNİZ ÖLDÜĞÜNÜZDE ALLAHIN KARSISINA GEECRKEN İŞTE BEN BÖYLEOLACAGINI BİLMİYORDUM DEMEYİN ALACAGIMIZ CEVAP ŞU OLURDU İNSANOĞLU NEYİ İSTEMİŞSE ONU ALMIŞTIR.SAGLIKLI VE BİLİNÇLİ ŞEKİLDE TOPLUMA AİLENİZE SİZLERE VE GELECEGE FAYDALI ŞEYLERİ İSTEYİN CANI GÖNÜLDEN BU YAZI SADECE AKLIMDAN GECEN ŞEYLERİ YAZDIM HAŞA ALLAHIN BÜYÜKLÜĞÜNÜ TARTIŞAMAYIZ CÜNKÜ İNANIN BANA BU ÇEKİM YASASI SADECE GÜZEL OLANLARDAN BİRİSİDİR BİLMEDİĞİMİZ AMA ÖĞRENECEĞİMİZ DAHA COK ŞEY VAR

    YanıtlaSil