Ahmet Hakan-Cihatçıları Gerçekten de Ayet mi Motive Ediyor?


Bugün Hürriyet gazetesi yazarlarından Ahmet Hakanın yazmış olduğu bir yazıyı paylaşmak istiyorum.
Gerçekten anlamlı ve düşündürücü bir yazı. Günümüzde birilerinin insanların gerçek anlamda dini kalben yaşamaktan ziyade şeklen yaşamaya zorlamasının altında kimin ne planı olduğunu takdirlerinize bırakıyorum.

**************************************************


Cihatçıları Gerçekten de Ayet mi Motive Ediyor?

NİSA Suresi... 75. Ayet...

Şöyle:
Size ne oluyor da ‘ey rabbimiz, bizleri halkı zalim olan şu memleketten çıkar, katından bize bir dost ver, katından bize bir yardımcı ver’ diye yalvarıp duran zayıf ve zavallı erkekler, kadınlar ve çocuklar uğruna savaşa çıkmıyorsunuz?”
* * *
Suriye’de Baas rejiminin elinde iki ay esir kalan gazeteci Adem Özkese’nin Hürriyet’e verdiği bilgiye göre...

Afganistan dağlarından Çeçenya steplerine...
Bosna tünellerinden Suriye kentlerine...

Birbirinden farklı coğrafyalarda zalimlere karşı savaşan mücahitler, işte bu ayeti okuyarak motive oluyorlarmış.

Alıyorlarmış ellerine silahlarını, dere tepe aşarak koşuyorlarmış Müslüman kardeşlerinin yardımına... Zulüm bitince ülkelerine dönüp normal hayatlarına devam ediyorlarmış.

Ta ki yeni bir zulme kadar...
* * *
Ne güzel bir masal bu!

Düşünsenize:

Nerede zulüm varsa atlarına atlayıp zulüm ülkesine giden ve Allah rızası için mazlumlara yardım eden bir cihatçı grup var.

“Allahuekber” diye bağırsak yeridir. Ama bağıramıyoruz.

En azından ben bağıramıyorum.

Niyet ile Olumlama Arasındaki Fark


Niyet etmek ve olumlama yapmanın farkı nedir?

Olumlama yapmak herkesin artık bildiği bir teknik ve bir çok kişi olumlamalarla bilinçaltını yeniden programlama üzerinde çalışıyor. Ama olumlama kadar hatta doğru yapılırsa ondan daha güçlü sonuçlar verebilecek bir teknikte niyet etmektir. Niyet etmek, bir şeye kesin karar verdiğinizi ve bunu yapmak istediğinizi evrene deklare etmektir. Niyet ederken bazı kurallara dikkat etmelisiniz. Doğru şekilde edilmiş niyet çok güçlü sonuçlar verir.

Olumlama ile niyetin farkı nedir?

Olumlama her hangi bir konuda bilinçaltımızı programlamak için kullandığımız bir yapıdır. Bir olumlamayı defalarca tekrar ederek, bilinçaltımızdaki, üzerinde çalıştığımız inancı değiştirmeye ve bunun yerine yeni bir inanç ekleyemeye çalışırız. Çekim yasası gereği, benzer enerjiler birbirini çekeceğinden,bilinçaltımızdaki mevcut kaydın, yani inancın kendisine uygun şeyleri çekmesini bekleriz. Eğer ben her gün ” Kolay ve hızlı para kazanıyorum” olumlamasını yapıyorsam amacım bilinçaltımdaki, para zor kazanılır inancını değiştirmektir. Yeni inancı bilinçaltıma kabul ettirerek, parayı hayatıma kolay ve hızlı çekmeye çalışmaktayımdır.

Niyet çalışmasında ise, bilinçaltının konu ile direk ilgisi yoktur. Bilinç düzeyinde evrene bir mesaj gönderirim ve ne istediğimi açıkça bildiririm. Niyeti bir kere etmek bile yeterli olabilir ama önemli olan gerçekten hissederek ve kalpten yapılmasıdır.Yani defalarca tekrar koşulu yoktur, anahtar kavram bir kere ama kalpten yapılan niyettir.


Doğru Kişiyi Hayatınıza Çekmek


Bugün internette gezinirken bulduğum ve Berna Özcan Demir 'e  ait olan güzel bir yazıyı paylaşmak istiyorum sizinle.

" Özellikle duygusal ilişkilerimizde hepimiz daha fazla sevilmek, mutlu olmak ve değer görmek isteriz. Özel olduğumuzu bize hissettirecek, yanında kendimizi iyi hissedeceğimiz ve sevgi dolu bir eş bir çok insanın hayalidir. İlişkilerde veya evlilikte mutlu olmak bazı insanlar için şans ya da kısmetle ilgili bir durumdur. Mutlu bir evliliği olanları şanslı insanlar olarak görüp bu kişilere özenirler ve neden kendileri için doğru insanı bulamadıklarını düşünürler. Oysa gerçek bundan oldukça farklıdır aslında herkes kendisi için en doğru insanı bulur. Bilinçaltınız kendinizle ilgili hangi inançlara sahipse bu inançların onaylanmasını isteyecektir ve bu inançlara uygun insanları otomatik olarak hayatınıza çekmenizi sağlayacaktır. Eşinizden sevgi görmek istiyorsanız ama size ihtiyaç duyduğunuz sevgiyi göstermiyorsa büyük olasılıkla bilinçaltınızda “ Ben sevilmeyi hak etmiyorum” inancı vardır. Bilinçaltı sahip olduğu inanca en uygun titreşimdeki insanı yani aslında sizin için doğru insanı seçmiştir ve size sevilmediğinizi hissettirecek bir eşle birliktesinizdir. Aslında birlikte olduğunuz insan sizin için en doğru insandır sadece siz bunun farkında değilsinizdir. Dışımız içimizi gösteren büyük bir ayna gibidir, eğer hayatınıza bakarsanız içinizde nelerin olduğunu kolaylıkla görebilirsiniz. Yalnızsanız ve sizi mutlu edecek doğru insanı bir türlü bulamıyorsanız kendinizi sevmeme, iyi ve güzel şeyleri hak etmeme, kendinize değer vermeme gibi olumsuz inançların yanı sıra ilişkilerle ilgili daha farklı olumsuz inanç kayıtlarına da sahip olabilirsiniz. 

Değersizlik Duygusunu Temizleme

Değersizlik Duygusu
Bilinçaltında en fazla görülen sorunlardan bir tanesi de değersizlik duygusudur. Bu duygu bütün hayatı çok olumsuz olarak etkiler. Özellikle 0-5 yaş arasındanda herhangi bir nedenle ben değersizim inancı kişinin bilinçaltına kayıt olmuşsa ,bu inanç zaman içinde benzer enerjiler bir birini çeker kuralıyla daha da büyümüş ve gelişmiş olabilir. Eğer bilinçaltınızda değersizlik duygusu varsa bu duyguyu mutlaka temizlemeniz gereklidir. Bunun için neler yapabileceğiniz bu yazıda açıklayıcı olarak verilmiştir.
Değersizlik duygunuz varsa;
1- Yaptığınız işlerin değeri olmadığına inanırsınız. Bu da başkalarının da yaptığınız işlere değer vermemesi sonucunu doğurur.
2- Çevrenizdeki insanların size değer vermediğini düşünürsünüz. Bir çok kişi değer vermediğini size gösterecek yada hissettirecektir. Kendi inançlarınıza uygun insanlara hayatınıza çektiğiniz için bu çok sıklıkla görülen bir durumdur.
3- Hak ettiğinizi almakta zorlanırsınız. Kendinize yeterince değer vermediğiniz için değerli bir şeyi hayatınıza kabul etmeniz kolay olmayacaktır.
4- Almak ve  vermek konusunda sorunlarınız olabilir. Özellikle almayı başaramayabilirsiniz, size verilen şeyleri bile değersizlik duygunuz yüzünden kabul etmekte zorlanırsınız.
5- İyi ve güzel şeyleri hak etmeme duygusu ile değersizlik duygusu çoğu zaman aynı anda bulunur ve birbirini besler. Değersizlik duygusu bu anlamda tüm hayatınızı olumsuz etkiler.
6- Bu duygu iş hayatınızda, özel hayatınızda ve ilişkilerinizde istediğiniz kadar verimli olmanızı da ciddi olarak etkileyecektir.

Başarısızlık Korkusunu Temizleme



Başarısızlık korkusu bilinçaltında olan temel korkulardan bir tanesidir ve çok yaygın olarak görülür. Bu korkunun insanın hayatına yansımaları farklı şekilllerde görülebilir. Başarısızlıktan korktuğu için hiç bir iş yapmama yada yapamama, aşırı mükemmeliyetçilik, işkoliklik, ne kadar çalışırsa çalışşın sonuç alamama, sürekli içsel bir tatminsizlik hissi, hep bir şeyleri eksik biliyor duygusu, kendini başka insanlarla mukayese etme gibi durumlardan bir yada bir kaç tanesi yaşamda sürekli tekrar eder. Başarısızlık korkusu kişinin gerçek potansiyelini kullanmasına engel olduğu gibi, elde ettiği başarılı sonuçlardan da, yeterince tatmin olmasına engel olur.
1- Başarısızlık Duygusunu Nasıl Temizleyeceksiniz.
Başarısızlık duygusunun temizlenmesi bütün hayatı etkileyen bir duygu olduğu için çok önemlidir. Eğer bu duyguya sahip olduğunuza inanıyorsanız bu temizlik işlemi için ciddi olarak çalışmalısınız. Aşağıda bunun için neler yapabileceğinizi bulabilirsiniz.
Refah içinde bir yaşam sürdürme rehberi isimli kitabımda 21 günlük afirmasyon nasıl yapılır detaylı bir şekilde anlatmıştım. Bu nedenle bir daha burada yazmayacağım. Kitabı okumamışsanız, mutlaka okumanızı öneririm.

  Kitapta anlattığım şekilde 21 gün aşağıdaki afirmasyonla çalışmanızı öneririm. 21 kuralına tam olarak uymanız önemlidir. Başarısızlık duygusu 21 günde temizlenmeyebilir, eğer hala devam ettiğini düşünüyorsanız bir süre ara verip tekrar başlayın. Temizlik süreci kişiden kişiye değişir bu nedenle bu sorundan kurtulduğunuza emin olana kadar tekrar 21 gün çalışmaları yapmak faydalıdır.
Afirmasyon: ” Başarılı olduğuma inanıyorum ve başarılarım için kendimi kutluyorum”

Affetme Çalışması


     Birisini affetmeye ihtiyacınız varsa ama nasıl yapacağınızı bilmiyorsanız, aşağıdaki çalışmanın çok işe yarayacağını söyleyebilirim. Bunu 5 sene kadar önce yazmışım ve karşıma tesadüfen dün yazılarımı incelerken çıktı. Hemen bloga koymak istedim, çünkü kalbinizde kin, öfke,kızgınlık gibi duygular varsa, hayatınıza iyi ve güzel şeyleri çekmeniz çok zor olacaktır. Unutmayın benzer enerjiler birbirini çeker.   İçimizde daha fazla sevgi üretmeli ve affetmemiz gereken kim varsa, kendi iyiliğimiz için affetmeliyiz.
Aşağıdaki metni her gün en az 3 kere okuyun, ihtiyacınız varsa daha da fazla okuyabilirsiniz. İlk günlerde sinir,gerginlik yapabilir hatta o kişiye karşı daha olumsuz duygular oluşturabilir. Bu çok normaldir, arınma dediğimiz süreçte, negatif enerjileri atarken bunlar yaşanabilir. Ancak bir süre devam ederseniz ciddi olarak faydasını göreceksiniz. Affetmeniz gereken kişiyi affettiğinize emin olana kadar bunu okumaya devam edin.
    Metin
     Sevgili ….. (buraya affetmek istediğiniz kişinin adı gelecek) seninle aramızda üzücü şeyler oldu. Beni üzdün,kırdın,incittin (başka bir duygu yaşadıysanız onu da ekleyebilirsiniz). Sana karşı kızgınlık, öfke hatta belki nefret hissettim. Bu duygulardan tamamen arınmaya, kendimi ve seni özgürleştirmeye karar verdim. Bu yıpratıcı duyguları artık içimde taşımak istemiyorum ve kendi iyiliğim için seni affediyorum. Seninle birlikte kendimi de affediyorum, çünkü bu duruma aslında ben izin verdim. Bu sorunlardan almam gereken dersleri aldım, büyümeme, olgunlaşmama ve daha bilge bir insan olmama hizmet ettiklerini farkettim. Bunlar için evrene teşekkür ediyorum. Artık ben yeni bir insan olmayı, kalbimde sadece sevgi duyguları taşımayı seçiyorum. Farkında olmasan da senin de içinde acı ve üzüntü olduğunu biliyorum. Seni de şifalanmanı, arınmanı ve huzur bulmanı seçiyorum. Sana tüm kalbimle iyilikler diliyorum. Seninle bir bütünün parçası olduğumuz gerçeğini kabul ediyorum ve içindeki özü onurlandırıyorum. Şimdi lütfen özgürce yoluna git, senden tamamen özgürleşiyorum. Seni bugün burada affediyorum, kendimi bugün burada affediyorum.
…… yı (buraya affetmek istediğiniz kişinin adı gelecek) tamamen affetmem için kalbimdeki tüm iyiliği,merhameti ve sevgiyi uyandırıyorum. ( Bu cümleyi bir kaç kere tekrar edin)
     Daha sonra yeniden başa dönerek yeniden okuyabilirsiniz yada sadece son cümleyi afirmasyon gibi sürekli tekrar edebilirsiniz.
Hadi hemen affetmeye başlayalım, arınmalım ve şifalanalım…..

Sevgiyle kalın.

Berna Ozcan Demir














KONTROL SENDE

Çekim Yasası Ve Bilinçaltı Dönüşüm Teknikleri Kitabı




Çekim Yasasının Sırrı-Elde Etmenin Önündeki Büyük Engel: Bilinçaltı


Çekim yasasını işletirken istediklerimizi elde etmemizin önündeki en büyük engel malumunuz bizim bilinçaltı kayıtlarımız. Olumsuz bilinçaltı kayıtlarımızın temizliği çok önemli bununla ilgili bir çok teknik ve yöntem var. Bugün bilinçaltı kayıt temizliği  ile temelde neyi değiştiriyoruz onun üzerinde paylaşımda bulunmak istiyorum ve bilinçaltı kayıt temizliği konusunda farklı bir bakış açısını göstermek istiyorum.
Ben şimdiye kadar bilinçaltı kayıt temizliğinde bir kaç farklı yöntem kullandım. EFT, İçsel Temizlik (Korku çalışması), Egoyu ikna yöntemi ve Olumlama tekrarları. Ben  yapmış olduğum çalışmalardan beklediğim faydayı görebildiğim ve deneyimde bulunabildiğim için bugün insanlara bu teknikleri çok rahat öneride bulunup, deneyimlerimi paylaşıyorum. 
Geçen gün bir arkadaşın sorusuna cevap yazarken bir şeyi keşfettim. Bilinçaltı kayıt temizlikleri yaptığımızda  çalışma sonrasında bizim bilinçaltımıza olumsuz kayıt oluşmasına neden olan sahnelerdeki algılarımızı değiştirdiğimizi fark ettim. Yani biz o sahnelere gidip yanlış anlaşılmayı gideriyoruz. Olumlamalarla da biz aynı şeyi yapıyoruz. İşin temelinin püf noktasının bu olduğunu anladım.

Bilinçaltı kayıt temizlik çalışmalarında  kullanılan yöntemler arasında öncelikle hissedilen korkunun kaynağı olan sahne bulunarak bu sahne üzerinde çalışmak daha etkili oluyor.  Genelde bu korku kaynakları bizim çocukluğumuzdaki ailemizden, okuldan ve çevremizden aldığımız kodlamalar. Çocukluğumuzda bir olay yaşamışızdır. Bu konuda daha önce bir deneyimimiz yoktur. O olay sonrasında annen, baban, öğretmen, akrabaların ya da arkadaşların sana bir şey söylemişlerdir. Bu senin otomatik olarak bilinçaltı kaydınıza yazılmıştır. Bu konuda daha önce bir deneyimin olsaydı olayı onunla kıyaslamak durumunda kalacaktın olmadığı için direk yazıldı. Ya da aynı konu ile deneyimin var oda olumsuz bu sefer iki kere yazıldı hem de güçlü bir şekilde.

Çekim Yasasının Sırrı- The Secret Hasta Ediyor.

Bugün size internet sitem aracılığıyla bana ulaşıp  çekim yasası hakkında soru soran genç bir arkadaşımın sorularını ve ona verdiğim ve benim kendi düşüncelerimi içeren cevapları paylaşmak istiyorum. Genç arkadaşıma hayatının kontrolünü eline almak istemesinden dolayı teşekkür ediyorum.

Soru :
18 yaşındayım. 17 yaşıma kadar hep sorgulamadan olduğu gibi kabul ettim her şeyi. Şimdi ise sorun yaşıyorum. Tabi ki siz din hocası değilsiniz ama ben bi danışmak istedim. Abi ben yaklaşık 1 aydır yoğun olarak kişisel gelişimle ilgileniyorum. Oradan girip buradan çıktım çok şey okudum. En son çekim yasasını anlatan The Secret’ı izledim ve beğendim. Bunun üzerime araştırmaya koyuldum. Bir yazı gördüm.The Secret hasta ediyor diye. Açtım okudum birinin yazısını gördüm. Bu kişi The Secret’ın anlattığı çekim yasasını çökertmiş. Sizin bu konuda ki düşüncelerinize çok ihtiyacım var açıkçası. Sizi mesajlarınızdan az çok tanıdım. Çekim yasasına merak duymuşsunuz. Burada da ilerlemişsiniz. Çekim yasasının mantığı nedir? Mantık bunu istemenin doğru istemenin içimizde olduğunu ve doğru istediğimizde her şeye ulaşabileceğimiz söylenir. Ama burada (haşa) Allah göz ardı ediliyor. Yani isteyen biziz alan biziz bu felsefenin, yasanın temelinde Allah, kader vs hiçbir şey gözetilmemiş. Siz bu konuda bana ne dersiniz? Siz ne düşünüyorsunuz? Bu dediğim kişinin yazısını okuyunca bir afalladım. Bu yönden bakmamıştım. Hooponopono ile ilgili ilgileniyorum. Belki biliyorsunuzdur bilmiyorsanız da mantık sizin dediğiniz gibi bilinçaltını sevginin enerjisi ile değiştirmek. Bunu bilinçaltımızdakilere söylüyoruz. Bunu da sorguladım kendi içimde. Bilinçaltımdan istemek yanlış mıydı acaba? Biz kayıtsız şartsız Allahtan mı istemeliyiz? Ya da bilinçaltındakiler Allahtan bir parçalar mı yani aslında Allahtan mı istiyoruz? Allah bize yukardan baka biri mi yoksa içimizdeki dışımızdaki her şey mi? Yine bir arkadaş EFT’ yi eleştirmiş. Ama biz EFT yaparak bir şeyleri dengeliyoruz. Onun mantığına göre eşşeğimizi bağlamadan bırakalım. Bu İslamiyet göre bu yanlış. Yani ilk önce eşşeğimizi sağlam kazığa bağlayalım sonra Allaha bırakalım bu yaptıklarımız kişisel gelişim adına bir nevi kendimizi geliştirmek değil mi? Konuyu biraz saptırdım ben sunu demek istiyorum.S iz bu süreçlerden geçtiniz mi? Çekim yasasının islamiyete uyuyor mu? ALLAH göz ardı mı ediliyor? Beni anladığınızı umuyorum. Sevgili Halis abi, umarım bir şeyler söylersin ve beni aydınlatırsın.

30 Günlük Mucize Üstadlığı Programı (Quantum Olumlama)-3


21. Gün
Yapma Hali

Bize insan varlıkları olduğumuz, insanın yaptıkları şeyler olmadığımız hatırlatılır ve günlük yaşamımızın çoğunu bir şeyler yaparak geçiririz. Ama gerçekte ne yapıyoruz? Sadece meşgul müyüz, yoksa yaptığımız şeylerin bir amacı var mı? Yaşamımızdaki herhangi bir gereksinimi ya da arzuyu gerçekleştiriyor mu, yoksa sadece zamanımızı yoğun işlerle mi dolduruyoruz? Bir an durup zamanımızı nasıl geçirdiğimizi, neler yaptığımızı gözden geçirirsek, zamanın çoğunu odaklanılmamış yoğun işle harcadığımızı görürüz. Yaratmayı istediğimiz mucizeler ile ilgili yapma halimize odaklanabilir miyiz? 


Bugün, zamanınızı harcadığınız şeylerin listesini yapın. Şimdi mucizeler listenize bakın. Yaptığınız şeylerin ne kadarı mucizelerinizi destekliyor? Eğer desteklemiyorsa, mucizelerinizi yaratmak için daha fazlasını yapmayı taahhüt edin. Yeni bir ev istiyorsanız, yakın çevrenizdeki evlere bakıyor musunuz? Yeni bir iş istiyorsanız, şirketleri inceleyip onlara CV nizi gönderiyor musunuz? Hatırlayın, siz birlikte – yaratıcısınız ve yaptığınız şeyler enerjinizin mucizelerinizin akmaya devam etmesi için önemlidir ve bu aldığınız rehberliği izlemeyi kapsar.