Üstün dökmen etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

DOSTLARI OLMALI İNSANIN


Dostları olmalı insanın,
aynen gemilerin limanları gibi.
Zaman zaman uğradığın, yükünü boşalttığın,
dalgalar dininceye kadar beklediğin koynunda.

...Sonra açık denizlere uğurlamalı seni,
geri döneceğin günü bekleme umuduyla.
Bazen, rüzgâra o açmalı yelkenini,
yanağına konan bir öpücüğün coşkusuyla,
halatlarını çözmeli,
seni çok ama çok özlemeli.

Dostları olmalı insanın;
ermiş, bilge, hayatı ezbere okuyabilen.
Düşünmediklerini düşündüren,
seni bir cambaz ipinde, güvende tutabilen,
gerektiğinde senin için ateşi yutabilen,
yolunu ışıtan ustan olmalı.
Şekillendirmeyi öğretmeli hayatın çömleğini.
Sana vermeli soğuk bir kış gününde
üzerindeki tek gömleğini...

Var Olmanın Gücü


Kimlik duygunuz,ihtiyaçlarınızı ve sizin için hayatta önemli olan

şeyleri belirlemenizi sağlar;

sizin için önemi olan şeyler ise aynı zamanda sizi üzme ve rahatsız etme potansiyeline sahiptir.
...
Bunu ,kendinizi ne kadar derinden tanıdığınızı anlamak için

bir kriter olarak kullanabilirsiniz.

Sizin için önemli olan şey,söyledikleriniz ya da

inançlarınızla ilgili olmak zorunda değildir;

sizin için asıl önemli şeyleri ele verecek olan,

yaptıklarınız ve verdiğiniz tepkilerdir.

Dolayısıyla kendinize şu soruyu sorabilirsiniz:

Beni rahatsız eden,öfkelendiren ve üzen şeyler neler?

Eğer küçük şeyler sizi üzüyor ve sinirlendiriyorsa ,

o zaman, kendinizinde öğle olduğunu düşünüyorsunuzdur.

Yani küçük.Biliçaltınızdakii inanç budur.

Peki küçük şeyler neler olbilir?

Aslında her şey küçük ve önemsizdir,

çünkü her şey gelip geçicidir.


***

Kim olduğunuzu düşünüyorsunuz?

''Ölümsüz bir ruh olduğumu biliyorum'' ya da

''Bu çılgın dünyadan bıkıp usandım, tek istediğim biraz huzur''diyebilirsiniz;

ama ancak telefon çalana kadar.

Kötü haber:borsa çöktü;

anlaşma bozuldu;

arabanız çalındı;

kayınvalideniz geldi;

yolculuğunuz iptal edildi;

sözleşme bozuldu;

eşiniz sizi terk etti;

daha fazla para istiyorlar;

bunun sizin hatanız olduğunu söylüyorlar.

Aniden endişelenir ve öfkelenirsiniz.

Sesiniz sertleşir:

Buna daha fazla dayanamıyorum''.

Başkalarını suçlar, onlara saldırır,

kendinizi savunup haklı çıkarmaya çalışırsınız;

üstelik hepsi otomatik pilota bağlanmış şekilde olur.

Açıkça görüldüğü gibi şimdi kendiniz için

az önce başka bir şey istemediğinizi

söylediğiniz halde,hayatınızda huzurdan daha önemli başka

bir şey vardır ve ölümsüz bir ruh olduğunuzu

düşünmezsiniz bile.

Anlaşma,para,sözleşme ,kayıp ya da

kayıp tehlikesi sizin için daha önemlidir.

KİM İÇİN;AZ ÖNCE SÖZÜNÜ ETTİĞİNİZ ÖLÜMSÜZ RUH İÇİN Mİ?

Hayır !Egonuz için.Küçük benliğiniz,geçici olan şeylerde

güvenlik veya tatmin aramakta,

bulamadığı içinde öfkelenmektedir.

Eh! en azından ŞİMDİLİK gerçekte kim olduğunuzu

düşündüğünüzü biliyorsunuz.


***

Eğer istediğiniz şey gerçekten huzursa,

huzuru seçersiniz.

Gerçekten ölümsüz bir ruh olduğunuza inanıyorsanız,

zorlayıcı insanlarla ya da durumlarla karşılaştığınızda tepki vermezsiniz ve

tamamen uyanık kalırsınız.

Durumu hemen kabullenirsiniz ve kendinizi ondan ayırmak yerine

onunla birleşirsiniz.

Sonra uyanıklığınız sayesinde bir cevap gelir.

Cevap veren gerçek sizsinizdir.

BİLİNÇ!

Bu, olduğunuzu sandığınız kişi değildir.

Son derece güçlü ve etkili olduğundan,

hiç bir durumu ya da insanı

düşman olarak görmesine gerek yoktur.

Özellikle bir sorunla karşılaştığınızda insanlara

ve durumlara tepki verme şekliniz,

kendinizi ne kadar iyi tanıdığınızın en gerçekçi göstergesidir.

KİMSE SİZE KİM OLDUĞUNUZU SÖYLEYEMEZ.

Eğer söylerse, bu başka bir kavram olur ve

yine değişemezsiniz.

Kimlik inançsizlığı gerktirir.

Aslında her inanç bir engeldir.

Zaten her kimseniz o olduğunuzdan,

kim olduğunuzun farkında olmanıza bile gerek yoktur.

Ama farkındalık olmadan,

gerçek kimliğinizi bu dünyaya gösteremezsiniz.

Gerçek kimliğiniz,ifade edilmememiş bir şekilde

olduğu yerde kalır.

O zamanda bankada 100 milyon doları varken,

sokakta dilenen yoksul bir adam gibi olursunuz,

çünkü onunda sahip olduğu zenginlik

ifadesini bulmamıştır.


Var Olmanın Gücü -E.Tolle

Ekmek nimettir kabul, peki insan nimet degil mi?

PROF. Üstün DÖKMEN "Yere düsen ekmegin üstüne basan insan görmedim ama yere düse...n insani tekmeleyen çok kisi gördüm" diyor... Saygili olmaktaki kusurlarimizi söyle anlatiyor:

- Birbirimize saygili olma konusunda 3 tip temel hatamiz var...

Avrupa'da yasayan vatandasimiz, orada yerlere çöp atmiyor ama Kapikule'den girer girmez yerlere tükürmeye, çöp atmaya basliyor. Niye burada böyle yapiyorsun diye soruldugunda, herkes böyle yapiyor diyor. Kendi fikri olmayan insanin duruma göre hareket etmesidir bu.

Ikinci hatamiz, adama göre davranmamiz. Karsimizdaki adam iri yariysa, 'Buyur Abi', diyoruz, ufak tefekse, 'Ne var lan!' diyoruz. Oysa ki, insanlarin onuru birbirine esittir.

Üçüncü hata, keyfimize göre davranmak. Keyfimiz yerindeyse eve girerken 'Merhaba millet' diyoruz, degilse surat asiyoruz. Oysa keyfimiz yerinde olsun olmasin insanlara saygili davranmak zorundayiz.

Diyorum ki, yerdeki ekmege saygili olma konusunda ülkemde mutabakat var, kimse basamaz, ayagiyla dürtüklemez ya da öper, koyar bir kenara.

Ekmek nimettir kabul, peki insan nimet degil mi?