Bilinçaltının Gücü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Kitap Tavsiyesi

Okumuş olduğum kitaplardan önemli gördüklerimden bir kısmını burda paylaşmak istiyorum.






http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=129800&sa=150317292



Pozitif Gücün Büyüsü

Pozitif Gücün Büyüsü
Louise L. Hay
KORİDOR YAYINCILIK
Dünyanın en çok okunan yazarlarından Louise L. Hay elinizdeki bu kitapla düşüncelerinizi, inançlarınızı ve duygularınızı pozitif yönde derinleştirerek içinizdeki duygularınızın çevrenize coşkuyla akmasına yardımcı olacaktır.
Pozitif düşünce gücünün büyüsünü, insanın kendini tanıyıp hayatla barışık kalmasını sağlayıp mucizeler yarattığını büyük bir keyifle okuyacaksınız.

Louise L. Hay, bir metafizik öğretmeni ve aynı zamanda birçok adlı kitapların da bulunduğu çok sayıda eserin yazarıdır. Çalışmaları 35 ülkede 29 farklı dile çevrilmiştir. 1981 yılında bir Zihin Bilimi temsilcisi olarak kariyerine başladığından beri, Louise kişisel gelişim ve içsel şifa için kendi yaratıcı güçlerini kullanmaları adına milyonlarca insana yardım etmiştir.


"Louise Hay, yazdıklarıyla bütün iyileşmenin başladığı yer olan ruhunuza sesleniyor. Bu kitaba bayıldım... Louise Hay’e de."

Dr. Wayne W. Dyer





http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=449818&sa=150316864



Bilinçaltının Gücü
Joseph Murphy
KORİDOR YAYINCILIK

DÜŞÜNCELERİNİZİ DEĞİŞTİRİRSENİZ KADERİNİZİ DE DEĞİŞTİRİRSİNİZ
Neden bir insan üzgünken diğeri mutludur?
Neden bir insan korkak ve endişeliyken diğeri inanç ve güven doludur?
Neden bir insan amansız olduğu söylenen bir hastalıktan kurtulurken diğeri iyileşemez?
Neden bir insanın güzel, lüks bir evi varken diğeri derme çatma bir yerde yaşamak zorundadır?
Neden bir insan tam bir başarı örneğiyken diğeri sefil haldedir?
Neden bir konuşmacı ilgi çekici ve son derece popülerken, diğeri sıradan ve sönüktür?
Neden bir insan işinde ya da mesleğinde bir dehayken, diğeri hayatı boyunca hiçbir şey yapmadan ya da başarmadan düşe kalka yürümeye çalışır?
Neden bu kadar fazla hoşgörülü ve ahlaklı insan zihnindeki ve bedenindeki olumsuzlukların acısını çekiyor?
Neden ahlaksız pek çok kişi başarılı, zengin ve sağlıklı olup bunun keyfini çıkarıyor?
Neden bir insan mutlu bir evlilik sürerken diğeri evliliğinde mutsuzluk ve hayal kırıklığı yaşıyor?
Bu soruların yanıtı, bilinç ve bilinçaltınızın işleyişinde gizli olabilir mi?
Kesinlikle evet.


Bilinçaltının Gücü-3- Joseph Murpy







  Bilinçaltının Gücü Kitabında dikkatimi çeken olumlamaları paylaşmak istedim.
Olumlamalar fikir vermesi açısından faydalı olacağını düşünüyorum.
Önemli olanın kendi bilinçaltınızı ikna edecek size özel olumlama olduğunu unutmayın.

Belleğinizi koruma telkini;
Bugünden itibaren, hafızam her açıdan gelişiyor. Her an, her yerde bilmem gereken her şeyi hatırlayacağım. Aldığım etkiler net ve kesin olacak. Bunları kendiliğimden kolayca aklımda tutacağım. Hatırlamak istediğim her şey, zihnimde doğru biçimde kendini gösterecek. Her gün hızla gelişiyorum. Çok yakında hafızam eskisinden daha iyi olacak.

Kötü Ruh Halinin Üstesinden Gelme telkini;
Bugünden itibaren, daha keyifli olacağım. Neşe, mutluluk ve keyif zihnimin normal halleri olacak. Her gün daha sevimli ve anlayışlı oluyorum. Çevremdekilerin neşe ve iyi niyet merkezi olacağım, kendi iyi duygularımı ve keyfimi onlara da bulaştıracağım. Bu mutlu, keyifli, neşeli ruh hali benim normal zihinsel durumum olacak. Minnettarım.

Bilinçaltının Gücü-2- Joseph Murpy




Zorlama ters etki yapar. Arzularınızla hayal gücünüz çatıştığında, kazanan kaçınılmaz olarak hayal gücünüz olur.
Yerde duran dar bir tahtanın üzerinde yürümeniz gerektiğini düşünün. Bunu hiç kuşkusuz kolayca yapabilirsiniz. Birde aynı tahtayı yerden beş metre yukarıda ve iki duvar arasında asılmış olduğunu düşünün. Üzerinde yürür müydünüz? Yürüyebilir miydiniz?
Tabiî ki hayır. Tahta boyunca yürüme arzunuz, hayal gücünüzle çatışırdı. Tahtanın üzerinde yalpaladığınızı ve baş aşağı düştüğünüzü hayal ederdiniz. Yürümeyi çok isterdiniz, ama düşme korkunuz size engel olurdu. Hayal gücünüzün üstesinden gelmek ve bunu bastırmak için çaba sarf ettikçe, düşme fikri daha güçlü hale gelirdi.  Zihinsel çaba, istenen şeyin tersini yaratarak kişinin kendi yenilgisine neden olur.
İrade gücünüzü kullanarak bilinçaltınızı fikirlerinizi kabul etmeye zorlamayın. Bu tür girişimler sizi başarısızlığa mahkûm eder.
Dikkatinizi arzu ettiğiniz şeye kavuşmayı önleyen engeller üzerine yoğunlaştırırsanız, bu arzuya kavuşmanızı sağlayacak unsurlar üzerine yoğunlaşmak mümkün olmaz.
Zihinsel zorlama ve aşırı çaba, endişe ve korkuyu göstererek dileklerinizin karşılığını almanızı engeller. Rahatlık işi çözer.  Zihniniz gevşediğinde ve bir fikri kabul ettiğinizde, bilinçaltı bu fikri hayata geçirmek için işe koyulur.
Olumlama öyle olduğunu söylemektir. Zihnin tutumunu doğru kabul ettiğiniz sürece, bunun aksi yönündeki bütün etkenlerden bağımsız olarak dileklerinizin gerçekleştiğini görürsünüz. 
Olumlama ifadeniz net olduğunda ve zihinsel çatışma ya da anlaşmazlık yaratmadığına çok başarılı olur.

Bilinçaltının Gücü-1- Joseph Murpy




Bilinçaltının Gücü kitabında dikkatimi çeken önemli konuları burada paylaşmak istedim. 
Joseph Murphy ait kitap bilinçaltı ile ilgili çok güzel bilgiler içermektedir. Okumamış olanlar tavsiye ederim.

*****************************************

Bireyin bilinçaltı, o kişinin zihnindeki tabloya ya da düşünceye karşılık verdiğinde, dilekler gerçekleşir.
Fizik, kimya, matematik işlemleri prensiplere dayandığı gibi bilinçaltınızı işleyişi de bir prensiptir. İnanç yasalarına göre işler. İnancın ne olduğunu, neden ve nasıl çalıştığını bilmeniz gerekmez.
İnandığınız şey doğru ya da yanlış da olsa sonuç elde edersiniz. Bilinciniz zihninizdeki düşünceye yanıt verir. Zihninizdeki düşünceyi bir inanç olarak kabul edin, bu kadarı bile yeterli olacaktır.
Vücudunuz sürekli yenilenmektedir. Her saniye vücudunuzda yeni bir hücre oluşmaktadır. İnsan bilinçaltınızı yeniden tasarlayarak kendinizi yeniden yaratabileceğinizden emin olun.
Bilinciniz akıl yürüten zihindir. Zihnin seçim yapan safhasıdır. Bütün kararlarınızı bilincinizle veririsiniz.
Bilinçaltınız kendisine iletilenleri ya da bilinçli olarak inandıklarınızı kabul eder. Bilinciniz yaptığı şeyleri muhakeme etmez ve tartışmaz. Düşüncelerinizin iyi ya da kötü, doğru ya da yanlış olduğunu kanıtlamaya çalışmaz. Düşüncelerinizin ya da telkinlerinizin doğasına göre tepki verir. Örneğin bir şeyin bilinçli olarak doğru olduğunu varsayıyorsanız, bu yanlış olsa da, bilinçaltınız bunu doğru kabul eder ve siz bilinçli olarak doğru olduğunu varsaydığınız için, buna uyacak sonuçlar ortaya çıkarır.
Zihninizde nihai sonucu canlandırmanız, bilinçaltınızın karşılık vermesini ve zihinsel resmin gerçekleşmesini sağlar.

Bilinçaltının Gücü

Tüm çağların tüm büyük adamlarının en büyük müşterek sırları, bilinç altları ile iletişim kurabilmeleri ve bu güçlerini kullanabilmeleridir. Sizin bilinçaltınızda da tüm problemlerin cevapları vardır. Eğer yatmadan önce : “Ben saat altıda uyanmak istiyorum” diye düşündüğünüzde tam o saatte sizi uyandıracaktır.
Bilinçaltınız, sizin tercihlerinizin ve  kararlarınızın icracısıdır. Her akşam iyi bir sağlık düşünerek yatınız,göreceksiniz ki sadık bedeniniz buna uyacaktır. Asla: « Olanaklarım yok» veya « yapamam» sözlerini kullanmayınız. Bilinçaltınız bunu emir kabul edecek, ve sanki paranız veya yapmak istediğiniz şeyi  yapmak olanağınız yokmuş gibi hareket edecektir.
 Düşüncelerinizi değiştiriniz, kaderiniz de değişecektir.
 Eğer iyi düşünürseniz, iyi gelecektir; eğer kötü düşünürseniz, kötü kendini gösterecektir. İşte zihniniz böyle çalışır. Unutmamanız gereken şey,   eğer bir düşünceniz bilinçaltınız tarafından kabul görürse,hemen onu yerine getirmeye başlayacağıdır. Eğer bu güç, olumsuz bir bir yönde kullanılırsa başarısızlığın, beceriksizliğin ve mutsuzluğun nedeni olur. Ama, eğer  sahip olduğunuz düşünce tarzınız uyumlu ve yapıcı ise,bunu sağlık, başarı ve refahınız için kullanabilirsiniz. Bilinçaltınız bir düşünceyi kabullendiğinde , hemen onu uygulamaya koyar . Düşüncelerle ortak olarak faaliyet gösterir ve ömür  boyunca erişmek istediğiniz gayelerinize ulaşabilmeniz için, her türlü çalışmayı yapar.

Bilinçaltı Anlamak ve Temizleme çalışmaları

Bilinçaltını anlamak için çalışma ilkelerini, bilinçaltı yasalarını ve bunları hazırlayan içsel dinamikleri bilmek gerekir.
Bilinçaltını bir bilgisayarın hard diski olarak düşünebiliriz. Ekranda görülenler sizin gerçeğiniz veya yaşantınızdır. Yani bilinçaltınızdaki olumlu, olumsuz inançlarınızın hayatımıza yansımalarıdır.
Nasıl bir bilgisayar programında direkt emir şeklinde komutlar veriliyor ise bilinçaltımız da komutlarımızı alır ve gerçekliğimize uyarlar.
Başaramayacağımıza inanıyorsak başaramayız. Değişeceğimize inanıyor isek değişiriz. Mali, malı şeklindeki ifadeler bilinçaltımızda mulaklık yaratır. Örneğin sigara içmemeliyim dedikçe sigara içmek isteriz. Çok yememeliyim dedikçe yemek isteriz. Size sakın kırmızı bir mercedes düşünmeyin veya şu an annenizi düşünmemelisiniz diyecek olursam her ikisi de akınıza gelecektir. Korkmayın diyecek olursam o ana kadar böyle bir duygu taşımasanız bile korkmaya başlarsınız. Bilinçaltımıza ne istediğimizden emin olarak, net ve şimdiki zaman üzerinden komutlar vermeliyiz. Geleceğe yönelik ifadeler istediklerimizin bir şekilde ötelenip, gerçekleşmesine engel olur.
“Aklınız neyi kabul edip inanıyorsa, onu gerçekleştirebilir” der. Napoleon Hill’
Evren yasalarla yönetilir. Bilinçaltlarımız da tıpkı evren gibi yasalarla yönetilir. Bilinçaltımızın yasası inanç yasasıdır. Bilinçli aklınızın kavrayıp, bilinçaltınızın inandığı şeyler gerçekleşir. Böylesine büyük bir güce sahip olduğumuzun çoğu zaman farkında değilizdir.
Bilincimizin gücünü bir fikri kavramak için, bilinçaltımızın gücünü ise sonuca ulaşmak için kullanırız. Birçok kişi bunun tersini yapar. Bilinçlerini neticeye ulaşmak için kullanırlar, bu da genellikle stres ve endişe yaratır. Bu durum bilinç gücümüzle, bilinç altı gücümüzün kullanımındaki farktır. Örneğin bir bayan danışanım içinde bulunduğu gerçekliği kendisinin yarattığına inanmıyordu. Evlenmek istiyordu ancak karşısına uygun kişinin çıkmamasından ve birlikteliklerinin kısa sürede bitmesinden yakınıyordu. Bilinç üstü seviyede bir hayat arkadaşı istiyordu ve kendince uygun standartları belirlemişti. Yaptığım çalışmalarda fark ettik ki ! bilinçaltı seviyede evliliğin özgürlüğünü kısıtlayacağı inancı, çevresinde gördüğü mutsuz evlilikler ve kendisinin de böyle olabileceği korkusu, karşısına daha iyi biri çıktığında evliliğinin bu birlikteliğine engel olacağı endişesi taşımaktaydı. Bu kadar yoğun bilinçaltı dinamikleri ile isteğine ulaşması mümkün değildi. Bir ipi düşünelim iki tarafından aynı anda iki kişi çekiyor. İpin gerilmesi gibi kişide gerginleşir.
Bilinçaltımız mıknatıs gibidir. Kendi inançlarını yansıtan şeyleri çeker. Bilinçaltımızda belli bir inanç varsa, bilinçaltımız bu inanca uygun titreşimler yaratır ve bunu yansıtan veya buna uyan olayları ve insanları kendine çeker. Buna son dönemlerde adı çokça duyulan çekim yasası denmektedir. Yerçekimi yasasının varlığının kesin olması gibi çekim yasasının varlığı da kesindir. Eğer bilinçaltınız yaşamınızın zor geçeceğine inanırsa, gerçekten yaşamınız zor olacaktır. Karşılaşacağınız olaylar ve insanlar hayatımızı zorlaştıracaktır. Eğer bilinçaltımız paranın zor kazanılacağına inanırsa, para zor kazanılır. Karşınıza çıkan fırsatlar para kazanmak için insan üstü çaba göstermeniz gerekenler olacaktır. Sizin gerçeğinizi yaratan inancın ne olduğuna siz karar veremezsiniz, bilinçaltınız verir.
İstemediğimiz bir durum karşısında bu durumu hazırlayan içsel sebepler ne olabilir ? Bu durum çoğu zaman bilinçaltı korkularımızın bir sonucudur.

İstediğiniz Sonuçları Elde Etmenin Yolları

Düşüncelerinizi  Değiştirirseniz, Kaderinizi de Değiştirirsiniz...

ETKİ düşünceniz, TEPKİ ise bilinçaltınızın verdiği karşılıktır.

Bütün dilekleriniz gerçekleşecek diye bir kural yoktur. Herkes bunu bilir. Şüpheci kişiler, bunu duaların işe yaramadığına dair bir kanıt olarak yorumlarlar. Ancak göz ardı ettikleri bir nokta vardır:

Dileklerinizin karşılık bulabilmesi için bilimsel temeli net bir biçimde anlaşılarak etkin kullanılması gerekir. Ancak bundan sonra belirli bir isteğin neden etkin olmadığını anlayabilir ve onu daha etkin kılmak için pratik bir yöntem bulabiliriz.

Peki dileklerinizin istediğiniz gibi karşılık bulmadığını fark ederseniz, ne olur o zaman? İlk yapmanız gereken şey, böyle bir başarısızlığın temel nedenlerini anlamak olmalıdır. Bu nedenler güven eksikliği ve çok fazla çabadır. Birçok kişi, bilinçaltının işleyişini tam olarak anlayamaz ve dileklerinin gerçekleşmesine mani olur. Zihninizin nasıl çalıştığını bildiğinizde, büyük ölçüde güven kazanırsınız.

Unutmayın, bilinçaltınız ne zaman bir fikri kabul etse, hemen bunu uygulamaya başlar. Bunun için bütün önemli kaynaklarını ve potansiyellerini kullanır. Derin zihninizin bütün zihinsel ve spiritüel yasalarını harekete geçirir. Bu yasa iyi fikirler için geçerlidir, ancak kötü fikirler içinde geçerlidir. Sonuç olarak, eğer bilinçaltınızı olumsuz biçimde kullanırsanız, bu soruna, başarısızlığa ve karışıklığa neden olur. Yapıcı biçimde kullanırsanız kılavuzluk, özgürlük ve zihinsel huzur getirecektir.

Düşünceleriniz olumlu, yapıcı ve sevgi dolu olduğunda, doğru cevabı almanız kaçınılmazdır. Bu nedenle başarısızlığın, üstesinden gelmek için yapmanız gereken tek şey, bilinçaltınızın fikrinizi ya da isteğinizi kabul etmesini sağlamaktır. Siz bunun gerçekliğini kabul edin, zihninizin yasası gerisini halledecektir. İsteğinizi inançla, güvenle ve şüphesiz devredin; bilinçaltınız bu görevi devralacak ve size cevap verecektir.

Ne zaman bilinçaltınızı sizin için birşey yapmaya zorlamak isterseniz, başarısız olursunuz. İstediğiniz sonuçlar yaklaşmak yerine uzaklaşır. Bilinçaltınız zihinsel bir zorlamaya tepki vermez. İnancınıza ya da bilincinizin kabulüne tepki verir.

Sonuç elde etme konusundaki başarısızlığınız şu ifadelerden de kaynaklanabilir:

Herşey kötüye gidiyor
Asla karşılık alamayacağım
Çıkış yolu göremiyorum
Durum umutsuz
Ne yapacağımı bilmiyorum
Karmakarışık oldum

Bu tür ifadeler kullandığınızda, bilinçaltınız size karşılık vermez ve sizinle işbirliği yapmaz. Sürekli yerinde sayan bir asker gibi, ne ileri ne de geri gidersiniz. Başka bir deyişle, hiçbir yere gidemezsiniz.

Bir taksiye bindiğinizi ve taksiye bir sürü farklı yön söylediğinizi düşünün. Taksicinin kafası karmakarış olurdu herhalde, hatta sizi hiçbir yere götürmek istemeyebilirdi. Talimatlarınıza uymaya çalışsa da, bunu yapamayabilirdi. Sonunda kendinizi hiç kimsenin aklına gelmeyen bir yerde bulabilirdiniz.

Bilinçaltınızın müthiş güçleri ile çalışırken de aynı şey geçerlidir. Kafanızda net bir fikir olmalıdır. Bir çıkış yolu olduğuna, bir çözümün bulunacağına inanmalısınız. Yanlızca bilinçaltınızdaki Sınırsız Zeka cevabı bilir. Bilincinizdeki net karara vardığınızda, aklınızı başınıza toplarsınız ve neye inanırsanız onu yaşarsınız.

RAHATLIK İŞİ ÇÖZER

Çok soğuk bir havada kalorifer ocağı bozulan ev sahibi tamirci çağırmıştı. Tamirci hemen geldi. Yarım saat içinde ocak yeniden çalışıyordu. Tamirci ev sahibine 200 dolarlık bir fatura çıkardı.
“Ne!” diye bağırdı ev sahibi öfkeyle. “Ne kadar uğraştın ki! Tek yaptığın küçük bir parçayı değiştirmekti, beş dolardan fazla etmeyecek bir alet için ne hakla benden 200 dolar istersin?”
Tamirci omuz silkti: “Ben parça için sadece iki dolar istedim. Fiyatı bu kadardı”
Ev sahibi elindeki faturayı salladı. “İki dolar mı?” diye bağırdı. “Burada 200 dolar yazıyor!”
“Doğru” dedi tamirci. “Neyin bozuk olduğunu ve bunun nasıl onarılacağını bilmenin değeri 198 dolar”

Bilinçaltınız usta, herşeyi bilen bir tamirci. Vücudunuzdaki her organın nasıl çalıştığını ve nasıl iyileştirileceğini bilir. Sağlık komutu verirseniz, bilinçaltınız bunu yerine getirecektir. Burada anahtar, gevşemedir. “Rahatlık işi çözer”.

Ayrıntılara ve sıkıntılara saplanıp kalmayın. Sonucun ne olacağını bilin. İster sağlıkla, ister parayla, ister ilişkilerle ilgili olsun, sorunun çözümünün mutluluğunu hissedin. Ciddi bir hastalıktan kurtulduktan sonra ne hissettiğinizi hatırlayın. Hislerinizin, bilinçaltının faaliyetinin mihenk taşı olduğunu unutmayın. Yeni fikrinizin sonuçlarını hissetmeli, bunu gelecekte hayata geçecek değil, şu anda hayata geçmekte olan birşey gibi görmelisiniz.

İRADE GÜCÜNÜ DEĞİL, HAYAL GÜCÜNÜ KULLANIN

Bilinçaltının güçlerini kullanmak, bir engeli itmeye çalışmaya benzemez. Daha çok çalışmak daha iyi sonuçlar doğurmaz. İrade gücünü kullanmayın. Bunun yerine, sonu ve bunun yaratacağı özgürlük halini gözünüzde canlandırın. Zekanızın araya girmeye, sorunu çözmek için yollar bulmaya ve bu yolları bilinçaltınıza empoze etmeye çalışacağını göreceksiniz.

Buna direnç gösterin. Entelektüel sorun çözme becerilerinizi bir kenara bırakın. Basit, çocuksu, mucizeler yaratan bir inancı korumaya çalışın. Gözünüzde, bu rahatsızlıktan ya da sorundan kurtulmuş halinizi canlandırın. Peşinde olduğunuz özgürlük durumunun duygusal hazzını hayal edin. Her türlü bürokrasiyi süreçten çıkartın. En iyi yol, basit yoldur.

DİSİPLİNLİ BİR İMGELEME NASIL HARİKALAR YARATIR?

Bilinçaltından karşılık almanın en iyi yolllarından biri disiplinli ya da bilimsel hayal gücüdür. Bilinçaltı vücudun mimarı ve inşaatçısıdır. Bütün hayati fonksiyonlarınızı kontrol eder.

İnanmak, birşeyi doğru kabul etmek, o varmış gibi yaşamaktır. Bu ruh halini koruduğunuz sürece, dileklerinizin gerçekleşeceğine tanık olmanın keyfini yaşarsınız. Bir dileğin gerçekleşmesi için 3 aşamaya ihtiyaç vardır:

Sorunu fark etmek ya da kabul etmek.
Sorunu, en iyi çözümü ya da çıkış yolunu bilen bilinçaltına devretmek.
Gerçekleştiğine derinden inanarak huzur bulmak.

Kuşkular ve tereddütler dileğinizin gerçekleşmesini engeller. Kendi kendinize, “keşke iyileşebilseydim” ya da “umarım işe yarar” demeyin. Yapılacak iş hakkındaki duygunuz, gidişatı belirler. Uyum sizindir. Sağlığında sizin olacağını bilin.

Bilinçaltının sınırsız iyileştirici gücü için araç olarak etkin hale gelebilirsiniz. Sağlık fikrini tam bir inançla bilinçaltınıza devredin; sonra gevşeyin. Kendinizi onun gücüne bırakın. Duruma ve koşullara, “bu da geçecek” deyin. Gevşeme ve inanç yoluyla, bilinçaltınızı aşılayın. Bu fikrin altındaki kinetik enerjinin devreye girmesini ve fikri hayata geçirmesini sağlayacaktır.

ZORLAMA TERS ETKİ YAPAR

Emile Coue konferansları sayesinde ABD’de pek çok hayran ve takipçi kazanan önemli bir psikologdur. En önemli görüşlerinden biri şudur:

Arzularınızla hayal gücünüz çatıştığında, kazanan kaçınılmaz olarak hayal gücünüz olur.

Buna ters etki yasası adını veriyordu.

Yerde duran dar bir tahtanın üzerinde yürümeniz gerektiğini düşünün. Bunu hiç kuşkusuz kolayca yaparsınız. Bir de aynı tahtanın yerden beş metre yukarıda ve iki duvar arasına asılmış olduğunu düşünün. Üzerinde yürür müsünüz? Yürüyebilir miydiniz?

Herhalde hayır. Tahta boyunca yürüme arzunuz, hayal gücünüzle çatışırdı. Tahtanın üzerinde yalpaladığınızı ve baş aşağı düştüğünüzü hayal ederdiniz. Yürümeyi çok isterdiniz, ama düşme korkunuz size engel olurdu. Hayal gücünüzün üstesinden gelmek ve bunu bastırmak için çaba sarf ettikçe, düşme fikri daha güçlü hale gelirdi.

“Başarısızlığımın üstesinden gelmek için irade gücümü kullanacağım” düşüncesi, başarısızlık düşüncesini güçlendirir. Zihinsel çaba, istenen şeyin tersini yaratarak kişinin kendi yenilgisine neden olur. İrade gücünü arttırmak üzerinde yoğunlaşmak, güçsüzlük durumunu vurgulamaktadır. Bu yeşil bir hipopotamı düşünmemek için elinizden gelen herşeyi yapmaya karar vermeniz gibidir. Karar, yeşil hipo fikrini zihninde baskın hale getirir; bilinçaltı baskın fikre her zaman daha fazla tepki verir. Bilinçaltınız, çelişen iki önermeden daha güçlü olanı kabul edecektir.

Kendinizi şunları düşünürken bulabilirsiniz:
İyileşmek istiyorum. Neden iyileşemiyorum?
Çok uğraşıyorum, neden sonuç alamıyorum?
Kendimi daha fazla zorlamalıyım
Sahip olduğum bütün irade gücünü kullanmalıyım.

Hatanızın nerede olduğunu görmelisiniz. Çok fazla uğraşıyorsunuz! İrade gücünüzü kullanarak bilinçaltınızı fikrinizi kabul etmeye zorlamayın. Bu tür girişimler sizi başarızlığa mahkum eder. Bu durumda dilekleriniz ters tepebilir. Çaba sarf etmediğiniz bir yol daha iyidir.

Daha önce başınıza böyle birşey geldi mi? Bir sınava girmek zorundasınız. Ders çalışarak ve konuları gözden geçirerek çok zaman harcadınız. Herşeyi çok iyi bildiğinizi hissediyorsunuz. Ancak boş sınav kağıdıyla yüz yüze geldiğinizde, zihninizin daha boş olduğunu fark ediyorsunuz. Bütün bildikleriniz kafanızdan uçup gitmiş. Aklınıza konuyla ilgili tek birşey gelmiyor. Dişlerinizi sıkıyor, iradenizin tüm gücünü topluyorsunuz; ama siz çaba sarf ettikçe, bilgiler daha da uzaklaşıyor sanki.

Hayal kırıklığına uğramış bir halde sınav salonundan çıkıyorsunuz. Zihinsel baskı sona eriyor. Birkaç dakika önce umutsuzca bulmaya çalıştığınız cevaplar birden zihninize hücum ediyor. Kendinize konuları bildiğinizi söylemiştiniz, biliyordunuz da; ama ihtiyaç duyduğunuz anda değil. Hatanız, kendinizi hatırlamaya zorlamanızdı. Aksi etki yasası gereği bu sizi başarıya değil, başarısızlığa sürükledi. Dualarınızın tersiyle karşılaştınız.

ARZULARIN HAYAL GÜCÜYLE ÇATIŞMASI NASIL ÖNLENİR

Zihinsel güç ya da irade gücü kullanmak, karşıtlığın olacağını varsaymaktır. Ancak karşıtlığı hayal etme eylemi, karşıtlığı yaratır. Eğer dikkatinizi arzunuza kavuşmanızı önleyen engeller üzerinde yoğunlaştırırsanız, bu arzuya kavuşmanızı sağlayacak unsurlar üzerinde yoğunlaşması mümkün olmaz.

Herhangi bir fikir, arzu ya da zihinsel imge konusunda bilinç ve bilinçaltınız uyum içinde ya da anlaşma halinde olmalıdır. Zihninizin farklı bölümleri arasında çatışma kalmadığında, dileklerinizin karşılaştığını görürsünüz. Siz ve duygularınız, düşünceniz ve duygunuz, fikriniz ve duygunuz, arzunuz ve hayal gücünüz arasında da anlaşma olmalıdır.

Bütün çabayı minimuma indiren, uyku haline geçerek, arzularınızla hayal gücünüz arasındaki bütün çatışmalardan kaçınabilirsiniz. Uyku halindeyken, bilinç büyük ölçüde geri çekilir. Bilinçaltınızı aşılamak için en uygun zaman, uykudan hemen öncesi ve sonrasıdır. Bunun nedeni bilinçaltının en üst düzeyde performansını uykudan hemen önce ve uyandıktan hemen sonra gerçekleştirmesidir. Bu aşamada arzularınızı etkisiz hale getiren ve bilinçaltı tarafından kabulünü engelleyen olumsuz düşünce ve imgeler kendini göstermemektedir. Yerine gelen arzunun gerçekliğini hayal ettiğinizde ve başarının heyecanını hissettiğinizde, bilinçaltınız arzunuzun hayata geçmesini sağlar.

Pek çok kişi ikilemlerinive sorunlarını, kontrollü, yönlendirilmiş ve disiplinli hayal gücü sayesinde çözer. Doğru olduğunu hayal ettikleri ve hissettikleri herşeyin hayata geçeceğin, geçmek zorunda olduğunu bilirler.

Shara adındaki genç kadın bana geldiğinde, umutsuzluğun eşiğindeydi. Sürekli ertelenen ve sonu görünmeyen, uzun, karmaşık bir davayla uğraşıyordu. En büyük arzusu, bu davanın uyum içinde bir çözüme kavuşmasıydı. Ancak zihni başarısızlık, kayıp, iflas, yoksulluk imgeleriyle doluydu. Böylece Shara’nın hayal gücü arzusuna üstün geliyor ve dava uzuyor da uzuyordu.

Benim önerim üzerine, Shara her gece yatmadan önce sorun için en iyi olası sonu hayal etmeye başladı. Elinden geldiğince iyiyi düşünüyordu. Zihnindeki imgenin yüreğinin arzusuyla uyuşması gerektiğini biliyordu.

Yavaş yavaş uykuya geçerken, davanın halledilmesinin ardından avukatla yapacağı olası görüşmeyi hayal ediyordu. Sonuç hakkında ona sorular sorduğunu ve onun açıklamalarını dinlediğini duyuyordu. Avukat tekrar tekrar aynı şeyi söylüyordu “Dava mahkeme dışında haloldu. Mükemmel, ve son derece uyumlu biz çözüm yolu bulundu”.

Gün boyunca, korku dolu düşünceler aklına geldiğinde, Shara zihninde avukatla yapacağı görüşmeyi, sözleri ve mimikleriyle canlandırıyordu. Avukatın gülümsemesini, davranışlarını, sesinin tonunu, kullandığı belirli sözcükleri hayal ediyordu. Bunu öyle sık ve öyle büyük bir inançla yapıyordu ki, korkularını daha bunlar zihninde toplanma girişiminde bulunmadan yenmeye başladı.

Birkaç hafta sonra, avukatı onu aradı. Shara’nın hayal ettiği ve doğru olduğunu hissettiği şeyi doğruladı. Dava halolmuş ve Shara’nın uyumlu kabul edebileceği bir çözüm bulunmuştu.

HATIRLAMAYA DEĞER FİKİRLER

Zihinsel zorlama ve aşırı çaba, endişe ve korkuyu göstererek dileklerinizin karşılığını almanızı engeller. Rahatlık işi çözer.

Zihniniz gevşediğinde ve bir fikri kabul ettiğinizde, bilinçaltınız bu fikri hayata geçirmek için işe koyulur.
Geleneksel yöntemlerden bağımsız düşünün ve plan yapın. Her sorunun bir cevabı ve çözümü olduğunu bilin.

Kalbinizin atışı, ciğerlerinizin soluk alışı ya da vücudunuzdaki herhangi bir organın fonksiyonları ile gereğinden fazla ilgilenmeyin. Bilinçaltınıza güvenin ve sık sık ilahi doğru eylemin gerçekleşmekte olduğunu ifade edin.

Sağlık duygusu sağlığı, zenginlik duygusu zenginliği doğurur. Siz ne hissediyorsunuz?

Hayal gücü en büyük yeteneğinizdir. Güzel ve iyi olanı hayal edin. Siz hayal ettiğiniz kişisiniz.

Uyku halinde, bilinç ve bilinçaltınız arasındaki çatışmalardan kaçının. Yine uyumadan önce, arzunuzun gerçekleştiğini tekrar tekrar hayal edin. Huzur içinde uyuyup keyifli uyanın.

Olumlama, öyle olduğunu söylemektir. Zihnin bu tutumunu doğru kabul ettiğiniz sürece, bunun aksi yönündeki bütün etkenlerden bağımsız olarak, dileklerinizin gerçekleştiğini görürsünüz.

Bilinçaltının Gücü
Joseph Murphy

Pratik Bilinçaltı Kodlama Yöntemleri

DÜŞÜNCELERİNİZİ DEĞİŞTİRİRSENİZ, KADERİNİZİ DE DEĞİŞTİRİRSİNİZ…
ETKİ düşünceniz, TEPKİ ise bilinçaltınızın verdiği karşılıktır.
Bütün dilekleriniz gerçekleşecek diye bir kural yoktur. Herkes bunu bilir. Şüpheci kişiler, bunu duaların işe yaramadığına dair bir kanıt olarak yorumlarlar. Ancak göz ardı ettikleri bir nokta vardır:
Dileklerinizin karşılık bulabilmesi için bilimsel temeli net bir biçimde anlaşılarak etkin kullanılması gerekir. Ancak bundan sonra belirli bir isteğin neden etkin olmadığını anlayabilir ve onu daha etkin kılmak için pratik bir yöntem bulabiliriz.
Peki dileklerinizin istediğiniz gibi karşılık bulmadığını fark ederseniz, ne olur o zaman? İlk yapmanız gereken şey, böyle bir başarısızlığın temel nedenlerini anlamak olmalıdır. Bu nedenler güven eksikliği ve çok fazla çabadır. Birçok kişi, bilinçaltının işleyişini tam olarak anlayamaz ve dileklerinin gerçekleşmesine mani olur. Zihninizin nasıl çalıştığını bildiğinizde, büyük ölçüde güven kazanırsınız.
Unutmayın, bilinçaltınız ne zaman bir fikri kabul etse, hemen bunu uygulamaya başlar. Bunun için bütün önemli kaynaklarını ve potansiyellerini  kullanır. Derin zihninizin bütün zihinsel ve spiritüel yasalarını harekete geçirir. Bu yasa iyi fikirler için geçerlidir, ancak kötü fikirler içinde geçerlidir. Sonuç olarak, eğer bilinçaltınızı olumsuz biçimde kullanırsanız, bu soruna, başarısızlığa ve karışıklığa neden olur. Yapıcı biçimde kullanırsanız  kılavuzluk, özgürlük ve zihinsel huzur getirecektir.