Boğaz Çakrası etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Düşüncelerimizin Çakra'larımıza Etkileri



Düşüncelerimizin Çakra'larımıza etkileri

Çakra kelimesi Sanskritçe tekerlek anlamına gelir ve enerjilerden meydana gelen bir organdır. Enerji beden ile madde beden arasında bağlantıyı sağlar. Çakralar ruhun, boyutlarla (evren ile) olan bağlantısını sağlarlar. Ham enerji olarak aldığımız ruhsal enerji, düşünce ve duygulara dönüşünce, auranın katmanlarında biçimlenerek kişilik yapısını oluşturur. Bu yüzden her insanın kendine özgü bir "ruh bedeni" (aura) ve "can bedeni" vardır. Can bedenin içinde de varlık özü (eskilerin "töz" dedikleri) vardır.
 İnsan ruhu, deneyimlediği her hangi bir olumsuz duygu, düşünce veya hatıra karşısında, bunları sentezlemeye ve çözümlemeye hazır olmadığı zaman, bu enerjilerin akışını geçici olarak durdurarak, bu enerjilerle bütünleşmemeye çalışır. Bu yöntemle kendini korumaya, mutlu ve sağlıklı tutmaya calışır. Ancak, bloke edilen enerji'yi, çalışma masası üzerine konulan bir dosya gibi değerlendirebiliriz. Bu dosyalar zaman içerisinde artarsa, (insan bu konuları sentezleyerek, kendi tavrını ve tarzını geliştiremezse), başlangıçta korunma mekanizması olarak yapılan davranış, ciddi bir blokaja yol açar.
 Blokajın her türlüsü, aslında ruhun bütün katmanlarındaki akışına engel olur, ancak özellikle bulunduğu yerde (boyutlar ve çakralarla bağlantılı olarak) zaman içerisinde psikosomatik bir rahatsızlık ortaya çıkaracaktır.
 Blokajlar da her şey gibi sonuçta yine enerjiden oluşmaktadır. Bu nedenle varlıklarını devam ettirebilmek için, yine enerji ile beslenmek zorundadırlar. Bu yüzden blokajlar tıpkı kanser tümörleri gibi, insan bedeninden kendilerine bir enerji hattı çekerek, ruhsal enerjilerle beslenir, o kişinin bilincinde ya da bedeninde enerji azlığına sebep oluştururlar. Ancak eğer o insan, henüz bir travmayı atlatacak konuma gelmemişse, blokaj kalkmaz.
 Blokajların da bir mantığı ve bir oluşma sebebi vardır. Bazı blokajlar, o insan gelişim süresini tamamlayıp, o konuyla ilgili olan bilgi düzeyini arttırdıktan sonra, kendiliğinden dağılabilir. İnsan, kendini geliştirdiği alanlarda, bazı çakralar diğerlerinden daha geniş, bazıları daha küçük, bazıları tamamen kapalı olabilir, bu da o insanın kişiliği ve yaşam tarzı ile alakalıdır. İdeal olarak bütün çakraların uyum içersinde ve eşit büyüklükte olması, hepsinin aktif olarak çalışması olsa da, böyle bir durumu her zaman muhafaza etmek mümkün değildir. Ancak çakraların tamamen, veya uzun süre kapanması, hem ruhsal, hem de fiziksel hastalık zemini hazırlar.