Dain Heer etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Parayla Var Olmak - Dain Heer



Para problemim olduğunu düşünüyordum. Aslında parayla ilgili problemim olduğuna ikna olmuştum. Gary Douglas'a (Access Consciousness kurucusu, iş ortağım ve dostum) dedim ki "Gary parayla ilgili problemimin üstesinden gelmek istiyorum." Bana dedi ki, "Dain bak, para problemi diye bir şey yoktur." Ben ısrar ettim, "Gary hayır, parayla ilgili problemimin üstesinden gelmek istiyorum." O yine şöyle söyledi, "Dain, para problemi diye bir şey yoktur." 


Kendimi giderek daha çok amacına ulaşamamış hissederek ısrar ettim. O da para problemi diye bir şey olmadığını yineledi durdu. En nihayetinde 4-5 kez bunu söyledikten sonra yılmış hissetmek yerine ona şu soruyu sordum, "Para problemi diye bir şey yok derken ne demek istiyorsun?" 

Evet, para problemi diye bir şey yoktur. Sadece ne alıp kabul etmeye istekli olduğunuzla ilgili bir sorun vardır. 

Tanımlanmamış Olmanın Değişim Gücü




 Her insan bu dünyaya kendini gerçekleştirmek için gelir.
 Doğumdan itibaren dünyadaki varlığımızın farkına varmaya çalışırız.
 Varlığımızı anlamlaştıracak şeyler ararız.
 Bunun için topluma uyum sağlamaya çalışıp onların onayını ararız.
 Uyum ve var olduğumuzu anlamak adına kendimizi bir çok kalıba sokar bir çok kimlik satın alırız.
 Ve bu durum bizi sınırlamalardan oluşan bir dünyaya hapseder. 
 Bu sınırları yok etmediğimiz sürece sürekli sınırlarını kendimiz yarattığımız kafesten kurtuluş mücadelesi veririz.
 Bunun için yapılabilecek en basit şey kendimizle barışmak ve kendimizi olduğumuz gibi kabul etmektir.
 Bu alandan bizi çıkartacak en kolay şey ise soru sormaktır.

Topluma ve etrafa uyum sağlamayla ilgili neyi bu kadar hayati, değerli ve gerçek kıldık ki kendimizi geçersiz kılıyoruz?
Bununla ilgili var olan herşeyi yıkıp yaratımlarını iptal edelim mi?
Evet 
POD & POC

Yakınlığın Beş Elementi - Dr.Dain Heer


Herkese Merhaba, Ben Dr.Dain Heer. 
Burada benimle olduğunuz için çok teşekkürler.
Geçenlerde bana soruldu, “Yakınlık nedir?” diye. Benim bakış açıma göre, yanınızdaki kişiyle ilgili hiçbir yargınızın olmadığı yerdir. Tam bir özen gösterirsiniz. Tam bir nezaket içinde, bunun da anlamı onların evrenlerinin, onların dünyalarının içine bakmaya istekli olmak ve neye ihtiyaçları olduğunu görmek ve yapabiliyorsanız onu vermeye istekli olmaktır. Eğer sağlayamıyorsanız, kendinize dürüst olarak bunun da farkında olmak. Ve bir şekilde orda olmaya istekli olmak. Onların yapabilecekleri seçimlerin olasılıklarını gören fakat onları seçmeleri için zorlamamak. Ve yine de yargılamadan orda olmak.
Böylece belki beş temel unsura bakabilirsiniz. Onurlandırmak, Güven duymak, İzin vermek, İncinebilirlik ve Şükran duymak.
Hadi, onurlandırmakla başlayalım.
Onurlandırmak nedir/ Ne anlama gelir? 
Birisine saygıyla davranmak anlamına gelir. Peki partnerinize saygıyla davranmak neye benzer? Onların neye gereksinimi olduklarının farkında olursunuz, bunu onlara sağlasanız da sağlayamasanız da. Çok ilginçtir ki bu beş unsur 95 yaşındaki yaşlı bir kadından kaynağını aldı. Bu kadın kocası alzaymır olup ölmeden önce , elli yıl mutlu bir şekilde evliydi. Ve bu kadın Viktorya döneminde yaşamış bir büyükanne tarafından büyütülmüşdü. Benim en iyi arkadaşım (Gary), ona şu soruyu sordu: “Mary senin kocan Bill uzun yıllar bir seyyar satıcı olarak ordan oraya seyahat etti, dolayısıyla seni aldatmış olabilir mi acaba?”. Kadın ona yüzünde çok tuhaf bir ifadeyle baktı ve dedi ki, “Bilmiyorum! Eğer kendini onurlandırmak için bunu yapmaya ihtiyaç duyduysa bile, bununla ilgili gelip de konuşarak bana karşı asla onursuzca davranmazdı!”. Ve biz ikimizde çok şaşırdık. Bu benim onurlandırmaya verdiğim anlamı tamamıyla değiştirdi.