Halis Şahiner Yazıları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Değişimi hangi kimliğinizle istiyorsunuz?

 

X.: Hayatım aynı gidiyor. İstediğim değişimleri gerçekleştiremedim.

H.Ş.: Gerçekten değişim istiyor musun?

X: Bilmiyorum. Eski heyecanım kayboldu. Belki de değişimi yeterince istemiyorum?

H.Ş.: Kaybolan heyecan kime ait? Yetişkin sana mı? Yoksa çocuk sana mı?

Büyük ihtimalle o heyecan çocuk sana ait bir heyecandır. Değişim için yetişkin heyecanına sahip olsaydın o değişimi gerçekleştirdin.



Çocuklar çoğunlukla çocukluklarındaki boşluğu dolduracak eksik ve yetersiz hissetmelerini giderecek hedefler arayışındadırlar. Hedeflerine sahip olduklarında ne yapacaklarına ve onu elde ettiklerinde ne yapmaları ne hissetmeleri gerektiğine dair aslında detaylı bir fikre sahip değillerdir. Haz ilkesi ön plandadır. Heyecan yaratan haz duygusudur. Ama aynı zamanda o isteğin arkası ve içi boştur. Orada sadece eksik ve mahrum bırakılmış bir duygu ya da hazzın gerçekleştirilme isteği vardır.

İstedikleriniz değil isterken hissettikleriniz gerçekleşir.

 

Evrendeki her şey enerjiden oluşur. Yaşam içerisindeki her şey enerjinin farklı formlarıdır. Farklı formları yaratan şey onları meydan getiren şeylersin farklı frekanslarda titreşmesidir. Yani her şeyin titreştiği bir frekans vardır. Aynı frekansta titreşen enerjiler birbirlerini çeker.






İnsan bedeninde enerjinin bir formu olan maddeden oluştuğu için bedenimizin de bir titreşim frekansı vardır. Diğer nesne ve canlılardan farklı olarak bedenimizin titreşim frekansını değiştirebilen varlıklarız. Bu değişimi düşüncelerimizle yapıyoruz. Düşüncelerimizle bedenimizin titreşim frekansını değiştirebiliyoruz. Düşüncelerimiz bedenimizde his olarak ortaya çıkar. Bu hisse yüklediğimiz anlam ise titreşimin frekansını belirler.

Bu olma halidir. Düşündüğünüz şeyin enerjisi ile uyumlu olmadır. Onun frekansında olmaktır.

O nedenle bir şeyi elde etmenin ilk adımı o şey olmaktır. O şey olmaktaki kasıt onun enerjisini bedenimiz için bilindik hale getirerek onun enerjisi ile aynı frekansta titremektir.

Yaşamınız Değiştirmek İçin Yeni VAROLUŞ Seçimleri Yapmalısınız.

 

Aynı frekansa sahip insanlar aynı katta yaşayan komşulara benzer. En sık birbirlerini görürüler, en çok birbirlerini duyarlar.

Bu bir VAROLUŞ seçimidir.

Var oluş seçimi kişinin, kim olduğu, ne olduğu, neyi yapıp neyi yapamayacağı, neye sahip olup neye sahip olamayacağı, neyi hak edip neyi hak etmeyeceği ve neye layık olduğu neye layık olmadığı kararlarının sonucunda oluşturmuş olduğu olma halidir.

Kim olmayı ve ne olmayı seçtiğidir.

Yaşamınızı değiştirmek istiyorsanız önce VAROLUŞ seçiminiz değiştirmeniz gerekiyor.





VAROLUŞ seçiminiz için ise kendinizle ilgili inandıklarınızı değiştirmeniz gerekiyor.

İşin en zor kı

Her şey göründüğünün tersidir. Hiçbir şey göründüğünün tersi değildir

 

 Geçenlerde birisi ile konuşurken yaşadığı bir durumdan bahsetti. Yapmış olduğu bir davranış nedeniyle içinde bir şeylerin tetiklendiği ve dengesinin bozulduğundan bahsetti. 

Annesi ile birlikte yaşıyordu. Kötü bir evlilik geçirmişti. Oldukça yüklü bir borçla evliliğini bitirmişti. Bu nedenle de parasal konular için annesinin hesaplarını kullanıyordu. Onu orada tetikleyen şey annesinin zor gün parasını kullandığını düşünerek ona karşı yanlış yaptığını düşünerek kendini suçlu hissetmesiydi. Suçluluk duygusu ile baş edebilmek için uzun bir süre “ben suçlu değilim“ diyerek kendine telkin vermişti. Kendini savunarak konuyla baş etmeye çalışmıştı.



Ona şunu sordum; Savunma yapmasaydın ne olurdu?

Bir insan olan bir şeyle ilgili neden savunma yapma ihtiyacı hisseder?

Çünkü olan şeyde kendisinin bir hatası veya bir yanlışı olduğunu düşünür ve o hataya veya yanlışa neden olan davranışını haklı çıkarmak için neden yaptığı açıklamak zorunda hisseder.