Z-point etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Z-Ponopono Yöntem Uygulaması


Z- PONOPONO YÖNTEMİ NEDİR?
Z-ponopono yöntemi Grant Connoly’nin Z point öğretisi ile Dr İheakala’nın ho’oponopo öğretisinin birlikte derlenmesinden oluşmuştur.
Z point yöntemi Grant Connoly tarafında Be set free fast (BSFF) den geliştirilerek oluşturulmuştur
Ho’oponopono yöntemi ise ilk olarak Dr Hew Len İheakala’ya öğreten kişi olan Morrnah Simeneo tarafından eski Hawai bilgeliğinden günümüze taşınmıştır ve Joe Vitale ve Dr Hew Len ihaleakala tarafından dünyaya duyurulmuştur. Bu nedenle Z point & hooponoponoyu birlikte kullandığım bu yönteme Z-ponopono yöntemi ismini verdim. Z-poponopo yöntemi ile sildiğimiz kalıplar yaşadığımız bazı olaylar nedeniyle çok önceden bilinçaltımıza kaydettiğimiz unuttuğumuz ama bize zarar veren duygu, düşünce inanç kalıplarıdır.

Eckart Tolle "Şimdinin Gücü" kitabında acı bedenden bahseder. Acı beden biriktirilmiş deneyim ve duygulardan ibarettir. Acı bedeni oluşturan her şey bilinçaltımızın arşivinde biriktirilmiştir. Gördüğümüz, duyduğumuz düşündüğümüz, hissettiğimiz ve imgelediğimiz, deneyimlediğimiz her şey bireysel ve toplumsal bilinçaltımızda birikir daha sonra bu bilinçaltımızda biriken bu kalıpları tekrar çalmasına neden olan bir olayla karşılaştığımızda bu eski kayıtlar tetiklenir.
Kısaca bizler sürekli geçmişte bilinçaltımızda biriktirdiğimiz kalıplara göre yaşar ve hareket ederiz. Bu nedenle hepimiz hayatımızın her anından, karşılaştığımız her olaydan %100 sorumluyuz.


Z-point ve Ho'oponopono Yöntemi


Z-Point Grant Connolly tarafından “Be Set Free Fast “ (BSFF) den geliştirilmiş bir yöntemdir.
Grant Connoly der ki “gördüğümüz, duyduğumuz, düşündüğümüz, hissettiğimiz ve imgelediğimiz her şey bireysel ve toplumsal olarak bilinçaltımızda birikir ve bu kayıtlar benzer deneyimlerle karşılaşınca tetiklenir, tekrar çalmaya başlar. Sonuç olarak ta hayatımızda istenmeyen durumlar yaratır.
“Z Point” ile sildiğimiz kalıplar yaşadığımız bazı olaylarda çok önceden kaydettiğimiz unuttuğumuz ama artık bize zarar veren kalıplardır.
Sigara içmek, çok yemek yemek, tembellik, fobiler, parasal sıkıntılar, ilişki problemleri bunların hepsi önceden bilinçaltımıza stokladığımız kalıplar ve anılardır.

Bazı içsel ve dışsal olaylar bu kalıpları dürtükleyince aynı playback gibi bu kalıplar tekrar çalmaya başlar.
Birçoğumuz anda spontane tavırlar sergilemek yerine bilinçaltımızda depolanmış bu eski kayıtlara ve anılara göre hareket etmekte ve tepki göstermektedir ve gerçek özümüz devre dışı kalmıştır.