hedef belirlemek etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Bir Başarı Hikayesi


Bir zenci.
Çocukluğu kötü geçmiş.
Babası onları terk etmiş, üvey babası çok kötü davranmış, onu ve kardeşlerini hırpalamış, annelerini dövmüş.
Daha yedi yaşındayken "çocuklarını asla bırakmayacağına" yemin etmiş.
Akıllı olduğu için arkadaşları buna "koca kafa" adını takmışlar.
Ama okumamış.
Gidip Deniz Kuvvetleri'ne yazılmış.
Sıhhiyeci olmuş.



Orada işleri çabuk öğrenmiş, doktorların ilgisini çekmiş.
Askerden sonra tıp okumayı düşünmüş.
Ordudan ayrılınca bir hastanede çalışmaya başlamış.
İşler iyi gidiyormuş.
Evlenmiş.
Sonra hastanede çalışmaktan vazgeçmiş.
Hastane malzemeleri satarak zengin olacağına karar vermiş.
Bu karar, onun felaketinin başlangıcı olmuş.
Bu arada bir de oğlu doğmuş.
Kapı kapı dolaşıp "tarayıcı" denilen bir alet satmaya uğraşıyormuş doktorlara.
Ama işler iyi gitmiyormuş.
Hayat gittikçe daha zorlaşıyormuş.
Parasızlık, çocuğun yuva masrafı, biriken faturalar, ödenemeyen kira, karısının çift vardiya çalışması, tarayıcıları kimsenin almaması.

Bir Şeyi Tekrarlıyorsak Bir Bildiğimiz Var da O Yüzden…

 
Kişisel gelişimle biraz ilgiliyseniz, “Hedeflerinizi belirleyin. Bunları yazn. vs… gibi sözleri sıkça duymuşsunuzdur.
Peki ! Uyguladınız mı? Lütfen, yanıt vermeyin… Genel çoğunluk gibiyseniz, yanıtı hepimiz biliyoruz, öyle değil mi? :) )
Hatta belki de diyorsunuz ki: ” Kaç kez daha aynı şeyleri söyleyip duracaksın?”
Bir gün kasabanın çok sevilen imamı, her zamanki gibi bir vaaz vermiş. Ancak bu seferki vaazı biraz farklıymış. O kadar güzel bir konuyu o kadar içten anlatmış ki, herkes büyük alkışlardan sonra gelip, kendisini tebrik etmiş.
Bir süre sonra, yine bir vaaz günü, imam aynı vaazı tekrarlamış. Bu sefer, tebrike gelenlerin sayısı biraz azalmış. Bir süre sonra, yine aynı vaaz, yine aynı vaaz derken, tebrik edenler kalmadığı gibi, homurdanmalar da yükselmeye başlamış. İmam, sevilen bir imam olmaya bir imammış ama, sonunda dinleyicilerden biri dayanamamış ve atılmış:
  • “Hocam sanki bu vaazı daha önce de vermiştin.”
  • “Bunu fark ettiğinize sevindim.”
  • “Hocam, yeter ya! Kaç defa daha aynı vaazı duyacağız? Şu vaazı ne zaman değiştireceksin?”
Hocanın yanıtı gayet net olmuş:
  • “Dediklerimi yapmaya başladığınız zaman…”
Bilmiyorum mesajı aldınız mı? Bir şeyi tekrarlıyorsak, bir bildiğimiz var da o yüzden… :) )
(Ali Dinler ‘ in Hayalleri Olan İnsan Durdurulamaz Kitabında alınmıştır)

Olumlu Düşünme Alışkanlığı Kazanmada Karar-Sistem İlişkisi

  Olumsuz (çarpık, yanlış, kötümser…) düşünce alışkanlıklarından kurtulmak ve olumlu düşünme alışkanlığı kazanmak için, öncelikle olumsuz düşünce alışkanlıklarının farkına varmak gerekir. Farkına varamadığınız bir şeyi değiştiremezsiniz. Ancak farkına vardığınız şeyleri, değiştirilmesi gerektiğine inanırsanız, değiştirebilirsiniz.

   Olumlu düşünmeye başlamak için önce niyet etmek, sonra karar vermek, daha sonrasında ise alınan kararın arkasında ısrarla durmak gerekir. Herhangi bir karar verildikten sonra, kararı veren birey, iki sistemle mücadele etmek durumunda kalır. Bu sistemlerden biri İç Sistem, diğeri ise çevre; yani Dış Sistem’ dir. Daha iyi anlaşılması için, önce İç Sistem’in ne olduğunu ve nasıl çalıştığını bir örnekle anlatmak istiyorum. 




İç Sistem (Bilinç)’in İşleyiş Mekanizması:

1'nci Adım: Birey kendi İç Sistem’inde dengesizlikler, çarpıklıklar, yanlışlıklar, zararlı düşünce kalıpları, yanlış etiketler… olduğunu bir yolla –okuduğu kitaplardan, katıldığı eğitimlerde edindiği bilgilerden, kendisine yöneltilen eleştirilerden – olumsuz düşündüğünün ve bu düşünce şeklinin kendini sınırladığının, bir şekilde farkına varır.

2'nci Adım: İç sistem’ini düzenlemek için, yeni bir karar alma niyetine girer.

   Örneğin, “Olumsuz düşünmek bana ciddi anlamda zarar verdi. Nice teklifi sırf bu düşünme şeklim yüzümden geri çevirdim. Benim olmaz dediğim işleri, başkaları yaptı ve hiç de zannettiğim gibi olmadığını gördüm. Bu düşünme şeklimden vazgeçmeli ve bir şekilde olumlu düşünme alışkanlığı kazanmanın yollarını aramalıyım.”