hipnoz metni etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Depresyon Telkini ve Ses Kaydı



DEPRESYON NEDİR?
Daha önceleri severek ve kendi isteğimizle yaptığımız aktiviteleri çeşitli çevresel, hormonal ve genetik bozukluklardan dolayı yapmak istemediğimiz, zevk almadığımız çökkünlük haline depresyon denir.
Toplumda sık görülen bir rahatsızlıktır. Herkes hayatının bazı döneminde bu durumla karşılaşabilir. Bu durumda kişi kendini üzgün ve endişe içinde hisseder. Her şeyi olumsuz şekliyle düşünür, bütün olayları olumsuz tarafıyla görmeye başlar ve geçmişte yaptıklarından kendini sorumlu tutar. Kendisi düşünmek istemese de bu duruma hakim olamaz. Geleceği düşündüğünde umutsuz ve karamsardır. Kendini çaresiz hisseder ve hayatın anlamsız olduğunu düşünür. Bu bakış açısıyla kişinin sosyal ilişkileri bozulup, performansı düşebilir. Fakat her çökkünlük hali depresyon değildir. Depresyon diyebilmek için belirtilerin her gün ya da son iki haftadır devam etmesi gerekir.
DEPRESYONUN BELİRTİLERİ NELERDİR?
Depresyonun belirtilerini şu şekilde sıralayabiliriz:

Önceden yapılan işlerden ve aktivitelerden zevk almamak,
Gençlerde duygu değişiklikleri görülmesi, çabuk sinirlenmek,
Her gün sürekli kendini üzgün hissetmek, çökkünlük hali,
v (çok uyuma, uyku arasında sık sık uyanma, uykusuzluk çekme ya da az uyuma),
Bir işe motive olamamak, dikkatin çabuk dağılması, huzursuzluk
Kendini işe yaramaz, değeri olmayan biri olarak görmek, ölmeyi düşünmek,
Vücudun işlevlerinin azalması, cinsel isteksizlik, yorgunluk hisleri,
Geçmişi ve geleceği düşündüğünde karamsar olmak, yaptıklarından kendini sorumlu tutmak,
İntihar etmeyi düşünmek ve planlamak,
Yukarıdaki belirtilerin hepsinin bir kişide olması şart değildir, bir kısmının bulunması da depresyon için yeterli olabilir, fakat bu belirtilerin en az on beş gün boyunca var olması gerekir.
Çocuklarda bu belirtilerin yanında dikkat çekici bazı belirtiler de vardır. Çocuğun okul yaşamı başarısız geçmeye başlar. Çocuk aşırı sinirli olur ve arkadaşlarından uzaklaşmaya başlar. Sessiz ve yalnız kalmak ister, odasına kapanır. Madde kullanımına eğilim artar. Kendisine zarar verecek arkadaşlara takılmaya başlar. Ders çalışmak istemez.
Bu ruhsal belirtilerin yanında depresyonun fiziksel belirtileri de vardır. Sindirim sistemi hastalıkları, cinsel sorunlar, kas ve baş ağrıları, kalp rahatsızlıkları, yorgunluk v.b problemler de görülebilir.
          ************************************************************
Bu telkin tek başına bir hastalık tedavi yöntemi değildir. Ses kaydındaki tüm konuşmalar duyulabilir, açık ve nettir. Ses kaydını dinlerken rahatsızlık hissederseniz (nefes alamama, panik atak vb.) telkini dinlemeyi bırakın. Uzun süre yüksek sesle dinlemek işitme bozukluklarına yol açabilir. Olabilecek rahatsızlıklardan dolayı tüm sorumluluk telkini dinleyen kişiye aittir.

 
 Deresyon Telkini



Geçmişte Yaşananları Affetme Telkini


Yaşamımızda karşılaştığımız en büyük sorunların kaynağı geçmişimizde yaptığımız olayların etkilerini sürekli olarak yanımızda taşımamızdır. 
Geçmişte bir olay yaşamışızdır. Yaşadığımız o olay sonucunda bir şeyler hissetmişizdir. Özellikle kötü bir sonuç aldıysak -ki bilinçaltımızın asli görevi bizi korumak olduğu için sürekli hep bu durumu ön planda tutar- ömür boyu sürekli o olayın etkileri yapmak istediğimiz şeyler önünde bizi frenleyen tutan bir inanç kalıbına dönüşür.
Farkında olmadan tüm hayatımız boyunca o inanç kalıbını sırtımızda taşımaya devam ederiz. Ve en önemli olan şey yaşanan olayla ilgili sürekli olarak kendimizi suçlar ve aşağılarız. Sonuçta kendimizi sevemeyiz. Kendimizi sevemediğimiz için de sevgi eksikliği hissederiz. Ve bu eksikliğimizi dışarıdan birilerinin doldurmasını bekleriz.
Ve hayatımızın tüm kontrolünü başka insanların davranışlarına bağlı tutarız. Diğer insanların sürekli bize mutluluk vermelerini bekleriz. Tabiî ki onlarda kendi beklentileri istekleri doğrultusunda davrandıkları için hiçbir zaman tam anlamıyla tatmin olmayız. 
Beklentiler içinde dalgalı bir denizde dümensiz bir gemi gibi oradan oraya savruluruz. Yapmamız gereken tek şey gemideki aslında var olan dümeni fark edip hangi istikamete gitmek istiyorsak o tarafa doğru dümeni çevirip hedefimize yolculuğa başlamamız. 
Bunun için öncelikle ne istediğimizi bilmemiz gerekiyor. Devamında o dümeni tutacak güce ihtiyacımız var. Aslında o güç bizim içimizde mevcut. O güç sevgi. Bunun farkına vardığımızda o gücümüzle dümeni istediğimiz yöne çevirebileceğimiz için dışarıdaki dalgalar gemiyi artık istedikleri gibi etkileyemeyecektir. Çünkü geminin burnunu belli açıda tuttuğumuz sürece o dalgalar üzerinden kayıp yolumuza devam edebiliriz. 

Gemiyi istediğimiz yöne çevirebilmemiz ve hedefimize doğru hızlı bir şekilde ilerleyebilmemiz için geminin içindeki bize ait eski duygu, düşünce inanç kalıbı vs. işe yaramaz ne yük varsa hepsini atıp gemiyi hafifletmek ve aynı zamanda geminin dümenini açığa çıkarmamız gerekir. 
Geminin içindeki fazlalıkları boşalttığınız anda hem dümen ortaya çıkacak hem de gemi suyun üzerinde daha rahat yüzecektir. 
Bunun için yapmanız gereken şey geçmişte yaşadığınız ve sizi rahatsız eden tüm bu olaylardan dolayı kendinizi suçlamayı bırakıp içimizdeki gücün farkına varmamız yeterli olacaktır.