Hayallerin Ötesinde Bir Yaratım



Hayat sizi seviyor!!!! 

Sadece bir an için, eğer işinizde, ilişkilerinizde, ailenizin içinde, aşkta ve bu realitede nasıl olmanız gerektiğini satın almasaydınız, hayatınızın ne denli kolay olabileceğini hayal eder misiniz? 

Bu hayatınızda ne yaratırdı?
 
Ya herkesin realitesine ait kutunun dışına çıkabilseydiniz ve kendinizinkini yaratabilseydiniz nasıl olurdu?
 Kim olurdunuz?
Kulağa daha eğlenceli geliyor mu?

  Bunların ortaya çıkmasını izin vermeyen her şeyi yıkıp yaratımlarını tümüyle iptal edelim mi?
Evet
Pod&Poc 

Bugün ne olabilir ya da neyi farklı yapabiliriz ki mevcut gerçeklik tanımlarının ötesinde istediklerimize sahip olduğumuz, gerçekten istediklerimizi aldığımız farklı bir gerçeklik yaratılsın?
Daha başka neler mümkün?
Halis Şhnr

Not : Pod&Poc;   Access Counsiciousness®' in patentli enerji temizlik cümlesinin kısaltmasıdır.. 
Daha fazla bilgi için aşağıdaki linki tıklayabilirsiniz.
 Access Consciousness® Temizleme Cümlesi


************************************************

KONTROL SENDE kitabımı satın alarak hayatınıza  katkıda bulunmak ister misiniz?

KENDİ KENDİNİZİN YAŞAM KOÇU OLUN



***********************************************

Kendimiz Olmak



Huzurlu, keyifli, eğlenceli güzel bir hayatın yolu kendimiz olmaktan geçer.
Kendini sevmek hayatı kolaylaştırmanın anahtarıdır.

Kendini olduğun gibi kabul etmek diğer insanların eline verdiğin seni yargılama gücünü ellerinden alır.
Kendiniz olmaya gönüllü müsünüz?  
Kendinizle ilgili her şeyi alıp kabul etmeye gönüllü müsünüz?
Neyi asla kaybetmeyeceğimize karar verdik ki eğer onu kaybetmiş olsaydık bize bütünüyle kendimizi verecekti?
Bununla ilgili her şeyi godzilyon kez yıkıp yaratımını iptal edelim mi?
Evet
Pod&Poc

Yaşamınızın Nasıl Olmasını İstersiniz?





Hayat sizi seviyor!!!!

Bu düşünceyi kendi gerçekliğiniz yapsanız bu hayatınızda ne yaratırdı?

Hayatınızda yaratım yapmanın en kolay yolu soru sormaktır. 

Sorduğunuz her soru daha önce farkında olmadığınız birçok seçeneği ortaya çıkartır. 

Her seçim yeni olasılıkları ortaya çıkartır. Ve bu hayatımızın genişlemesine kapı açar. 

Bunu istersiniz değil mi?

Soru sorun. 

Bu realitenin kısıtlamalarını oluşturan hangi bakış açılarım var?

Bunları kendi gerçekliğim yapmaya çalışmamın değeri nedir?

Kendi Hayatımızın İçinde Olmamak



Yaşamımızda yaptığımız şeylerden biriside kabul görmek adına uyum sağlamaya çalışmaktır. 
  
Uyum sağlamak için kendimizi olduğumuz kişiden farklı olmamız gerektiğini sanırız.
İnsanların bakış açılarına kendimizi uydurmaya çalışırız.
Bu durumun yaşamımızda yarattığı şey tatminsiz ve yetersizlik duygusudur.
Kendi hayatımızın içinde olmamanın nesini seviyoruz?
Böyle olan her şeyi yıkıp yaratımlarını iptal edelim mi?
Evet
Pod&Poc
İnsanların bakış açılarına kendimizi kurban yapmanın nesini değerli kılıyoruz?
Böyle olan her şeyi yıkıp yaratımlarını iptal edelim mi?
Evet
Pod&Poc

Güven Hissi ve Rahatlık


Yaşamımızda bizim için önemli olan şeylerden biriside yaşantımızı garanti altına almak için güven hissi ve rahatlık yaratma peşinde olmamızdır. 
Kendimizi güvende hissetmek için bu dünyada önemli birisi,  değerimiz olan birisi olmamız gerektiğini düşünürüz. 
Bunun içinde kendimize bir pozisyon yaratmaya çalışıyoruz. 
Nereye ait, neye ait, kime ait olduğumuzu bulmaya çalışıyoruz. 
Neye sahip olmak uygundur? Ne yapmak uygundur? Konuşulacak, birlikte olunacak doğru insan kimdir? 
Hep bir arayış içerisindeyiz. 
Tüm bunlar bize sağlam ve güvenli bir gerçekliğe sahip olmanın rahatlığı ve güvencesini veren sabit bir bakış açısını belirlemek için yarattığımız potansiyel hiyerarşilerdir. 
Buradaki en büyük referansımızda geçmişimizdeki çocukluğumuzdaki yaşadıklarımızdır. 
Orada hissettiğimiz veya alamadığımız güven ve rahatlık hissini ararız.



Anne ve babamızın bize sağladığı yada sağlaması gerekipte sağlayamadığını düşündüğümüz şeyleri ararız. 

Yaşamımızı İcatlardan Yaratmak


Yaşamımızın ne kadarını icatlardan yaratmaya çalışıyoruz?
İcat, bir şeyin bir durumun nasıl olması gerektiğine karar verdiğimiz öyle olması gerektiğine inandığımız şeylerdir.
Örneğin, TV'de bir aşk filmi seyrediyoruz. Bir erkek ve bir kadın birbirlerine iltifat ederek tutkuyla öpüşürler. Ve ona bakarız ve tutkulu aşkın böyle yaşanması gerektiğini düşünürüz.
Zengin kız, fakir oğlan ve ya zengin oğlan, fakir kız filmi seyrederiz. Veya etrafımızda ki bir çiftin bir anlık mutlu görüntüsünü görür ve o çiftler gibi bir birliktelik yaşarsak mutlu olacağımızı sanırız.
Öyle bir kadın ya da erkekle birlikte olmanın eğlenceli olacağını keyifli olacağını ve bizim mutlu edeceğini sanırız.
Ve yaşamın böyle olduğunu karar verir mutlu olmamız için onları yaşamımızda yaratmaya ve ortaya çıkarmaya çalışırız.
Bu hayatımızda ne yaratır?
Çoğunlukla mutsuzluk ve başarısızlık.

Bunun Bana Hediyesi Ne?


Yaşamdaki her şey bir ilizyondan ibarettir.  Her şey bir bakış açısıdır. Birilerinin onun hakkında doğru olduğunu ispatlamaya çalıştıkları fikirlerdir.
Bir şeyle ilgili bizim için geçerli olan gerçeklik onun ne olduğu ya da nasıl göründüğü değil bizim onun hakkında ki algılarımızdan oluşur.
Burada etkili olan bizim hangi ruhsal durumda olduğumuzdur.
Örneğin, Yağmurun yağması kimine rahmet kimine göre felakettir.
Her iki durumda da bütünün yaratmış olduğu bir yaratım süreci vardır.
Felaket dediğimiz şey belki bir süre sonra orada mevcut gerçeklikten farklı bir gelecek için yaratılmış bir durum olabilir.

Bunun için mevcut durumun komple yıkılması gerektiği için yaşanmış olabilir.
Yaşamamızda böyledir. Başımıza bir şey gelir. Bundan rahatsız oluruz. Kötü olduğunu düşünürüz.
Bir süre sonra bakarız ki bu gerçekte bizim hayrımıza olmuş.

Kendimizi Sevilen Yapmaya Çalışmak


Hayat sizi seviyor!!!!!

Yaşamımızda peşinde olduğumuz en önemli şeylerden biriside kendimizin bu dünyada olmayı hak ettiğine kendimizi inandırmaya çalışmaktır.
Bunun için istenilen ve sevilen olmaya çalışırız.
Bu realitede bunun göstergelerinden bir tanesi de diğer insanlar ve karşı cins tarafından beğenilen, tercih edilen ve sevilen olmaktır.
Bunun temeli çocukluğa anne veya babamızın bizim hakkında sahip olduğu düşüncelere ve bizi kabulüne dayanır.

 Onlara verdiğimiz güce ve onlara yüklediğimiz anlama, onların bizim cinsiyetimizi kabulüne dayanır.
Ve sonrasında bütün bunlara göre kendimizin kendimize olan bakış açımıza dayanır.
En büyük açlığımız sevgi açlığıdır.
Anne ve babamızın bize sen bu dünyaya iyi ki geldin iyi ki bu dünyada varsın demesini bekleriz.
Senin varlığın bu dünya için çok önemli demesini bekleriz.
Bu dünya ile ilgili güven ararız, güvensizlik duygusundan bu şekilde kurtulacağımızı sanırız.
Onların davranış ve düşüncelerine bizi seviyor veya sevmiyor anlamları yükleriz.
Kendimizi onların davranış ve düşüncelerine göre istenilen ya da istenilmeyen yaparız.

`Neden zengin değilim?` diyorsanız

Muhtemelen hala neden zengin olmadığınızı merak ediyorsunuz. Belki de neden tasarruf yapamadığınızı veya harcamalarınızı kontrol altına alamadığınızı düşünüyorsunuz. Teorik olarak para yönetimi aslında oldukça basit: Çok kazan, az harca. Ancak insan olarak beynimiz deneyimlerimize ve şartlara göre kararlar alıyor ki bu kararlar parasal sorunlarınızın da temelini oluşturuyor. The Balance sitesinde yayınlanan makalede sizi zengin olmaktan alı koyan nedenler ve çözümler şu şekilde sıralanıyor:




HER ŞEYE SAHİP OLACAĞIM DÜŞÜNCESİNDEN KURTULUN

Eğer sürekli yeterli paranızın olmadığını düşünüyorsanız hayata bakış açınızı gözden geçirmelisiniz. Günümüzün psikoloji dünyasına göre “dar görüşlü bir bakış açısı zamana bakışımızı sınırlayarak uzun vadede bizleri zor duruma düşürebilecek anlık ve kısa vadeli kararlar almamıza neden oluyor. Tıpkı kredi kartları ile harcama yaparken o paranın uzun vadede ödeneceğini düşünmemek gibi.”

Bu Kime Ait


Birçoğumuzun başına gelmiştir. Bir istek yada bir hedefi olmazsa olmazımız yapar elde etmek için peşin de koşarız.

Onları elde ettiğimiz de tatmin olmayıp yeniden arayışlara gireriz yeniden mücadele alanları yaratırız.

Bunun altında yatan şey peşinde koştuğumuz pek çok arzu ve isteğin bize ait olmamasıdır.

Ya annemize aittir, ya babamıza aittir, ya çocukluğumuzda bizim için önemli bize çok yakın kişilere aittir. 


Aslında yaptığımız şey o kişilerin bir şeye karşı ulaşamama özlemlerini kopyalamaktır.

Ve biz onlar olmadığımız içinde hedefe ulaştığımız da bir boşluğa düşeriz ve hiç bir zaman tatmin olamayız.

Yarattığımız şey sürekli arayışta olmak olur.

Kendini Aramak.



 Bir süre önce neden hayatımda daha fazlasını yaratmıyorum neden daha fazlasını olmuyorum, neden daha fazlasına sahip olmuyorum diye kendime sorular soruyordum ve bir gün ilginç bir açılım geldi.
Benim hayatımda daha fazlasını olmamın önündeki engellerin bir tanesini doğduğum ve çocukluğumun geçtiği mahalledeki kişilere “Bende sizdenim diyebilmek” için yaratmıştım.
Onlara ihtiyacım olduğunu düşünüyordum. Birden kendimi bir ağaç gibi hissettim. Ayakta kalabilmek için toprağa ve köklerine ihtiyaç duyan bir ağaç. 

Orası benim güvenli alanım ve oradan besleniyordum. Sanırım oradan ayrılmak benim için travmatik bir durumdu. Belki de diğer yaşamlarımın birisinde kökünden sökülüp ölen bir ağaç olduğum için tutunacak toprak arayan ağaç genleri ya da varlık vardı bedenimde. 

Baba ocağı ve o mahalle benim için beni besleyen kaynağı ifade ediyordu.  Ağaç beslenmezse ayakta kalamaz.

Karardan işlevsel olmak.




Yaşamımızda yaptığımız şeylerden biriside sonuçlandırmadan, karardan işlevsel olmaktır.
Bu ne demektir.
Bir karar alırız. Ve sonrasında kendimizi o karara uydurmaya çalışırız. 

Bir şeyin olabilirliğine ya da olmayacağına karar verdiğimiz anda enerjimizi kendimizi doğru çıkarmaya kullanırız.
Bu bizi sınırlı alanda tutar.

Neyi asla olamayacağımıza, yapamayacağımıza, elde edemeyeceğimize veya çok zor olacağına karar verdik ki bunun olması için hayatımızda daha fazla görmeyen olmak, daha fazla aptallık ve yozlaştırma yaratıyoruz?

Bununla ilgili var olan her şeyi yıkıp yaratımlarını iptal edelim mi?

Evet
       
       POD and  POC

Geçmişin Sınırlamalarından Kurtulmak.




 Yaşamımızı yönlendirmede anne karnında ve bebeklikteki olayları algılama biçimimiz ve burada almış olduğumuz kararlar, vermiş olduğumuz sözler önemli yer tutar.
Dünyaya gelebilmek, geldikten sonra yaşamımızı garanti altına alabilmek aynı zamanda sevilen, kabul edilen olmak için kendimize birilerinin beklentilerini karşılamak adına birçok yük sorumluluk yükleriz. 
Ve bütün bunlar hayatımız boyunca sırtımızdaki yük olarak kalır.



Kendimizi gerçekleştirmeye ve hayatı doyasıya yaşamak istedikçe bize ayak bağı olur.
Burada almış olduğumuz kararlar vermiş olduğumuz sözler nedeniyle borçlu olduğumuz şeyleri ödeyebilmek için bu kişilere özellikle anne ve babaya bağımlı bir hayat yaratırız.
Burada oluşturduğumuz durumdan kurtulmadıkça tam anlamıyla özgür olamayız.

Bu dünyada ne olacağımızı, neye sahip olacağımızı, neyi yapacağımızı kimlerin bakış açılarına ve düşüncelerine bağımlı kıldık?

Anne karnında ve doğum sonrasında kabul edilemek, dünyaya gelebilmek ve hayatımızı garanti altına almak adına ebeveynlerimizin beklentileri için kim olacağımız, nasıl olacağımız, nasıl davranacağımız ile ilgili almış olduğumuz tüm kararları, vermiş olduğumuz tüm sözleri, etmiş olduğumuz tüm yeminleri antları, adakları, sadakat yemini ve taahhütlerimin hepsini geri alıp, iptal edip, geçersiz kılıp yıkıp yaratımlarını tümüyle iptal edelim mi?

Seçtiğim ………… bedenimde, dünyamda yaratmak için hangi icatları kullanıyorum?

Seçtiğim kendini yalnızlaştıranı, gülmeyeni, hayattan zevk almayanı, neşeli olmak istemeyeni, para yaratmak ve paraya sahip olmak istemeyeni, sorumluluk almak istemeyeni bedenimde dünyamda yaratmak için hangi icatları kullanıyorum?

Şimdi ve tüm sonsuzluklar boyunca olduğum özgür ve kendi olan kişi olabilmem için ben ve bedenim hangi oluşturucu enerji alan bilinç olabiliriz?

Daha başka neler mümkün?

Neşeli keyifli eğlenceli güzel bir gün diliyorum.

Halis Şahin 

************************************************

KONTROL SENDE kitabımı satın alarak hayatınıza  katkıda bulunmak ister misiniz?

KENDİ KENDİNİZİN YAŞAM KOÇU OLUN


***********************************************


Parayla Var Olmak - Dain Heer



Para problemim olduğunu düşünüyordum. Aslında parayla ilgili problemim olduğuna ikna olmuştum. Gary Douglas'a (Access Consciousness kurucusu, iş ortağım ve dostum) dedim ki "Gary parayla ilgili problemimin üstesinden gelmek istiyorum." Bana dedi ki, "Dain bak, para problemi diye bir şey yoktur." Ben ısrar ettim, "Gary hayır, parayla ilgili problemimin üstesinden gelmek istiyorum." O yine şöyle söyledi, "Dain, para problemi diye bir şey yoktur." 


Kendimi giderek daha çok amacına ulaşamamış hissederek ısrar ettim. O da para problemi diye bir şey olmadığını yineledi durdu. En nihayetinde 4-5 kez bunu söyledikten sonra yılmış hissetmek yerine ona şu soruyu sordum, "Para problemi diye bir şey yok derken ne demek istiyorsun?" 

Evet, para problemi diye bir şey yoktur. Sadece ne alıp kabul etmeye istekli olduğunuzla ilgili bir sorun vardır. 

Kendini Takdir Et



Bugün kendin için bir şeyler yap. Sahip olduğun muhteşemliğini TAKDİR ET!!!

Her insan bu dünyaya kendini gerçekleştirmek için gelir.

Doğumdan itibaren dünyadaki varlığımızın farkına varmaya çalışırız.

Varlığımızı anlamlaştıracak şeyler ararız.



Bunun için topluma uyum sağlamaya çalışıp onların onayını ararız.

Uyum ve var olduğumuzu anlamak adına kendimizi bir çok kalıba sokar bir çok kimlik satın alırız.

Ve bu durum bizi sınırlamalardan oluşan bir dünyaya hapseder. 

Bu sınırları yok etmediğimiz sürece sürekli sınırlarını kendimiz yarattığımız kafesten kurtuluş mücadelesi veririz.