Hedeflerimizin Peşinde Dolap Beygiri Gibi Gitmek



Yaşam anne karnına düştükten ve bu dünyadan ayrılana kadar yaptığımız kendimizi anlamlandırma yolculuğudur.
Bu dünyada yaşam yolculuğumuzun en önemli bölümü kim olduğumuzu, ne olduğumuzu ve bu dünyaya gönderiliş amacımızı anlamak üzerine kuruludur. Birçok insan bunu mevcut olanla şeylerle fiziksel ve zihinsel bağlantılama yaparak oluşturuyor. Bu bir anlamda fiziksel dünyada kendimizi konumlandırma işlemidir.
Kendimizi konumlandırmaya çalışırken çocukluğumuzda yaşadığımız durumları referans olarak alırız. Onlara göre kendimize bir anlam yükleriz. Aslında orada kendimize yüklediğimiz anlam ebeveynlerimizin yaşamın nasıl olduğu ve nasıl olması gerektiği ile ilgili yaşama dair bakış açılarında veya kendi yaşamlarında bizi konumlandırdıkları yerdir. Ve o konum yaşamımız boyunca bizim kimliğimizin bir parçası olarak her şeyde önümüze çıkar.



Birçok insan yaşamını boyunca çocukluğunda belirlenen o konumla mücadele içindedir. Çocukluğumuzdaki olduğumuz kişi ile şimdiki olduğumuz kişinin imkan ve yetenek yönünden çok farklı olduğunu görmek yerine orada üzerine yapışmış konumun yanlışlıklarını düzeltme peşindedirler. Bunun içinde duygusal boşluğun oluştuğu zamandaki çözüm olarak buldukları icatları kullanırlar.   

Yaratımlarımızda Önceliklerimizin Etkisi



Yaşamımızı sahip olduğumuz önem ve önceliklere göre dizayn ederiz. Bunun anlamı şudur; “yaşamımız için yeni bir şey isterken bu şeyin sahip olduğumuz önem ve önceliklerimize uygun olması gerekliliğidir.” 
Yani biz yaşamımızda bir şeyler yaratmak isterken önce onun önem ve önceliğimize uygun olduğunu kontrol eder ve ona göre onun olup olamayacağının kararını veririz. Bunu bazen bilinçli bazen de bilinçsiz olarak yaparız.



Eğer yaratmak istediğimiz şey önem ve önceliklerimizle uyumlu değilse baştan ölü doğmuş olur. Çoğunlukla da kişiler yaratımlarında en çok bunun mücadelesini verdiklerinin farkında olmazlar.
Geçenlerde bilinçli yaratım atölye çalışmasında kişilere yaşamdaki önem ve önceliklerini sordum. Gelen cevaplar içerisinde en çok aile ve sağlık vardı.
Çalışmada ki kişilere şunu söyledim; “bir şeyi yaşamınızdaki en önemli önceliğiniz olarak belirlediğinizde yaratmak istediğiniz her şey için o şeyin onayını almak zorunda hissedeceksiniz.

Kendimizi Kurtarıcı Yapmaya Çalışmak



Bakış Açılarınız Realitenizi Yaratır.

Geçenlerde birileri ile ilgili konuşuyordum. Para yaratmakla ilgili sıkışıklığı vardı. Para ortaya çıkmadıkça da kendini sıkışmış hissediyordu.
Ona şunu sordum;
“İstediğin miktarda parayı yarattın peki bir sonraki adımın ne olacak?”
O da, “Borçlarım var onları ödeyip almak istediğim kişisel gelişim eğitimi var onu alacağım. “ dedi.
Yeniden sordum; “O eğitimi alınca ne olacak?”
“Kendimi daha yetkin ve donanımlı yaparak bu alanda kişiler üzerinde daha rahat çalışma yapacağım. Onların sorunlarını daha kolaylıkla çözeceğim. Ama aynı zamanda korkuyorum ya çok sorunlu kişiler gelirse bendeki durumları tetiklerse? ” dedi.
Kişi para yaratmak için kendince bir plan yapmış ve onu uygulama peşindeydi. Ama aynı zamanda planını uygularken kendisindeki sorunların daha fazla kendini sıkıştırması sonucunda kendi dengesinin bozulmasından korkmaktadır. Bu ihtimalden dolayı bilinçaltı kendini korumaya alıp para yaratımını sabote ediyordu.

Gelecekten Yaratmak




İstek yaratım çalışmalarında yaptığımız yanlışlardan bir tanesi de yaratmak istediğimiz şey yerine atılması gereken ilk adıma odaklanmaktır.

Bu nedir?

Geçenlerde birileri ile para konusu ile ilgili konuşuyordum. Para yaratmakla ilgili sorular sormasını tavsiye ederken bir şey fark ettim. Kişi parasal alanda sıkışmıştı, soru soruyordu ama zihni nasıl para yaratacağı konusunda sıkışmıştı. Oradan çıkamıyordu. Sürekli cevap arıyordu. Para ortaya çıkmadıkça da bu durum onu aşağıya çekiyordu.





Ona şunu sordum;
“İstediğin miktarda parayı yarattın bir sonraki adımın ne olacak?” 
O da, “Borçlarım var onları ödemek” dedi.
Ona şunu söyledim; 
“Yaptığımız veya olmak istedimiz her şeyin sonunda bir duyguyu hissetmek vardır. 
Bir çuval para var ne olacak? 
Bir çuvalın paranın ortada olması tek başına bir duygu ortaya çıkartır mı? 

Bakış Açınız Sizin Gerçekliğinizi Yaratır


Bakış Açınız Sizin Gerçekliğinizi Yaratır

Gary:

Seçimlerimizin geleceğimizi her türlü şekilde nasıl yarattığının farkına varmadan seçimler yapıyoruz.
Yaptığımız her seçim yaratır. Uzun bir süredir yaratma olduğu konusunda konuşuyorum. Seçim doğruluk ya da yanlışlık değildir, ama bir yaratmadır. Dünya gezegenindeki her şey yaratım elemanıdır. Yaptığınız her seçim bir şey yaratır. 

Bakış açınız kendi gerçekliğini yaratır; gerçekliğiniz bakış açınızı yaratmaz.
Sizin için iyi olmayan bir ilişkiniz oldu mu hiç?


Salon Katılımcısı:

Bu konuda konuştuğunuzda seçmeye istekli olmadığım bir alan enerjisi ortaya çıkıyor bende. Alandan yaratmıyorum, çünkü hiç bir sebebim, gerekçem ya da fikrim bile yok bunun ne yaratacağı konusunda.

Gary:

Evet, çünkü olasılığı aramaya çalışıyorsun.

Bu Nedir?


Bu Nedir?

Salon Katılımcısı:

Erkekler ve kadınlar arasındaki ilişkilere bakıyorum. Tango yapmak için iki kişi lazım, değil mi? Eğer yargı varsa, yargılayan erkekler mi ya da kadınlar mı olduğu fark eder mi:
Eğer birisiyle ilişkim varsa ve bu yargıları ortaya çıkarıyorsa bu nasıl bir şeydir? Benim bunda rolüm ne?

Gary:
Çoğu insan, nasıl olması gerektiğinden değil, nedir'den yola çıkarak yaratmaları gerektiğini anlamıyor. "Bu nedir?" den hareket etmelisiniz, Bu konuda ne yargım var?" dan değil.


Bu yargılarla alakalı değildir; sizin hayatınızı genişleten şeyleri sevmekle alakalıdır. Pragmatik ilişkilerle alakalıdır..“
Bu tamamen başka bir evrendir. 

Pragmatik ilişki şudur;

+ Burada ne çalışır? 
+ Bunun benim için, diğer insan için ve alakalı herkes için işlemesini nasıl sağlarım?

Online Güçlü Sorularla Dönüşüm Yaratma Atölye Çalışması




Yaşamınızla ilgili doğuştan sahip olduğunuz gerçek gücün farkında olsaydınız ve bu gücü yaşamınızı kolaylaştırmak için kullansaydınız bu sizin yaşamınızda ne yaratırdı?

Nasıl bir yaşama sahip olurdunuz?
Kim olurdunuz?



Güçlü Sorularla Değişim Yaratmak Atölye Çalışmasında akıllı ve güçlü soru sorarak yaşamımızda nasıl değişim yaratabileceğimizi öğreneceksiniz.

Bildikleriniz değil YAPABİLDİKLERİNİZ yaşamınızda fark yaratır.

Bilen olmaktan yapabilen olmaya geçmek ister misiniz?

Yaşamınızla ilgili püf noktalarının farkında olup yaşamınızı kolaylaştırmak ister misiniz?

  
Sorularla yaşamı kolaylaştırmanın nasıl bir şey olduğunu öğrenmek ister misiniz?

Bakış açınızı değiştirmenin yaşamınız nasıl değiştirdiğini görmek ister misiniz?

Online Para Blokajları Çözme Atölyesi




Bir milyon dolarınızın veya elli sentinizin olması fark etmez, para sorunları herkes için zor meseledirler.”
                                                                                            Gary Douglas







Yeterince para kazanamıyor musunuz?

Borç içerisinde misiniz?

Ya da çok kazanıyorsunuz ancak kazandıkça daha mı fazla harcıyorsunuz?

Kazandığınız para geldiğinden çok daha hızlı bir şekilde sizi terk mi ediyor? Paranızın bolluğu bereketi mi yok?

Belki de neredeyse 12 saat çalışıyorsunuz yine de istediğiniz miktarda para kazanamıyor musunuz?

Kader Değil Almış Olduğumuz Kararların Sonucu



Yaşamın matematiği basittir:
Düşündüklerimiz ve inandıklarımızla yaratır, yaşamımızda olmasına izin verdiklerimiz ve alıp kabul ettiklerinizle yaşarız.

Geçenlerde bir video paylaşımı dikkatimi çekti. Videoda kişi kişisel gelişimciye bir soru soruyordu. “Yaptığınız çalışmalarla insanların yaşamlarındaki blokajları kaldırıp onları refaha ulaşmalarına ve istedikleri kişilerle evlilik yapmalarını sağladığınızı belirtiyorsunuz. Ya kader bunun neresinde? İnsanın kaderinde zenginlik yoksa evlenmek yoksa bu nasıl olacak?” diye bir soru sordu.

O soruyu duyduğumda, içimden bir ses “ilginç bakış açısı, onlar kader değil ki geçmişimizde almış olduğumuz kararların ve seçimlerimizin sonucu oluşan durumlar.“ dedi.

Birçok insanın yaşamındaki olaylara bakış açısı bu kişiye benzer durumdadır. Farkında olmadıkları şeyse sahip oldukları bakış açılarının içinde oldukları durumu yarattığıdır.

Geçmişte kendimize bir kimlik oluştururken içine doğduğumuz, aile, çevre ve kültürdeki tanımlamalara bakarak “kim olduğumuz, kim olmadığımız, neleri yapıp neleri yapamayacağımız, neleri olup neleri olmayacağımız, nelere sahip olup nelere sahip olamayacağımız, neleri hak edip neleri hak edemeyeceğimiz, nelere layık olup nelere layık olmadığımız” gibi birçok karar alırız. Ve yaşantımız boyunca da bu kararları referans alarak yaşamaya çalışırız.

Online Yaşamı Kolaylaştırmak Atölye Çalışması

BAL YAPMAYAN ARI'DAN BAL YAPAN ARI'YA DÖNÜŞMEK İSTERMİSİNİZ?

  Hayat bize her şeyi sunar.
Bizim ondan alabileceğimiz kabımızın büyüklüğü kadardır.
Kabımızın büyüklüğünü ise bizim neyi ne kadar alıp kabul etmeye istekli ve gönüllü olmamız belirler. 



Hayatınızda hep aynı sorunları mı yaşıyorsunuz?
Hayatınızda sürekli aynı şeylere mi takılıyorsunuz?
İstediğiniz şeyleri, istediğiniz bolluk ve bereketi, istediğiniz kişiyi hayatınıza çekmekte zorlanıyor musunuz?

Hayatın zor olduğunu mu düşünüyorsunuz?
Yaşamında yolunda gitmeyen şeyler nedeniyle birçok kitap okuyup birçok çalışmaya katılıp yaşamında istediği atılımı yapamayanlardan mısınız?
Yaşamında bir şeyler değiştirmek isteyen ancak nereden başlayacağını bilemeyenlerden misiniz?
 Elinizde en iyi aletlere sahip olsanız dahi o aletleri nasıl ve nerede kullanacağınızı bilmiyorsanız o aletlerden istediğiniz verimi alamazsınız. Doğru noktalara doğru şekilde operasyon yaparak yaşamınızın gidişatını değiştirmek ister misiniz?

Yaratım Gücümüze Sahip Çıkmak


Yaşamınızda sizinle alakası olmayan neleri yaşamınızla bağlantılı ve ilgili yapıp sonrasında onların sizi kontrol etmelerine izin veriyorsunuz?

Bir şeyi yaşamımızla ilgili veya bağlantılı yapmak o şeye yaşamımız içerisinde önemli bir konum sağlayıp yaşamımızda olan şeylerle ilgili ona anlam yüklemektir.

Eğer bu bağlantılamayı farkındalık içerisinde yapıp yaşamımızın merkezine kendimizi koyup o şeye bir araç gözüyle bakarak yapıyorsak yaşamımızın kontrolü bizdedir. Ama bağlantılamayı o şeyi yaşamımızda kendimizden önemli ve değerli yaparak yapıyorsak kontrol o şeye geçer.

Dün birisi bana dolunayla ilgili etkilenip etkilenmediğini sordu. Bende ona, “Dolunay benim gündemimde değil. Onu yaşamımla ilgili ve bağlantılı yapmayı seçmiyorum.” dedim.

“Anlamadım” dedi.

Bende, ”Yaşamı yaratan sahip olduğu düşüncelerle insan zihnidir. Yaşamın ana yaratıcı kaynağı benim düşüncelerim ve zihnimken yaşamımda olan şeyleri neden dışarıdaki bir şeye atfedip kendi gücümü kendim dışında bir şeye veriyim ki?”

Aklımızı Bilinçli Kullanmak





Yaşamımızda yaptığımız davranış biçimlerinden biriside etrafımızdaki kişilere ve düşüncelere aşırı önem verip onları kendimizden daha büyük ve önemli yapmaya çalışmaktır. Bunu yaptığımızda yaşamımızdaki kontrolü onlara veririz. Bu aslında kendimizi geçersiz kılmaktır.

Benim bakış açıma göre; “Soyut âlemle ilgili her türlü bilgi insan zihninin ürünü, yaratımı, uydurması, anlamlandırması ve yorumlanmasıdır.”


Her insan uygun koşulları yaratarak yeterince kendi içerisine dönerse bazı enerjisel durumları deneyimlerler. Bu durumu sordukları bir sorunun cevabı veya bulmak istedikleri bir şeyle ilgili bir bilgi olarak bağlantılandırabilir veya anlamlandırabilir.

Devamında o deneyimlediklerini sahip olduğu bilgi birikimlerini referans alarak diğer insanlara aktarma işlemine geçer. Yani hissetmiş olduğu enerjisel boyutu bir forma ve yapıya sokup üzerine bir elbise giydirerek görünür ve anlaşılır kılamaya çalışır. Bu bazen bir enerji tanımlaması, bu bazen bir varlık olarak gösterme, bu bazen bir mistik olaya atıf yapma vb. şeklinde olabilir.

Lütfen, Virüsü Rahat Bırakın, Fiziksel Dünyada Kalsın.



Virüs olayı ortaya çıktığından bu yana spritüal âlemdeki çalışmalar havada uçuşmaya başladı. Her gün bir yerde bir platformda virüsle ilgili enerji veya spritüal çalışmalar yapılıyor.
Benim ilginç bakış açıma göre bu çalışmalar ondan daha tehlikeli, neden mi?
Öncelikle fiziksel dünya ile soyut dünya ayırımını iyi yapmamız gerekiyor. Olayların temeline baktığımızda virüs fiziksel bir olgudur. Fiziksel olduğu için yok edilmesi için fiziksel tedbir gerekir.


Evet, oda bir enerjiden oluşmuştur. Enerji tarz çalışmaları ona etki eder mi? İnsan zihninin enerjiyi yönetme kabiliyeti nedeniyle edebilir.
Farkında olunması gereken, insan beyninin çalışması ve bağlantılama yeteneğinin oluşturacağı yaratımların onu yok etmeyip daha karmaşık ve daha da kalıcı hale getireceğidir.

Yaşamımızda istek ve arzularımızın kaynağı olarak neleri tanımlıyoruz?


 Dün birisi Anka enerjisi ile istek ve arzularımıza ulaşmayı anlatan bir youtube video linki göndermişti. Video ismini gördüğümde ilginç bir şey hissettim. Kendimde dahil bu alandaki birçok kişi hep bir şeyler elde etmek için bir şeyler olma peşinde koşturuyordu.
Bunu yaparken yaşamla ilgili ana şeyi kaçırdığımı fark ettim; “kendim olmayı” kaçırıyordum. Sürekli istek ve arzularımızı elde edebilmek için birilerinin bize kim olmasını öğretmesinin peşinde geziyor, o enerjiden bir diğer enerjiye koşuyor ve bu şekilde yaşamımızdaki eksikliklerin tamamlanmasını bekliyoruz.





Bunu bende yaptım. Farklı enerjileri öğrenerek yaşamımdaki bir şeyleri değiştirme peşinde dolaştım. Ama hep bir şey eksik kaldı. Ne zaman bu tarz şeylerin temelinin ne olduğunu anlayıp yaratımlarımın kaynağı olarak kendimi tanımladığımda yaşamımı farklı kılmaya başladım.

Access Bars’ı Etkin Kullanmak




Access Bars seansların yaratmış olduğu enerjik ve iyi hissetme hali çok güzel bir durum olmasına rağmen çoğunlukla kişinin psikolojik sorunlarının iyileşmesi için tek başına yeterli değildir.

Geçenlerde kişisel gelişim çalışmaları üzerinde sohbet ederken bir şey dikkatimi çekti. Konuştuğum kişi Access Bars’ın yaşamında dönüm noktası olduğunu ve yaşamına oldukça fazla katkı sağladığından bahsetti. Aynı zamanda ablasının da aynı kolaylaştırıcıdan seans almasına rağmen çalışmadan başarılı sonuç elde edemediği ve memnun olmadığını söyledi.





Bu aslında birçok kişinin kişisel gelişim çalışmalarında yaşadığı bir durumdur. Çalışmalar bazı kişilerde olumlu etki yaratırken bazı kişiler yerinde saymaya devam ederler. Başarısızlığı çalışma yapan kişiye atfederler.

 Aslında sonucu belirleyen şey, kolaylaştırıcının mucizevi enerjiye sahip olması değil kişilerin çalışmalar sonrasında adım atmaya, hareket etmeye ve sorumluluk almaya gönüllü olup olmamalarıdır. Kolaylaştırıcının ön yargısız orada bulunması ve kişiyi doğru yönlendirmesi etkiyi artırır.