Soru Sormayı Anlamak

 

Soru; bir şey öğrenmek için birine yöneltilen ve karşılık gerektiren söz veya yazı, sualdir.

Düşüncelerimizi yönetmek ve sınırlamalarımızın dışına çıkıp olasılıkları hayatımıza davet etmek için soru sormak bize çok yardımcı olacaktır.

Ancak soruyu nasıl kullanacağımız bu konuda çok önemlidir. Soru sormayı bilinçli yapmak, hedeflerimize odaklanmamızı kolaylaştırır.

Bilmediğimiz şeyleri öğrenmenin en güzel yolu, soru sormaktır.



Sorular, hedeflenen amaca göre farklı form ve içeriklere sahip olabilir.

Kitap boyunca, iki farklı soru formuyla karşılaşacaksınız. Birincisi, hemen cevap verilmesi beklenen sorular, ikinci tür ise hemen cevap alınması beklenmeyen sorular.

Sorularla ilgili farkında olunması gereken ilk konu; soruların tek bir doğru cevabının olmadığıdır. Geçmişten gelen alışkanlığımızdan dolayı bir soruyla karşılaştığımızda en doğru, mantıklı ve genel kabul görecek cevabı bulup vermeye çalışırız.

Yaratım Nedir?

 

Yaratım, istek ve arzularımızın fiziksel yaşamda tezahür etmesi; yani kendini göstermesi ve ortaya çıkmasıdır.

Evrendeki her şey enerjiden oluşmuştur. Herhangi bir konuda istek ve arzu içeren bir durum olduğunda, evrendeki enerjiler hareket etmeye başlar ve istek ve arzumuzun oluşmasını sağlayacak şekilde tepkimeye girer ve birleşirler. İstek ve arzumuzun fiziksel yansımasının bir şekilde yaşamımızda ortaya çıkmasını sağlarlar. Önemli olan, bu durum gerçekleşene kadar istek ve arzumuzu destekleyecek düşünce yapısında kalmamızdır.






Bu, evrensel yasa olan çekim yasasının çalışma biçimidir.

Evrendeki her şeyin kaynağı olan bir yaratıcı vardır. Bizim yaptığımız şey, yaratıcının evrende kurduğu yaratım modeli üzerinden, istek ve arzularımızın fiziksel dünyada ortaya çıkmasını sağlamaktır. Bilinçli olarak, yaratıcının yaratım prensiplerini kullanarak, kendi yaşamımızı şekillendirmektir.

İstediğimiz Kişiyi, Hayatımıza Çekebilir miyiz?

 

Birçok insan, bunun peşinde. Bu mümkün mü? Hem mümkün hem de değil.

Çekim yasası ile yaydığınız enerjiye uygun nesneleri hayatınıza kolayca çekerken, konu insan olduğunda, olay biraz daha farklı bir boyutta gelişiyor. Bizim kendi enerjimiz olduğu gibi karşımızdaki insanda değişken bir enerjiye sahiptir. Eğer o kişinin enerjisi ile kendi enerjimiz uyumlu değilse bizim alanımıza yaklaşamayacaktır.






Bizim bu konuda yaptığımız en büyük hata, enerjiye değil, kişiye odaklanmamızdır. Burada, göz ardı edilmemesi gereken bir faktör, devreye giriyor.

İnsanların özgür iradesi.

İnsanların özgür iradesi onların enerjilerini yönlendiren ana etkendir.

Hayat bir seçimler sürecidir.

Bilinçli Yaratmayı Anlamak

 

“Tanrı her zihne, kişinin gerçeklik ile rahat bir yaşam arasında kendi tercihini yapması için bir imkân sunar. Bunlardan hangisini seçeceği, insana kalmış bir şeydir. Ama o, ikisini birden asla seçemez”

Ralph Waldo Emerson

 

Nasıl bir yaşama sahip olmak istiyorsunuz?

Nasıl bir yaşamın sizi mutlu edeceğini düşünüyorsunuz?

Her ne kadar fiziksel bir dünya içinde olduğumuzu düşünsek de zihinsel bir dünyada yaşıyoruz. Fiziksel dünyamız, zihinsel dünyamızın bir yansıması olarak ortaya çıkmaktadır.

Sahip olduğumuz düşünceler, neye sahip olup olamayacağımızın, neyi olup olamayacağımızın, neleri yapıp yapamayacağımızın ana belirleyicisidir. Bu nedenle, düşüncelerimizi akıllı bir şekilde yönettiğimizde, aslında yaşamda istediğimiz her şeyi olabilir, yapabilir ve her şeye sahip olabiliriz.

Düşüncelerimizi kolaylıkla yönetebilmek için ilk adım olarak, düşüncelerimizin yaratımımızın üzerindeki etkisini anlamak gerekir. Evrenin yaratım prensibini bilmek ve bu prensibi bilinçli kullanmak gerekir.

Yaratıcı, kâinattaki sistemi kurarken, her şeyi birbiriyle bağlantılı ve uyum içinde yaratmıştır. Bu bağlantıyı sağlayan şey ise enerjidir.

İsteklerimizi Sahip Olmayı Seçmek

 

Albert Einstein’ın güzel bir sözü vardır;

"Delilik: Aynı şeyleri tekrar tekrar yapıp farklı sonuçlar beklemektir."

Aynı şeyleri yapıp bir şeylerin değişeceğini beklemek, sadece, kendimizi kandırmaktır. Kâinatta her şey, hareket halindedir. Evet, her şeyin temel taşı, atomun içindeki spark ve fotonlar, hareket halindedir. Bir saniye öncesi ile bir saniye sonrası bile her şey farklıdır. Dünya da, aynı çizgide dönmez. Hareketsiz şey, ölüdür. Ve enerjisi yoktur.





O nedenle, son adım olarak, zihninizi yoklayın ve kendinize; “bu isteğimi elde etmem için atmam gereken adımlar neler?” sorusunu sorun. İsteğinizin gerçekleşmesi veya ona sahip olmanız için atmanız gereken adımlar ve yapmanız gerektiğini düşündüğünüz işler, sizin, o istek için ödemeniz gerektiğini düşündüğünüz bedellerdir.

İstediğiniz Şeye Sahip Olan Kişi Olmayı Seçin.

 

      İstediğimiz şeye sahip olan kişi olmayı seçme aşaması, çekim yasasının, en kritik ve en can alıcı noktasıdır.

Hayattaki her şeyin yaratımı, zihinde başlar.

Zihinsel olarak, olmasına izin vermediğimiz hiçbir şeyi, fiziksel dünyamızda ortaya çıkartamayız.

Hayatımızda ne olmak, neye sahip olmak ve neyi yapmak istiyorsak, önce bunun olabilirliğine, zihinsel olarak izin vermemiz gerekiyor.



        Tüm icatların, yaratım noktası da budur

“Bir şeyin olabilirliğine zihninsel izin vermek. “

İstediğimiz şeyin, bu dünyada gerçekleşebileceğini, zihnimizde kabul ettiğimiz anda, enerji değişir. Enerji, o isteğin gerçekleşmesi için ihtiyaç duyulacak şeyleri önümüze çıkarır. Her şey, o durumun gerçekleşmesi için bir araya gelir. Daha önce hiç farkında olmadığımız bir şey, bir anda, gözümüzün önünde belirir. Birileri bize bir şey teklif eder.

Bir hedef belirleyin: “Ne istiyorsunuz?”

İnsanlara, “ne istediklerini” sorduğumda, cevap veremezlerken, “ne istemediklerini” sorduğumda ise çok şey anlatmaya başlıyorlar.



Aslında bu, doğal bir durum. İnsanlar, bilmedikleri ve üzerinde düşünmedikleri konu hakkında yorum yapamazlarken, bildikleri konuda daha rahat konuşurlar. Aynısını ben de yaşadım. 2013 yılında Hipnoz eğitiminde, ilk günlerdeki bilgi açlığıyla, hipnoz eğitmeni Ufuk beye zihnimdeki soruları peş peşe sorarken, ikinci gün o bana can alıcı soruyu sordu: “Ne istiyorsun? Halis, Ne istiyorsun?” dedi. Soruyu sorduğu an, ben ne cevap vereceğimi bilemedim. Dondum kaldım. Evet, bir şeyler istiyordum ama hiçbir zaman gerçek anlamda ne istiyorum diye hiç detaylı bir şekilde düşünmemiştim. Ve bir cevap veremedim.

Online Para Hikayemizi Değiştirme Atölyesi

 

     

  Bir milyon dolarınızın veya elli sentinizin olması fark etmez, para sorunları herkes için zor meseledir .   Gary Douglas



Yeterince para kazanamıyor musunuz?

Borç içerisinde misiniz?

Ya da çok kazanıyorsunuz ancak kazandıkça daha mı fazla harcıyorsunuz?

Kazandığınız para geldiğinden çok daha hızlı bir şekilde sizi terk mi ediyor? Paranızın bolluğu bereketi mi yok?

Değişimi hangi kimliğinizle istiyorsunuz?

 

X.: Hayatım aynı gidiyor. İstediğim değişimleri gerçekleştiremedim.

H.Ş.: Gerçekten değişim istiyor musun?

X: Bilmiyorum. Eski heyecanım kayboldu. Belki de değişimi yeterince istemiyorum?

H.Ş.: Kaybolan heyecan kime ait? Yetişkin sana mı? Yoksa çocuk sana mı?

Büyük ihtimalle o heyecan çocuk sana ait bir heyecandır. Değişim için yetişkin heyecanına sahip olsaydın o değişimi gerçekleştirdin.



Çocuklar çoğunlukla çocukluklarındaki boşluğu dolduracak eksik ve yetersiz hissetmelerini giderecek hedefler arayışındadırlar. Hedeflerine sahip olduklarında ne yapacaklarına ve onu elde ettiklerinde ne yapmaları ne hissetmeleri gerektiğine dair aslında detaylı bir fikre sahip değillerdir. Haz ilkesi ön plandadır. Heyecan yaratan haz duygusudur. Ama aynı zamanda o isteğin arkası ve içi boştur. Orada sadece eksik ve mahrum bırakılmış bir duygu ya da hazzın gerçekleştirilme isteği vardır.

Bir şeyleri halletmek

 


İnsanlar bir şeyleri halletme konusunda sorun yaşadığında bu neredeyse her zaman stratejilerinin çok fazla gereksiz ayrıntı ile dolu olmasından kaynaklanır. Çok fazla adım ya da çok fazla içsel diyalog söz konusu olduğunda kendinizle çok fazla mücadeleye girişirsiniz. Göreceli olarak basit işler yaparken bile tüm bu aşırı duygulara sahip olursunuz.



Tabii ki eğer karmaşık bir şey yapacaksanız karmaşık bir stratejiye sahip olmak gerçekten kolaylık sağlar ama basit bir şey yapacaksanız stratejinizin aynı şekilde basit olması gerekir.

Bunun nasıl yapılabileceğini anlamak için tembel insanlara bakmak yararlı olabilir. Tembel insanlar asla yapmaları gerekenden fazlasını yapmazlar. Tembel insanlar işleri kendileri için kolaylaştırırlar.

Otomatik Pilotun Dışına Çıkmak

 

 

İnsanlık tarihi teknolojik olarak çağ atlamış olmasına rağmen psikolojik olarak ne yazık ki o değişimi yakalayamamıştır.  Hala korku endişe ve kaygılarımız psikolojik olarak zihnimizi ve bedenimizi kontrol ediyor. Farkında olsak ta olmasak ta durum ne yazık ki böyle. İçimizde korku ve endişelere sahip küçük bir çocuk var. Ve kararlarımızın birçoğunda o söz sahibi olarak bulunuyor.  

Sorun bu durumla ilgili mevcut gerçekliği anlamadan sorunlarımız için günlük çözümler üzerinden bir şeyleri değiştirmeye çalışan olmakta yatıyor. Yaşam çocukluğumuzun büyütülmüş haliyle tekrarından başka bir şey değil. İnsanın en büyük içgüdüsü bilindik olanı devam ettirmektir.




Beynimizin ve zihnimizin çalışma dinamiklerini ve stratejilerini anlamadan diğer insanların bize çözüm olarak sundukları şeyleri gerçekmiş gibi kabul edip onu kendi dünyamızda ortaya çıkarma mücadelesi içinde olmak ne yazık ki insanın kendisini daha kötü hissettirmekten başka bir şeye yaramıyor.

Geçenlerde bir kişi ile konuşuyordum. “Nasılsın” dediğimde yaşamın sıkıntılı ve rahatsız edici olduğunu söyledi. 

Kendisine şunu sordum;

“Yaşamın sıkıntılı ya da sıkıcı olduğunu nasıl anlıyorsun?

İstek ve Arzularımıza nasıl ulaşacağımıza Karar verdik?

 

İstek ve arzularımıza sahip olmanın ilk adımı onlara sahip olabileceğimiz konusunda önce kendimizi inandırmaktan geçer.

X: Hocam merhaba. Ben bir araba almayı çok istiyorum. Araba çok pahalı maaşım buna göre çok düşük. Kitaplarınızı okudum. Fakat nasıl bir yol izlemem gerekiyor bilmiyorum. Bu konuda bilinçaltı düzeyde mi çalışmalıyım?

H.Ş: Arabayı elde etmek konusunda herhangi bir bakış açısına sahip olmasaydın nasıl davranırdın?

Nasıl düşünürdün?

İstediğin arabaya sahibi olduğunda kim olursun?

İnsanlar senin hakkında ne düşünürler?

X: Kendimi çok rahat ve konforlu hissederdim. Şu anki arabam rahatsız edebiliyor özellikle uzun yollarda. İnsanların ne düşündüğü umurumda olmaz. Aradığım tek his konfor, rahatlık. Fakat böyle bir arabayı gören insanlar benim zengin ve havali biri olduğumu düşünebilirler. Ailemse gurur duyar.


Çeldirici İmplantlar

 

ÇELDİRİCİ İMPLANTLAR

Çağrı Katılımcısı: Öfkem ve gücüm karışıyor. Babam her şeye kızardı, küçük önemsiz şeylere bile. Ben de sinirleniyorum ve bazen öfkeden kurtulmakta zorlanıyorum. Bunu atlattığımı sanıyordum ama son zamanlarda sözde bir arkadaşıma çok kızdım. Ona hayatımdan çıkmasını söyledim ve yanıma geldiğinde çok sinirlendim ve ona vuracağımı düşündüm!



Gary: Çeldirici implantların implante edilmiş bakış açısından öfke yaptığınızda, tepkisel bir durumda olduğunuz için öfkenin gitmesine izin veremezsiniz. Kişiyi her düşündüğünüzde, yaptıklarına ya da söylediklerine gitmenize neden olan tepki veriyorsunuz. Ama senin gitmene neden olan onların söyledikleri ya da yaptıkları değil. Bunun bir çeldirici implant olduğu gerçeği sizi tetikledi. Büyüdüğün şey bu. Her fırsatta seni tetikleyen biriyle büyüdün ve şimdi, doğru şartlar altında, mecburen öfkeye, hiddete, kin ve nefrete gitmelisin. Burası tam olarak arkadaşınla gittiğin yer.

Online BİLİNÇLİ YARATIM - 101 Atölye Çalışması

İSTEMEK ve ALMAK

 

Hedefi olmayan gemiye hiçbir rüzgâr yardımcı olamaz.


Yaşamınızda ne yaratmak istiyorsunuz?


Yaşamınızda neye sahip olmak istiyorsunuz?


Bunların nasıl ortaya çıkmasını bekliyorsunuz?






Bunları olmak veya sahip olmak için nasıl istiyorsunuz?


Bunlar ortaya çıktığında onları rahatlıkla alabilecek misiniz?


Yoksa istemem ve yan cebime koy bakış açısında mısınız?


Yaşamımızda daha fazla şey olmak veya daha fazla şeye sahip olmak için istemek ve almaya gönüllü olmamız gerekiyor.


Evren sizin her türlü isteğinizi emir kabul edip işleme koyar. Yaratımın ilk adımı istemek ve almaktır.


Yaşamla uyumlu musun?


 Hiç dikkatinizi çekti mi?

Hayattan sürekli bir şeyler istiyoruz.

Hem de o istediklerimizin çok iyi olmalarını, mükemmel olmalarını ve bizi çok mutlu etmelerini....


İyi bir evimiz olsun, iyi bir işimiz olsun, iyi bir gelirimiz olsun, güzel bir evimiz olsun, içinde muhteşem mobilyalar olsun, son model bir arabamız olsun, iyi bir sevgilimiz olsun, örnek bir evliliğimiz olsun, hayırlı, söz dinleyen, muhteşem çocuklarımız olsun, mükemmel dostluklarımız olsun... v.s. Hep en en iyileri alma derdindeyiz.


Burada harika bir soru devreye giriyor.