Duygusal Boşluklarımızı Neyle Dolduruyoruz?

Yaşamınızda ortaya çıkan duygusal boşlukları doldurmak
veya onlarla baş edebilmek için kendimizi neyle meşgul ediyoruz?
Geçenlerde birisi ile
konuşuyorduk. Eşiyle ilgili sorunları vardı. Eşine onun annesi gibi
davranıyordu. Onun yanlışlarını ve hatalarını telafi etme ve düzeltme peşinde
geziyordu.  Bu durum onu kişisel gelişim
konusuna yönelmesine neden olmuştu. Aynı zamanda etrafındaki herkese bu konuda
yardımcı olmaya çalışıyordu.
Ona şunu sordum, “Geçmişinde
ailede annenin ve babanın size davranışı nasıldı?”  Cevap olarak: “Ebeveynlerle ilişkiler çok
soğuk ve mesafeliydi. Arada görünmez bir duvar vardı ve kimse duygularını ifade
edemezdi. Annem çocukları arasında bir tek beni sevmezdi.”

Kişinin yaptığı; geçmişte ebeveynlerle
yaşadığı duygusal destek eksikliğinin oluşturduğu yalnızlık hissinin duygusal boşluğunu
dolduracak bir şeyler icat etmeye çalışmaktı. Önce eşiyle bu konuyu doldurmaya
çalışmış sonrasında o duygu hala devam ettiği içinde kişisel gelişim konularına
kayıp duygusal destek arayan yeni kişilerle doldurmaya çalışıyordu. 

Hissettiği yalnızlık hissi ile
baş edebilmek için kendini önemli yapacağını düşündüğü bir davranış biçimini
yaşamında uygulayarak öz saygısını korumaya ve kendini anlamlı kılmaya çalışıyordu.
 
Birçok insan yaşamında
yalnızlık hissi hissettiğinde ortaya çıkan boşluktan kurtulmak ve kendi
özsaygısını koruyabilmek adına kendini meşgul edecek bir şeyler icat ediyor. Kimisi,
kişisel gelişim konularına, kimisi para yaratmaya, kimisi ilişkilere, kimisi
sağlık konularına takılıyor. Hiçbir şey olmayan, ya da hiçbir şey yapmayan
olmak yerine bir şeyler için mücadele eden veya kötüde olsa bir ilişki sahip
olan olarak kendini meşgul edecek bir şey buluyor.
Bu şekilde davranmak
özsaygımızı geçici olarak korusa da uzun vadede kendi yarattığımız şeyin esiri
olma riski vardır. 
Boşluk duygusu için
meşguliyet yaratmak aslında sakız çiğnemek veya yalancı meme emmek gibidir. Bal
yapmayan arı gibi davranmaktır. Çoğunlukta ortaya katkı sağlayacak bir şey
çıkmaz. Uzun vadede ise kendimizi o şeylere bağımlı hissetme veya daha kötü
hissetme durumu ile karşı karşıya kalabiliriz.
Bunun çözümü farkındalıktır.
İlk adım yaşamımızdaki neyi ne için yaptığımızın farkındalığına sahip olmaktır.
Yalnızlık hissettiğimizde duygumuzun
bize kendimizi nasıl hissettirdiğini görmek ve o his karşısında nasıl
davranıyoruz onu fark etmektir.
“Yaptığımız şeyi, bize keyif
verdiği ve yaşamımıza katkı sağladığı için mi yapıyoruz yoksa zihnimizi yalnızlık
duygusundan uzaklaştırmak için mi yapıyoruz?” Onu görmemiz gerekiyor.
Meşguliyet yaratmak yapacak
bir şeyler icat etmektir. Yaşamımıza katkı sağlamayacak bir şeyler için çaba
sarf etmek enerjimizi boşa harcamaktır. Kendimizin zihin problemleri dururken
başkasının zihin problemlerine kafa yormak çokta sağlıklı bir şey değildir. O
alanda çok fazla çöp karıştırmak kendimiz iyi hissetmek yerine bir süre sonra
daha kötü hissetmemize neden olacaktır.

İkinci konuda geçmişin
etkisi ile davrandığımızda geçmişteki küçük çocuk olarak davranırız. Çocukların
bilgi, deneyim, imkân ve kabiliyetleri sınırlı olduğu için yetişkin bedeninde
çocuk zihninden işlediğimizde birçok yapılabilir şey yapılamaz olarak
gözükür.  Buda kendi kendimizi bilinçsizce
özürlü ve yetersiz yapmak demektir.
Çözüm ararken kendimizi
çözümsüzlüğe mahkûm etmiş oluruz.
Yaşamımızda ortaya çıkan boşlukları doldurmak için
kendimizi neyle meşgul ediyoruz?
Yaşamımızda ki duygusal boşluklarımızda küçük çocuk
gibi davranmak yerine yetişkin bir birey olarak davranmayı seçseydik nasıl
davranırdık?
Ya enerjimizi icat ettiğimiz gereksiz meşguliyetler
için harcamak yerine bize katkı sağlayacak, kendimizi hafif ve neşeli
hissettirecek şeyler yaratmak üzerine kullansaydık bu hayatımızda ne yaratırdı?
Nasıl bir hayata sahip olurduk?
Tavsiyem her yaptığınız
şeyden faydacı olun. Verim almayı ön plana koyun.  Yaşamınıza katkı sağlamayacak şeyler için çaba
harcamak yerine ya onu size katkı sağlayacak şekilde yeniden tasarlamanız ya da
ondan vazgeçmenizdir.  
Yaptığınız her şeyin sonunda
ne hissedeceğinizi kontrol edin. Sizi mutlu etmeyecek olanlardan uzak durun.
Bundan daha iyi nasıl olur?
Daha başka neler mümkün?
Neşeli keyifli mucize dolu bir gün
olsun.
Halis Şahiner
************************************************


 Daha fazla yaratım aracı ve bilgi için kitaplarımı satın alarak hayatınıza  katkıda bulunmak ister misiniz?

Kontrol Sende – Çekim Yasası ve Bilinçaltı Dönüşüm Rehberi Kitabı – 2019 – 2 nci Baskı


 KONTROL SENDE
İzin Ver GELSİN, İzin Ver OLSUN
Çekim yasası ve Bilinçaltı Kayıt Dönüşüm Rehberi

Düzenlemiş İkinci Baskı

************************************************

Bilinçli Yaratma Sanatı Kitabı

Daha İyi Bir yaşam için

BİLİNÇLİ YARATMA SANATI


******************************

Kitapları Temin İçin : cekimyasasi@hotmail.com

Tel/Whatsapp : 0 553 06 00 464

www.halissahiner.com

Similar Posts

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir