Yeniyi İnşa Etmek – Louise Hay

“İçimden gelen yanıtların kolaylıkla farkında oluyorum.”

Şişman olmak istemiyorum.

Parasız kalmak istemiyorum.

Yaşlanmak istemiyorum.

Burada yaşamak istemiyorum.

Bu ilişkiyi sürdürmek istemiyorum.

Annem/babam gibi olmak istemiyorum.

Bu işimde takılıp kalmak istemiyorum.

Saçlarımın/burnumun/bedenimin böyle olmasını istemiyo­rum.

Yalnız olmak istemiyorum.

Mutsuz olmak istemiyorum.

Hasta olmak istemiyorum.

Dikkatinizi Neye Yöneltiyorsanız, O Daha da Fazlalaşır

Yukarıdaki örnekler zihnimizde olumsuzluklarla savaşmaya nasıl kültürel olarak şartlandığımızı gösteriyor. Bu şekilde dü­şünürsek olumlunun kendiliğinden bize geleceğini sanıyoruz. Ama öyle değil.

İstemediğiniz şeyler için ne kadar sık hayıflanıyorsunuz? Böyle yapmak size gerçekten istediğiniz şeyleri hiç getirdi mi? Yaşamınızda değişiklik yapmayı gerçekten istiyorsanız, olumsuz­luklarla savaşmak zamanınızı boşa harcamaktan başka bir şey değil. İstemediğiniz şeyler üzerinde daha çok düşündükçe, daha çok istemediğiniz şeyleri yaratacaksınız. Kendiniz veya yaşamı­nız hakkında hep beğenmediğiniz şeyler, büyük olasılıkla hâlâ hayatınızda.

Dikkatinizi neye yoğunlaştırıyorsanız o daha da artar ve ya­şamınızda kalıcı hale gelir. Olumsuzdan uzaklasın ve dikkatinizi gerçekten olmak, yapmak, sahip olmak istediğiniz şeyler üzerin­de yoğunlaştırın. Yukarıdaki olumsuz ifadeleri hadi gelin olumlu ifadelere çevirelim.

İnceyim.

Maddi rahatlık içindeyim.

Hep genç kalıyorum.

Şimdi daha iyi bir yere taşınıyorum.

Harika yeni bir ilişki içindeyim.

Kendim gibi olmaktan memnunum.

Saçımı/burnumu/bedenimi seviyorum.

Sevgi ve şefkatle doluyum.

Neşeli, mutlu ve özgürüm.

Çok sağlıklıyım.

Olumlu İfadeler

Olumlu ifadeleri düşünmeyi öğrenin.

Bunlar her konudaki ifade biçimlerinizdir. Genellikle olumsuz ifadelerle düşünürüz. Bunlar istemediğinizi söylediğiniz şeyleri sadece daha da fazla yaratır. “İşimden nefret ediyorum,” demek hiçbir çözüm getirmez. “Şimdi harika yeni bir işi kabul ediyorum,” demekse, bunu yarat­mak için bilincinizde kanallar açacaktır.

Sürekli hayatınızda neler olmasını istiyorsanız, o cümlelerle kendinizi ifade edin. Yalnız, burada bir nokta çok önemli: Olumlu ifadelerinizde daima ŞİMDİKİ ZAMAN kipi kullanın. Yapıyorum, oluyorum gibi.

Bilinçaltınız öylesine itaatkâr bir hizmetkâr ki, eğer “olmak istiyorum” veya “olacağım” gibi gelecek zaman kipi kullanırsanız, gerçekleşmesini istediğiniz şeyler de daima gelecek zamana ait olacaklardır, yani elinizin altında olmayan gelecekte!

Kendini Sevme Süreci

Daha önce de söylediğim gibi, sorun ne olursa olsun, temel konu KENDİMİZİ SEVMEK üzerinde çalışmaktır. işte, sorunları çözen “sihirli değnek” budur.

Kendinizi iyi hissettiğiniz zamanlar, hayatınızın ne düzgün gittiğini hatırlayın. Aşık olduğunuz dönemleri ve o dönemlerde sorunlarınız yokmuş gibi hissettiğiniz anları hatırlayın. İşte, kendinizi sevmek de böylesine güzel duyguları ve güzel olayları size getirecek, kendinizi havada dans ediyormuşçasına hafif hissedeceksiniz.

KENDİNİZİ SEVMEK, İYİ HİSSETMENİZİ SAGLAR.

Kendinizi onaylamadıkça ve kabul etmedikçe, gerçekten kendinizi sevmek imkânsızdır. Bu, ne olursa olsun kendinizi eleştirmemek demektir. Tüm karşı çıkmalarınızı hissediyor gibiyim.

“Ama ben hep kendimi eleştiririm.”

“Kendimin şu yönünü beğenmem nasıl mümkün ki?”

“Ailem/öğretmenlerim/ sevgililerim daima beni eleştirdi.”

“Kendimi nasıl motive edebileceğim ki?”

“Ama böyle şeyler yapmak benim için yanlış olur.”

“Ama kendimi eleştirmezsem, değişmem nasıl mümkün olur?”

Aklı Eğitmek

Kendine yönelik eleştiri (yukarıdaki cümleler gibi), eski plakları çalıp duran zihin faaliyetidir. Zihninizi kendinizi suçlamak ve değişime karşı koymak için nasıl eğittiğinizin farkında mısınız? Bu düşünceleri önemsemeyin ve çalışmalarınızı sürdürün!

Daha önce yaptığımız bir alıştırmaya geri dönelim. Aynaya tekrar bakın, “Kendimi olduğum gibi seviyor ve onaylıyorum,” deyin.

Şimdi nasıl hissediyorsunuz? Affetme alıştırması yaptıktan sonra daha kolay söyleyebildiniz, değil mi? Asıl konumuz bu. Kendini onaylama ve kabul etme, olumlu değişimlerin anahtarıdır.

Kendimi reddetme duygumun çok belirgin olduğu günlerde, bazen kendi yüzümü tokatlardım. Kendini kabul etmenin anlamını bilmiyordum. Kendi eksikliklerime ve sınırlarıma olan inancım, başkalarının bunun tam tersi konusunda söyleyebilecekleri her şeyden daha güçlüydü. Biri bana sevilen biri olduğumu söylese, ilk tepkim “Neden?

Bende sevilecek ne buluyor ki?” oluyordu. Ya da klasik düşün­ce, “Gerçekte nasıl bir insan olduğumu bilseler, beni sevmezler”di.

Kendimizi olduğumuz gibi kabul ettiğimizde ve sevdiğimizde tüm iyi şeylerin başladığının farkında değildim.

Kendimle barışık, sevecen bir ilişki kurmak epey bir zaman aldı.

Önce, kendimde “iyi özelliklerim” diye düşündüğüm küçük şeyleri görmeye çaba gösterdim. Bu bile bana yardımcı oldu, sağ­lığım düzelmeye başladı. Sağlıklı olmak, kendini sevmekle başlar.

Ekonomik bolluk, sevgi ve yaratıcı ifade de. Daha sonra, ken­dimi her yönümle sevmeyi ve kabul etmeyi öğrenmeye başladım.

Yeterince “iyi” olmadığını düşündüğüm yönlerimi bile. işte o zaman gerçekten gelişme göstermeye başladım.

Alıştırma: Kendimi Onaylıyorum

Bu çalışmayı yüzlerce kişiye yaptırdım ve sonuçlar ola­ğanüstü oldu. Önünüzdeki ay boyunca tekrar tekrar, “Kendimi onaylıyorum,” deyin.

Bunu günde en az üç-dört yüz kez söyleyin.

Hayır, çok fazla değil. Endişe duyduğunuz sorunlarınız, üzerinde düşündüğünüz zaman tekrar edin durun. “ Kendimi onaylıyorum” mantranız olsun durmaksızın yineleyin.

“Kendimi onaylıyorum” dedikçe bilincinizin derinliklerinde gömülü olan tam tersi her şeyin açığa çıkacağı garantidir

“Böylesine şişmanken kendini nasıl onaylarsın?” .

“Bunun bir yararı olacağını düşünmek çok aptalca.”

“Senin onaylanacak bir yanın yok” gibi olumsuz düşünceler geldiğinde, zihinsel kontrolü ele almanın zamanıdır. Bu tür düşüncelere önem vermeyin. Sadece bu düşünceyi geçmişe takılı kalmanın bir biçimi olarak görün.

Bu tur düşüncelerinize, “Gitmene izin veriyorum, ben kendimi onaylıyorum.” Deyin.

Bu alıştırmayı yapmayı düşünmek bile karşı çıkmalara neden olabilir. “Aptalca bir şey.”, “Bana doğru gelmiyor.” , “Amada yalan.”,“ Hadi canım sende.”, “Bu yaptığım şeylerden sonra kendimi nasıl onaylayabilirim. Gibi.

Bırakın gelip geçsinler. Sadece direnen düşünceler bunlar. Onlara inanmayı seçmedikçe üzerinizde güçleri olmaz.

“ Kendimi onaylıyorum, Kendimi onaylıyorum, Kendimi onaylıyorum.” Ne olursa olsun, size kim ne söylerse söylesin, kim ne yaparsa yapsın söylemeye devam edin. Hatta biri onaylayamayacağınız bir şey yaptığında bile. Bunu kendinize söyleyebiliyorsanız, bilin ki gelişiyor ve değişiyorsunuz.

Biz güç vermedikçe düşüncelerimizin üzerimizde gücü olmaz. Düşünceler sadece yan yana dizilmiş sözcüklerdir. HİÇ BİR ANLAMLARI YOKTUR. Onlara ancak biz anlam yükleriz ne anlam vereceğimiz seçeriz. Bizi geliştiren ve destekleyen düşünceleri seçelim.

Kendini kabul etmenin bir bölümü de başka insanların düşüncelerinin doğruluğundan vazgeçmeyi içerir. Eğer ben size sürekli olarak “Sen mor bir domuzsun, sen mor bir domuzsun.” deseydim. Ya bana gülüp geçecek ya da bana deli olduğumu düşünüp benden rahatsız olacaktınız. Ama söylediğimin doğru olma ihtimalini düşünmeyecektiniz bile. Kendimiz hakkında inanmayı seçtiğimiz birçok şeyde aynı şekilde gerçek dışı. Özdeğerinizin bedeninizin şekline inanmakta “Sen mor bir domuzsun”un doğruluğuna inanmaktan farksız.

Çoğunlukta kendimizde yanlış olduğunu düşündüğümüz şeyler. Bireyselliğimizin ifadesidir. Bunlar bizim farklılıklarımız ve özelliklerimizdir. Bize özgüdür. Doğa asla kendini tekrarlamaz. Bu gezegende zamanın başlangıcından itibaren asla iki aynı kar tanesi veya su damlası olmadı. Her papatya diğerinden farklıdır. Parmak izlerimiz farklı biz farklıyız. Farklı olmak için yaratıldık. Bu gerçeği anladığımızda rekabet ve kıyaslama söz konusu olamaz. Başka birine benzemeye çalışmak ruhumuzu kurutmak demektir. Bu gezegene kendimizi ifade etmek için geldik.
Şu andaki kendimi olduğum gibi sevmeye başlamadan önce kim olduğumu bile bilmiyordum.

Farkındalığımızı Uygulamaya Koyun

Sizi mutlu eden düşünceleri düşünün. Sizi iyi duygular hissettiren şeyleri yapın. Size iyi duygular yaşatan kişilerle birlikte olun. Bedeninize yararlı olan şeyleri yiyin. Kendinizi rahat hissettiğiniz hızda yaşayın.

Tohumları Ekmek

Şimdi bir domates fidesi düşünün. Sağlıklı bir fidede onlarca domates vardır. Bu kadar çok domates elde etmek için işe kuru bir tohumla başlamak zorundayız. Tohum domates fidesine benzemez. Kesinliklede domatese benzer bir tadı da yoktur. Ama bu tohumu bereketli bir toprağa ekelim, sulayalım ve güneş ışığı ile beslensin.

Küçücük bir filiz verdiğinde, “Bu bir domates fidesi değil,” diye filizi çiğneyip ezmezsiniz. “Oh, ne güzel büyüyor,” dersiniz, büyüyüp gelişmesini zevkle seyredersiniz. Zaman içinde, sula­maya devam edip bol güneş ışığıyla beslenmesini sağlarsanız ve etrafındaki zararlı otları temizlerseniz, bir süre sonra yüzlerce lezzetli domatesiniz olacaktır.

Her şey küçük bir tohumla başladı, değil mi?

Kendinize yeni deneyimler yaratmanız da aynı şekilde oluyor. Ektiğiniz toprak bilinçaltınızda. Tohum ise yeni olumlu düşünce­lerinizde. Tüm yeni deneyimler bu tohumun içinde. Tohumu yeni olumlu ifadelerle sularsınız. Kendinize duyduğunuz sevgi ve ver­diğiniz değerin güneş ışığı gibi üzerinde parlamasını sağlarsınız. Orda burda biten zararlı otları (olumsuz düşünceleri) ayıklarsınız. Ve küçücük bir kanıtı (filizi) ilk gördüğünüzde, “Bu yeterli değil,” diye basıp ezmezsiniz. İlk başarıyı gördüğünüzde, “Oh, ne güzel, işte canlanıyor ve gelişiyor,” diye sevinirsiniz.

Sonra da gelişimi izler ve isteklerinizin hayatınızda gerçek­leştiğini görürsünüz.

Alıştırma: Yeni Değişiklikler Yaratmak

İşte şimdi kendinizde yanlış olarak gördüğünüz şeylerin bir listesini yapıp bunları olumlu ifadelere dönüştürmenin zamanı. Ya da değiştirmek, olmak, yapmak istediğiniz şeylerin bir listesini yapabilirsiniz. Bu listeden üçünü seçip olumlu ifadelere çevirin.

Diyelim ki, olumsuz listeniz şöyle bir şey olsun:

Hayatım karmakarışık.

Kilo vermeliyim.

Kimse beni sevmiyor.

Taşınmak istiyorum.

İşimden nefret ediyorum.

Düzene sokmalıyım.

Yeterince gayret göstermiyorum.

Yeterli değilim.

Bunları olumlu hale çevirelim:

Bu koşullan yaratan içimdeki düşünce kalıbın, bırakmaya hazırım.

Olumlu değişimler süreci içindeyim.

Mutlu, ince bir bedenim var.

Nerede olursam olayım sevgiyi hissediyorum.

Tam istediğim gibi bir yerde yaşıyorum.

Tam istediğim bir işde çalışıyorum.

Her şeyi istediğim gibi düzene soktum.

Yaptığım her şeyi takdir ediyorum.

Kendimi seviyor ve onaylıyorum.

Yaşam sürecinin en iyi olmamı sağlayacağına güveniyorum.

En iyiye layığım ve bunu kabul ediyorum.

Bu liste değişmesini istediğiniz her şeyi kapsıyor. Kendinizi sevmek ve onaylamak, güvenli bir ortam yaratmak, güven duymak, hak ettiğini bilmek ve kabul etmek kilolarınızın normale inmesini sağlayacaktır. Ayrıca düşüncelerinize bir düzen getirecek. Hayatınızda sevecen ilişkiler, yeni bir iş ve yaşamaktan mutluluk duyacağınız yeni bir ev yaratacaktır. Domates fidesi mucizevî bir şekilde büyür. Biz arzularımızı mucizevi bir şekilde gerçekleştiririz.

İyi Şeylere Layık Olmak

İstediğiniz şeylere sahip olmaya layık olduğunuza inanıyor musunuz? Eğer inanmıyorsanız, sahip olamazsınız. Bu durumda “kontrolünüz dışında koşullar birbiri ardına üzerimize gelerek sizi çaresiz hale getirecektir.

Alıştırma: Layığım

Aynaya tekrar bakın ve şöyle deyin:

” …….. sahip olmaya/olma­ya layığım ve kabul ediyorum.”

İki üç kez tekrar edin.

Ne hissediyorsunuz? Duygularınıza, bedeninizde neler olup bittiğine sürekli dikkat edin. Söyledikleriniz size doğru geliyor mu, yoksa hâlâ değersiz olduğunuzu mu düşünüyorsunuz?

Bedeninizde olumsuz duygular hissediyorsanız yeniden olumlu ifadeler kullanın, “iyiliğimi engelleyen bilinç kalıbımı bırakı­yorum.” ” ………… layığım.”

Bu olumlu ifadeler size doğru gelene kadar tekrar edin, gün­lerce yapmanız gerekse bile.

Holistik Felsefe

“Yeniyi İnşa Etmek”e yaklaşımımızda, holistik (bütünsel) bir yaklaşım kullanmak istiyoruz. Holistik felsefe, tüm varlığı­mıza önem vermek ve beslemek demek. Beden, Zihin ve Ruh. Üçünden birini bile ihmal edersek eksik kalırız, bütün olamayız. Hangisinden başladığımız önemli değil ama eninde sonunda diğerlerini de dahil etmek zorundayız. Bedenle işe başlıyorsak, beslenme konusuna eğilmek isteriz. Yediklerimiz ve içtiklerimizin duygularımızı nasıl etkilediğinin bağlantısını öğrenmeye başlarız. Bedenimiz için en iyi seçimleri yapmak isteriz. Bitkiler, vitaminler vb. konulara eğiliriz.

Bize uygun gelen bir jimnastik türü bulmaya çalışırız. Jim­nastik kemiklerimizi güçlendiren ve genç kalmamızı sağlayan bir etkinliktir. Spor ve yüzmenin yanı sıra dans, Tai-Chi, Uzakdoğu sporları ve Yoga da var. Ben tramplenimi çok seviyor ve her gün kullanıyorum. Eğri tahtamın üzerinde baş aşağı yatmak gevşeme anlarımı daha da zenginleştiriyor.

Rolfing, Heller Work, Trager gibi beden çalışmalarını da de­nemek isteyebiliriz. Masaj, Ayak Refleksolojisi, akupunktur veya Chiropractic vb. çalışmalar da çok yararlı.

Önce zihin diyorsak, yaratıcı imgeleme, yönlendirici düşleme ve olumlu düşünce teknikleriyle başlayabiliriz. Birçok psikolojik yöntemler de var: Geştalt, Hipnoz, Rebirthing, Psikodrama, Geç­miş Hayat çalışmaları, Sanat Terapisi, hatta Rüya çalışmaları gibi.

Hangi türü olursa olsun meditasyon, zihni sakinleştirmenin ve size özgü “bilme”nin ortaya çıkmasını sağlayan harika bir yol. Genellikle gözlerim kapalı oturur ve sorarım, “Bilmem gereken ne var?” ve sessizce yanıtın gelmesini beklerim. Eğer yanıt gelirse gelir. Gelmezse bir başka gün gelecektir.

Workshop (grup çalışmaları) yapan değişik gruplar da var. Bu grupların çoğu, hafta sonu çalışmaları yapıyor. Bu çalışmalar, benim haftasonu workshoplarım gibi hayatı yepyeni bir bakış açısından görme şansını veriyor. Herhangi bir grup çalışması tek başına tüm sorunlarınızı sonsuza dek çözümlemenizi sağlama­yacaktır. Ama hayatınızı şimdi ve burada değiştirmenize yardımcı olacaktır.

Ruhsal (spiritüel) boyutta, dua, meditasyon ve Yüksek Ben’-inizle bağlantı kurma çalışmaları var. Bana göre, affetme ve koşulsuz sevgi, ruhsal çalışmalardır.

Pek çok seçeneğinizin, çok çeşitli yolların olduğunu bilmenizi istiyorum. Birinden sonuç elde edemiyorsanız, başka bir yol de­neyin. Tüm yukarıda önerilenlerin yararlı oldukları biliniyor. Ama sizin için hangisinin uygun olduğunu bilemem. Bunu kendiniz keş­fetmek zorundasınız. Tek bir yöntem, tek bir kişi ya da grup herkes için uygun olamaz. Benim de herkese verebileceğim bir yanıtım yok. Ben de holistik sağlık yolunda basamaklardan biriyim.

Hayatın sonsuzluğunda, bulunduğum noktada her şey mü­kemmel, bütün ve tam. Hayatım her an yepyeni.

Hayatımın her anı yeni, taze ve canlı

Olumlu düşüncelerimi, tam istediğim şeyleri yaratmak içinkullanıyorum. ‘

Bugün yeni bir gün. Ben yeni bir benim. Farklı düşünüyorum. Farklı konuşuyorum. Farklı davranı­yorum. Başkaları bana farklı davranıyor

Yeni dünyam, yeni düşüncelerimin bir yansıması. Yeni tohumlar ekmek zevkli ve neşe verici. Bu tohumların, yeni deneyimlerim olacağını biliyorum. Dünyamda her şey iyi ve güzel.

Düşünce Gücüyle Tedavi / Louise Hay

Bireysel Danışmanlık

Kontrol Sende Kitabım için lütfen aşağıdaki linki tıklayınız

Bilinçli Yaratma Sanatı Kitabım İçin lütfen aşağıdaki linke tıklayınız

Similar Posts

One Comment

  1. Eskinin üzerine inşa kolay.Yani bir şeyler çok kolay ekleniyor.
    Fakat eskisini yıkıp yenisini sıfırdan inşa etmek zorlu bir süreç olsada doğru ve
    kıymetli olan bu.Yine her zamanki gibi paylaşımınız süper:)
    Emeğiniz için teşekkürler.

Comments are closed.