Yaşamı Ciddiye Almayı Bıraksak Nasıl Olur?
Yaşamı Ciddiye Almayı Bıraksak Nasıl Olur?
Bu bize neler kazandırır?
Öncelikle, Her kimden satın aldıysak bu bakış açısını içine bilinç ekleyerek gönderene iade ediyorum. Gönderene iade ediyorum… Gönderene iade ediyorum…
Ya yaşamın amacı sadece eğlenmekse? O zaman neleri farklı yapmayı seçerdiniz?
Bu dönem, gelişimlerini takip edip katkı olmayı seçtiğim iki öğrencim var. Onlarla ilk seanslara başladığımız dönemde inanılmaz sıkıcı bir ciddiyetle sınavlara hazırlanmaya çalışıyorlardı. Nerdeyse tüm öğrenciler gibi… Kimden, nerden öğreniyorlarsa böyle ağır başlı olmayı(!)
Çocuklara tekrar tekrar söylenenlere ya da söylediklerinize dönüp de bir bakıyor musunuz? “Bu sınavı kazanman için çok ciddi çalışman gerek” , “Yaşam çok zor, bir yerlere gelmek istiyorsan kendinden çok ödün vermelisin ve kendini zorlamalısın”, “Boşuna çabalama kaçırdığın çok şey var, ne kadar uğraşsan yetişemezsin.” , “Otur, çalış, çalış, çalış, çalış!” …vs.
Sizce bu sözler onların evreninde ne yaratır? Benim algıladığım çok ağır, hiç katkısı olmayan bir enerji… Bundan daha iyisi nasıl olur? Gerçekten başka neler mümkün?
Mesele sadece çocuklara söylenenler değil, kendinize yaşamla ilgili söyledikleriniz neler? Elinize bir kağıt kalem alın, yazının başlığını “yaşam” yapın ve altına aklınızda onunla ilgili hangi fikirleri sürekli tekrarlıyorsanız onları yazın… Sonra bir yazdıklarınıza, bir yaşamınıza bakın… Yüzleşin kendinizle. Birincisi yüzleşin, ikincisi kabul edin, üçüncüsü değişmesini talep edin ve dördüncüsü değişimle geleni almaya gönüllü olun…
Ya yaşam kolaylık, neşe ve ihtişam(bolluk ve bereketin coşkulu ifadesi) ile dopdoluysa?
Ya yaptığımız her şeyde eğlenebilseydik nasıl olurdu?
Bunu seçmeye her an gönüllü olan biri için muhteşem olurdu elbette fakat seçmeyen diğerleri için bir o kadar endişe verici olurdu. Şunu söyleyebilirler muhtemelen: “Sen bu kadar mutlu olabildiğine göre ben mutlaka bir yerlerde hata ediyorum, çünkü ben öyle olamıyorum ve hatalı olduğumu böyle neşeli olarak her an yüzüme vurduğun için senden nefret ediyorum. Benim evrenim acı, nefret ve bana benzemeyenleri dışlama evreni. Git burdan sen farklısın benim evrenimde işin yok!” 🙂
Hiç çok mutlu ve neşeli olduğunuzda, çocuklar gibi özgür hissettiğinizde birileri tarafından sizde bir sorun olduğu söylendi mi?
Ne zaman vazgeçtiniz neşeden?
Nerde bıraktınız kendine özgü mutluluğunuzu?
Ne zamandan beri farklı olmamaya ve görünmemeye özen gösteriyorsunuz?
Kendiniz olmak nerde suç olmaya başladı yaşamınızda?
Ya kendiniz olmak size söylendiğinin tersine hiç de hatalı ya da yanlış bir şey değilse?
Ya kendiniz olmak size yaşamda arzu ettiğiniz her şeyi verecek tek şey ise?
Öyleyse kendiniz olmamanın değeri nedir?
Evrene kendi gözlerinizle bakmamanın değeri nedir?
Ondan kendi taleplerinizde bulunmamanın değeri nedir?
Her şey mümkün olsa nelerin ebediyen değişmesini isterdiniz?
Gerçekte olduğunuz sonsuz varlığın kendisi olmak ya bu yaşama sunacağınız en muazzam hediyeyse?
Bugün yapacağınız hangi seçimler sizi, bedeninizi ve yaşamı onurlandırırdı?
Bu soruları sorun ve izleyin bakalım gün be gün kabuğundan çıkan kim olacak…
Herkese ve her şeye sonsuz şükranlar…
Çiğdem Uysal
Kontrol Sende Kitabım için lütfen aşağıdaki linki tıklayınız
Bilinçli Yaratma Sanatı Kitabım İçin lütfen aşağıdaki linke tıklayınız
''Ya kendiniz olmak size söylendiğinin tersine hiç de hatalı ya da yanlış bir şey değilse?''yanlış olmadığı bilmek ama boyun eğmek 🙁
Buoyun eğmemeyi seçmek için hangi enerji alan yada bilinç olabilirim ? Bunun için sonsuz ve sınırsız seçenekler nelerdir diye kendine sorup serbest bırakabilirsin.
Merhaba, özelden size birkac soru sormak istiyorum. Size nasil ulaşabilirim.
Merhaba
Üst menüden iletişim bilgilerime ulaşabilirsiniz.
cekimyasasi@hotmail.com mesaj atabilirsiniz.