|

Çekim Yasasının Sırrı – İstemek Yeterli mi?- 2

“Hayattan alabileceklerin, bilincinin hak ettiğini düşündüğü ve inandığı kadardır.”
Benzerlik Yasası

Çekim yasasının işleyişinde en önemli adımlardan birisi olan ne istediğini bilmek ve istediğine sahip olmayı hissetmek yani istediğine henüz sahip değilken istediğine sahip olan kişi olabilmek olduğunu bir önceki yazımda anlatmıştım.

Bu yazıyı yazdıktan bir gün sonra, daha önce içsel temizlik yöntemi ile çalışma yaparak başarılı olan Özlem ile konuşmaya başlamıştık. Özlem kendi işyerini açmıştı, işyeri fast food tarzı yiyecek pazarlaması üzerineydi. Evinde yapmış olduğu poğaça, börek ve kahvaltılık ve ev yemekleri dükkânında müşterilerine sunmaktaydı. İşleri ilk günlerde çok iyi giderken sonra düşmeye başlamıştı. İş kapasitesi günden güne farklılık gösteriyor ve istediklerini elde etmede zorlanıyordu ve buda gün içerisinde enerjisini düşürüyordu.

İlk başta aklıma para kazanmak zorundayım düşüncesine odaklandığı ve bu nedenle de gelen müşterileri para kazanç kapısı olarak gördüğünü bununda olumsuzluk olarak geri yansıdığını düşünmüştüm. Borçlar ve müşteri gelmeyecek korkusu ile müşteri gelmediğini düşünmüştüm. Devamında konuşmaya devam ederken bir şey dikkatimi çekti. “Belki de sen fazla müşteri gelmesini istemiyor olabilir misin” diye sorduğunda gelen cevap ilginçti; “Aynı anda birkaç müşteri geldiğinde kasılıyorum, kitleniyorum.” dedi.

Bir anda beynimde şişek çaktı. Dili ile istedikleri ile bilinçaltındaki istekler çatışıyordu. Sahip olmayı istediği “Çok fazla müşteri gelsin çok para kazanayım.” düşüncesine sahip kişi olamıyordu. Çünkü bu durumu seçemiyordu. Bilinçaltında kayıtlı olan başarısızlık korkuları onu frenliyordu.

Bu korkuları, istediğine henüz sahip değilken istediğine sahip olan kişi olabilmek yolundaki en büyük engelleriydi. Yasa işliyordu “Hayattan alabileceklerin, bilincinin hak ettiğini düşündüğü ve inandığı kadardır.” Çünkü zihnen o aynı anda 10-15 kişiye hizmet edecek durumda değildi. Bırakın 10-15 kişiyi aynı anda beş kişiye hizmet ederken bile başarısız olmaktan korkuyordu. Çünkü kendisini aynı anda 10-15 müşteriye hizmet edecek kapasitede göremiyordu. Bunu göremediği içinde tabiî ki dükkâna gelen müşteri miktarı kısıtlıydı. Çünkü hak ettiğini düşündüğü kadar müşteri geliyordu. Tek başına aynı anda bakabileceği müşteri sayısı birkaç kişi olduğunu düşündüğü için bilinçaltında daha fazla müşteriyi istemiyordu.

Eğer zihin yapısını aynı anda 10-15 müşteri hizmet edebilecek kapasite olduğuna inandırırsa aslında sorun çözülecekti. Yani istediğine sahip kişi olmayı başardığında çekim yasasının mucize yönü işlemeye başlayacak ve müşteriler gelmeye başlayacaktı.

Bunu fark ettiğimde ona bu konuda çalışma yapmasını söyledim. Aynı anda 10-15 müşteriyle ilgilenebilecek şekilde zihin eksersizi yapmasına ihtiyaç vardı. Bilinçaltındaki korkuları temizleyecek ve aynı anda 10-15 müşteriye nasıl hizmet edeceğini zihninde prova edecekti, aynı anda 10-15 müşteriye hizmet edecek kapasiteye sahip kişi olmayı seçecekti. Bunu başardığında zaten daha fazla müşteriyi çekme enerjisine sahip olacaktı.

İşin enteresan tarafı hafta sonu gidip yardım ettiği lokantada bu konuda çok güzel bir örnekte karşısında duruyormuş. Bu konuları kendisi ile konuşunca onu fark etti. Karı koca bir çift işletmiş oldukları lokantada gecede 30-40 kişiye servis yapabiliyorlardı. Adam lokantada servis yapıp sipariş alırken eşi mutfakta 30-40 kişinin istedikleri yemekleri hazırlayabiliyordu. Sorunu fark edince çözüm anında gelmişti. Onun için hazır bir rol model karşısında duruyordu.

İstediğine henüz sahip değilken istediğine sahip olan kişi olabilmek durumuna nasıl geçebiliriz?

İstediğimize sahip olan kişi olmamızı engelleyen en büyük şey bizim bilinçaltı kayıtlarımızdır. Yukarıda örnekte bahsettiğim konudaki bilinçaltı kaydı başarısızlıktı. Başarısızlık korkusu nedeniyle, zihinsel olarak istediğine sahip olan kişi moduna geçemiyordu. Burada öncelikli olarak korkularımızı tespit etmemiz ve onları temizlememiz zihinsel çalışmada kolaylık sağlayacaktır. Tespit edilen korkular için içsel temizlik yönteminde anlatılan korku temizliğini yapabilirsiniz. Veya bu korkularınızın oluştuğu çocukluk yıllarına giderek egonuzla konuşarak onu ikna çalışması yapabilirsiniz. Bu yöntemleri ait yazıları aşağıdaki linklerden bulabilirsiniz.

Bilinçaltı Kayıtlarını Değiştirme- İçsel Temizlik

Çekim Yasasının Sırrı – Egomuzu Nasıl İkna Edebiliriz?

Bu çalışmaları yaptıktan sonra ikinci adım olarak zihinde imgeleme yapacaksınız. Yani mevcut sorunun çözülmüş olduğunda kendinizi nasıl hissedeceğinize dair zihinsel imgeleme yapacaksınız. Zihinsel imgeleme yaparken zihninizde sorunu nasıl çözüldüğünü düşünmeyeceksiniz. Odaklanacağınız şey sorun çözülmüş ve çözülmüş sorun sonrasında hissettiğiniz duygular; “Mutluluk ve sevinç.” Bu çalışma sonrasında bir süre sonra çözüm yollarının önünüze kolayca geldiğini göreceksiniz.

Bu konuda size Darel Rutherford’un kitabında öğrendiğim güç duruşu çalışmasını tavsiye etmek istiyorum.

Güç duruşu 3 dakikalık muhteşem bir çalışma; Bunu günde 3-4 kez yapmanı tavsiye ederim.

Güç Duruşunun 3 adımı;

  1. Zihninizde mutlu, huzurlu bir alana gidin, 1 dakika kadar huzuru, mutluluğu gerçekten hissedin. Bu huzurlu mekan daha önce gittiğiniz ya da orda olduğunuzda huzurlu hissedeceğiniz bir yer olsun. Huzur anı korkularımızla aramıza mesafe koyuyor.
  2. Hayatınızı gözünüzün önüne getirin. Yeni vizyonunuzda olmak istediğiniz kişi OLun, oolmak istediğiniz yerde OLun, olmak istediğiniz kişilerle OLun, ne istiyorsanız o OLun. İstediğiniz gibi ayrıntılı imgeleyebilirsiniz. Bu anın tadını çıkarın. Vizyonunuzda sorununuz olmasın, çözümde aramayın nasıl olacağının önemi yok, sorunlarınız çözüldü bile.
    (yaşadığın sorunların hayatında olmasa kendini nasıl hissedersin ne yaparsın, nasıl davranırsın, neler hissedersin bunları düşün. Sorunların çözülmüş her şey istediğin gibi.)
  3. Sorunun çözülmesiniz sağladığı için “Yaradana teşekkür edin., Şükranlarınızı bildirin. “ Sorununuz kalmadı artık şükran dolusunuz.
    Mümkünse güç duruşunu sorununuz aklına geldiğinde her işinizi bırakıp yapın. Mümkün değilse kendinize zaman ayırın. Güç duruşunu alışkanlık haline getirin.

Günde 3-4 kez yapmak lazım. özellikle akşam uykuya dalmadan yapmak önemli.

Birde eğer imgeleme yaparken aklına başka düşünceler gelirse o düşüncelere direnme sadece o düşünceye seninle daha sonra ilgileneceğim de düşündüğün şeye odaklan.
Muhteşem bir şey

Burada son olarak şunu eklemek istiyorum. Çekim yasası her zaman çalışır, siz belki istediğinize sahip olan kişi olmadan da istediğinizi çekebilirsiniz. Bu konuda olmaz demiyorum ama sorun şurada başlayacaktır ki siz eğer bedeninize uygun elbise alamamışsanız, o elbise üstünüzde emanet duracaktır. Emanet malıda malumunuz geri vermek zorunda kalırsınız. Piyango kazanan birçok kişi ile ilgili yapılan istatistiklerde büyük ikramiye kazananların büyük bir çoğunluğunun birkaç yıl içerisinde elindeki tüm parayı kaybedip eski hayatına geri dönmek zorunda kaldığı belirtilmektedir. Yani zihin olarak zengin olmaya hazır olmayan kişiler parasal olarak zengin olsalar dahi o zenginlik onlarda uzun süre kalması mümkün olmuyor. Çünkü zihnen o duruma hazır değiller. Zihnen hazır olmadıkları için zenginlik elbisesi üzerlerinde emanet duruyor ve sonuçta sahibine geri iade ediliyor.

Sevgiyle kalın.

Halis Şahiner
Sosyolog
Yazar

Önceki Yazı

Kontrol Sende Kitabım için lütfen aşağıdaki linki tıklayınız

Bilinçli Yaratma Sanatı Kitabım İçin lütfen aşağıdaki linke tıklayınız

Similar Posts