Dilden Gönüle Yol Vardır.

Hazreti Mevlana oğluna derki: Ey Bahaeddin!
    Eğer daima cenette olmak istersen, herkesle dost ol.Hiç kimsenin kinini yüreğinde tutma! Merhem ve mum gibi ol! İğne gibi olma! Eğer hiç kimseden sana fenalık gelmesini istemezsen fena söyletici fena öğretici, fena düşünceli olma!
   Çünki bir adamı dostlukla anarsın, daima sevinç içinde olursun.İşte o sevinç Cennetin ta kendisidir. Eğer bir kimseyi düşmanlıkla anarsan, daima üzüntü içinde olursun. işte bu gamda Cehenenmin ta kendisidir.
     Dostlarını andığın vakit, içinin bahçesi çiçeklenir, gül ve fesleğenlerle dolar. Düşmanları andığın vakit, için dikenler ve yılanlarla dolar, canın sıkılı, içine pejmürdelik gelir.
     Bahaeddin! kırk gün onun hayrını ve iyiliğini söyle, düşmanın senin dostun olur. Çünki gönülden dile yol olduğu gibi dilden gönülede yol vardır. Allahın sevgiside onu anmakla mümkündür. Allah buyurdu ki " Ey kullar kalbinizde arınma olması için beni pek çok anmaktan geri durmayın!" Kalpteki arınma ne kadar çok olursa Allah'ın nurunun parlaklığıda o kadar sıcak olur.
      Nitekim ekmekçinin tandırı ne kadar uzun süre sıcak olursa o kadar ekmek alır, soğuk olunca ekmek alamaz.

Bugün ne için şükredelim-3

Bana verdiğin akıl için, görebildiğim, duyabildiğim, nefes alabildiğim, konuşabildiğim, dokunabildiğim, tadabildiğim, hissedebildiğim, yiyebildiğim, içebildiğim için, ellerim ayaklarımın tutuğu, sağlıklı ve güçlü bir bedenim olduğu için, hareket edebildiğim, yürüyebildiğim, ihtiyaçlarımı kendim görebildiğim, yediklerimin tadını alabildiğim için, yaşadığım ve gönül zengini olduğum için şükürler olsun

Bugün ne için şükredelim- 2

Yeni bir güne mutlu ve huzurlu bir şekilde ailemle başladığım için, Bir ailem, eşim ve çocuklarım olduğu için, sağlıklı sıhhatli keyifle birlikte vakit geçirebildiğimiz için, evimizde soframızda bolluk ve bereket olduğu için şükürler olsun

Nasıl İnsan Oluruz?

Bir bilgeye, "Nasıl insan oluruz?" diye sormuşlar.
"Üç adım atmakla" diye yanıtını vermiş bilge kişi:
  "Önce sana kötülük yapanlara, kötülük düşünmmemen gelir; 
insanlığa attığın ilk adım budur....
    Sana kötülük yapanlara iyilik yapabildiğin an ise, 
ikinci büyük adımı atar ve hakiki insan olmaya başlarsın....
    Nihayet, sana iyilik yapanla kötülük yapan arasındaki farkı hissetmeyecek
 hale geldiğin zaman insansın ve insan olursun"
                                                                        Anonim

İki Fincan Kahve

Ne zaman hayatında bazı şeyler taşınamaz hale gelirse, ne zaman 24 saat kısa gelmeye başlarsa, o zaman mayonez kavanozu ve 2 Fincan Kahveyi hatırlayınız!
Bir gün bir profesör, elinde birkaç kutu olduğu halde derse gelir. Ders başladığında, hiçbir şey söylemeden, önüne büyükçe bir mayonez kavanozunu alır ve ağzına kadar tenis topları ile doldurur. Ve öğrencilere kavanozun dolup dolmadığını sorar; Öğrenciler ittifakla kavanozun dolduğunu ifade ederler. Bu sefer profesör önündeki kutulardan bir tanesinden aldığı çakıl taşlarını, çalkalayarak kavanoza döker, böylece çakıl taşları kayarak, tenis toplarının aralarındaki boşlukları doldurur. Ve öğrencilere tekrar kavanozun dolup dolmadığını sorar, onlar da ‘evet’ doldu derler, profesör bu defa masanın üzerindeki diğer kutuyu eline alır ve içindeki kumu yavaşça kavanoza döker. Tabii Ki kumlar da çakıl taşlarının aralarındaki boşlukları doldurur. Ve tekrar öğrencilere kavanozun dolup dolmadığını sorar, Öğrenciler de koro halinde ‘evet’ derler.
Bu sefer profesör masanın altında hazır bekleyen 2 fincan kahveyi alır ve kavanoza boşaltır, Kahve de kumların arasında kalan boşlukları doldurur. Öğrenciler gülerler!
Profesör öğrencilerin gülüşünü destekleyerek ‘eveet’ Diyerek; Ben ‘Bu kavanozun sizin hayatınızı simgelediğini ifade etmeye çalıştım ‘ Der.
Şöyle ki; Bu tenis topları hayatınızdaki önemli şeylerdir; aileniz, çocuklarınız, sıhhatiniz, arkadaşlarınız ve sizin için önemli olan şeylerdir.
Diğer şeyleri kaybetseniz de, bu önemli şeyler kalır ve hayatınızı doldurur. O çakıl taşları ise daha az önemli olan diğer şeylerdir; işiniz, eviniz, arabanız vs.
Kum ise diğer ufak tefek şeylerdir.
‘Şayet Kavanoza önce kum doldurursanız…’ diye, anlatmaya devam eder, ‘çakıl taşlarına Ve özellikle de tenis toplarına (yeterli) yer kalmaz.
Aynı şey hayatımız için de geçerlidir. Vaktinizi ve enerjinizi ufak tefek şeylere harcar, israf ederseniz, önemli şeyler için vakit kalmayacaktır.
Dikkatinizi mutluluğunuz için önem arz eden şeylere çevirin. Çocuklarınızla oynayın. Sağlığınıza dikkat edin. Eşinizle yemeğe çıkın. Evinizin ihtiyaçlarını karşılayın. Öncelikle tenis toplarını kavanoza yerleştirin. Öncelikleri, sıralamayı iyi bilin . Gerisi hep kumdur.
Bir öğrenci sorar; ‘Peki, O iki fincan kahve nedir?’
Profesör gülerek: ‘Bu soruyu bekliyordum, Hayatınız ne Kadar dolu olursa olsun, her zaman dostlarınız ve sevdiklerinizle bir fincan kahve içecek kadar yer vardır.

Bugün ne için şükredelim

  • Umut ettiklerimi yapabilecek azmim olduğu için,
  • Her geçen gün hedefime koca bir adım daha yaklaştığımı görebildiğim için ,
  • Karnımı doyurabilecek param olduğu ve yemekleri yerken tadını alabilecek sağlığım olduğu için,
  • Dışarıda yağmur yağarken sıcacık odamda pencerenin pervazında kahve içip yağmurun tadını çıkartabildiğim için,
  • Kırgınlıklarıma yenilmeyip umutlarıma sımsıkı sarılıp yola devam edebildiğim için,
  • Gülümsemenin en iyi ilaç olduğunun farkında olduğum için,
  • Ve tüm bunlarında farkında olabilmemi sağladığı için Allahıma binlerce kez şükürler olsun