Patron ve yöneticilere "doğru lider, doğru kararlar" konusunda nutuk çeken ünlü beyin avcısı Claudio Fernandez Araoz’a göre böyle bir yönetici bulmak için milyon doları gözden çıkarmak gerekiyor.
Kökü çok eskilere dayanan bir şirketin yönetim kurulu başkanı büyük bir panik içinde ünlü beyin avcısıyla görüşmek ister. "Kanser oldum, ölüyorum. Büyük oğlumun benden sonra şirketi yönetebileceğinden emin olmak istiyorum" der. Adamın büyük oğlu kırklı yaşlarında, çok iyi eğitimli, şirkete emek vermiş ve sevilen bir yönetici. Beyin avcısı yeni CEO adayıyla uzun uzun görüştükten sonra babasına, "oğlunuz şirketi yönetmek için muhteşem bir aday" der ancak baba inanmaz. Beyin avcısını dürüst bir analiz yapıp yapmadığına dair uzun bir sınavdan geçirir. Sonuçta oğlunun ücret paketi üzerinde çalışır ve oğul nihayet CEO olur. Kısa süre sonra da baba vefat eder. Oğul gerçekten şirketi 10 yıl mükemmel yönetir. 50 yaşına gelince de aynı beyin avcısına gelip "Artık görevimi bırakmak istiyorum ama ailemde gerekli vasıflara sahip biri bulunmadığından dışarıdan bir profesyonel CEO bulmanız gerekiyor" der. Arjantin’de gerçekleşen bu olay şirketlerin doğru lideri bulmak için yüz yıllık gelenekleri bile bir çırpıda yıkabildiklerini gösteren iyi bir örnek. Olayı anlatan beyin avcısı Claudio Fernandez Araoz, geçen hafta doğru liderlerin nasıl bulunabileceğini anlatmak için Türkiye’deydi. Tayfun Beyazıt gibi ünlü yöneticilere doğru lider ve doğru kararların bir şirketin hayatını nasıl değiştirebileceğini anlattı. Egon Zhender Yönetim Kurulu Üyesi olan Araoz, artık yetenek bulmanın zor ve maliyetli bir iş olduğunu söylüyor.
"Adayın performansına değil, geleceğe bakın"
Araoz’a göre doğru adamı seçerken elinizdeki adayların geçmiş performanslarına bakmak yetersiz bir yöntem. Bunun yerine şirketin gelecekte nerede olmak istediğine bakmak ve ona göre bir profili liderliğe oturtmak gerekiyor. Adayın deneyim ve eğitimi kadar duygusal zekasının da o koltuğa uygun olup olmadığında büyük etkisi var. "Deneyimli ve eğitimli insanları işe alıyoruz ama empati yapmaktan yoksunlar" diyor Araoz.
Şirketin değerini artıyor
Araoz’un "Doğru Kararlar, Dogru Liderler" kitabında, şirkete uygun lideri bulmanın maliyeti ve kazandırdıkları üzerine bir formül var. Araoz, formülünü yöneticilerle paylaşıyor. Araoz’un formülünde üst düzey bir yöneticinin şirkete maliyeti 3 milyon dolar olarak belirlenmiş. En doğru ismi bulmak ise milyon dolara patlayan bir bütçe gerektiriyor. Bütün bu rakamlar çok görünse de Araoz’a göre doğru adamı liderlik koltuğuna oturtan bir şirketin yıllık karını yüzde 34 artırması işten bile değil. Araoz bunu şöyle açıklıyor: "Bir fabrikada çalışan standart işçiyle çok yetenekli bir işçinin verimlilik farkı yüzde 40’tır. Bu hizmet sektöründe bir pazarlama işiyse iki çalışan arasındaki fark yüzde 240’a çıkar, bir bilgisayar programcısıyla yüzde 1200’e kadar yükselir. İki lider arasındaki verimlilik farkını bir de siz düşünün."
"Türkler daha dayanıklı"
Üç gün boyunca Türk yönetici ve iş adamlarıyla bir araya gelen Cladio Fernandez Araoz, Türk liderlerindeki duygusal zekanın dikkat çekici olduğunu belirtiyor ve ekliyor: "Türkler uluslararası görevlere getirilmeye çok hazır. Çünkü duygusal zekaları çok yüksek. Kriz ortamında çok çabuk değişebiliyor, duruma çok çabuk adapte oluyorlar. Zorluklara karşı daha sabırlı ve dayanıklılar. Bu çok büyük bir avantaj."
Yazan : Yasemin Salih
Kaynak : www.isteinsan.com.tr
Kökü çok eskilere dayanan bir şirketin yönetim kurulu başkanı büyük bir panik içinde ünlü beyin avcısıyla görüşmek ister. "Kanser oldum, ölüyorum. Büyük oğlumun benden sonra şirketi yönetebileceğinden emin olmak istiyorum" der. Adamın büyük oğlu kırklı yaşlarında, çok iyi eğitimli, şirkete emek vermiş ve sevilen bir yönetici. Beyin avcısı yeni CEO adayıyla uzun uzun görüştükten sonra babasına, "oğlunuz şirketi yönetmek için muhteşem bir aday" der ancak baba inanmaz. Beyin avcısını dürüst bir analiz yapıp yapmadığına dair uzun bir sınavdan geçirir. Sonuçta oğlunun ücret paketi üzerinde çalışır ve oğul nihayet CEO olur. Kısa süre sonra da baba vefat eder. Oğul gerçekten şirketi 10 yıl mükemmel yönetir. 50 yaşına gelince de aynı beyin avcısına gelip "Artık görevimi bırakmak istiyorum ama ailemde gerekli vasıflara sahip biri bulunmadığından dışarıdan bir profesyonel CEO bulmanız gerekiyor" der. Arjantin’de gerçekleşen bu olay şirketlerin doğru lideri bulmak için yüz yıllık gelenekleri bile bir çırpıda yıkabildiklerini gösteren iyi bir örnek. Olayı anlatan beyin avcısı Claudio Fernandez Araoz, geçen hafta doğru liderlerin nasıl bulunabileceğini anlatmak için Türkiye’deydi. Tayfun Beyazıt gibi ünlü yöneticilere doğru lider ve doğru kararların bir şirketin hayatını nasıl değiştirebileceğini anlattı. Egon Zhender Yönetim Kurulu Üyesi olan Araoz, artık yetenek bulmanın zor ve maliyetli bir iş olduğunu söylüyor.
"Adayın performansına değil, geleceğe bakın"
Araoz’a göre doğru adamı seçerken elinizdeki adayların geçmiş performanslarına bakmak yetersiz bir yöntem. Bunun yerine şirketin gelecekte nerede olmak istediğine bakmak ve ona göre bir profili liderliğe oturtmak gerekiyor. Adayın deneyim ve eğitimi kadar duygusal zekasının da o koltuğa uygun olup olmadığında büyük etkisi var. "Deneyimli ve eğitimli insanları işe alıyoruz ama empati yapmaktan yoksunlar" diyor Araoz.
Şirketin değerini artıyor
Araoz’un "Doğru Kararlar, Dogru Liderler" kitabında, şirkete uygun lideri bulmanın maliyeti ve kazandırdıkları üzerine bir formül var. Araoz, formülünü yöneticilerle paylaşıyor. Araoz’un formülünde üst düzey bir yöneticinin şirkete maliyeti 3 milyon dolar olarak belirlenmiş. En doğru ismi bulmak ise milyon dolara patlayan bir bütçe gerektiriyor. Bütün bu rakamlar çok görünse de Araoz’a göre doğru adamı liderlik koltuğuna oturtan bir şirketin yıllık karını yüzde 34 artırması işten bile değil. Araoz bunu şöyle açıklıyor: "Bir fabrikada çalışan standart işçiyle çok yetenekli bir işçinin verimlilik farkı yüzde 40’tır. Bu hizmet sektöründe bir pazarlama işiyse iki çalışan arasındaki fark yüzde 240’a çıkar, bir bilgisayar programcısıyla yüzde 1200’e kadar yükselir. İki lider arasındaki verimlilik farkını bir de siz düşünün."
"Türkler daha dayanıklı"
Üç gün boyunca Türk yönetici ve iş adamlarıyla bir araya gelen Cladio Fernandez Araoz, Türk liderlerindeki duygusal zekanın dikkat çekici olduğunu belirtiyor ve ekliyor: "Türkler uluslararası görevlere getirilmeye çok hazır. Çünkü duygusal zekaları çok yüksek. Kriz ortamında çok çabuk değişebiliyor, duruma çok çabuk adapte oluyorlar. Zorluklara karşı daha sabırlı ve dayanıklılar. Bu çok büyük bir avantaj."
Yazan : Yasemin Salih
Kaynak : www.isteinsan.com.tr