Bir
itirafta bulunacağım.
Kendimi
çalışkan ve hırslı biri olarak görsem de -ailem ve arkadaşlarım da beni böyle
tanımlasalar da— çalışkan olduğumu nadiren hissediyorum. On sekiz saatlik çalışmalar
ve uluslararası konferanslarımı gerçekleştirmek için planlanan yoğun seyahat
programım, bana sıkı çalışmak gibi gelmiyor. Hatta tam tersine, dünyadaki en
güzel tatilmiş gibi geliyor. Bu, çalışmak zorunda olmadığım bir konumda olsam
da, yapmayı en sevdiğim şey.
Aynı
şekilde, uluslararası alanda çok satan onlarca kitabımı gördüyseniz ya da
çalışmalarımı güncel tutabilmem için yaptığım araştırmalara göz attıysanız,
benim disiplinli biri olduğumu düşünebilirsiniz. Öyle olduğuma çok emin
değilim. Ama bunun önemi yok, çünkü sevdiğiniz bir işi yapıyorsanız, o işi disiplin bakımından değerlendirmezsiniz.
Amacınızı gerçekleştirmek öyle mutluluk vericidir ki o işi yapmak için
sabırsızlanırsınız.