Kitaplardan Seçmeler (Büyü Dükkanı)

Yeşim Türköz (Epsilon Yayımcılık) 12 Baskı

Geçmişi hatırlamayanlar onu bir kez daha yaşamak zorunda kalır.
Kıyma makinesinin satıldığı dükkânda kıyma satılmaz. Ancak kıyma makinesini aldıktan sonra istediğimiz kadar kıyma yapabilirsiniz. Ya da kıyma almak için kasap gitmeniz gerekir.
Savaş ateşinin tek hayali zafer meşalesinin alevine dönüşmektir. Zafer meşalesi ise ancak savaştan arta kalan yakılıp yıkılmış savaş alanını aydınlatır. Savaştan sonra görüp görebileceğiniz tek şey budur. Savaşta önemli olan savaşma gücünüzden çok acıya dayanma gücünüzdür.
Gittiğiniz her diyarda güdülecek bir deve vardır. Hangi diyardaki deveyi güdeceğinize siz karar vereceksiniz. Yalnız bunu yaparken denin özelliklerine ve kendi gücünüzün sınırlarına bakmayı unutmayın.
Otomobil kullanıyorsunuz ve gaza bastıkça hızınız artıyor. Hızdan hem zevk alıyor hem de biraz ürküyorsunuz. Aldığınız zevk korkunuzdan baskın olduğu müddetçe gaza basmaya devam edersiniz. Yolunuzun üzerine de bir tehlike belirdiği zaman korkunuz ön plana çıkar ve ayağınızı gazdan çekme şansınız olur. Korkunuz yoksa yağınızı gazdan çekme şansınız yoktur.
Bir insanın akıllı davranması için üç yol vardır. Birincisi düşünmek, bu en soylu olandır. İkincisi taklit etmek, bu en kolay olandır. Üçüncüsü denemiş olmak bu en acı olandır. Konfüçyüs.
İyi bir pazarlık iyi bir alışveriş demektir. Buda zaman ve sabır gerektirir. Aç müşteri isabetli alışveriş yapamaz.
Mutluluk kibrit alevine benzer. Bazen bir rüzgar söndürür, ya siz üflersiniz ya da sonuna kadar yanıp kendiliğinden söner. Kibrit alevi eninde sonunda söner ama başka bir kibrit yakma şansınız daima vardır.
İnsanlar doludizgin aşkı ararlar. Ama her zaman karşılarına çıkan ilk dalgadan korkarak açık denizlerden vazgeçip en yakın limana sığınırlar. Rüyalarda açık denizlerde yol alırken gerçek yaşamda hep kıyıda seyrederler.
Mutluluğun sırrı birbirinden çok farklı lezzetlerin bir araya gelerek ortaya çıkardığı armoninin inceliğinde gizlidir.
Gençliğinde ağaç dikmek ve diktiğin ağaca bakmak seni mutlu edebiliyorsa yaşlılığında o ağacın gölgesinde oturmaktan mutlu olursun.
Büyük ve güzel kanatlar ancak onları taşıyabilecek gövde varsa işe yarar. Aksi takdirde sırtınızda bir yük olmanın ötesine gidemez.
Bir şey olmak için bir şey yapmak gerekir.
Hayatta insanlar gülleri koklamak uğruna papatyaları eziyorlar ama ezdiklerine değmiyor çünkü gülün kokusunu içlerine çekmiyorlar.
Sağduyunuz adeta bir harita gibi yolunuzu gösterir. Kullanmazsanız yolunuzu şaşırabileceğinizi biliyorsunuz. Hırsınız görüş alanını bulandırdığı anlarda cebinizdeki haritadan yardım alabilirsiniz. Orada papatyaları ezmeden sizi güllere götürecek yeni yollar bulabilirsiniz. Güllere giden bütün yolların papatyalarda geçmediğini görebilir, güllere giderken papatyaları ezmezsiniz. Gülleri koklarken huzurunuz güllerin kokusunu içinize çekmenize izin verir.
Yüreğini de aklını dinlediğin kadar sık dinlemelisiniz.

Telkin-2

Büyük bir amaçtan sıra dışı bir fikirden etkilendiğinizde tüm düşünceleriniz zincirlerini koparır zihniniz sınırlarını aşar, bilinciniz her yöne genişler ve kendinizi yeni mükemmel ve şaşırtıcı bir dünyada bulursunuz. Uyuyan güçler yetenekler ve beceriler canlanır ve her zaman hayal ettiğinizden daha iyi bir olduğunuz keşfedersiniz.

Ben mükemmel kuvvetli etkili sevecen uyumlu ve mutlu bir bütünüm.
Her gün mucizeler beklediğim için iyi şeyler bana gelecek.

Bugün ne için şükredelim- 8

Süper fırsatlar yakaladığım için, Umut ettiklerimi yapabilecek azmim olduğu için, Gülümsemenin en iyi ilaç olduğunun farkına vardığım ve çözüm yollarını görebildiğim için, harcamalarımdan daha çok kazanmaya başladığım için, etrafımda pozitif insanlar bulabildiğim için, şükürler olsun.

Telkin

Bugün, öfkelenme ve endişelenme.
Bugün,şükran dolu ol ve alçakgönüllü davran.
Bugün, işini özenle yap.
Bugün,var olan her şeye karşı nazik ve sevecen ol.

Tanrım, bana değiştirebileceğim şeyleri değiştirebilmek için cesaret, değiştiremeyeceklerimi kabul için sabır ve ikisini birbirinden ayırmak içinde akıl ver.

Bugün Ne için Şükredelim-7

Beni sevgiyle büyüten bir aileye sahip olduğum için, Değerimi bilen ve takdir eden insanlar arasında olduğum için, birlikte keyifle zaman geçirdiğim bir aileye ve dostlara sahip olduğum için, Sevdiğim, beni mutlu ve tatmin eden bir işim olduğu için, Ağlayabildiğim ve gülebildiğim için, Hayatın tadına varabildiğim, yaşamın keyfini de sürebildiğim için, şükürler olsun.

Kitaplardan Seçmeler (Enerji Otobüsü)

1. Otobüsün kaptanı sensin.
2. Tutku, hayaller ve odaklanma otobüsünüzün doğru yolda ilerlemesini sağlar.
3. Hayat yolculuğunuz pozitif enerji ile doldurun.
Pozitif Enerji= Tecrübe + Algılama
(Sadece en iyi golf vuruşunuz hatırlarsınız. Buda sizde golf oynama isteği yaratır.)
4. İnsanları otobüse davet et ve önünde uzanan yol hakkında hayallerini paylaş.
5. Otobüse binmeyen insanlar için enerjini boşa harcama.
6. Enerji vampirlerine otobüsünüzde yer olmadığına dair bir yazı gönder.
7. Coşku yolculukta daha fazla kişiyi cezp eder ve onlara güç verir.
(Yüreğinle Yönet)
8. Yolcuları sevin.
Onlara zaman ayırın.
Onları dinleyin
Onları tanıyın
Onlara hizmet verin
İçlerindeki en iyi yönlerini ortaya çıkartın.
9. Otobüsü belli bir amaç uğruna kullanın.
10. Eğlenmenize bakın. Keyif alın.

Birazda Gülelim-4

Arkadaşım sadece ‘Deniz Suyu’ ile gidebilen bir otomobil icat ettiğini söylüyor. Ama deniz suyunun illa ‘Meksika Körfezi’nden alınması şartmış!..
***
Oğlum 18 yaşını bitirdiği gün gelip arabamı istedi, “Artık 18 yaşındayım istersem sabaha karşı eve gelebileceğimi sen söylemiştin.” Ben de “Haklısın sen istediğin saate kadar kalabilirsin ama arabam 6 yaşında, onun en geç 11’de garajında olması lazım” dedim.
***
Ülkemize gelen Amerikalı turist ‘alaturka tuvalet’i ilk defa görmüş, “Çok rahat bir şey” demiş, “Dirsek koyulacak yerleri bile var.”
***
Bu sene “kamuflajlı” pantolonlar son derece moda.. Geçen gün onlardan bir tane satın almak için çarşıya çıktım, tabii ki bir tane bile göremedim!..
***
Para hiçbir zaman mutluluk getirmez.. Ama bir Porsche içinde ağlamak Murat 124’e nazaran daha rahat olmalı!..
***
Bir erkek evlenmeden “Her konuda hata yapan biri” olduğunu asla öğrenemez!..
***
- Bu akşam yılbaşı yemeğinde kayınvalidem var..

- Hadi ya?.. Biz de hindi aldık!..
***
- Noel Baba’nın burnu neden kırmızıdır?..
- Çünkü Ren Geyiklerinin çektiği kızağın ABS’si yoktur!..
***
İlk bakışta kesinlikle âşık olmam.. Mutlaka bir-iki defa daha bakarım!..
***
Erkeklerin “Diğer arkadaşlarımdan küçük” diye tek övündükleri şey cep telefonlarıdır.

Birazda Gülelim-3

Boğuluyoruz işte...

Dalgıç 6 metre derinde balıklarla oynaşıp içinde bulunduğu müthiş manzaranın tadını çıkartırken tam yanına oksijen tüpü, deniz gözlüğü ve dalgıç kıyafeti olmayan bir adam gelmiş. Dalgıç şaşırmış bir 10 metre daha inmiş, aynı adam yine ağır ağır yanına süzülmüş. Hayretler içinde kalan dalgıç yanındaki özel tebeşir ve tahta setini çıkartıp üzerine “Donanımınız olmadan bu kadar derine nasıl dalabiliyorsunuz?..” diye yazıp ona doğru çevirmiş. Adam tahtayı ve tebeşiri alelacele elinden almış “Salak!..” yazmış, “Boğuluyoruz işte görmüyor musun?”

Sabaha kadar...

Kadın, psikiyatra giderek “Nasıl söylesem bilemiyorum, ben aşırı ‘erkeklerle birlikte olmak’ duygusuyla yüklüyüm..” Doktor “Anladım..” demiş, “Size yardımcı olabilirim, ama saatim 80 dolardır!..” Kadın “Fena değil..” demiş, “Acaba sabaha kadar kalırsanız ne istersiniz?..”

Kaç yaşındayım?

Öğretmen derste öğrencilerine dönüp “Söyleyin bakayım..” demiş, “Kuzeyimizde Karadeniz, güneyimizde Akdeniz, batımızda Ege varsa ben kaç yaşında olurum?..” Arka sıralardan bir öğrenci, “44” diye bağırmış. “Aa?..” demiş gerçekten o yaşta olan öğretmen, “Nasıl bildin?..” Ayağa kalkan öğrenci “Gayet kolay öğretmenim..” demiş, “Benim tam 22 yaşında ‘yarı manyak’ bir ağabeyim var, onun yaşını 2 ile çarpıp sizinkini buldum!..”

Porno rezaleti

Yaşlı adam gündüz salonda “History Channel” seyrederken mutfaktaki karısına birden “Hiiii!..” diye bağırmış, “Ethel koşş!.. Çocukların ayakta olduğu şu saatte bu sefillerin gösterdiği porno rezaletine bak!.. Hem de bu kanalda!..”

Ethel ellerinden sular süzülerek mutfaktan koşup gelmiş, dikkatle ekrana bakmış, mutfağa dönerken “Gözlüğünü tak sersem!..” demiş kocasına, “Görmüyor musun Fidel Castro muz yiyor!..”

Günlüğümü çalan adi

Partide delikanlı kızın birini salonun köşesinde kıstırıp kulağına bir şeyler fısıldamış.. “Seni adi sapık!..” demiş kız, “Böyle bir şeyi isteyebileceğimi, böyle bir şeye izin verebileceğimi nasıl düşünebiliyorsun?..” Daha sonra birden gözlerini kısıp “Şimdi anladım..” demiş kızararak, “Günlüğümü çalan adi mutlaka sen olmalısın!..”

En az iki büyük

Polis sağa sola yalpalayarak gelen otomobili durdurmuş. Arabayı kullanan sarışın camı açınca ortama kesif bir içki kokusu yayılmış. Sarışın kendisine uzatılan cihaza üfleyince, “Offfff..” demiş polis memuru, “Göstergeye göre bu gece en az iki büyük dikmişsiniz!..” Sarışın “Aa?..” demiş, “Bu alet onu da mı tespit edebiliyor?..”

Karım bir zebra

Leopar göz doktoruna gidip “Rahatsızım efendim..” demiş, “Ne zaman karıma baksam üzerinde bir sürü nokta görüyorum..” Doktor “Bunda endişelenecek ne var?..” demiş, “Siz bir leoparsınız değil mi?..” Leopar “Tamam da doktor..” demiş, “Ama benim karım bir zebra!..”

Kol saati

Adam kocaman bir duvar saati satın almış, saati mağazadan arabasına götürürken hayli zorlanmış. Ağırlığından, büyüklüğünden önünü de sağlıklı olarak göremediğinden sağa sola yalpalarken bir kadına çarpmış, “ Aptal!..” diye bağırmış kadın, “Herkes gibi kol saati kullansana!..”

Kuş gözlemekten

Adam cumartesi gecesi arkadaşlarıyla içip çapkınlık yaptıktan sonra sabaha karşı evine dönmüş. Kapıda tabii son derece kızgın karısı onu karşılamış ve sormuş “Neredesin bu saate kadar?” diye.. “Arkadaşlarla kuş gözlemekten geliyoruz hanım..” diye cevap vermiş adam. “Gecenin karanlığında ha?..” demiş kadın sinirlenerek, “Bu saatte gözlenecek bir tek ‘Kızıl perçemli yatak bülbülü’ bulunur canım!..”

Sadece bir kadeh

Adam sarışına “Bir kadeh daha içki alır mısın?..” diye sormuş, “Kocam sadece bir kadeh içmeme izin veriyor..” diye cevap vermiş sarışın. “Neden?..” diye merak etmiş adam. “Bir kadehte herkesten keyif alıyorum..” demiş sarışın, “2. kadehten sonra herkes benden!..”

Mucize

Adamın biri koltuk değnekleri ile kiliseye gelip kutsal suyun önünde durmuş. Her iki ayağına kutsal sudan dökmüş ve koltuk değneklerini fırlatmış atmış... Kilise korosundaki çocuklardan biri bu sahneye şahit olup koşmuş ve rahibe gördüklerini anlatmış. “Oğlum inanılmaz bir mucizeye şahit olmuşsun..” demiş rahip heyecandan titreyerek, “Bu adam şu anda nerede biliyor musun?..”

Çocuk “Tabii...” demiş, “Kutsal suyun yanında poposunun üzerine düşmüş debelenip duruyor!..”

Ben dostlarımı ruhumla severim

Sonsuz bir karanlığın içinden doğdum. Işığı gördüm, korktum. Ağladım. Zamanla ışıkta yaşamayı öğrendim. Karanlığı gördüm, korktum.
Gün geldi sonsuz karanlığa uğurladim sevdiklerimi... Ağladım.
Yaşamayı öğrendim. Doğumun, hayatın bitmeye başladığı an oldugunu;aradaki bölümün, ölümden çalınan zamanlar oldugunu ögrendim. Zamanı ögrendim. Yarıştım onunla... Zamanla yarışılmayacagını, zamanla barışılacağını, zamanla ögrendim... Insanı ögrendim. Sonra insanların içinde iyiler ve kötüler oldugunu... Sonra da her insanın içinde iyilik ve kötülük bulundugunu ögrendim. Sevmeyi ögrendim. Sonra güvenmeyi... Sonra da güvenin sevgiden daha kalıcı oldugunu, sevginin güvenin sağlam zemini üzerine kuruldugunu ögrendim. İnsan tenini ögrendim. Sonra tenin altnda bir ruh bulundugunu... Sonra da ruhun aslında tenin üstünde oldugunu ögrendim. Evreni ögrendim. Sonra evreni aydınlatmanın yollarını ögrendim. Sonunda evreni aydinlatabilmek için önce çevreni aydınlatabilmek gerektigin ögrendim. Ekmeği ögrendim. Sonra barış için ekmegin bolca üretilmesi gerektigini. Sonra da ekmeği hakça üretmenin, bolca üretmek kadar önemli oldugunu ögrendim. Okumayı ögrendim. Kendime yazıyı ögrettim sonra... Ve bir süre sonra yazı, kendimi ögretti bana... Gitmeyi ögrendim. Sonra dayanamayıp dönmeyi... Daha da sonra kendime ragmen gitmeyi... Dünyaya tek başına meydan okumayı ögrendim genç yaşta...Sonra kalabalıklarla birlikte yürümek gerektigi fikrine vardım.Sonra da asıl yürüyüşün kalabalıklara karşı olması gerektigine aydım. Düşünmeyi ögrendim. Sonra kalıplar içinde düşünmeyi ögrendim. Sonra sağlıklı düşünmenin kalıpları yikarak düşünmek oldugunu ögrendim. Namusun önemini ögrendim evde... Sonra yoksundan namus beklemenin namussuzluk oldugunu; gerçek namusun, günah elinin altindayken, günaha el sürmemek oldugunu ögrendim. Gerçegi ögrendim bir gün... Ve gerçegin acı oldugunu... Sonra kararında acının, yemege oldugu kadar hayata da lezzet kattığını ögrendim. Her canlının ölümü tadacağını, ama sadece bazılarının hayatı tadacağını öğrendim. Ben dostlarımı ne kalbimle ne de aklımla severim. Olur ya ... Kalp durur ... Akıl unutur ... Ben dostlarımı ruhumla severim. O ne durur, ne de unutur ...

Can Dündar

Birazda Gülelim-2

Aileden biri evlendiğinde ne zaman düğüne gitsem aile büyüklerinin omuzuma şöyle bir şaplak atıp “Bundan sonra sıra sende” demelerine sinir olurdum.. Ama aynı şeyi ben onlara cenaze törenlerinde yapmaya başlayınca artık vazgeçtiler..
***
Temel’le Fadime kavga etmişler. “Herif..” demiş Fadime, “Sen benim gibi kadını omuzlarında taşımalısın!” Temel “İnşallah” demiş, “Allah o günleri de göstersin!..”
***
Temel 1 saat önce tanıştığı Fadime’yi sinemaya götürmüş. Film başlayıp kolunu Fadime’nin boynuna dolayıp elini kızın sütyeninin içine sokunca bir gülmedir almış Fadime’yi.. Çünkü parasını çorabının içine sakladığından o kadar eminmiş ki!..
***
Sinemaya gittim, film başladı, tam önümde oturan iki bayan bırbır bırbır konuşmaya başladı. Sinir oldum, tam önümde oturanın omuzuna hafifçe dokunup “Afedersiniz duyamıyorum” dedim. “Duymayın zaten” dedi, “Özel bir şey anlatıyoruz herhalde!..”
***
Küçük kız çocuğu psikolojik terapi yapan babasına “Sen neden iyi bir doktor değilsin?” diye sormuş..
****
“Nerden çıkardın yavrum?” demiş adam hayretle, “Baktığın hastalar devamlı tekrar geri geliyor!..”
***
Benzin istasyonlarında lütfen sigara içmeyiniz.. Hayatınız ucuz olabilir ama benzin gerçekten çok pahalı!..
***
Alışveriş merkezlerinde kadınlar güzel bir şey bulduklarında müthiş heyecanlanırlar ve mutlu olurlar.. Erkekler aynı duyguyu aynı binanın bodrumunda boş park yeri bulduklarında yaşarlar..

Birazda Gülelim

Yapamadıklarım

Yaşlı adam yolda yürürken kaldırımın kenarına oturmuş ağlayan küçük bir çocuk görmüş ve ona “neden ağladığını” sormuş. “Genç ağabeylerin yaptıklarına imreniyorum ve ben onların yaptıklarını yapamıyorum!” demiş çocuk hıçkırarak. Yaşlı adam çocuğun dediklerini bir müddet düşündükten sonra o da oturmuş çocuğun yanına ve o da ağlamaya başlamış!..

Aptal koca

Adam evinin yatak odasına girdiği anda bir bakmış ki karısının koynunda başka bir adam. “Hiii!..” demiş çığlık atarak, “Siz.. Siz burada ne yapıyorsunuz?” Karısı “Gördün mü? Sorduğu şeye bak” demiş sevgilisine doğru dönerek, “Benim kocam aptalın tekidir demiştim sana!..”

Kıymetli eşya

Evin hanımı işe yeni başlayan hizmetçiye evdeki eşyaların değerini anlatıp onlara dikkatli davranmasını sağlamak için “Bak şu yemek masası ve sandalyeleri var ya taa 14. Lui’nin sarayına kadar gidiyor dikkat et” demiş. Hizmetçi “Merak etme hanımım” diye cevap vermiş, “Bizim evdeki eşyalar her ay muntazaman taa icra dairesine gider gider ve geri gelir hiçbir şeycikler de olmuyor valla!..”

Kereviz

Annesi Mary’nin tabağına yemeğini koyup mutfağa gitmiş. Döndüğünde minik kızını gözlerini yummuş, ellerini açmış yemek öncesi duasını yaparken bulmuş. Sessizce ve mutlulukla onu seyrederken Mary duasını bitirmiş, gözlerini açıp önündeki tabağa bakmış. Birden “Heyyy!” demiş tavana doğru bakarak, “Bu kereviz daha hâlâ tabağımda ama?”

Mangal

Adam mahallesindeki inşaat malzemesi satan dükkâna girip “Bir kamyon tuğla istiyorum” demiş. “Oooo, epey tuğla ha?” demiş satıcı, “Ev falan mı yapıyorsunuz?” Adam “Yok, mangalımı koymak için altlık yaptıracağım” diye cevap vermiş adam. “Yahu bunun için 1 kamyon tuğla fazla değil mi?” diye sormuş satıcı. “Yooo ne fazlası?” demiş adam, “Kardeşim ben 8. katta oturuyorum!..”

Tuvalet adı

Restoranlarda en çok kadınlarla erkeklerin tuvalet kapısına konulan ve cinsiyet farklılıklarını belirten, ilginç işaret ve resimler dikkatimi çeker. Geçen gün lüks bir otelde tuvaleti ararken yan yana iki kapı gördüm, birinin üzerinde “MERCAN” diğerinde “KAKTÜS” yazıyordu. Şaşırıp orada bulunan otel görevlisine “Ben tuvalet ihtiyacım için hangisini kullansam bilemedim. Mercan’a mı girsem, Kaktüs’e mi?” dedim gülümseyerek. “İkisinde de hoş karşılanmazsınız.. Bence şuraya gidin” dedi ve dönüp üzerinde “ERKEK” yazan kapıyı gösterdi. “Mercan ve Kaktüs küçük gruplar için otelimizin özel yemek salonları efendim!”

Dişsiz canavar

Uzun süre sonra ilk defa yolda karşılaşan 2 sınıf arkadaşı birbirlerine görüşemedikleri yılları anlatmaya başlamışlar. “Evlendikten hemen sonra ailemize eğri mi eğri çöp bacaklı, dişsiz bir canavar katıldı” diye başlamış Sera. “Nee? Bir bebeğiniz oldu ha?” diye sevinçle zıplamış arkadaşı. “Yok” demiş Sera, dişlerini sıkarak, “Kocamın annesi bizimle yaşamaya başladı!..”

Gül döğmesi

İki yaşlı kadın güzellik salonunda otururlarken içeri tek göğsünde “kısa saplı gül” dövmesi yaptırmış genç bir fıstık girmiş. Kadınlardan biri diğerinin kulağına eğilip “Bu gençler son derece düşüncesiz..” demiş, “Hiç göğüse böyle kalıcı dövme yapılır mı? Şimdi gül orada hayli hoş duruyor ama 50 sene sonra sarkık Pazar filesinin içindeki uzun saplı ıspanağa dönecek!..”

Çaycı Temel

Fabrikada iş arayan Temel’e iş yerlerinde onun nasıl faydalı olabileceğini öğrenmek isteyen patron “Çay demleyebilir misin?” diye sormuş. “Evet” demiş Temel. “Güzeelll” demiş patron, “Peki, vinç de kullanabilir misin?” Temel “Neden?..” demiş şaşırarak, “Kardeşim sizin çaydanlık kaç ton?..”

Vazgeçecekler

Yaşlı kadın itfaiyeyi arayıp “Çabuk yardım edin, iki kişi pencereme tırmanmaya çalışıyorlar bana tecavüz edecekler” demiş heyecanla. “Burası itfaiye efendim, siz polisi arayın..” demiş hattın ucundaki görevli. “Hayır aradığım sizsiniz” demiş yaşlı kadın telaşla, “Uzunca bir merdivene ihtiyaçları var, yoksa korkarım vazgeçip gidecekler!”

Hep oluyor

Emniyet yetkilileri uyuyor mu?.. Böyle bir dolandırıcılık ne görülmüş ne de duyulmuştur.. Dinleyin bakın. Büromdan çıkarken 18-20 yaşlarında iki kız gelip arabamın ön camını silmeye başladı.. Önleri yer yer yırtık ve açık ve ıslak t-shirtlerine bakmamak, etkilenmemek mümkün değildi. Teşekkür edip bahşiş vermek istedim, almadılar ve onları şehirde başka bir park alanına bırakmamı istediler. Kabul ettim, onlar arka koltuğa geçtiler ve yolda birbirlerini soymaya başladılar, daha sonra biri ön koltuğa geldi beni öpmeye başladı diğeri o sırada cüzdanımı çaldı.. Bu olay daha geçen Salı günü oldu, Çarşamba da 2 kere başıma geldi, Perşembe ve bu cumartesi.. Sanırım yarın da aynısı olacak!..

Bugün Ne İçin Şükredelim-6

Günümü ne yaparak geçireceğime karar verme lüksüm olduğu, günlerimin bir kutlama havasında geçtiği ve her günümün bir önceki günden güzel geçtiği için, kendimi olduğum gibi kabul ettiğim ve bütün dileklerim fazlasıyla beraber gerçekleştiği için, İç huzurumu arttıran insanlarla tanıştığım için, Özel olduğumu hissettiren dostlarımın varlığı için ve başkalarına verecek şeylerim olduğu için, şükürler olsun.

Bugün Ne İçin Şükredelim-5

Sıcak bir evim olduğu için, ihtiyaçlarımı giderecek bir işim ve sürekli bir gelirim olduğu için, bolluk ve bereket içinde yaşadığım için, karnımı doyurabilecek param ve yemekleri yerken tadını alabilecek sağlığım, işimde sahip olduğum konum ve mevki için, evim, bankadaki param ve sahip olduğum otomobilim için, bana maddi ve manevi destek sağlayan dost ve arkadaşlarım için, dünyayı gezme şansına sahip olduğum için, şükürler olsun.

Bugün Ne İçin Şükredelim-4

Eşim ve çocuklarım sağlıklı ve sıhhatli oldukları için, mutlu bir aile düzenimiz olduğu için, akıllı, terbiyeli, çalışkan, zeki çocuklarım olduğu için, sosyal yönleri güçlü ayakları üzerinde durabildikleri için, güzel bir eşim olduğu ve ruhuma hitap ettiği için şükürler olsun

Dilden Gönüle Yol Vardır.

Hazreti Mevlana oğluna derki: Ey Bahaeddin!
    Eğer daima cenette olmak istersen, herkesle dost ol.Hiç kimsenin kinini yüreğinde tutma! Merhem ve mum gibi ol! İğne gibi olma! Eğer hiç kimseden sana fenalık gelmesini istemezsen fena söyletici fena öğretici, fena düşünceli olma!
   Çünki bir adamı dostlukla anarsın, daima sevinç içinde olursun.İşte o sevinç Cennetin ta kendisidir. Eğer bir kimseyi düşmanlıkla anarsan, daima üzüntü içinde olursun. işte bu gamda Cehenenmin ta kendisidir.
     Dostlarını andığın vakit, içinin bahçesi çiçeklenir, gül ve fesleğenlerle dolar. Düşmanları andığın vakit, için dikenler ve yılanlarla dolar, canın sıkılı, içine pejmürdelik gelir.
     Bahaeddin! kırk gün onun hayrını ve iyiliğini söyle, düşmanın senin dostun olur. Çünki gönülden dile yol olduğu gibi dilden gönülede yol vardır. Allahın sevgiside onu anmakla mümkündür. Allah buyurdu ki " Ey kullar kalbinizde arınma olması için beni pek çok anmaktan geri durmayın!" Kalpteki arınma ne kadar çok olursa Allah'ın nurunun parlaklığıda o kadar sıcak olur.
      Nitekim ekmekçinin tandırı ne kadar uzun süre sıcak olursa o kadar ekmek alır, soğuk olunca ekmek alamaz.