Beynin solu liberal, sağı Muhafazakar

İngiltere'deki araştırma, beynin yapısıyla kişinin siyasi görüşü arasında bağı ortaya koydu. Empati sahibi beynin solu, 'liberal', duygusal tepkiyi içeren sağı ise muhafazakâr
İngiltere'de bulunan London College Üniversitesi'nin yaptığı bir araştırma sonucunda, insanların politik duruşlarında beyinlerinin fiziksel yapısının etkili olduğu ortaya çıktı.
London College Üniversitesi'nden Doktor Ryota Kanai'nin 90 kişi üzerinde yürüttüğü araştırma, siyasi görüşlerin çevre koşullarıyla şekillendiğine dair inanışları yıktı.
Araştırma sonucunda, kan akışını ve empatiyi yöneten beynin sol lobu gelişmiş insanların daha liberal görüşleri savundukları, duygusal tepkileri ve hafızayı yöneten beynin sağ lobu gelişmiş insanların ise daha muhafazakâr oldukları görüldü.
Beynin birebir yansıması!
Araştırmaya katılan 90 gönüllünün siyasi görüşleri öğrenildekten sonra her birinin beyin MR'ları çekildi. MR'ların karşılaştırılması sonucunda beynin sağ lobunda bulunan duyguları algılamaktan sorumlu "amigdala" bölgesi geniş kişilerin daha muhafazakâr görüşlü oldukları ve tehdide karşı agresifleşme eğilimi gösterdikleri görüldü. Diğer yandan, sol ön lobu daha geniş olanların da daha liberal görüşlü, toleranslı ve uzlaşmacı oldukları gözlemlendi.
Uzmanlar, bu sonuçların birer tesadüf olmadığını belirtirken, doktor Kanai de "bu buluş sayesinde, insanların psikolojik özelliklerine göre savundukları siyasi görüşün de tahmin edilebileceğini" söyledi. Bugüne kadar beynin faaliyetleri ve siyasi görüş arasındaki ilişki bir çok kez araştırılmıştı fakat bu araştırmayla ilk kez beynin fiziksel yapısıyla kişinin siyasi görüşü arasında bir bağlantı olduğu ortaya konmuş oldu.
Kaynak : www.milliyet.com.tr

Çekim Yasasını Sırrı - Başımıza Gelen Olayları Nasıl Çekiyoruz?



Bugün çekim yasasının hayatımızdaki yansımalarından birisi olan başımıza gelen ve yaşadığımız olayları kendimiz çektiğimiz konusunda konuşmak istiyorum.
Evrende her şeyin enerji olduğunu bir çoğumuz bilmektedir. Ve bizimde sahip olduğumuz enerji mahiyetinin yaşamınıza hangi enerjileri çekeceğinizi size açıkça göstergesidir. Eğer olumsuz, karamsar, depresif ve umutsuz bir durumdaysak yaşamımıza çekeceğimiz olaylarda bu durumu destekleyecek olaylar olacaktır.  Eğer sürekli korkular yaşıyorsanız, bu korkularınızla ilgili olayları hayatınıza çekme ihtimaliniz çok fazladır. Bu konuda daha önce hırsızlığa maruz kalanların, kalma ihtimalinin, hiç hırsızlığa uğramamış insanlardan daha yüksek olduğu ile ilgili istatistikler vardır. Bunun en önemli nedeni ise kişinin bu konuda sürekli endişeli enerjiye sahip olması ve bu endişelerinin de yeniden bir hırsızı hayatına çekmesidir. Çekim yasası hayatımızın her alanında sürekli olarak iş başındadır ve yaşamımızda birçok olayı aslında hayatımıza biz çekmişizdir.
Burada önemli olan konu yaşadığımız olaylardaki davranışlarımızın farkına vararak hayatımıza iyi şeyler çekmemizi sağlamaktır. Bugün başına sürekli olumsuz olaylar gelen kişilere bu konuyu kendilerinin çektiği söylendiğinde hemen itiraz ederler ben nasıl çekiyorum diye. Ama gerçekten başına gelenleri tarafsız bir gözle izlediklerinde olayları gerçekten kendilerinin çektiklerini görecektirler. Yaşadığım bazı şeyleri hayatıma nasıl çektiğimi anlatmak istiyorum

İçsel Temizlik Yöntemi ile Parasal Kazancınızı artırın.

Para durumumuzu değiştirebileceğimize inanmak çok zordur. Sınırlarla yaşarız ve sadece para ile ilgili titreşimimizi değiştirerek hayatımıza daha çok para çekeceğimize inanmak çoğumuz için mümkün değildir. Bizler paranın zor kazanıldığını öğrendik. Üniversitede okursak, büyük bir şirkette sağlam bir göreve gelirsek, orada da özel yaşamımızdan fedakârlık yaparak çalışırsak para kazanacağımızı öğrendik. Dolayısıyla korku çalışması yaparak, düşünce ve duygularımızın titreşimini değiştirerek daha çok paranın bize gelebileceği fikrini kavramak çoğumuz için çok zor.

Bolluk ve bereketi hayatımıza çekmekte karşılaştığımız bir engel daha vardır… Hak etmek. Bunu ifade ediyoruz ama genelde bu ‘hak etmiyorum’ duygusunu fark etmek daha zordur. Hak etmek neye bağlıdır? Bir laf vardır “Hak verilmez, kazanılır”…evet Hak nasıl kazanılır? Öğretmen olmayı nasıl hak ettim? Okula gittim, derslere katıldım, eğitim aldım, sınavları geçtim ve bir diploma aldım… Birisinin bize bir tavsiyede bulunma hakkına sahip olması için bizim yaşadıklarımızı yaşamış ve aşmış olmasını bekleriz. Fakir birisi bize para konusunda bilgi verme hakkına sahip olamaz diye düşünürüz. İşe yeni başlamış birisinin bizim gibi senelerdir bu işi yapan bir kişiye tavsiyede bulunma hakkı olduğunu düşünmeyiz. Demek hak tecrübe ve eğitim ile gelen bir şeydir. O zaman mevcut kazancımız ve durumumuz bizim bugüne kadar aldığımız eğitimin bize getirdiği haktır. Realitemiz, gerçeğimiz budur. Daha fazlasını kazanmak için daha çok öğrenmek, daha çok tecrübe edinmek gerekir. Biz sadece daha fazlasını isteyip gelmesini bekleyemeyiz… Çünkü onu hak edecek bir şeyler yapmadık. Algımız bu. Sınırımızda bu dur. EFT ile sınırları yıkarız… Bu sınırı yıkarsak ne olur?

EFT Hakkında Bilgi ve Örnek Uygulama


     EFT uygulamasının amacının bizi kısıtlayan duygulardan özgürleşmek olduğunu hepimiz biliyoruz. Ancak şunu da bilmek lazım ki; bilinçaltımız temizlenmesi gereken bir depo değil çünkü o bölgede olumsuz olduğu kadar olumlu veriler de kayıtlı. Basit bir benzetmeye izah etmeye çalışayım; bilinçaltına hard disk diyelim. Bu hard diskte yararlı ve zararlı her tür program mevcut. Sistemin başlangıcında programcı tarafından yüklenen programlardan tutun da -ki bu yükleyiciler ebevenlerimiz ve çevremiz oluyor- sonrasında da bizim geliştirdiğimiz bazı inançlar ve kayıtlara kadar... 
   Ne zaman ki bu hard diskte zararlı bir program çalışmaya başlıyor ve devam ediyor bu sistemi yavaşlatarak, sorun çıkararak kendini belli ediyor. Tıpkı bizim fizik ve ruh halimiz gibi. Bizim bilinçaltımızda var olan ve devam eden bir sorun da bizim fizik ve ruh bütünlüğümüzde aksaklıklara neden olmaya başlıyor. Bunun çeşitli göstergeleri var; yeme içme bozukluğu ve dolayısıyla kilo sorunları, farklı biçimlerde kendini belli eden duygusal karmaşalar, ilişkilerde başarısızlık, iletişim sorunları, başarısızlık, kararsızlık, korkular, kronik ağrılar vs..

Çekim Yasasının Sırrı - Ne İstediğini Bilmek


Çekim yasası evrenin yasalarından insanların şu anda ismini en çok duymaya başladığı yasalardan bir tanesidir. İnsanların istediklerini ilgili olduğu için en çok ilgi çeken yasadır. Çekim yasası; aynı frekansa sahip enerjiler birbirlerini çekerler şeklinde tanımlanabilecek bir yasadır.
Evrende her şey enerjidir. Bir tabak yemek de, son model arabada. Eğer yemek bulmak kolay ama araba zor derseniz isteyişi algılamadınız demektir. İstediğiniz arabada olsa yemekte ikisini de elde etmeniz ayni mekanizma ile çalışır.
Bir kişi hangi enerji ile şarj olmuşsa, o frekanstaki enerjileri kendisine çekecektir. Bir kişinin bir enerji ile şarj olmasını sağlayan şey ise onun ürettiği duygu ve düşüncelerdir.
Halk arasında ” Para, parayı çeker. “ sözü buna güzel bir örnektir. Bir kişi eğer olumlu ve güzel enerjilerle doluysa ve mutluysa yaşamına çekeceği enerjilerde yine olumlu ve güzel olacaktır. Yine halk “arasında" Kötü şeyler üst üste gelir" sözü de buna başka bir örnektir. Kötü bir deneyim yaşayan kişi bu deneyimin etkilerini üzerinde taşıdıkça buna uygun başka enerjileri kendisine çekmeye devam edecektir
Günümüzde bu yasayı duyan birçok insan bu yasanın nimetlerinden faydalanmak istiyor. Ancak birçoğu da yasayı tam anlayamadığı için hüsrana uğruyor. Aslında temel mantık belli evrende her şey enerji ve bizde düşüncelerimizle bu enerjiyi yönlendirebiliriz.
 Çekim yasasında “Ne istediğimizi bilmek” çok önemli bir adımdır. Bugün birçok insanla yaptığım sohbetlerde insanlar ne istediklerini bilmediklerini söylüyor. Kendi gerçeklikleri içerisinde kaybolmuş, yaşamın kavgası içinde boğulmuş olarak kendi sorumluluklarını almak istemiyorlar. İnsanların kendi yaşamlarının kontrolünü ele almaları için bilinçaltı temizliği çalışması önerdiğim birçok kişi çok fazla sorunları olduğunu ve nere

Sayı Kontrollü Nefes Çalışmaları


Nefesin Sayı Kontrollü Çalışmaya Hazırlanması  

    Nefesin düzeltilmesi için istikrarlı çalışma gerekir. Nefes tekniklerin her biri farklı bir amaca hizmet etmesi için düzenlenmiş olsa da; her biri genel sağlığınızın iyileşmesine imkân sağlarlar. Önemli olan başladığınız tekniğin en az bir ay süreyle her gün bir veya iki defa istikrarlı bir şekilde tekrarlanmasıdır.
   Nefes burundan alınıp, burundan verilmelidir. Tüm yetersiz nefes alışverişlerinin ilk nedeni burundan nefes alıp verme alışkanlığının oluşmamasıdır. Önce uzun süre sadece burundan nefes alıp vermek için kendinizi ve nefesinizi gözlem altına almanız gerekir. Yeterli derecede havayı burundan alabilmek ve yeterince çıkarabilmek içinde burun teknikleri çalışmanız gerekecektir.  
    Diyafram kas kontrol edilerek çalışmaya hazır hale getirilmelidir. Sırtüstü uzanarak sol elinizi göğsünüzün üzerine, sağ elinizi ise göbeğinizin üzerine koyunuz. Nefes alıp verirken hangi elinizin daha fazla hareket ettiğini belirleyin. Eğer sadece sol eliniz daha fazla hareket ediyorsa böylece diyaframınızı yeterince kullanmıyorsunuz ve ciğerlerinize yeterli hava alamıyorsunuz demektir. Diyafram nefesi alma yöntemini öğrenmeniz için ilgili diyafram egzersizlerini çalışmanız gerekir.

Nefes Zamanını Ölçmek

   Bir süre nefes alış verişlerinizi izledikten sonra, dikkatinizi nefes alışınızdan verişinize kadar geçen zamana veriniz. İçinizden her saniye için bin bir, bin iki, bin üç…. diye sayarak bir nefesten diğerine geçen süreyi hesaplayın. Nefes alışveriş süreniz kısa süreli yani dört saniyenin altındaysa, aldığınız havadan yeterince yararlanamıyorsunuz anlamı çıkar. Yani oksijenin kan yolu ile dokuya, dokudaki karbon dioksitin yine kan yolu ile dışarı çıkarılması için yeterli zamana ihtiyaç duyulur. Aşağıda önerilen kontrollü nefes teknikleriyle bu konuda önemli bir gelişme sağlayabilirsiniz.  Ayrıca, nefes alışveriş süreleri arasındaki farklılaşmalar, nefes tıkanıklıkları, hırıltılar, vb gibi bazı sağlık ve psikolojik düzensizliklere işaret edebilir. 

Nefesinizi belli bir ritme uygun olarak gerçekleştirin.

   Genel sağlığı formda tutmak, yaşamı kolaylaştırmak ve güzelleştirmek için en yararlı çalışma nefesin ritmini saniye ayarlı olarak kontrol edilmesidir. Bunun yapılabilmesi için öncelikle andaki durumun farkında olmak gerekir.
    Çalışmak için rahat bir pozisyon alıp gözlerinizi kapattıktan sonra bir süre bir saatin veya metronomun tik taklarını dinleyin. Eğer duyabiliyorsanız kalp atışlarınızı dinlemekte aynı amaca hizmet edecektir. Daha sonra kulak verdiğiniz tik takların ritmine uygun şekilde burnunuzdan derin bir nefes alıp biraz tutun. Fazla zorlamadan, tekrar biraz daha nefes almaya gayret ettikten sonra ağzınızdan havayı uzun bir sürede boşaltın. Nefesinizi boşaltırken bir miktar rahatlama hissedeceksiniz. Sonrasında da nefes almadan tekrar bir miktar daha hava boşaltmaya çalışın.
Sayı Kontrollü Nefes Tekniği
    Eğer yakınınızda tik taklarını duyabileceğiniz bir saat veya metronom yoksa düşüncenizde saniye ayarı yapmaya çalışınız. İçinizden her “bin bir” deyişiniz yaklaşık bir saniyeye karşılık gelir. Dört saniye süreyle nefes alın. Bin bir, bin iki, bin üç ve bin dört şeklinde saymaya devam ederek nefes alıp vermeye devam ediniz. 2 saniye süreyle nefesinizi tutunuz. Dört saniye süreyle nefesinizi boşaltınız. İki saniye nefes almadan durunuz. (4-2-4-2) ölçüsüne uygun olarak bu kontrollü nefes çalışmasını üç kez tekrarlayınız.
Sayı Kontrollü nefes tekniğini günde 3 - 4 kez ve bir hafta süreyle tekrarlayınız. Vücudunuzun gevşediğini, dikkatinizin arttığını, tüm ağrılarınızda azalma olduğunu, stresten giderek uzaklaştığınızı hissetmeye başlayacaksınız. Ayrıca nefes alışverişlerinizin derinleşme ve solunum süresinin uzaması yönünde daha düzenlilik görülecektir.
Son Sayıya Anlam Yükleme Çalışması
    Kontrollü nefes alışverişlerinin belli sayılar üzerinden gerçekleştirirken son sayıda vereceğiniz nefesin üzerine istediğiniz anlamı yükleyerek amaca yönelik tesir oluşturabilirsiniz. Bu son nefes verişinize stresinizi veya olumsuz düşüncelerinizi yükleyip, dışarı atabilirsiniz. Çalışmanın son sayısında ağzınızı olabildiğinizce açarak bütün gücünüzle nefesi verirken “huhhh” ya da “ohhh” sesini çıkartmaya çalışınız. Hemen rahatladığınızı hissedeceksiniz. Başka bir örnekle çalışmanın son nefesini verirken gülümsemeniz psikolojinizin hemen iyileşmesine ve mutlu olmanıza sebebiyet verecektir. Bir iki hafta deneme yaptıktan sonra sadece üç kontrollü nefesle de istenilen başarı sağlanabilir.

Diğer Ritmik Nefeslenme Teknikleri
   Özellikle kendinizi tanımak, nefesinizi tanımak ve nefes alışverişlerinizi üzerinde kontroller oluşturabilmek için nefesinizle oynamanız gerekir. Farklı disiplinlerde farklı sayılarda nefes alışverişleri yaparak çalışmanın üzerinizde oluşturduğu farklı etkileri gözlemleyerek yeni açılımlara ulaşabilirsiniz. Nefes alış, tutuş ve veriş derinliği ve zamanlamaları üzerinde değişiklikler yaparak farklı teknikler oluşturabilirsiniz.  Bir kaç örnek vermek gerekirse; üç saniye süreyle nefes aldıktan, üç saniye süreyle tuttuktan sonra üç saniye süreyle havayı verebilirsiniz.  Ya da dört sayıda nefes alıp, sekiz sayı tutup tekrar dört sayıda verebilirsiniz. Bir başka çalışma için dört sayıda nefes alıp on iki sayıda tutup, altı sayıda nefesi verebilir ve tüm bu değişik varyasyonlara on tur devam edilebilirsiniz. Bu çalışmaların her birinin yaratacağı etki değişik olacağı için farkındalık arttırmak açısından önem kazanırlar.
Özel Bir Konuda Yoğunlaşmak İçin Sayı Kontrollü Nefes 
   Özel bir konu üzerinde çalışmanız veya yoğunlaşmanız gerekiyorsa, önce belli bir sayıda nefes alışverişi yapmayı kararlaştırın. Örneğin karar verdiğiniz bu sayı kırk nefes alışverişi olsun. Kırk nefese fazla derin olmayan sıradan nefeslerle başladıktan ve kendinizi iyi hissedip daha fazlası için hazır olduğunuzu fark ettikten sonra nefesinizin derinliğini ve hızını artırabilirsiniz.  Kırk nefes sayısının ortalarına yaklaşınca nefesinizi daha uzun sürelerde vermeye ve araya bekleme zamanları da oluşturmaya başlarsanız, bu durumda derin düşünmeye ve imgelemeye hazır hale gelirsiniz. Dışarıya verilen dikkat içeriye çevrilmeye ve tüm zihin gevezelikleri sonlanmaya başladığında üzerinde odaklanmak ve düşünmek istediğiniz konuyu gözünüzün önüne getirebilir ve bu konuda genişlemeye başlayabilirsiniz. 

Mustafa Kartal

Geçmişi Temizleme Meditasyonu

İhtiyacı olan arkadaşlar için, aslında hepimizin unutmak istediği anılarımız, pişmanlıklarımız vardır.
Aşağıda adım adım tarif edeceğim şekilde gözünüzü kapatıp hayal edin. Görüntüleri gözünüzde canlandırmaya çalışın. İsterseniz rahatlamak için önce nefesinize odaklanıp, zihninizi sakinleştirin. Rahat olmanız çok önemli.Sırasıyla yapamıyorsanız,yakın bir arkadaşınızdan size komut vermesini isteyebilirsiniz.
- Otur, gevşe ve rahatla. El ve ayaklarınızı bağlı tutmayın. Şimdi başlıyoruz.
- Gözlerini kapat.
- Yeşil bir alana gidiyor, fotoğraflar çekiyorsun.
- Poloroid olacak, her çektiğin fotoğrafa bakıyorsun. Her biri unutmak istediğin bir anın.
- Sonra çektiğin fotoğrafları üst üste koyuyor ve en üsttekini yakıyorsun.
- Hepsi yanıyor.
- Çukur kaz, külleri dök. Kazarken çıkardığın kumları küllerin üstüne dök,çukuru kapat.
- Yeşilliğe dön, sonra oradan çiçek tomurcuğu, ardından onlarca renkli çiçek tomurcuğu açsın.
- Teşekkür et, şükret.
- Yaşadıklarının sana verdiği derslerden, olgunlaşmana katkılarından dolayı teşekkür et.
- Yeşillikten çık.
- Kollarını, bacaklarını hisset, yavaşça gözlerini aç.

Gerçekten isteyerek ve hissederek yaparsanız faydası olacaktır.
Allah’tan yaptıklarımız için af dileriz, ama önce kendimizi affetmemiz, her şeyimizle kendimizi bir bütün olarak sevmemiz gerekir. Zaten kendini sevmeyen Allah’ı sevemez, seviyorum dese de yalan olur. Kur’an da ruhumdan üfledim diyor, eğer buna inanıyorsanız sevmeye kendinizden başlamalısınız.
Ya da evrendeki her şey enerjiden oluşuyor, bizde onun bir parçasıyız diyorsanız da sonuç değişmiyor.
Bütünün bir parçasıyız. Hepimiz çok değerliyiz, ama önce kendimize değer vermeliyiz, yoksa kimsenin bize değer vermesini bekleyemeyiz. Kendimize ve çevremize ne kadar pozitif olursak, o kadar güzellikler yaşar, pozitif enerjiyi kendimize çekeriz.
Bunlar benim görüşlerim ve ben kendimi her şeyimle seviyorum, değer veriyorum. Katılıp katılmamak size kalmış.
Sevgi ve ışık hep sizinle olsun,
Kaynak : Alıntıdır.

Gevşeme Egzersizi


Ruhsal ve psişik güçlerinizi geliştirmenize aynı zamanda kendinizi tanımanıza yardımcı olacak ve bilinçaltınızı programlamaya müsait hale getirdiği için(bu yöntemle beyindeki alfa dalgalarını elde edebildiğimiz için) bu amaçla da kullanabileceğiniz; Gevşeme Egzersizlerini aktarmak istedim. Bu egzersizleri düzenli olarak her gün belli bir saatte yaptığınız taktirde iç huzurunuzu, iç dengenizi sağlayacaktır, aynı zamanda hislerinizin ve konsantrasyon yeteneğinizin de arttığına şahit olabilirsiniz.

Gevşeme & Konsantrasyon
Ruhsal Güçleri Geliştirme Teknikleri’nin temeli “Gevşeme” ve “Konsantrasyon” çalışmalarına bağlıdır. Ruhsal Güçleri Geliştirme Teknikleri bu iki temel çalışmanın üzerinde yükselir.
Gevşeme Egzersizleri
Gevşeme egzersizlerinin temeli beyindeki (Alfa) dalgasını arttırmaya dayanır. Uyku ile uyanıklık arasındaki bir şuur halinin yaşanabilmesine olanak sağlayan bu method, ilk anda size büyük bir denge sağlayacak. Modern dünyanın yıpratıcı hayat şartlarını dengeleyecektir. Bu özelliğinden dolayı “Gevşeme Egzersizleri” sadece “Ruhsal Güçler”in geliştirilmesinde deği, enerjilerimizin de dengelenmesinde olumlu bir etkiye sahiptir.
Günümüz insanı enerjisini çoğu zaman boşu boşuna, her hareketinde, hatta uykusunda bile harcamaktadır. Organizmasının haddinden fazla gerilim içinde bulunması, organizmasını vaktinden önce yıpratır ve bir çok düzensizliklere sebep olur. Bunlara örnek olarak : Ülser, sindirim ve dolaşım bozuklukları,psikosomatik rahatsızlıklar, yorgunluklar ve stres söylenebilir. Zihinsel faaliyet de bozulur. Konsantrasyon ve yaratıcılık zorlaşır. Kendine güven eksikliği, olumsuz düşünceler ve sıkıntı halleri genellikle enerjinin bu dengesiz dağılımından kaynaklanır. İleriki yaşamlarda benlik kaybolur, dağılır ve yıpranır. Bunlar karşısında insan içki, teskin edici, uyku verici haplardan yardım umar. Bu gibi şeyler geçici bir rahatlık sağlar ancak çözüm getirmez. Bu kısır döngüden kurtulabilmek tamamen size bağlıdır. Yeter ki zamanınızın bir kısmını bu işe ayırın ….. Her gün ayıracağınız 30 dk. önünüzdeki aylar içinde arzu edilen mükemmelliği sağlayacak ve yaşamınızı isteğinize bağlı olarak değiştirmenize yardımcı olacaktır…. Tabi ki parapsişik yeteneklerinizin gelişmesine de…..
Fırsat buldukça aşağıdaki teknikleri kendi kendinize tekrarlayınız.
( Alfa ) Ritmine Giriş
Gevşeme egzersizlerinin temeli beyindeki ( Alfa ) dalgasını arttırmaya dayanır demiştik….
Peki Alfa nedir?
Şimdi bir an için gözlerinizi kapayın…ve 10 sn sonra gözlerinizi açın….
Evet….Biraz önce kısa bir Alfa dalgası yaydınız.Alfa dalgası beynin düzenli bir elektrik faaliyetidir.Burada sinir hücreleri saniyede 8 ila 12 devirlik bir uyum halindedir.
Alfa dalgası genellikle rüya görürken, vücut salıverilmiş gevşek durumdayken ve bir de zihin sakinken ortaya çıkar. aynı zamanda gözleri yumduktan sonraki saniyelerde de gerçekleşir. Mantıklı düşünme, fiziksel faaliyet Alfa ‘yı durdurur. Şuurunuz kendi içinize dönükse daha kolay bir şekilde Alfa durumuna girersiniz. Ama çevrenizle meşgulseniz hakim olan (Beta) dalgasıdır.

Hedeflenen sonuç : Beta faaliyetini azaltıp, alfayı arttırmaktır.

Kendinizi mükemmel bir hale sokun….Sabır gösterin,…
İlk çalışmalardan sonra alfa durumuna girmeniz göreceksiniz ki, daha kolay olacaktır.

Çalışma Öncesi Hazırlık

Gevşeme egzersizlerine başlamadan önce aşağıdaki hususlara dikkat ediniz :
* Şuurunuzun dış uyaranlarla meşgul olmaması için, gevşeme durumuna geçebileceğiniz sakin, rahat ve sessiz bir yer bulmalısınız. Ve psişik çalışmalarınızı eğer mümkünse hep aynı odada gerçekleştiriniz.Çalışmalar sırasında çevrenize yayacağınız pozitif enerjiler böylece odanızda toplanacak ve başarınıza olumlu yönde etki edecektir.
* Telefonunuzun fişini çekin, kapınıza rahatsız edilmemeniz için bir levha asın ve çevrenizdekileri uyarın.
* Daha kolay konsantre olabilmeniz için odanızdaki ışığı azaltın. Çalışmanızı gece yapıyorsanız, odanızın aydınlanmasında loş, mavi bir ışık kullanabilirsiniz.
* Odanızın ısısı ne çok soğuk ne de çok sıcak olmalıdır. İdeal ısı 20 derece civarında olmalıdır.
* Üzerinizde sizi sıkmayacak bir giysinin bulunmasına dikkat edin.
* Odada hiç bir şeyin sizi rahatsız etmemesini, sakin, hoş bir hava esmesini sağlayınız.
Bu çalışmaları yemek yedikten hemen sonra yapmaktan kaçının.
* Çalışmalardan önce el ve dişlerinizi yıkamanız, ılık bir duş almanız çok yararlı olacaktır. Suyun negatif enerjileri polarize etme özelliği bulunduğunu unutmayın.
* Kaslarınızı iyice gevşetebilmeniz için, bacak ve kollarınızı birbirine kavuşturmadan, sırt üstü uzanmanız en iyi durumdur.
* Alfaya geçme isteği zorlamaya dönüşmemelidir. Çünkü zihniniz bu durumda hemen eleştiriye ve mantık yürütmeye başlayacaktır. Bu durum da alfa ritminizin tıkanmasına yol açacaktır.
*Bu çalışmaların başlangıcında çocuklar kadar saf bir zihin halini yakalamaya çalışın. Çocukluğunuzu hatırlayın, hayal gücünüz ne kadar verimliydi, daha mutluydunuz ve çok daha serbesttiniz.
*Çalışmalardan önce çay, sigara, kahve ve alkol gibi yapay gevşetici ve uyarıcı maddeleri almamaya özen gösterin. Bu gibi maddeler çalışmalardaki kontrolü sağlamanıza engel oluştururlar.
*Çok gerginseniz, büyük bir sıkıntınız varsa, ilk başlarda o gün çalışmayı yapmakta ısrar etmeyin. Ancak unutmayın ki bu çalışmaların düzenli yapılması, daha sonra sizin hayatınızda çeşitli baskılardan uzak durmanıza yardımcı olacaktır.
*Gözlerinizi yumduğunuz anda bir alfa demeti ortaya çıktığı için, çalışmaya başlamadan önce bu özel duruma kendinizi bir çok kez konsantre etmeli ve bu durumu uzatmaya çalışmalısınız.

Alfa Şuurunun Yakalanması:

Rahat bir şekilde uzanın….
Sabit bir noktaya bakışlarınızı odaklayın. Bu noktaya dikkatle bakın…. Bu noktanın bütün ayrıntılarını gözden geçirerek bakın ve sonra gözlerinizi kapatın…
Gözlerinizi kapattığınızda bir anlık gevşeme hissedeceksiniz. Bu gevşeme üzerine konsantre olun ve uzatmaya çalışın. İlk denemede bunu hissedemezseniz, bir daha deneyin… Gevşemeyi bütünüyle hissettiğinizde göz kapaklarınızın çevresindeki minik kasları gevşeterek bunu derinleştirin.
Tekrar gözlerinizi açın….
Çok dikkatli olun….Sanki o nokta kaçıp gidecekmiş gibi davranın.Tüm ayrıntılarına dikkat edin.
Sonra tekrar gözlerinizi kapatın…
Dilinizdeki, çevrenizdeki, yüzünüzdeki bütün kasları gevşetin. Bu gevşek durumun sizi tamamıyla kaplamasına izin verin.
Tekrar gözlerinizi açın….
O anda gözlerinizi kapatmak isteyeceksiniz. Amam kapatmayın….Çok dikkatli olun. Gözlerinizi seçmiş olduğunuz noktaya iyice odaklayın.Zihninizin kayıp gitmesine izin vermeyin.
Tekrar gözlerinizi kapayın.
Alfa dalgasını hissedin ve bunu uzatın.Yavaş yavaş daha önce his hissetmediğiniz kadar bir yumuşama dalgasının sizi iyice sarmaya başladığı duygusuna şahit olacaksınız. Son bir kez gözlerinizi açarak çalışmayı baştan alın noktanıza iyice konsantre olduktan sonra gözlerinizi kapayın ve gevşeme halinin, giderek artarak tüm vücudunuzda ağır ağır dalgalandığını hissedin.
Artık çalışmanız bitene kadar gözlerinizi açmayacaksınız. Ama bu arada doğal olarak esnemek, aksırmak ya da kımıldamak isterseniz bunları da yapabilirsiniz.

Nefes Alma Egzersizleri
Nefes alma egzersizleri gevşeme çalışmalarının en temel uygulamalarından biridir. Gevşemenin sağlanmasında etkin bir rol oynar. Nefes alma tekniklerini uygularken burundan nefes alıp, ağızdan nefes vermek gerekir.

Nefes Alma Teknikleri Üç Safhadan Oluşur:
1. Yavaş nefes alma,
2. Nefes Tutma,
3. Nefes Verme.

Önce ağır ağır ve derin birkaç kez soluk alıp vermeye başlayın… Bunu yaparken sizi çevreleyen havanın kozmik bir enerji sağlayan sıvı olduğunu ve soluk alırken ciğerlerinize aktığını düşünün.
Artık özel bir teknikle nefes alıp vermeye başlayabilirsiniz:
İçinizden yavaşça 7 ‘ ye kadar sayarak soluk alın ve içinizden 3′e kadar sayarak soluğunuzu tutun… Gerilmeyi hissedin ve bu durumu koruyun… Sonra aynı tempoda 5′e kadar sayarak soluğunuzu yavaşça vermeye başlayın…. Soluğunuzu verdikçe sizi kapsayan gevşeme durumuna geçtiğinizi hissedeceksiniz. Bunu 7 kez tekrar edin ve sonra kendi temponuza dönün.
Soluk alıp verme çalışmalarını yaparken ciğerlerinizin üst kısmını da kullanmaya özen gösterin.
Kendinizi içinizden hissedin ve ağır ağır düzenli bir şekilde nefes almaya devam edin….Bu düzenli soluk alış verişi, sizi beşikteymiş gibi ağır ağır sallamaya ve sakinleştirmeye devam edecektir.
Zihninizi tamamen kendi haline bırakın….Şimdiye kadar hiç tatmadığınız büyük bir huzur duygusunun içinizden sizi sarmalamasına izin verin.Bir kaç dakika sonra alfa ritmi ile beyin ritimleriniz tamamen uyum sağlamış olacak. Bugüne kadar hiç tatmadığınız bir huzur ve rahatlık hali içinde olacaksınız.

Bu arada kendinize :

“Gevşiyorum…….gevşiyorum…… ” diye içinizden telkinde bulunun. Gevşemenin şuuruna varın. Bir süre sonra enerji ve düşüncenizin kaynağı ile tam bir uyum içinde olacaksınız.
Artık uyku ile uyanıklık arasındaki şuur halinin içindesiniz. Her “gevşiyorum…” diye düşündüğünüz an, vücudunuz, beyniniz, tüm benliğiniz gevşemeye hızla devam edecek….

Olumlu Sözler
Çalışmalarınızı daha olumlu hale getirmek ve kolaylaştırmak için aşağıdaki telkinsel sözleri kendi kendinize içinizden tekrarlayabilirsiniz.

* Vücudumu hissediyorum.
* Ve onu tamamen serbest bırakıyorum.
* Çalışmalarım ilerledikçe daha rahat gevşiyorum.
* Her gün her yönden daha iyiye gidiyorum.
* Güvenimi geliştiriyorum. Hayata güveniyorum.
* Kendime güveniyorum.
* Gayet rahat, gayet sakinim…

Gevşemenin Derinleştirilmesi:

Çalışmalarınızın bu bölümünde gerçekleştireceğiniz tekniklerle, gevşeme halinizi daha fazla derinleştireceksiniz. Buraya kadarki uygulamalarınız sizi hafif gevşeme dediğimiz bir şuur hali içine sokacaktır….Şimdi bir adım daha öteye geçiyoruz…Hiç bir endişeye kapılmadan kendinizi tamamen çalışmanın akışına teslim edin.
Bedeninizin bir fabrika olduğunu, hücrelerin de orada çalışan birer işçi olduklarını varsayın. Önce sağ ayak baş parmağınıza konsantre olun ve oradaki işçilerin yavaş yavaş yürüyerek ayağınızın bileğine kadar geldiklerini düşleyin. Daha sonra diğer parmaklarınızdaki işçilerin ayak bileğinize gelip toplanmasına izin verin. Onların ağırlıklarını hissedin. Ayak bileğinizde toplanan işçileri şimdi de yavaşça kaval kemiğinizin üzerinden dizinize, kalçanıza, göğsünüzü takip ederek boynunuza, yanaklarınızdan geçerek tam alnınızın ortasına kadar çıkartın. Hepsi orada toplansınlar….
Daha sonra aynı işlemi sol ayağınız için de uygulayın.
Şimdi de sıra ellerinize geldi….
Aynı metotla sağ baş armağınızdan başlayarak önce tüm parmaklarınızdaki işçilerin bileğinizde toplanmasını daha sonra da kolunuzun üst bölümlerine doğru hareket ederek, omuz ve boynunuzdan geçerek; alnınızın ortasındaki diğer işçilerle buluşmasını sağlayın. Bunun aynısını sol eliniz için de yaptıktan sonra, alnınızda toplanan, iki kaşınızın arasında toplanan tüm işçilerin havaya doğru yükselerek sizi terk ettiklerini düşleyin. Bırakın havaya doğru yükselerek gitsinler. Onların ağırlıkları, yerini büyük bir hafiflemeye bırakmaya başlayacaktır. Bunu hissedin… Gittikçe hafiflediğinizi, adeta havada yüzercesine dalgalanmaya başladığınızı göreceksiniz.
Bu andan itibaren artık vücudunuzu hissedemeyebilirsiniz. Vücudunuzun sanki tüm odayı kaplamışçasına şiştiği duygusuna da kapılabilirsiniz.
Hedeflenen alfa şuuru ve derin gevşeme haline girmiş bulunuyorsunuz…. Tamamen gevşemiş durumdasınız…. Kendinizi tam anlamıyla bu şuur içine terk edin….Neler oluyor diye mantık yürüterek olayın akışını engellememeye özen gösterin. Bırakın her şey kendi doğallığı içinde gelişsin. Alfa ritminin getirdiği o olağanüstü gevşeme halini bir müddet daha yaşayın.
Kontrolün Tekrar Ele Alınması
Kendinizi gevşemiş durumdan çıkarmaya, bu alfa şuuru durumunu yavaş yavaş terk etmeye hazırlayın. bu gevşeme durumundan çıkarken, bütün vücudunuz en iyi durumda olacak. Görüş keskinliğiniz artacak, çevrenizi daha canlı göreceksiniz. Büyük bir huzur haliyle beraber aktif bir canlılık hissedeceksiniz.
Kendinizi gevşeme durumundan çıkarmaya en az 1.5 dk kala hazırlayınız….Yavaş yavaş gevşeme halinizin sona erdiğini kendinize telki edin…..
Gözlerinizi açtığınızda bu çalışmanın sonuna gelmiş olacaksınız. Artık gözlerinizi açabilirsiniz.
Bu çalışmanın süresi 25-30 dk ile sınırlıdır. Bu süreleri aşmamaya dikkat ediniz.
20 dk’lık bir gevşeme çalışmasıyla 8 saatlik uykuya eşdeğer bir enerji toplayabilmeniz mümkündür.

Kaynak :Alıntıdır

Beynin Performansını Artırmak için Nefes Çalışmaları

Burun Kanallarını Değiştirerek Nefes Alışverişi
Nefesin burun delikleri arasında yer değiştirilerek alınması, sempatik ve parasempatik sinir sistemlerini, beyinin sağ ve sol loblarını etkileyerek çok derinlerde hayat ritminize de tesir eder. Farklı burun deliklerini kullanarak beyine değişik tesirler yüklenebilir ve amaca uygun istenilen fayda temin edilebilir. Genelde beynimizin sol yarımküresi vücudumuzun sağ yanını, sağ yarımküresi de sol yanını kontrol eder. Sözel, duyusal ve duygusal yanlarımız sol yarımküre, mantık, yaratıcılık ve bilimsel yanlarımız ise sağ yarımkürece yönlendirilir. Örneğin konuşma sorunlarınız varsa burnunuzun sol kısmını kapatarak sağ kısmından derin nefes almak, ya da yaratıcılık konusunda sorun yaşıyorsanız ise o zaman sağ tarafı kapatıp sol burun deliğinden derin nefes alınız. Bu tür çalışmalarla her iki alanda ilerleme kaydederek, istediğiniz yönde kuvvetlenebilirsiniz.
    Birkaç kez derin diyafram nefesleri aldıktan sonra, burun deliklerinizi parmaklarınızla açıp kapatmak üzere hazır hale gelin.  Sağ burun deliğini kapatarak sol kanaldan yavaş ve derin bir nefes alınız. Arkasından sol burun deliğinizi kapatıp, sağ burun deliğinizden havayı dışarı veriniz. Daha sonra bu defa tersinden sağ burun deliğini kapatarak sol kanaldan nefes alın ve sol burun deliğinizi kapatıp, sağ burun deliğinizden havayı dışarı vererek turu tamamlayın. Bu işlemi on kez tekrarlayınız. Sonra gözlerinizi kapatın. Her iki burun deliğini beraber kullanarak on kez derin alınan ve uzunca verilen nefes alışverişleri gerçekleştirin. Bir süre daha sayı saymadan derin diyafram nefesleri alıp uzun bir şekilde vermeye devam edeceğiniz bu süre içinde düşünce yapınızı takibe alın. Tüm vücudunuzu dinleyin. Tüm kaslarınızın gerginlik nedenleri üzerinde düşünerek size anlatmak isteyecekleri hikâyelerine sezgisel olarak açık hale gelin. Bir süre sonra gözlerinizi açtığınızda kendinizi dünyaya yeni gelmiş gibi enerjik ve tamamlanmış hissedeceksiniz.

Nefesi derinleştirerek, yavaşlatmak
   Yere sırtüstü uzanıp, gözlerinizi kapatıp, relaks bir müzik eşliğinde bir süre nefes alışverişlerinizi takip ederek izleyin. Şimdi düzenli nefes çalışmaya başlayarak öncelikle dört eşit zamanlı nefes alışverişi gerçekleştirin. Nefesinizi iki saniyede alıp, iki saniye bekleyin, iki saniyede verin ve tekrar iki saniye bekleyin. Bu turu en az on kere tekrarlayın.
   İkinci on sayılı turda iki saniye nefes alıp dört saniye tutarak ve iki saniyede verip dört saniye tutarak nefes alışverişlerinizi yavaşlatmaya başlayın.
   Üçüncü onlu turda yine dört zamanlı nefes çalışmasını bu defa dörtlü sayılar üzerinden gerçekleştirin. Nefesi dört sayıda alın, dört sayıda tutun, dört sayıda verin ve dört sayıda tutun.
    Dördüncü turda nefesi iyice yavaşlatmak için dört sayıda alın, sekiz sayıda tutun, dört sayıda verip tekrar sekiz sayıda tutarak çalışmayı sonlandırın.
   Bu egzersizi bir hafta süreyle günde en az bir kere tekrarlayınız. İkinci hafta çalışmaya beşinci ve altıncı turları dâhil edebilirsiniz. Beşinci turda nefesi altı saniyede alıp, altı saniye tutup, altı saniyede verip, altı saniyede tutarak gerçekleştirin. Altıncı turu ise altı saniyede alıp, on iki saniyede tutup, altı saniyede verip tekrar on iki saniye nefesi tutarak gerçekleştirmelisiniz.

Nefes Tutma
   Nefesinizi bir süre tuttuğunuz zaman, kandaki karbon dioksit miktarı yükselir. Bu da karotis arteri denen ve beyne oksijen taşıyan atardamarın genişlemesine yol açar. Kendinizi aşırı zorlamadan düzenli olarak nefes tutma egzersizleri yaparsanız, karotis arterlerinin devamlı olarak genişlemesini sağlarsınız. Bu durumda beyninize giden kan miktarında artış olduğunda dokulara daha fazla oksijen taşınır. Toksinler hızla toplanarak dokular daha fazla temizlenirler. Daha sağlıklı bir beden ve daha yüksek potansiyellerde çalışan bir beyin kullanımına sahip olunur. Beynin tüm fonksiyonlarında hissedilir gelişmeler gözlenir. Nefes tutma çalışmaları birçok farklı şekilde yapılabilir.

Egzersiz
    Oldukça derin bir nefes aldıktan sonra kendinizi aşırı zorlamadan dayanabileceğiniz kadar tutun. Daha sonra nefesinizi yavaşça boşalttıktan sonra bir dakika boyunca normal nefesler alıp verin.
    Sonra derin bir nefes alıp ciğerlerinizdeki havayı tamamen boşalttıktan sonra, kendinizi fazla zorlamadan nefesinizi dayanabildiğiniz kadar tutmaya çalışın. Sonrasında nefesiniz normale dönünceye kadar bekleyin.
Bu çalışmayı bir hafta süresince günde en az bir kere tekrarlayın. İkinci hafta, bilinçli olarak nefesinizi daha fazla tutmak için ısrarcı olmalısınız. Önce derin nefes alıp en az bir dakika kadar nefesinizi tutmaya çalışın. Bir dakika bekledikten sonra derin nefes alıp tamamını boşalttıktan sonra en az otuz saniye nefesinizi tutmaya çalışın. Bir dakika boyunca normal nefes alışverişleri yaparak nefesinizin düzelmesini bekleyin. Bu çalışmayı da bir hafta süresince günde en az iki kere yapabilirsiniz. İlk denemenizde dolu nefesle bir dakika, boş nefesle otuz saniye tutmanızda yarar vardır. Bir ay sonunda dolu nefesle iki dakika, boş nefesle bir dakika süresince nefesinizi tutmalısınız.



Mustafa KARTAL