Niyet ile Olumlama Arasındaki Fark


Niyet etmek ve olumlama yapmanın farkı nedir?

Olumlama yapmak herkesin artık bildiği bir teknik ve bir çok kişi olumlamalarla bilinçaltını yeniden programlama üzerinde çalışıyor. Ama olumlama kadar hatta doğru yapılırsa ondan daha güçlü sonuçlar verebilecek bir teknikte niyet etmektir. Niyet etmek, bir şeye kesin karar verdiğinizi ve bunu yapmak istediğinizi evrene deklare etmektir. Niyet ederken bazı kurallara dikkat etmelisiniz. Doğru şekilde edilmiş niyet çok güçlü sonuçlar verir.

Olumlama ile niyetin farkı nedir?

Olumlama her hangi bir konuda bilinçaltımızı programlamak için kullandığımız bir yapıdır. Bir olumlamayı defalarca tekrar ederek, bilinçaltımızdaki, üzerinde çalıştığımız inancı değiştirmeye ve bunun yerine yeni bir inanç ekleyemeye çalışırız. Çekim yasası gereği, benzer enerjiler birbirini çekeceğinden,bilinçaltımızdaki mevcut kaydın, yani inancın kendisine uygun şeyleri çekmesini bekleriz. Eğer ben her gün ” Kolay ve hızlı para kazanıyorum” olumlamasını yapıyorsam amacım bilinçaltımdaki, para zor kazanılır inancını değiştirmektir. Yeni inancı bilinçaltıma kabul ettirerek, parayı hayatıma kolay ve hızlı çekmeye çalışmaktayımdır.

Niyet çalışmasında ise, bilinçaltının konu ile direk ilgisi yoktur. Bilinç düzeyinde evrene bir mesaj gönderirim ve ne istediğimi açıkça bildiririm. Niyeti bir kere etmek bile yeterli olabilir ama önemli olan gerçekten hissederek ve kalpten yapılmasıdır.Yani defalarca tekrar koşulu yoktur, anahtar kavram bir kere ama kalpten yapılan niyettir.


Doğru Kişiyi Hayatınıza Çekmek


Bugün internette gezinirken bulduğum ve Berna Özcan Demir 'e  ait olan güzel bir yazıyı paylaşmak istiyorum sizinle.

" Özellikle duygusal ilişkilerimizde hepimiz daha fazla sevilmek, mutlu olmak ve değer görmek isteriz. Özel olduğumuzu bize hissettirecek, yanında kendimizi iyi hissedeceğimiz ve sevgi dolu bir eş bir çok insanın hayalidir. İlişkilerde veya evlilikte mutlu olmak bazı insanlar için şans ya da kısmetle ilgili bir durumdur. Mutlu bir evliliği olanları şanslı insanlar olarak görüp bu kişilere özenirler ve neden kendileri için doğru insanı bulamadıklarını düşünürler. Oysa gerçek bundan oldukça farklıdır aslında herkes kendisi için en doğru insanı bulur. Bilinçaltınız kendinizle ilgili hangi inançlara sahipse bu inançların onaylanmasını isteyecektir ve bu inançlara uygun insanları otomatik olarak hayatınıza çekmenizi sağlayacaktır. Eşinizden sevgi görmek istiyorsanız ama size ihtiyaç duyduğunuz sevgiyi göstermiyorsa büyük olasılıkla bilinçaltınızda “ Ben sevilmeyi hak etmiyorum” inancı vardır. Bilinçaltı sahip olduğu inanca en uygun titreşimdeki insanı yani aslında sizin için doğru insanı seçmiştir ve size sevilmediğinizi hissettirecek bir eşle birliktesinizdir. Aslında birlikte olduğunuz insan sizin için en doğru insandır sadece siz bunun farkında değilsinizdir. Dışımız içimizi gösteren büyük bir ayna gibidir, eğer hayatınıza bakarsanız içinizde nelerin olduğunu kolaylıkla görebilirsiniz. Yalnızsanız ve sizi mutlu edecek doğru insanı bir türlü bulamıyorsanız kendinizi sevmeme, iyi ve güzel şeyleri hak etmeme, kendinize değer vermeme gibi olumsuz inançların yanı sıra ilişkilerle ilgili daha farklı olumsuz inanç kayıtlarına da sahip olabilirsiniz. 

Değersizlik Duygusunu Temizleme

Değersizlik Duygusu
Bilinçaltında en fazla görülen sorunlardan bir tanesi de değersizlik duygusudur. Bu duygu bütün hayatı çok olumsuz olarak etkiler. Özellikle 0-5 yaş arasındanda herhangi bir nedenle ben değersizim inancı kişinin bilinçaltına kayıt olmuşsa ,bu inanç zaman içinde benzer enerjiler bir birini çeker kuralıyla daha da büyümüş ve gelişmiş olabilir. Eğer bilinçaltınızda değersizlik duygusu varsa bu duyguyu mutlaka temizlemeniz gereklidir. Bunun için neler yapabileceğiniz bu yazıda açıklayıcı olarak verilmiştir.
Değersizlik duygunuz varsa;
1- Yaptığınız işlerin değeri olmadığına inanırsınız. Bu da başkalarının da yaptığınız işlere değer vermemesi sonucunu doğurur.
2- Çevrenizdeki insanların size değer vermediğini düşünürsünüz. Bir çok kişi değer vermediğini size gösterecek yada hissettirecektir. Kendi inançlarınıza uygun insanlara hayatınıza çektiğiniz için bu çok sıklıkla görülen bir durumdur.
3- Hak ettiğinizi almakta zorlanırsınız. Kendinize yeterince değer vermediğiniz için değerli bir şeyi hayatınıza kabul etmeniz kolay olmayacaktır.
4- Almak ve  vermek konusunda sorunlarınız olabilir. Özellikle almayı başaramayabilirsiniz, size verilen şeyleri bile değersizlik duygunuz yüzünden kabul etmekte zorlanırsınız.
5- İyi ve güzel şeyleri hak etmeme duygusu ile değersizlik duygusu çoğu zaman aynı anda bulunur ve birbirini besler. Değersizlik duygusu bu anlamda tüm hayatınızı olumsuz etkiler.
6- Bu duygu iş hayatınızda, özel hayatınızda ve ilişkilerinizde istediğiniz kadar verimli olmanızı da ciddi olarak etkileyecektir.

Başarısızlık Korkusunu Temizleme



Başarısızlık korkusu bilinçaltında olan temel korkulardan bir tanesidir ve çok yaygın olarak görülür. Bu korkunun insanın hayatına yansımaları farklı şekilllerde görülebilir. Başarısızlıktan korktuğu için hiç bir iş yapmama yada yapamama, aşırı mükemmeliyetçilik, işkoliklik, ne kadar çalışırsa çalışşın sonuç alamama, sürekli içsel bir tatminsizlik hissi, hep bir şeyleri eksik biliyor duygusu, kendini başka insanlarla mukayese etme gibi durumlardan bir yada bir kaç tanesi yaşamda sürekli tekrar eder. Başarısızlık korkusu kişinin gerçek potansiyelini kullanmasına engel olduğu gibi, elde ettiği başarılı sonuçlardan da, yeterince tatmin olmasına engel olur.
1- Başarısızlık Duygusunu Nasıl Temizleyeceksiniz.
Başarısızlık duygusunun temizlenmesi bütün hayatı etkileyen bir duygu olduğu için çok önemlidir. Eğer bu duyguya sahip olduğunuza inanıyorsanız bu temizlik işlemi için ciddi olarak çalışmalısınız. Aşağıda bunun için neler yapabileceğinizi bulabilirsiniz.
Refah içinde bir yaşam sürdürme rehberi isimli kitabımda 21 günlük afirmasyon nasıl yapılır detaylı bir şekilde anlatmıştım. Bu nedenle bir daha burada yazmayacağım. Kitabı okumamışsanız, mutlaka okumanızı öneririm.

  Kitapta anlattığım şekilde 21 gün aşağıdaki afirmasyonla çalışmanızı öneririm. 21 kuralına tam olarak uymanız önemlidir. Başarısızlık duygusu 21 günde temizlenmeyebilir, eğer hala devam ettiğini düşünüyorsanız bir süre ara verip tekrar başlayın. Temizlik süreci kişiden kişiye değişir bu nedenle bu sorundan kurtulduğunuza emin olana kadar tekrar 21 gün çalışmaları yapmak faydalıdır.
Afirmasyon: ” Başarılı olduğuma inanıyorum ve başarılarım için kendimi kutluyorum”

Affetme Çalışması


     Birisini affetmeye ihtiyacınız varsa ama nasıl yapacağınızı bilmiyorsanız, aşağıdaki çalışmanın çok işe yarayacağını söyleyebilirim. Bunu 5 sene kadar önce yazmışım ve karşıma tesadüfen dün yazılarımı incelerken çıktı. Hemen bloga koymak istedim, çünkü kalbinizde kin, öfke,kızgınlık gibi duygular varsa, hayatınıza iyi ve güzel şeyleri çekmeniz çok zor olacaktır. Unutmayın benzer enerjiler birbirini çeker.   İçimizde daha fazla sevgi üretmeli ve affetmemiz gereken kim varsa, kendi iyiliğimiz için affetmeliyiz.
Aşağıdaki metni her gün en az 3 kere okuyun, ihtiyacınız varsa daha da fazla okuyabilirsiniz. İlk günlerde sinir,gerginlik yapabilir hatta o kişiye karşı daha olumsuz duygular oluşturabilir. Bu çok normaldir, arınma dediğimiz süreçte, negatif enerjileri atarken bunlar yaşanabilir. Ancak bir süre devam ederseniz ciddi olarak faydasını göreceksiniz. Affetmeniz gereken kişiyi affettiğinize emin olana kadar bunu okumaya devam edin.
    Metin
     Sevgili ….. (buraya affetmek istediğiniz kişinin adı gelecek) seninle aramızda üzücü şeyler oldu. Beni üzdün,kırdın,incittin (başka bir duygu yaşadıysanız onu da ekleyebilirsiniz). Sana karşı kızgınlık, öfke hatta belki nefret hissettim. Bu duygulardan tamamen arınmaya, kendimi ve seni özgürleştirmeye karar verdim. Bu yıpratıcı duyguları artık içimde taşımak istemiyorum ve kendi iyiliğim için seni affediyorum. Seninle birlikte kendimi de affediyorum, çünkü bu duruma aslında ben izin verdim. Bu sorunlardan almam gereken dersleri aldım, büyümeme, olgunlaşmama ve daha bilge bir insan olmama hizmet ettiklerini farkettim. Bunlar için evrene teşekkür ediyorum. Artık ben yeni bir insan olmayı, kalbimde sadece sevgi duyguları taşımayı seçiyorum. Farkında olmasan da senin de içinde acı ve üzüntü olduğunu biliyorum. Seni de şifalanmanı, arınmanı ve huzur bulmanı seçiyorum. Sana tüm kalbimle iyilikler diliyorum. Seninle bir bütünün parçası olduğumuz gerçeğini kabul ediyorum ve içindeki özü onurlandırıyorum. Şimdi lütfen özgürce yoluna git, senden tamamen özgürleşiyorum. Seni bugün burada affediyorum, kendimi bugün burada affediyorum.
…… yı (buraya affetmek istediğiniz kişinin adı gelecek) tamamen affetmem için kalbimdeki tüm iyiliği,merhameti ve sevgiyi uyandırıyorum. ( Bu cümleyi bir kaç kere tekrar edin)
     Daha sonra yeniden başa dönerek yeniden okuyabilirsiniz yada sadece son cümleyi afirmasyon gibi sürekli tekrar edebilirsiniz.
Hadi hemen affetmeye başlayalım, arınmalım ve şifalanalım…..

Sevgiyle kalın.

Berna Ozcan Demir














KONTROL SENDE

Çekim Yasası Ve Bilinçaltı Dönüşüm Teknikleri Kitabı




Çekim Yasasının Sırrı-Elde Etmenin Önündeki Büyük Engel: Bilinçaltı


Çekim yasasını işletirken istediklerimizi elde etmemizin önündeki en büyük engel malumunuz bizim bilinçaltı kayıtlarımız. Olumsuz bilinçaltı kayıtlarımızın temizliği çok önemli bununla ilgili bir çok teknik ve yöntem var. Bugün bilinçaltı kayıt temizliği  ile temelde neyi değiştiriyoruz onun üzerinde paylaşımda bulunmak istiyorum ve bilinçaltı kayıt temizliği konusunda farklı bir bakış açısını göstermek istiyorum.
Ben şimdiye kadar bilinçaltı kayıt temizliğinde bir kaç farklı yöntem kullandım. EFT, İçsel Temizlik (Korku çalışması), Egoyu ikna yöntemi ve Olumlama tekrarları. Ben  yapmış olduğum çalışmalardan beklediğim faydayı görebildiğim ve deneyimde bulunabildiğim için bugün insanlara bu teknikleri çok rahat öneride bulunup, deneyimlerimi paylaşıyorum. 
Geçen gün bir arkadaşın sorusuna cevap yazarken bir şeyi keşfettim. Bilinçaltı kayıt temizlikleri yaptığımızda  çalışma sonrasında bizim bilinçaltımıza olumsuz kayıt oluşmasına neden olan sahnelerdeki algılarımızı değiştirdiğimizi fark ettim. Yani biz o sahnelere gidip yanlış anlaşılmayı gideriyoruz. Olumlamalarla da biz aynı şeyi yapıyoruz. İşin temelinin püf noktasının bu olduğunu anladım.

Bilinçaltı kayıt temizlik çalışmalarında  kullanılan yöntemler arasında öncelikle hissedilen korkunun kaynağı olan sahne bulunarak bu sahne üzerinde çalışmak daha etkili oluyor.  Genelde bu korku kaynakları bizim çocukluğumuzdaki ailemizden, okuldan ve çevremizden aldığımız kodlamalar. Çocukluğumuzda bir olay yaşamışızdır. Bu konuda daha önce bir deneyimimiz yoktur. O olay sonrasında annen, baban, öğretmen, akrabaların ya da arkadaşların sana bir şey söylemişlerdir. Bu senin otomatik olarak bilinçaltı kaydınıza yazılmıştır. Bu konuda daha önce bir deneyimin olsaydı olayı onunla kıyaslamak durumunda kalacaktın olmadığı için direk yazıldı. Ya da aynı konu ile deneyimin var oda olumsuz bu sefer iki kere yazıldı hem de güçlü bir şekilde.

Çekim Yasasının Sırrı- The Secret Hasta Ediyor.

Bugün size internet sitem aracılığıyla bana ulaşıp  çekim yasası hakkında soru soran genç bir arkadaşımın sorularını ve ona verdiğim ve benim kendi düşüncelerimi içeren cevapları paylaşmak istiyorum. Genç arkadaşıma hayatının kontrolünü eline almak istemesinden dolayı teşekkür ediyorum.

Soru :
18 yaşındayım. 17 yaşıma kadar hep sorgulamadan olduğu gibi kabul ettim her şeyi. Şimdi ise sorun yaşıyorum. Tabi ki siz din hocası değilsiniz ama ben bi danışmak istedim. Abi ben yaklaşık 1 aydır yoğun olarak kişisel gelişimle ilgileniyorum. Oradan girip buradan çıktım çok şey okudum. En son çekim yasasını anlatan The Secret’ı izledim ve beğendim. Bunun üzerime araştırmaya koyuldum. Bir yazı gördüm.The Secret hasta ediyor diye. Açtım okudum birinin yazısını gördüm. Bu kişi The Secret’ın anlattığı çekim yasasını çökertmiş. Sizin bu konuda ki düşüncelerinize çok ihtiyacım var açıkçası. Sizi mesajlarınızdan az çok tanıdım. Çekim yasasına merak duymuşsunuz. Burada da ilerlemişsiniz. Çekim yasasının mantığı nedir? Mantık bunu istemenin doğru istemenin içimizde olduğunu ve doğru istediğimizde her şeye ulaşabileceğimiz söylenir. Ama burada (haşa) Allah göz ardı ediliyor. Yani isteyen biziz alan biziz bu felsefenin, yasanın temelinde Allah, kader vs hiçbir şey gözetilmemiş. Siz bu konuda bana ne dersiniz? Siz ne düşünüyorsunuz? Bu dediğim kişinin yazısını okuyunca bir afalladım. Bu yönden bakmamıştım. Hooponopono ile ilgili ilgileniyorum. Belki biliyorsunuzdur bilmiyorsanız da mantık sizin dediğiniz gibi bilinçaltını sevginin enerjisi ile değiştirmek. Bunu bilinçaltımızdakilere söylüyoruz. Bunu da sorguladım kendi içimde. Bilinçaltımdan istemek yanlış mıydı acaba? Biz kayıtsız şartsız Allahtan mı istemeliyiz? Ya da bilinçaltındakiler Allahtan bir parçalar mı yani aslında Allahtan mı istiyoruz? Allah bize yukardan baka biri mi yoksa içimizdeki dışımızdaki her şey mi? Yine bir arkadaş EFT’ yi eleştirmiş. Ama biz EFT yaparak bir şeyleri dengeliyoruz. Onun mantığına göre eşşeğimizi bağlamadan bırakalım. Bu İslamiyet göre bu yanlış. Yani ilk önce eşşeğimizi sağlam kazığa bağlayalım sonra Allaha bırakalım bu yaptıklarımız kişisel gelişim adına bir nevi kendimizi geliştirmek değil mi? Konuyu biraz saptırdım ben sunu demek istiyorum.S iz bu süreçlerden geçtiniz mi? Çekim yasasının islamiyete uyuyor mu? ALLAH göz ardı mı ediliyor? Beni anladığınızı umuyorum. Sevgili Halis abi, umarım bir şeyler söylersin ve beni aydınlatırsın.

30 Günlük Mucize Üstadlığı Programı (Quantum Olumlama)-3


21. Gün
Yapma Hali

Bize insan varlıkları olduğumuz, insanın yaptıkları şeyler olmadığımız hatırlatılır ve günlük yaşamımızın çoğunu bir şeyler yaparak geçiririz. Ama gerçekte ne yapıyoruz? Sadece meşgul müyüz, yoksa yaptığımız şeylerin bir amacı var mı? Yaşamımızdaki herhangi bir gereksinimi ya da arzuyu gerçekleştiriyor mu, yoksa sadece zamanımızı yoğun işlerle mi dolduruyoruz? Bir an durup zamanımızı nasıl geçirdiğimizi, neler yaptığımızı gözden geçirirsek, zamanın çoğunu odaklanılmamış yoğun işle harcadığımızı görürüz. Yaratmayı istediğimiz mucizeler ile ilgili yapma halimize odaklanabilir miyiz? 


Bugün, zamanınızı harcadığınız şeylerin listesini yapın. Şimdi mucizeler listenize bakın. Yaptığınız şeylerin ne kadarı mucizelerinizi destekliyor? Eğer desteklemiyorsa, mucizelerinizi yaratmak için daha fazlasını yapmayı taahhüt edin. Yeni bir ev istiyorsanız, yakın çevrenizdeki evlere bakıyor musunuz? Yeni bir iş istiyorsanız, şirketleri inceleyip onlara CV nizi gönderiyor musunuz? Hatırlayın, siz birlikte – yaratıcısınız ve yaptığınız şeyler enerjinizin mucizelerinizin akmaya devam etmesi için önemlidir ve bu aldığınız rehberliği izlemeyi kapsar.

30 Günlük Mucize Üstadlığı Programı (Quantum Olumlama)-2


11. Gün
Fikirler
 
 Fikirlerimiz, kendimiz ile ilgili sahip olduğumuz inançları ve başkalarının adapte olduğumuz inançlarını kapsar. Diğerleri başkalarının pozitif fikirlerine sahip olabilirken, bizim hatırlayabildiklerimiz negatif fikirler olabilir; yeteneksizliğimizi, değersizliğimizi ve hatalarımızı onaylayan o negatif inançlar. Yaşamımızın herhangi bir anında birilerinin bizim için kullandığı, başarılı olamayacağımız, istediğimiz şeyi yaratamayacağımız veya hatta yaratmaya çalışamayacağımız anlamında yorumladığımız basit bir ifade, yaşamımızın her alanını etkileyen bir inanç yaratır.

Bugün, mucizeler listenizi gözden geçirirken, başka birilerinin fikrinden dolayı başaramayabileceğinizi düşündüğünüz bazı mucizeler olup olmadığına bakın. Bir zamanlar birinin size mucizeler yaratamayacağınız inancını yaratan bir şeyler söylediğini hatırlıyor musunuz? Kendinizle ilgili, değerliliğinizi ve yaşamınızda mucizeler yaratma yeteneğinizi onaylayan yeni bir fikir yaratabilirsiniz. Bunu bugün yapın ki, böylece negatif fikirleri, pozitif fikirlere dönüştürebilirsiniz.

30 Günlük Mucize Üstadlığı Programı (Quantum Olumlama)-1


Bugün İnternette gezinirken bulduğum güzel bir yazıyı paylaşmak istedim 30 günlük Mucize üstadlığı çalışması. 

1.  Gün
Mucize Listeniz
Mucizenin ne olduğunu düşünüyorsunuz? Lotoyu kazanmak mı? Zor bir durumdan kurtarılmak mı? Çaresizce paraya gereksiniminiz olduğunda sokakta yirmi dolar bulmak mı? Bu şeylerin her biri, bir arzunun tezahürüdür ve mucizenin sadece bir parçasıdırlar. Bir mucize lotoyu kazanmadan, kurtarılmadan veya para bulmadan önce gerçekleşen şeydir. Çünkü inandığımızın tersine mucizenin sonuç ile herhangi bir ilişkisi yoktur.
Bunun yerine, mucize tam ona gereksinimimiz olduğunda, sonucu yaratma yeteneğimiz ile ilgilidir. Kendi yaratıcı gücümüze iman, güven ve inanç eksikliğimizi teslim etme, istediğimiz şey için niyet oluşturma ve onu birlikte – yaratmak için Evren ile birlikte çalışma istekliliğimiz ile ilgilidir. Evren’i yardıma çağırdığımız ve onun bize yardım edeceğine tamamen güvendiğimiz an, mucizelerin gerçekleştiği andır.
Mucize gerçekte, kim olduğumuzun ve kendi realitemizde neleri yaratmaya muktedir olduğumuzun algısını değiştirdiğimiz anda gerçekleşir. Birçok şeye mucize gözüyle bakarız, ama onlar sadece yaratıcı gücümüzün tezahürleridir.
Bir mucize istediğimize karar verdiğimizde ve onu yaratma gücümüzü kabul etmeye istekli olduğumuzda, bu mucizedir. Daha sonra gerçekleşen şey sadece ayrıntıdır.
Çoğu zaman mucizeler yaratmayız, çünkü mucizelerin bizim başımıza gelebileceğine inanmayız. Veya isteriz ve tam bir şeyler gerçekleşecekken, Evren’in bizi işitmediğini veya işittiğini ama yanıtlamaya istekli olmadığını düşünürüz. Sabırlı olmak bazen mucize dersimizin bir parçasıdır.
Ev ödevi: Yaşamınızda yaratmak istediğiniz en azından 1 adet mucize listesi yaratın, 5 ten fazla olmasın. Listenizi yaratmak için takip edeceğiniz bazı bilgiler:

YAPINIZ:
 
Ne kadar görkemli olduğunu düşünmenize bakmaksızın, arzu ettiğiniz şeyi isteyin. Mucizeler kalbinizden gelir ve eğer kalbiniz bir şeyi arzu ediyorsa, o sizin için doğru olmalıdır. Sınırlamalar ve beklentiler olmadan isteyin, Evren’in istediğiniz her neyse yerine getireceğini bilin, ama istediğiniz şeye beklentiler eklerseniz veya sizin için mümkün olabilen şeyi sınırlarsanız, bunları yerine getirmez. Şükranla ve teşekkür ederek isteyin. Evren, isteklerimizi söyler söylemez, isteklerimiz üzerinde çalışmaya başlar, öyleyse sadece isteyin ve aldığınız şey için minnettar olun. Zamanla tezahür edecektir. 

Çekim Yasasının Sırrı - İstemek Yeterli mi?- 2


“Hayattan alabileceklerin, bilincinin hak ettiğini düşündüğü ve inandığı kadardır.”
                                                                 Benzerlik Yasası

Çekim yasasının işleyişinde en önemli adımlardan birisi olan ne istediğini bilmek ve istediğine sahip olmayı hissetmek yani istediğine henüz sahip değilken istediğine sahip olan kişi olabilmek olduğunu bir önceki yazımda anlatmıştım.
Bu yazıyı yazdıktan bir gün sonra,  daha önce içsel temizlik yöntemi ile çalışma yaparak başarılı olan Özlem ile konuşmaya başlamıştık.  Özlem kendi işyerini açmıştı, işyeri fast food tarzı yiyecek pazarlaması üzerineydi. Evinde yapmış olduğu poğaça, börek ve kahvaltılık ve ev yemekleri dükkânında müşterilerine sunmaktaydı. İşleri ilk günlerde çok iyi giderken sonra düşmeye başlamıştı. İş kapasitesi günden güne farklılık gösteriyor ve istediklerini elde etmede zorlanıyordu ve buda gün içerisinde enerjisini düşürüyordu.
İlk başta aklıma para kazanmak zorundayım düşüncesine odaklandığı ve bu nedenle de gelen müşterileri para kazanç kapısı olarak gördüğünü bununda olumsuzluk olarak geri yansıdığını düşünmüştüm. Borçlar ve müşteri gelmeyecek korkusu ile müşteri gelmediğini düşünmüştüm. Devamında konuşmaya devam ederken bir şey dikkatimi çekti. “Belki de sen fazla müşteri gelmesini istemiyor olabilir misin” diye sorduğunda gelen cevap ilginçti; “Aynı anda birkaç müşteri geldiğinde kasılıyorum, kitleniyorum.” dedi.
Bir anda beynimde şişek çaktı. Dili ile istedikleri ile bilinçaltındaki istekler çatışıyordu. Sahip olmayı istediği “Çok fazla müşteri gelsin çok para kazanayım.” düşüncesine sahip kişi olamıyordu. Çünkü bu durumu seçemiyordu. Bilinçaltında kayıtlı olan başarısızlık korkuları onu frenliyordu.  

Çekim Yasasının Sırrı - İstemek Yeterli mi?


İstemek mi? İstediğine sahip olmayı seçmek mi?

Gerçekten çekim yasasına inanan kişiler için başaramayacakları bir şey olmadığını biliyorum.  Ancak yasanın işlemesindeki en önemli adımlardan birisi olan ne istediğini bilmek ve istediğine sahip olmayı hissetmek yani istediğine henüz sahip değilken istediğine sahip olan kişi olabilmek gerçekten istediklerimizi elde etmekte en önemli adımlardandır.
Bir önceki yazımda ne istediğimizi nasıl bileceğimiz konusunda kolay uygulamayı anlattım. Ne yazık ki birçok insan ne istediğini bilmemenin kısır döngüsü içerisinde sıkışıp kalmış durumda.
Bugünkü yazımda ise istediğine henüz sahip değilken istediğine sahip olan kişi olabilmek yolundaki engellerden bahsetmek istiyorum.

Henüz sahip değilken istediğine sahip olan kişi olabilmek ne demek önce onu açıklamak istiyorum. Çekim yasasını kullanarak bir vizyon geliştirdiniz. İsteklerinizi yazdınız sıraladınız ve istediğiniz elde etmek için çalışmalara başladınız.
Bu durum istediklerinizi elde etmek için yeterlimi eğer siz istedikleriniz elde edecek kişi olmayı beceremiyorsanız büyük ihtimalle o istediğiniz şeye sahip olamayacaksınız.
Bu konu ile ilgili olarak kendi yaşantımdan örnek vermek istiyorum. Daha öncede yazmıştım, Çekim yasası ile ilgilenmem yaklaşık 4 sene öncesine dayanıyor. Çekim yasası maceram “The Secret” kitabını okumamla başladı. Hedefim aslında birçok insanla benzer durumdaydı. Maddi anlamda kendimi daha iyi duruma getirmekti.  Bu konu ile ilgili çalışmalara başladım ama hep bir yerlerde bir şeyler eksik kalıyordu. İstediklerimin bir kısmını elde ettiğimin farkındaydım ama bir kısmında ise hala bir eksiklik vardı.

Ne İstiyoruz? Neden İstiyoruz? Nasıl İstemeliyiz?


İnsanlar kendilerine, kendileri ve düşünceleri hakkında sorular sorulmasından ve yorumlar yapmaktan çok hoşlanırlar. Ama nedense kendi kendilerine soru sormayı hiç sevmezler. Ve hayatımızda kendimize sormamız gereken en önemli sorulardan iki tanesi, bu yazının başlığında var.
Ne istiyoruz?
Neden istiyoruz?
Bir çok insan ne istediğini bildiğini sanıyor. Ama aslında çocukluğundan itibaren kendisine öğretilen şeyleri istiyor veya istediğini sanıyor. Ve zaman zaman içinde farklı istekler oluştuğunda bunu savuşturarak ”mutlu” yaşamına devam ediyor. Çünkü korkuyor. Bildiğinin dışına taşmaktan korkuyor. Farklı şeyler için adım atmaktan, başarısız olmaktan, elinde tuttuğu alışkanlıkları kaybetmekten korkuyor. Ve bana sorarsanız hayatı bu şekilde yaşayıp bitirdiğinizde yaşamış sayılmazsınız. Kendini tanımadan, şekillendirilmiş bir hamur olarak ama kendinizce ”güvende” yaşanılmış bir hayat! Bilemiyorum, kararı siz vereceksiniz.
 Şimdi ”ne istiyoruz?” sorusuna bir bakalım. Herkes çekim yasası, pozitif düşünce ve beyin gücü konularında az çok bilgi sahibidir eminim. En çok istediğin şeye sahip olursun diyor bu yasalar. Pek çok kişi de bu kuralı uygulamak için harekete geçiyor. Ve çok istediği şeyleri durmadan düşünmeye başlıyor. Mucizeleri için zaman belirliyor. İstiyor, istiyor, istiyor. Düşünmeden, bilmeden, çılgınca, bilinçsizce, şımarık bir çocukmuşçasına istiyor. O araba benim olsun, bu kız benim sevgilim olsun, o adam benim kocam olsun, bu evi alayım, şu işe sahip olayım, şu kişi bana aşık olsun, öbürü ondan ayrılsın veya büyük ikramiye bana çıksın gibi örnekler. Yazdıklarımı okurken, bu kişileri kafanızda canlandırın. Hatta bahsedilen kişi siz bile olabilirsiniz, dürüst olun kendinize.

Çekim Yasasının Sırrı - Egomuzu Nasıl İkna Edebiliriz?

Egomuzu nasıl ikna edebiliriz?

Bir önceki yazımda yaşamış olduğum kurban olma konusu ile ilgili bilgi paylaşımı yapmıştım. Ve egonuzu ikna etmeniz gerektiği konusunu söylemiştim.

Bunu nasıl yapacaksınız?

Size şunu söyleyebilirim. Bir çocuğumuzun küçük çocuğu vardır. Ya da çevrenizde çocuğu olan birileri vardır. Onlara bakmanızı tavsiye ederim. Yaramazlık yaptıklarında çocuklara nasıl davranıyorsunuz ya da davranıyorlar.

Çevrenize baktığınızda, çocuk sahibi olan birçok aile kendi çocuklarına yaramazlık yaptıklarında oldukça sabırlı davrandıklarını göreceksiniz. Siz dışarıdan gözlemlerken çıldıracak gibi olduğunuz durumda dahi aileler kendi ocuklarına karşı oldukça sabırlı davrandıklarını hayretle izlerseniz.

Bu konuda Aykut Oğut’un son kitabındaki örneği vermek istiyorum.

Sizin 7-8 yaşlarında bir çocuğunuz olduğunu düşünün. Ve bir aileye oturmaya gittiniz. Onlarında çocukları olmadığını düşünün. Siz büyükler oturmuş sohbet ediyorsunuz çocuk o anda kendine sunulanlarla oynamaya başlıyor bir süre sonra canı sıkılıp konuşmaya ve dikkat çekmeye çalışıyor.  Sohbetin ortasında size soru sormaya ya da farklı şeylerle ilgi çekmeye çalışıyor. Bu durumda neler olabilir şöyle bir bakalım.

Eğer biz çocuğu dikkate almazsak çocuk daha fazla dikkat çekmek için daha fazla hırçınlık yapmaya başlayacaktır.


EFT ile Bolluk ve Bereketi Çekme-10 Bin TL kazanmak İster misiniz?

Para durumumuzu EFT ile değiştirebileceğimize inanmak çok zordur. Sınırlarla yaşarız ve sadece para ile ilgili titreşimimizi değiştirerek hayatımıza daha çok para çekeceğimize inanmak çoğumuz için mümkün değildir. Bizler paranın zor kazanıldığını öğrendik. Üniversitede okursak, büyük bir şirkette sağlam bir göreve gelirsek, orada da özel yaşamımızdan fedakârlık yaparak çalışırsak para kazanacağımızı öğrendik. Dolayısıyla EFT yaparak, düşünce ve duygularımızın titreşimini değiştirerek daha çok paranın bize gelebileceği fikrini kavramak çoğumuz için çok zor. 



Bolluk ve bereketi hayatımıza çekmekte karşılaştığımız bir engel daha vardır… Hak etmek. Bunu ifade ediyoruz ama genelde bu ‘hak etmiyorum’ duygusunu fark etmek daha zordur. Hak etmek neye bağlıdır? Bir laf vardır “Hak verilmez, kazanılır”…evet Hak nasıl kazanılır? Öğretmen olmayı nasıl hak ettim? Okula gittim, derslere katıldım, eğitim aldım, sınavları geçtim ve bir diploma aldım… Birisinin bize bir tavsiyede bulunma hakkına sahip olması için bizim yaşadıklarımızı yaşamış ve aşmış olmasını bekleriz. Fakir birisi bize para konusunda bilgi verme hakkına sahip olamaz diye düşünürüz. İşe yeni başlamış birisinin bizim gibi senelerdir bu işi yapan bir kişiye tavsiyede bulunma hakkı olduğunu düşünmeyiz. Demek hak tecrübe ve eğitim ile gelen bir şeydir. O zaman mevcut kazancımız ve durumumuz bizim bugüne kadar aldığımız eğitimin bize getirdiği haktır. Realitemiz, gerçeğimiz budur. Daha fazlasını kazanmak için daha çok öğrenmek, daha çok tecrübe edinmek gerekir. Biz sadece daha fazlasını isteyip gelmesini bekleyemeyiz… Çünkü onu hak edecek bir şeyler yapmadık. Algımız bu. Sınırımızda bu dur. EFT ile sınırları yıkarız… Bu sınırı yıkarsak ne olur?
Bugüne kadar çalıştığım kişilerin çoğunda karşılaştığım en büyük engel yaşamak istediği hayatı yaratacak paranın olmamasıydı. Realitenin sınırlarıyla çevrili bir yaşamı seçiyoruz. Realite ise sadece zihnimizde yarattığımız bir algıdır. Demek algımızı değiştirerek realiteyi de değiştirebiliriz. Sınırları yok etmeye çalışmayalım… Sınırları genişletelim… Kaybedecek neyiniz var ki? Sadece bu ay, Haziran 2012 için sınırları aşabileceğimize inanalım. EFT ile bu ay 10 bin TL kazanabileceğiniz sınırını yaratın… EFT ile isterseniz önce mevcut sınırlarımızı görelim… Realitemizle yüzleşelim… Bunun için aşağıdaki EFT cümlelerini deneyin (EFT’nin nasıl uygulandığını bilmiyorsanız www.hls_cekimyasasi.com sitesinde detaylı bilgi bulabilirsiniz.)