kişisel gelişim etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Online Hedef Ve Vizyon Atölye Çalışması

 

Yaşamınızda yolunda gitmeyen bir şeyler var ama sizin canınız bir şey yapmak istemiyor mu?

 

Harekete geçmekte adım atmakta zorlanıyor musunuz?

 

Hedefi olmayan gemiye hiçbir rüzgâr yardım edemez.

 

Eğer öz değerlerinizle uyumlu hedefleriniz varsa kimse sizi sabah kalkmanız için zorlamaz. Kendiliğinden kalkıp hedefleriniz peşinde koşmaya başlarsınız. 

 

Eğer sabahları kalkmak size zor geliyorsa yapacak kayda değer önemde bir faaliyet yada işinizin olmadığındandır.

 

Bu aslında yaşamınızda kendi öz değerlerinizle ve önem önceliklerinizle uyumlu bir hedef ya da vizyona sahip olmamanızdan kaynaklıdır.

Online Para Blokajları Atölyesi

  

     

  Bir milyon dolarınızın veya elli sentinizin olması fark etmez, para sorunları herkes için zor meseledir .   Gary Douglas



Yeterince para kazanamıyor musunuz?

Borç içerisinde misiniz?

Ya da çok kazanıyorsunuz ancak kazandıkça daha mı fazla harcıyorsunuz?

Kazandığınız para geldiğinden çok daha hızlı bir şekilde sizi terk mi ediyor? Paranızın bolluğu bereketi mi yok?

Aile ile Enerji Dengeleme Çalışması

Kendimiz olmanın ilk adımı ebeveynlerimizle ilgili çocukluğumuza ait bizi sınırlayan konuların çözümlemektir. Tarih tekerrürden ibaret olduğu gibi yaşamda çocukluğumuzun tekrarı olarak ortaya çıkar.

Bu nedenle yaşamımızda yolunda gitmeyen sürekli tekrarlayan bir şey varsa mutlaka orada çocukluğumuzdan getirdiğimiz bir şey vardır. Çoğunlukla da çocukluğumuzda ebeveynlerimizle çözümleyemediğimiz konulardır.



O durumdan kurtulmak için ilk adım neleri tekrar ettiğimizin ve ne getirdiğimizin tespitidir. Çoğunlukla da bunlar ebeveynlerimizin bizim ve yaşamın nasıl olması ve nasıl yaşanması ile ilgili bakış açılarının yansımalarıdır.

Öz-Değerini Yükseltme Atölye Çalışmaları

 

  Hayat bize her şeyi sunar.

Ancak bizim ondan aldığımız kabımızın büyüklüğü kadardır.

Kabımızın büyüklüğünü ise bizim neyi ne kadar alıp kabul etmeye istekli ve gönüllü olmamız belirler.


Bunu belirleyen şeyse kendimizle ilgili bakış açılarımız ve bu dünyadaki kendimize biçtiğimiz değerdir.

Bu değer bizim öz-değerimizi oluşturur. Ve öz değerimiz ne kadar aşağıdaysa kendimizi çok rahat elde edebileceğimiz birçok şeyden mahrum ederiz.

Bunun ötesine geçmek ister misiniz?

İstediğinize ulaşmanıza engel olan öz değer eksikliğinizin kaynaklarının farkına varabilmek ve bunlardan kolaylıkla kurtulmanın yöntemini öğrenmek ister misiniz?

Bu çalışma size göre!!!!

Bildikleriniz değil YAPABİLDİKLERİNİZ yaşamınızda fark yaratır.

 

Atölye Çalışması 4 Farklı Konuda Olacaktır.

Değerlerimizin Tespiti 

Aile ile Enerji Dengeleme Çalışması

Para Blokajları Çalışması

Hedef ve Vizyon Çalışması

Online BİLİNÇLİ YARATIM - 101 Atölye Çalışması

İSTEMEK ve ALMAK

 

Hedefi olmayan gemiye hiçbir rüzgâr yardımcı olamaz.


Yaşamınızda ne yaratmak istiyorsunuz?


Yaşamınızda neye sahip olmak istiyorsunuz?


Bunların nasıl ortaya çıkmasını bekliyorsunuz?






Bunları olmak veya sahip olmak için nasıl istiyorsunuz?


Bunlar ortaya çıktığında onları rahatlıkla alabilecek misiniz?


Yoksa istemem ve yan cebime koy bakış açısında mısınız?


Yaşamımızda daha fazla şey olmak veya daha fazla şeye sahip olmak için istemek ve almaya gönüllü olmamız gerekiyor.


Evren sizin her türlü isteğinizi emir kabul edip işleme koyar. Yaratımın ilk adımı istemek ve almaktır.


İstedikleriniz değil isterken hissettikleriniz gerçekleşir.

 

Evrendeki her şey enerjiden oluşur. Yaşam içerisindeki her şey enerjinin farklı formlarıdır. Farklı formları yaratan şey onları meydan getiren şeylersin farklı frekanslarda titreşmesidir. Yani her şeyin titreştiği bir frekans vardır. Aynı frekansta titreşen enerjiler birbirlerini çeker.






İnsan bedeninde enerjinin bir formu olan maddeden oluştuğu için bedenimizin de bir titreşim frekansı vardır. Diğer nesne ve canlılardan farklı olarak bedenimizin titreşim frekansını değiştirebilen varlıklarız. Bu değişimi düşüncelerimizle yapıyoruz. Düşüncelerimizle bedenimizin titreşim frekansını değiştirebiliyoruz. Düşüncelerimiz bedenimizde his olarak ortaya çıkar. Bu hisse yüklediğimiz anlam ise titreşimin frekansını belirler.

Bu olma halidir. Düşündüğünüz şeyin enerjisi ile uyumlu olmadır. Onun frekansında olmaktır.

O nedenle bir şeyi elde etmenin ilk adımı o şey olmaktır. O şey olmaktaki kasıt onun enerjisini bedenimiz için bilindik hale getirerek onun enerjisi ile aynı frekansta titremektir.

Kurban Bilincinden Kurtulmak Online Atölye Çalışması

 




  Yaşamınızda bir şeylerin yolunda gitmediğini mi düşünüyorsunuz?







        Yaşamınızda sürekli olarak engellendiğinizi mi düşünüyorsunuz?

Kendinizi şansız mı hissediyorsunuz?

Kimsenin size yardım etmediğini mi düşünüyorsunuz?

Kimsenin sizi takdir etmediğin imi düşünüyorsunuz?

Kendinizi kurbanmış gibi mi hissediyorsunuz?

"Zavallı Ben" Kelimesi içinizde bir yerlere dokunuyor mu?


Nasıl Bir Hayat İstiyorsunuz?

 

Hayat yaşadığımız 24 saatlerin toplamından oluşur. İstediğiniz yaşamı oluşturmak için ihtiyacımız olan ilk şey her gün 24 saati istek ve arzularımızı bize verecek şekilde programlamaktır.


Bugün ne sizi mutlu ederdi?

Bugün ne sizi neşeli kılardı?



Bugün kendinizi neşeli ve mutlu eden şeyleri yaşamayı seçseydiniz nasıl bir 24 saat ortaya çıkardı?

Ya her gün bu bakış açısından işleseydiniz yaşamınız nasıl olurdu?

Böyle yaşanmış kaç tane 24 saatin birleşimi sizi istediğiniz yaşama kolaylıkla ulaştırırdı?

Her insan kendi hayatını yaşar. Bizim hayatımızı bizden başkası yaşayamaz.

Kendi hayatımıza yaşamak, kendi hayatımıza sahip çıkmak demektir. Hayatımızı kendi istek ve arzularımızdan oluşturmak demektir.

Farkındalık, Bilinçlendirme, Güçlendirme ve Seçim

 

Daha İyi Bir Yaşam için BİLİNÇLİ YARATMA SANATI kitabımla ilgili kısa sürede güzel geri dönüşümler almak beni mutlu etti.

X: Günaydın, kitabı okurken parayla ilgili kendimde fark ettiğim bir inancı sizinle paylaşmak istedim. Kolay kazanılan para kolay harcanır. Örneğin: Bir ihaleden kazanılan yüklü miktarda para kolay harcanabilirken bir ay doktorluk yapılarak ki burada insan hayatı söz konusudur, emek yoğundur kazanılan para zor harcanır, hatta ileride rahat edebilmek için biriktirilir.

H.Ş.: Her şey birer bakış açısıdır.  İnanılan şeyler doğru ya da yanlış değil sadece yorumdur. Farkında olmamız gereken şey o inancın bizim yaşamımızı kolaylaştırıp kolaylaştırmadığıdır.

Ona anlam yükleyen ve önemli yapan bizim zihnimizdir.  O şeyi neden önemli yaptığımızı sorgularsak onun arkasındakini görebiliriz. 

X: Çok teşekkür ediyorum.



Kitabımı yazarken hedeflediğim şey onu okuyan kişilerde dört şeyin ortaya çıkartılmasıydı. FARKINDALIK, BİLİNÇLENDİRME, GÜÇLENDİRME ve SEÇİM.

Paylaştığım yazıları da genellikle bu dört şey üzerinden çerçeveleyerek yazıyorum. Biliyorum ki gerçek özgürlük kişinin kendi içinden gelen çözümleriyle oluşur.  

Yazılarda önce farkındalık yaratarak kişinin orada olan şeyi görmesine yardımcı oluyorum. Farkındalık ortada olan gerçeğin görülmesidir. Ne olduğunun bilinmesidir.

Boşluklarımızı Doldurmak İçin Meşguliyet İcat etmek

 

 

Yaşam insanların anne karnına düştükten bu dünyadan ayrılana kadar yapmış oldukları kendini anlamlandırma yolculuğudur. Bu süreç 24 saatlik dilimlere halinde yaşanır.

Çoğunlukla da bu 24 saatlik dilimlerde yapılanlar tekrar eder.  Bu nedenle de yaşam bir anlamda bu 24 saatlerin toplamı olarak ortaya çıkar. 24 saat içerisinde yaptıklarımızla kendimize bu dünyada anlam yüklemeye ve konum yaratmaya çalışırız.



Anlam yüklerken çoğunlukla kendimize diğer insanları ve onların yaptıklarını ve onların davranışlarını referans alarak bağlantılamalar yaparız. Bağlantılama anlamın en büyük gerekliliğidir. Bir şeyle bağlantılamadığımız şey bir konuma ve anlama sahip olmaz.

Kişilere, olaylara, nesnelere veya maddelere yüklenen anlamların bir kısmı toplumsalken büyük bir kısmı kişiye özeldir. Kişiye özel demek kişinin yaşamındaki bir kişiyi, nesneyi, maddeyi veya şeyi zihinsel olarak bir kategoriye dâhil edip önem ve öncelik durumunu belirlemesidir.  Bir şeyleri kendisi için kutsal yapmasıdır. Bu kimi için sağlık, kimi için para, kimi için saygı, kimi için özgürlük veya kimi için inek dahi olabiliyor.

Hedeflerimizin Peşinde Dolap Beygiri Gibi Gitmek



Yaşam anne karnına düştükten ve bu dünyadan ayrılana kadar yaptığımız kendimizi anlamlandırma yolculuğudur.
Bu dünyada yaşam yolculuğumuzun en önemli bölümü kim olduğumuzu, ne olduğumuzu ve bu dünyaya gönderiliş amacımızı anlamak üzerine kuruludur. Birçok insan bunu mevcut olanla şeylerle fiziksel ve zihinsel bağlantılama yaparak oluşturuyor. Bu bir anlamda fiziksel dünyada kendimizi konumlandırma işlemidir.
Kendimizi konumlandırmaya çalışırken çocukluğumuzda yaşadığımız durumları referans olarak alırız. Onlara göre kendimize bir anlam yükleriz. Aslında orada kendimize yüklediğimiz anlam ebeveynlerimizin yaşamın nasıl olduğu ve nasıl olması gerektiği ile ilgili yaşama dair bakış açılarında veya kendi yaşamlarında bizi konumlandırdıkları yerdir. Ve o konum yaşamımız boyunca bizim kimliğimizin bir parçası olarak her şeyde önümüze çıkar.



Birçok insan yaşamını boyunca çocukluğunda belirlenen o konumla mücadele içindedir. Çocukluğumuzdaki olduğumuz kişi ile şimdiki olduğumuz kişinin imkan ve yetenek yönünden çok farklı olduğunu görmek yerine orada üzerine yapışmış konumun yanlışlıklarını düzeltme peşindedirler. Bunun içinde duygusal boşluğun oluştuğu zamandaki çözüm olarak buldukları icatları kullanırlar.   

Yaratımlarımızda Önceliklerimizin Etkisi



Yaşamımızı sahip olduğumuz önem ve önceliklere göre dizayn ederiz. Bunun anlamı şudur; “yaşamımız için yeni bir şey isterken bu şeyin sahip olduğumuz önem ve önceliklerimize uygun olması gerekliliğidir.” 
Yani biz yaşamımızda bir şeyler yaratmak isterken önce onun önem ve önceliğimize uygun olduğunu kontrol eder ve ona göre onun olup olamayacağının kararını veririz. Bunu bazen bilinçli bazen de bilinçsiz olarak yaparız.



Eğer yaratmak istediğimiz şey önem ve önceliklerimizle uyumlu değilse baştan ölü doğmuş olur. Çoğunlukla da kişiler yaratımlarında en çok bunun mücadelesini verdiklerinin farkında olmazlar.
Geçenlerde bilinçli yaratım atölye çalışmasında kişilere yaşamdaki önem ve önceliklerini sordum. Gelen cevaplar içerisinde en çok aile ve sağlık vardı.
Çalışmada ki kişilere şunu söyledim; “bir şeyi yaşamınızdaki en önemli önceliğiniz olarak belirlediğinizde yaratmak istediğiniz her şey için o şeyin onayını almak zorunda hissedeceksiniz.

Kendimizi Kurtarıcı Yapmaya Çalışmak



Bakış Açılarınız Realitenizi Yaratır.

Geçenlerde birileri ile ilgili konuşuyordum. Para yaratmakla ilgili sıkışıklığı vardı. Para ortaya çıkmadıkça da kendini sıkışmış hissediyordu.
Ona şunu sordum;
“İstediğin miktarda parayı yarattın peki bir sonraki adımın ne olacak?”
O da, “Borçlarım var onları ödeyip almak istediğim kişisel gelişim eğitimi var onu alacağım. “ dedi.
Yeniden sordum; “O eğitimi alınca ne olacak?”
“Kendimi daha yetkin ve donanımlı yaparak bu alanda kişiler üzerinde daha rahat çalışma yapacağım. Onların sorunlarını daha kolaylıkla çözeceğim. Ama aynı zamanda korkuyorum ya çok sorunlu kişiler gelirse bendeki durumları tetiklerse? ” dedi.
Kişi para yaratmak için kendince bir plan yapmış ve onu uygulama peşindeydi. Ama aynı zamanda planını uygularken kendisindeki sorunların daha fazla kendini sıkıştırması sonucunda kendi dengesinin bozulmasından korkmaktadır. Bu ihtimalden dolayı bilinçaltı kendini korumaya alıp para yaratımını sabote ediyordu.

Gelecekten Yaratmak




İstek yaratım çalışmalarında yaptığımız yanlışlardan bir tanesi de yaratmak istediğimiz şey yerine atılması gereken ilk adıma odaklanmaktır.

Bu nedir?

Geçenlerde birileri ile para konusu ile ilgili konuşuyordum. Para yaratmakla ilgili sorular sormasını tavsiye ederken bir şey fark ettim. Kişi parasal alanda sıkışmıştı, soru soruyordu ama zihni nasıl para yaratacağı konusunda sıkışmıştı. Oradan çıkamıyordu. Sürekli cevap arıyordu. Para ortaya çıkmadıkça da bu durum onu aşağıya çekiyordu.





Ona şunu sordum;
“İstediğin miktarda parayı yarattın bir sonraki adımın ne olacak?” 
O da, “Borçlarım var onları ödemek” dedi.
Ona şunu söyledim; 
“Yaptığımız veya olmak istedimiz her şeyin sonunda bir duyguyu hissetmek vardır. 
Bir çuval para var ne olacak? 
Bir çuvalın paranın ortada olması tek başına bir duygu ortaya çıkartır mı? 

Bakış Açınız Sizin Gerçekliğinizi Yaratır


Bakış Açınız Sizin Gerçekliğinizi Yaratır

Gary:

Seçimlerimizin geleceğimizi her türlü şekilde nasıl yarattığının farkına varmadan seçimler yapıyoruz.
Yaptığımız her seçim yaratır. Uzun bir süredir yaratma olduğu konusunda konuşuyorum. Seçim doğruluk ya da yanlışlık değildir, ama bir yaratmadır. Dünya gezegenindeki her şey yaratım elemanıdır. Yaptığınız her seçim bir şey yaratır. 

Bakış açınız kendi gerçekliğini yaratır; gerçekliğiniz bakış açınızı yaratmaz.
Sizin için iyi olmayan bir ilişkiniz oldu mu hiç?


Salon Katılımcısı:

Bu konuda konuştuğunuzda seçmeye istekli olmadığım bir alan enerjisi ortaya çıkıyor bende. Alandan yaratmıyorum, çünkü hiç bir sebebim, gerekçem ya da fikrim bile yok bunun ne yaratacağı konusunda.

Gary:

Evet, çünkü olasılığı aramaya çalışıyorsun.

Bu Nedir?


Bu Nedir?

Salon Katılımcısı:

Erkekler ve kadınlar arasındaki ilişkilere bakıyorum. Tango yapmak için iki kişi lazım, değil mi? Eğer yargı varsa, yargılayan erkekler mi ya da kadınlar mı olduğu fark eder mi:
Eğer birisiyle ilişkim varsa ve bu yargıları ortaya çıkarıyorsa bu nasıl bir şeydir? Benim bunda rolüm ne?

Gary:
Çoğu insan, nasıl olması gerektiğinden değil, nedir'den yola çıkarak yaratmaları gerektiğini anlamıyor. "Bu nedir?" den hareket etmelisiniz, Bu konuda ne yargım var?" dan değil.


Bu yargılarla alakalı değildir; sizin hayatınızı genişleten şeyleri sevmekle alakalıdır. Pragmatik ilişkilerle alakalıdır..“
Bu tamamen başka bir evrendir. 

Pragmatik ilişki şudur;

+ Burada ne çalışır? 
+ Bunun benim için, diğer insan için ve alakalı herkes için işlemesini nasıl sağlarım?

Online Para Blokajları Çözme Atölyesi




Bir milyon dolarınızın veya elli sentinizin olması fark etmez, para sorunları herkes için zor meseledirler.”
                                                                                            Gary Douglas







Yeterince para kazanamıyor musunuz?

Borç içerisinde misiniz?

Ya da çok kazanıyorsunuz ancak kazandıkça daha mı fazla harcıyorsunuz?

Kazandığınız para geldiğinden çok daha hızlı bir şekilde sizi terk mi ediyor? Paranızın bolluğu bereketi mi yok?

Belki de neredeyse 12 saat çalışıyorsunuz yine de istediğiniz miktarda para kazanamıyor musunuz?

Kader Değil Almış Olduğumuz Kararların Sonucu



Yaşamın matematiği basittir:
Düşündüklerimiz ve inandıklarımızla yaratır, yaşamımızda olmasına izin verdiklerimiz ve alıp kabul ettiklerinizle yaşarız.

Geçenlerde bir video paylaşımı dikkatimi çekti. Videoda kişi kişisel gelişimciye bir soru soruyordu. “Yaptığınız çalışmalarla insanların yaşamlarındaki blokajları kaldırıp onları refaha ulaşmalarına ve istedikleri kişilerle evlilik yapmalarını sağladığınızı belirtiyorsunuz. Ya kader bunun neresinde? İnsanın kaderinde zenginlik yoksa evlenmek yoksa bu nasıl olacak?” diye bir soru sordu.

O soruyu duyduğumda, içimden bir ses “ilginç bakış açısı, onlar kader değil ki geçmişimizde almış olduğumuz kararların ve seçimlerimizin sonucu oluşan durumlar.“ dedi.

Birçok insanın yaşamındaki olaylara bakış açısı bu kişiye benzer durumdadır. Farkında olmadıkları şeyse sahip oldukları bakış açılarının içinde oldukları durumu yarattığıdır.

Geçmişte kendimize bir kimlik oluştururken içine doğduğumuz, aile, çevre ve kültürdeki tanımlamalara bakarak “kim olduğumuz, kim olmadığımız, neleri yapıp neleri yapamayacağımız, neleri olup neleri olmayacağımız, nelere sahip olup nelere sahip olamayacağımız, neleri hak edip neleri hak edemeyeceğimiz, nelere layık olup nelere layık olmadığımız” gibi birçok karar alırız. Ve yaşantımız boyunca da bu kararları referans alarak yaşamaya çalışırız.

Yaratım Gücümüze Sahip Çıkmak


Yaşamınızda sizinle alakası olmayan neleri yaşamınızla bağlantılı ve ilgili yapıp sonrasında onların sizi kontrol etmelerine izin veriyorsunuz?

Bir şeyi yaşamımızla ilgili veya bağlantılı yapmak o şeye yaşamımız içerisinde önemli bir konum sağlayıp yaşamımızda olan şeylerle ilgili ona anlam yüklemektir.

Eğer bu bağlantılamayı farkındalık içerisinde yapıp yaşamımızın merkezine kendimizi koyup o şeye bir araç gözüyle bakarak yapıyorsak yaşamımızın kontrolü bizdedir. Ama bağlantılamayı o şeyi yaşamımızda kendimizden önemli ve değerli yaparak yapıyorsak kontrol o şeye geçer.

Dün birisi bana dolunayla ilgili etkilenip etkilenmediğini sordu. Bende ona, “Dolunay benim gündemimde değil. Onu yaşamımla ilgili ve bağlantılı yapmayı seçmiyorum.” dedim.

“Anlamadım” dedi.

Bende, ”Yaşamı yaratan sahip olduğu düşüncelerle insan zihnidir. Yaşamın ana yaratıcı kaynağı benim düşüncelerim ve zihnimken yaşamımda olan şeyleri neden dışarıdaki bir şeye atfedip kendi gücümü kendim dışında bir şeye veriyim ki?”

Aklımızı Bilinçli Kullanmak





Yaşamımızda yaptığımız davranış biçimlerinden biriside etrafımızdaki kişilere ve düşüncelere aşırı önem verip onları kendimizden daha büyük ve önemli yapmaya çalışmaktır. Bunu yaptığımızda yaşamımızdaki kontrolü onlara veririz. Bu aslında kendimizi geçersiz kılmaktır.

Benim bakış açıma göre; “Soyut âlemle ilgili her türlü bilgi insan zihninin ürünü, yaratımı, uydurması, anlamlandırması ve yorumlanmasıdır.”


Her insan uygun koşulları yaratarak yeterince kendi içerisine dönerse bazı enerjisel durumları deneyimlerler. Bu durumu sordukları bir sorunun cevabı veya bulmak istedikleri bir şeyle ilgili bir bilgi olarak bağlantılandırabilir veya anlamlandırabilir.

Devamında o deneyimlediklerini sahip olduğu bilgi birikimlerini referans alarak diğer insanlara aktarma işlemine geçer. Yani hissetmiş olduğu enerjisel boyutu bir forma ve yapıya sokup üzerine bir elbise giydirerek görünür ve anlaşılır kılamaya çalışır. Bu bazen bir enerji tanımlaması, bu bazen bir varlık olarak gösterme, bu bazen bir mistik olaya atıf yapma vb. şeklinde olabilir.