Ho'oponopono Yöntemi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Kontrol Sende - Çekim Yasası ve Bilinçaltı Dönüşüm Rehberi Kitabı - 2019 - 2 nci Baskı

KENDİ KENDİNİZİN YAŞAM KOÇU OLMAK İSTERMİSİNİZ?

Birilerinin bir şey yaparken başarısız olması, sizin de onu yaparken başarısız olacağınız anlamına gelmez. Ancak birilerinin bir şeyi başarması sizin onu başarabileceğiniz anlamına gelir.
Yapmanız gereken şey doğru şeyleri referans alıp onu yaşamınızda uygulamaktır.
Sürekli aynı şeylerin başınıza gelmesinden rahatsızsanız!
Yaşamınızı değiştirmek istiyor ama nereden başlayacağınızı bilemiyorsanız!
İşte size fırsat. Kendi kendinizin yaşam koçu olabilirsiniz. Aradığınız soruların cevabını bulabileceğiniz bir uygulama kitabı.


Kitap DÖRT bölümden oluşmaktadır.

BİRİNCİ BÖLÜM: ÇEKİM YASASI 

Çekim yasasını kullanarak isteklerinize nasıl ulaşacağınızın anlatıldığı bölümdür. Hayatınızı kolaylaştıracak, ilişkiler ve para konusunda farklı bir bakış açısına sahip olarak realitenizi nasıl değiştirebileceğiniz detaylı bir şekilde anlatılmaktadır. 

İKİNCİ BÖLÜM: BİLİNÇALTI DÖNÜŞÜM REHBERİ

Bilinç ve bilinçaltı hakkında bilgilendirme ile başlayıp bilinçaltındaki dönüşüm için ihtiyacınız olan çalışmaları içerir. 
Sizi özgürleştirecek ve öz güveninizi yükseltecek,
- Enerjisel Bağ kesme
- İçimizdeki çocuğa ulaşma
- Öfke boşaltma ve Affetme
- Duyguları ifade etme
- Geçmiş inançları bırakmak
- Enerjilerimizin farkına varma ( Dişi ve Eril)
- Olumlama 
- Oto hipnoz çalışmalarını içerir. 

Mevcut Realitenin Ötesine Geçmek



MEVCUT REALİTENİN ÖTESİNE GEÇMEK
Yaşamımızda yaptığımız şeylerden biriside gerçekten değişimi ve özgürlüğü seçerek ve o olan, ona sahip olan kişi olmak yerine özgür olmak istediğimizi ve değişim istediğimizi söyleyen ve bununla kendimizi oyalayıp bununla kendimizi meşgul eden kişi olmayı seçmektir.
Mevcut konfor alanından çıkıp yeniye kucak açmak yerine o konfor alanında kalabilmemize yardımcı olacak engeller icat ediyoruz. Ve sonrasında da olmuyor deyip kendimize yalan söylüyoruz.
Burada yaptığımız şey mevcut realitemizin ötesinde bir şey oluşturmayı seçmek yerine mevcut realitedeki engellere takılmak.
Doğru yapma, doğru ilişki ve doğru para kazanma yöntemini arama bunlardan bazıları.
Mevcut realitenin ötesine geçip her şeyi yapman her şeyi olan özgürlüğüne sahip olmak yerine, neyi doğru yaptığımızı söylemeye çalışıyoruz. Neyi doğru yaptığımızı göstermeye çalışıyoruz. Özgürlükten korkuyoruz.
Böyle davranmamızın altındaki engellerden birisi istediğimiz şeyi gerçekten istememektir. Olacağımız şeyle, sahip olacağımız şeyle ilgili kabulsüzlüklerimizdir.

Alıp Kabul Etmeye Gönüllü Olmak



Yaşamımızı kolaylaştıran ve zenginleştiren şey alıp kabul etmeye gönüllü olmaktır.
Alıp kabul etmek, sahip olmakla ilgili değildir. Zihinsel izin vermekle ilgilidir.
Bir şeyin hayatınızda olup olmamasına karar vermektir. Bu tamamen enerjinin yönetimidir. Her şey bir enerjidir. Her şey bir biri ile bağlantılıdır. Bir şeyin hayatımız da olmamasına karar verdiğimizde aynı enerjide olan şeylerin gelmesini engelleriz. Ancak bunun niye olduğunu anlamayız. İsteğimiz pesinde koşturup dururuz.
Örneğin, herhangi bir kişiden veya herhangi bir şeyin karşılığı olan yada hiç karşılıksız bize verilen parayı almaya direnirsek bu hayatımızın her alanındaki para akışını engeller.

Alıp kabul etmeyi reddetmemizin en büyük sebebi kendimizle ilgili yargılarımız ve kabulsüzlüklerimizdir. Kendimizi istediğimiz şey olmamıza izin vermememiz, kendimize istediğimiz şeye layık görmememiz veya hak eden görmememizdir.
Bunun ötesine geçmediğimiz sürece yaşamımızda bolluk bereket ve kolaylık oluşmayacaktır. Kendimizle ilgili kabulsüzlük ve reddetmelerin büyük çoğunluğu çocukluğumuzda oluşur.
Anne ve babamızın kendilerine ait reddetme kabulsüzlüklerini ait olmak ve onlar tarafından kabul görmek adına satın alıp kendimizin ve hayatımızın bir parçası yaparız.

Yaşamımızı Gölgemizle Savaşarak Yaratmak



Bir çoğumuzun yaptığı şeylerden biriside yaşamımızı gölgemizle kavga ederek yaşamaktır. Bu ne anlama geliyor?
Ne yaparsak yapalım ondan keyif almak yerine onu yapmaya direnmek yapmaktan mutlu olmamayı seçmek. Yaptığımız şeyi bir zorunlulukmuş gibi yapmak. Bunu yaparken de asık suratlı olup kendimize ve etrafımıza surat asmak.
Bu durumda olmak ne yaratır?  İnsanların bize sundukları sevgiyi, verdikleri katkıyı ve oldukları hediyeyi reddeden olmak. Ve insanlarla aramızda sürekli mesafe olan etrafımızda büyük duvar ve bariyerlerle dolaştığımız yalnız ve mutsuz bir yaşam.
Bu benimde uzun dönem sahip olduğum bir yaşam biçimiydi.
Bunun ötesine geçmediğimiz sürece hayatımız da kolaylık ve neşeyi oluşturamayız. Yaşamdan zevk alan olmayız.
Yaşadığımız hayat bize ait. Yaptığımız her şeyi kendi yaşamımız için yapıyoruz.  Yaşamız daki insanların hepsi bizim sahip olmayı arzu ettiğimiz yaşamı oluşturmak için bize hizmet eden kişilerdir.
Buradaki en büyük sıkıntılardan biri de kendimiz le ilgili kabulsüzlüklerimiz ve onları yansıtmamızdır. Kendimizle ve yaşamımızla ilgili sahip olduğumuz ne olmamız, ne yapmamız, neye sahip olmamız, nasıl davranmamız gibi bakış açımız ve tanımlamalarımızdır. Kendimiz hakkında sahip olduğumuz iyi şeyi hak etmeyen ve layık olmayan olduğumuz düşüncesidir.

Kontrol Sende Kitabı - (2019 2. Baskı) Çekim Yasası ve Bilinçaltı Dönüşüm Rehberi

KENDİ KENDİNİZİN YAŞAM KOÇU OLMAK İSTERMİSİNİZ?

Birilerinin bir şey yaparken başarısız olması, sizin de onu yaparken başarısız olacağınız anlamına gelmez. Ancak birilerinin bir şeyi başarması sizin onu başarabileceğiniz anlamına gelir.
Yapmanız gereken şey doğru şeyleri referans alıp onu yaşamınızda uygulamaktır.
Sürekli aynı şeylerin başınıza gelmesinden rahatsızsanız!
Yaşamınızı değiştirmek istiyor ama nereden başlayacağınızı bilemiyorsanız!
İşte size fırsat. Kendi kendinizin yaşam koçu olabilirsiniz. Aradığınız soruların cevabını bulabileceğiniz bir uygulama kitabı.


Kitap DÖRT bölümden oluşmaktadır.

BİRİNCİ BÖLÜM: ÇEKİM YASASI 

Çekim yasasını kullanarak isteklerinize nasıl ulaşacağınızın anlatıldığı bölümdür. Hayatınızı kolaylaştıracak, ilişkiler ve para konusunda farklı bir bakış açısına sahip olarak realitenizi nasıl değiştirebileceğiniz detaylı bir şekilde anlatılmaktadır. 

İKİNCİ BÖLÜM: BİLİNÇALTI DÖNÜŞÜM REHBERİ

Bilinç ve bilinçaltı hakkında bilgilendirme ile başlayıp bilinçaltındaki dönüşüm için ihtiyacınız olan çalışmaları içerir. 
Sizi özgürleştirecek ve öz güveninizi yükseltecek,
- Enerjisel Bağ kesme
- İçimizdeki çocuğa ulaşma
- Öfke boşaltma ve Affetme
- Duyguları ifade etme
- Geçmiş inançları bırakmak
- Enerjilerimizin farkına varma ( Dişi ve Eril)
- Olumlama 
- Oto hipnoz çalışmalarını içerir. 

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM:  FARKINDALIK BÖLÜMÜ

Farkındalık çalışmalarının bulunduğu bölümdür. Bu bölümde Access tarzı 50 adet proses mevcuttur. Yaşamımızda karşılaştığımız durumlar ilgili farklı bir bakış açısı tespiti yapıp devamında ise ortaya çıkan enerjileri akmasına yönelik çalışmalar içeren yazılar bulunmaktadır. Access’in sihirli gücü ile tanışıp hayatınızdaki etkisini hissedeceksiniz. 
Günlük olarak bu çalışmaları yapmanız hayatınızda büyük bir genişleme sağlayacaktır.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM: TEKNİKLER

Bireysel değişim ve dönüşüm çalışmalarınızda düşünce yapınızı değiştirmede, içinde bulunduğunuz sizi rahatsız eden sıkıntılı, travmatik vb. durumlardan kolaylıkla çıkmanıza yardımcı olacak kendi kendinize uygulayabileceğiniz Ho’oponopono tekniği, Access Counsiciousness® sistemi ve İçsel Temizlik çalışmaları hakkında kısa bilgi bulabilirsiniz.
Unutmayın kendiniz olmanızın denenmiş bir formülü yoktur. Kendiniz olmak için aslında formüle ya da denemeye de ihtiyaç yoktur. Sadece olmanız yeterlidir.
Hayatınıza katkı olması diliyorum.
Halis Şahiner
Tel/Whatsapp : 0 553 06 00 464



*********************************************

Kitabın İsmi : KONTROL SENDE
İzin Ver GELSİN, İzin Ver OLSUN
Çekim yasası ve Bilinçaltı Kayıt Dönüşüm Rehberi

Düzenlemiş İkinci Baskı
Sayfa : 312
Fiyatı : Güncel Fiyat Bilgisi için İletişime geçiniz

Temin İçin : cekimyasasi@hotmail.com

 Ödeme Şekli : 
*************************************
Banka  Havalesi 
Hatice Şahiner
İş bankası
İBAN : TR07 0006 4000 0012 2070 7568 04

***********************************
PTT Havalesi 
Hatice Şahiner
Hesap No : 10873150
*********************************
                              Adınıza imzalı kitap için yukarıdaki ödeme şekillerinden birisi ile ödeme yaptıktan sonra aşağıdaki numaraya açık adresinizi ve iletişim bilgilerinizi bildirirseniz kitabınız en kısa sürede PTT kargo ile gönderilecektir. 
                               İletişim : Tel/WhatsApp: 0 553 06 00 464

*********************************************************
                                        Alternatif Temin Kanalları

KİTAP YURDU


ANKARA
ORİON KİTABEVİ 
Selanik-2 Cad. No : 72
Kızılay 











Farkındalığın Ötesinde Uyanış Kursu - Joe Vitale


Uyanıs KursuBugün size severek okuduğum çekim yasası konusunda birçok kitabı olan Joe Vitale’nin yeni kitabı olan Uyanış Kursu kitabından bir bölüm paylaşacağım. Kitap Joe Vitale’nin bu konuda daha önce yayımlamış olduğu Çekim Yasasının Sırrı, The Key, Zero Limit kitaplarındaki anlatımlarını bir adım daha öteye taşıyor. Çekim yasasının aşamalarını anlaşılır bir biçimde açıklıyor.

Birinci Aşama: Mağduriyet,

İkinci Aşama: Güç Kazanma,

Üçüncü Aşama: Teslimiyet

Dördüncü Aşama: Uyanış.

Çekim yasası ve bilinçaltı konularına ilgi duyan ya da duymayan herkesin alıp okumasını tavsiye ettiğim bir kitap.

Kendiniz keşifte faydalı olacağını düşündüğüm kitaptan bir bölümü burada paylaşmak istiyorum.

****************************************************

Siz Sorunun İçindesiniz.

Kimileri soru sorar ve çoğu kez aynı soruları yineler. Şu kişiyi, şu nesneyi, şu sorunu yaşamımdan nasıl çıkarırım? Dr. Hew Len onlara şöyle der, “Bir sorunuz olduğunda sizin de orada bulunduğunuzu fark ettiniz mi?” Siz de oradasınız. Sorunun içindesiniz. Böyle olmadığını sanıyorsunuz. Bir kez daha mağduriyet bilincine geri dönüyorsunuz.
İlk üç aşamada arada bir mağduriyet hissine kapılmak, güçlendiğini duyumsamak ya da teslimiyet içerisine girmek son derece mümkün. Sürekli olarak uyanık ve bilinçli davranmak ve sürekli arınmak zorundasınız. Dr. Hew Len bu soruyu şöyle yanıtlıyor: “Sürekli olarak orada bulunduğunuzun hiç farkına vardınız mı? Yakındığınız her ne olursa olsun siz oradasınız. Her yakınmanızda ortaya çıkan ortak unsur sizsiniz.”
Sonra sözlerini şöyle sürdürüyor: “Bunu yaratan sizsiniz. Eğer kendi gerçeğinizi yarattığınızı düşüyorsanız, bu sizin gerçeğinizdir. Bunu siz yarattınız.”
Öyleyse ne yapmamız gerek? “Bu duyguyu ele alın. Yakınmanızı ele alın. Onu içinizde tutmayın. Bir başkasına, bir başka binaya veya kuruma ya da yakındığınız kişiye aktarmayın. Onu ilahi varlığa havale edin.”

Z-Ponopono Yöntem Uygulaması


Z- PONOPONO YÖNTEMİ NEDİR?
Z-ponopono yöntemi Grant Connoly’nin Z point öğretisi ile Dr İheakala’nın ho’oponopo öğretisinin birlikte derlenmesinden oluşmuştur.
Z point yöntemi Grant Connoly tarafında Be set free fast (BSFF) den geliştirilerek oluşturulmuştur
Ho’oponopono yöntemi ise ilk olarak Dr Hew Len İheakala’ya öğreten kişi olan Morrnah Simeneo tarafından eski Hawai bilgeliğinden günümüze taşınmıştır ve Joe Vitale ve Dr Hew Len ihaleakala tarafından dünyaya duyurulmuştur. Bu nedenle Z point & hooponoponoyu birlikte kullandığım bu yönteme Z-ponopono yöntemi ismini verdim. Z-poponopo yöntemi ile sildiğimiz kalıplar yaşadığımız bazı olaylar nedeniyle çok önceden bilinçaltımıza kaydettiğimiz unuttuğumuz ama bize zarar veren duygu, düşünce inanç kalıplarıdır.

Eckart Tolle "Şimdinin Gücü" kitabında acı bedenden bahseder. Acı beden biriktirilmiş deneyim ve duygulardan ibarettir. Acı bedeni oluşturan her şey bilinçaltımızın arşivinde biriktirilmiştir. Gördüğümüz, duyduğumuz düşündüğümüz, hissettiğimiz ve imgelediğimiz, deneyimlediğimiz her şey bireysel ve toplumsal bilinçaltımızda birikir daha sonra bu bilinçaltımızda biriken bu kalıpları tekrar çalmasına neden olan bir olayla karşılaştığımızda bu eski kayıtlar tetiklenir.
Kısaca bizler sürekli geçmişte bilinçaltımızda biriktirdiğimiz kalıplara göre yaşar ve hareket ederiz. Bu nedenle hepimiz hayatımızın her anından, karşılaştığımız her olaydan %100 sorumluyuz.


Z-point ve Ho'oponopono Yöntemi


Z-Point Grant Connolly tarafından “Be Set Free Fast “ (BSFF) den geliştirilmiş bir yöntemdir.
Grant Connoly der ki “gördüğümüz, duyduğumuz, düşündüğümüz, hissettiğimiz ve imgelediğimiz her şey bireysel ve toplumsal olarak bilinçaltımızda birikir ve bu kayıtlar benzer deneyimlerle karşılaşınca tetiklenir, tekrar çalmaya başlar. Sonuç olarak ta hayatımızda istenmeyen durumlar yaratır.
“Z Point” ile sildiğimiz kalıplar yaşadığımız bazı olaylarda çok önceden kaydettiğimiz unuttuğumuz ama artık bize zarar veren kalıplardır.
Sigara içmek, çok yemek yemek, tembellik, fobiler, parasal sıkıntılar, ilişki problemleri bunların hepsi önceden bilinçaltımıza stokladığımız kalıplar ve anılardır.

Bazı içsel ve dışsal olaylar bu kalıpları dürtükleyince aynı playback gibi bu kalıplar tekrar çalmaya başlar.
Birçoğumuz anda spontane tavırlar sergilemek yerine bilinçaltımızda depolanmış bu eski kayıtlara ve anılara göre hareket etmekte ve tepki göstermektedir ve gerçek özümüz devre dışı kalmıştır.

Ho'oponopono Yöntemi Nedir

Ho'oponopono Yöntemini son zamanlarda sıkça duymaya başladık, birçoklarımıza göre telaffuzu zor gelen bir cümle ama kazandırdıkları ve kattığı değerler bir mucize.
Joe Vitale’nin  Dr.Ihaleakala Hew Len’den öğrenerek Zero Limit kitabında anlattığı şekliyle aktarıyorum.
Bu yöntem; karşımızdaki insanın yaşadığı duyduğumuz öğrendiğimiz anda bizim sorunumuz olarak algılayıp kendi içimizde bundan arınarak karşımızdakini de arındırma yolunu öğretiyor. Sadece insanlar değil her şeyi arındırıp temizlemenin yoludur bu. Tüm bilinen ya da bilinmeyen negatif enerjileri, pozitif olanla değiştirerek arındırır. Bunun içinde sevgi yi kullanır. 4 temel kalıp vardır.
 seni seviyorum
özür dilerim
lütfen beni affet
teşekkür ederim
 cümlelerinden oluşur. Uygulamada çok kolay ve kısa sürede de sonuç veriyor.

 Hayatındaki herhangi bir şeyi değiştirmek istediğinde bakacağın tek bir yer var: kendi için. 2 yıl önce, Hawaii'de, bir koğuş dolusu akıl hastası suçluyu onları hiç görmeden tedavi eden bir terapist olduğunu duymuştum. Terapist, hastaların dosyalarını incelemiş ve sonrasında kendisinin bu kişilerin hastalıklarını nasıl yarattığını görmek için kendi içine bakmış. Kendisi geliştikçe, hastalar da gelişme göstermiş. Bu hikâyeyi ilk duyduğumda bunun bir şehir efsanesi olduğunu düşünmüştüm.



Biri, kendini iyileştirerek başkalarını nasıl iyileştirebilirdi ki? Bu kişi bilge bir kişi olsa bile akıl hastası suçluları nasıl iyileştirebilirdi? Anlamamıştım. Mantıksızdı. Ve hikâyeyi unutup gittim.
Ta ki hikayeyi bir yol sonra yeniden duyana kadar. Terapistin ho'oponopono adında bir Hawaii iyileştirme yöntemi kullandığını duydum. Daha önce bu yöntemi duymamıştım. Hikayeyi yeniden unutup gitmek istemiyordum. Anlatılanlar tümüyle doğruysa, hakkında daha fazla şey öğrenmeliydim. Şu ana kadar "sorumluluk" kelimesinin anlamını, yaptıklarımdan ve düşündüklerimden sorumlu olduğum şeklinde anlardım. Daha ötesinden değil. Ve çoğu insanın da böyle düşündüğünü sanıyorum. Biz yaptıklarımızdan sorumluyuz, başkalarının yaptıklarından değil. Birçok akıl hastasını iyileştiren Hawaiili terapist bana sorumluluğun ne demek olduğu konusunda yeni bir bakış açısı kazandırdı. Adı Dr. Ihaleakala Hew Len. İlk telefon görüşmemiz yaklaşık bir saat sürdü. Ona hikayenin tamamını bana anlatıp anlatamayacağını sordum. Bunun üzerine Len Hawaii Eyalet Hastanesi'nde dört sene boyunca çalıştığını söyledi. Ve hikayesini anlattı.
Akıl hastası suçluların bulunduğu koğuş oldukça tehlikeliymiş. Terapistler bir ay içinde istifa ediyorlarmış. Hastane personeli sıkça hastalık izni alıyormuş ya da istifa ediyormuş. Hastalar tarafından saldırıya uğrama korkusundan dolayı, koğuşta sırtlarını duvara çevirerek yürüyorlarmış. Kısacası burası yaşamak, çalışmak ya da ziyaret etmek için hoş bir yer değilmiş. Dr. Len bana hastaları hiç görmediğini anlattı. Ofisinde oturup hastaların dosyalarını incelemiş.
Hastaların dosyalarına bakarken kendi üzerinde çalışmış. Ve kendi üzerinde çalıştıkça hastalar iyileşmeye başlamış.
"Birkaç ay sonra, daha önceden ellerli kelepçeli dolaşan hastalara serbestçe dolaşmaları için izin verilmeye başlandı," dedi bana. "Ağır ilaç tedavilerine maruz kalan hastalar ilaç tedavilerini bıraktılar. Serbest bırakılmaları konusunda hiç ihtimal olmayanlar serbest kaldı." Şaşkınlık içindeydim…
"Sadece bu kadar değil," diye devam etti. "Ve personel işe gelmekten hoşlanmaya başladı. İşe gelmeme ve sıkça olan işten ayrılmalar bitti. Personel ihtiyaçtan daha fazla sayıda olmaya başladı, çünkü hastalar serbest bırakılıyordu. Personelin yapacak bir işi kalmamıştı. Bugün, bu koğuş kapalı."
 Ve işte en önemli soru: "Bu insanların değişimine sebep olacak ne yaptın?" dedim
"Onları yaratan kendi parçamı iyileştirdim sadece," dedi. Anlamadım…
Dr. Len hayatından sorumlu olmanın, hayatındaki her şeyden sorumlu olmak olduğunu söyledi -aslında basit, çünkü her şey senin hayatında oluyor. Tam manasıyla, tüm dünya senin yaratımın.
“Hmmm... Kolay sindirilebilir bir şey değil. “
Söylediklerinden ve yaptıklarından sorumlu olmakla, hayatındaki tüm insanların söylediklerinden ve yaptıklarından sorumlu olmak farklıdır. Gerçek şu ki eğer hayatının sorumluluğunu alıyorsan hayatında gördüğün, işittiğin, tattığın, dokunduğun ya da herhangi bir şekilde deneyimlediğin her şey senin sorumluluğun altındadır.
Çünkü hepsi senin hayatında olmaktadır. Terör eylemleri, ülke yöneticileri, ülkenin mali durumu ve hoşuna gitmeyen diğer şeyler, hepsi şifalanmak üzere sana geliyor. Onlar aslında yoklar… Onlar sadece iç dünyanın birer yansıması…
Sorun onlarda değil, sende. Onları değiştirmek istiyorsan, kendini değiştirmelisin.
Bunu kabul etmeyi ve hayata geçirmeyi bir kenara bırak, kavramak bile kolay değil; biliyorum.
Suçlamak sorumluluk almaktan kolaydır. Fakat Dr. Len'le konuştukça onun kendisini nasıl iyileştirdiğini ve ho'opnopono yönteminin kendini sevmek anlamına geldiğini kavramaya başladım.
Hayatının gelişmesini istiyorsan, onu iyileştirmelisin. Eğer birini iyileştirmek istiyorsan -akıl hastası bir suçlu bile olabilir bu- bunu ancak kendini iyileştirerek yapabilirsin.
Dr. Len'e kendisini nasıl iyileştirdiğini sordum. Hastaların dosyalarına bakarken ne yapmıştı?
"Sadece, tekrar ve tekrar 'özür dilerim' ve 'seni seviyorum' dedim," dedi.
Bu kadar mı?
Bu kadar.
Sonuç olarak, kendini sevmek kendini geliştirmenin en önemli yoludur ve kendini geliştirdikçe dünyan gelişir.
Bu konu hakkında bir örnek vermeme izin verin:
Bir gün biri bana beni üzen bir e-posta gönderdi. Eskiden olsa, bu konu üzerindeki çalışmamı, zayıf duygusal noktalarımı araştırarak ya da hoş olmayan bu e-postayı gönderen kişinin bunu neden yapmış olabileceğini bulmaya çalışarak yapardım. Bu sefer, Dr. Len'in yöntemini kullanmaya karar verdim. İçimden "Özür dilerim" ve "Seni seviyorum," dedim. Bu dediklerimi özellikle bir kişiye yönelik söylemedim. Sadece, dış koşulları yaratan içimdeki parçamı iyileştirmesi için, sevginin ruhunu yardıma çağırdım. Bir saat sonra aynı kişiden bir e-posta daha aldım. Önceki e-posta için özür diliyordu. Bu özür için herhangi özel bir eylemde bulunmamıştım. Ona herhangi bir şey yazmamıştım. "Seni seviyorum" diyerek içimdeki, o kişiyi yaratan parçamı iyileştirmiştim.
Daha sonra Dr. Len tarafından düzenlenen bir ho'oponopono workshopuna katıldım. 70 yaşında, saygıdeğer yaşlıca bir şaman. Ve bir münzevi gibi. Çekim Yasası Sırrı adlı kitabımla ilgili güzel şeyler söyledi. Kendimi geliştirirsem, kitaplarımın titreşiminin artacağını ve okuyucuların bunu hissedeceklerini söyledi. Kısacası, kendimi geliştirirsem okuyucularım da gelişecekti.

"Şu anda piyasada, dış dünyada olan kitaplar hakkında ne dersin?" diye sordum.
"Onlar orada değiller,"dedi. Bilgeliği aklımı karıştırmıştı. "Onlar hala içinde."
Dış dünya diye bir şey yok.
Bu gelişkin tekniği hak ettiği derinlikte anlatabilmek için bir kitap yazmak gerekir ama kısaca şunu söyleyebiliriz.
Hayatındaki herhangi bir şeyi değiştirmek istediğinde bakacağın tek bir yer var: kendi için.
"İçine baktığında, bunu sevgiyle yap."

1.Ne olduğuna dair hiçbir fikriniz yok.
İçinizde ve etrafınızda olan her şeyin, bilinçli ya da bilinçsiz, farkında olmanıza imkan yoktur. Bedeniniz ve aklınız şu anda çalışmaktadır ve bunun farkında değildir. Ve havada, radyo dalgalarından düşünce formlarına kadar görünmeyen sayısız sinyal bulunmaktadır ve sizler bunların hiç birini bilinçli olarak algılamazsınız. Gerçeği söylemek gerekirse, tam şu anda kendi gerçeğinizi yaratmaktasınız ama bu olay bilinçli bilginiz ya da kontrolünüzün dışında, bilinçsizce olmaktadır. Bu nedenle istediğiniz kadar olumlu düşünün gene de yaralanırsınız. Yaratıcı olan bilinçli zihniniz değildir.
2. Her şeyi kontrolünüz altında tutamazsınız
Elbette ki olan her şeyden haberiniz olmadığı için, onları kontrol edemezsiniz. Dünyaya emredebileceğinizi düşünmek egosal bir hatadır. Şu anda dünyada neler olduğunun çoğunu egonuz göremediğine göre, sizin için en iyisine egonuzun karar vermesine izin vermek hiç de bilgece olmaz. Seçim sizin elinizde, ama kontrol değil. Ne deneyimle meyi tercih edeceğinize karar vermek için bilinçli zihninizi kullanabilirsiniz, ama onu ifade edip edemeyeceğinizi ya da bunu nasıl ve ne zaman yapacağınızı kendi haline bırakmalısınız. Teslimiyet anahtardır.
3. Yolunuza her ne çıkarsa onu iyileştirebilirsiniz.
Yaşamınızda önünüze çıkan her şey, oraya nasıl geldiğine bakmaksızın, iyileştirmek içindir, çünkü şu anda sizin radarınızdadır. Buradaki varsayım, eğer onu hissedebiliyorsanız, onu iyileştirebilirsiniz de. Eğer onu bir başkasında görebiliyorsanız ve bu sizi rahatsız ediyorsa, o zaman iyileştirmek için oradadır demektir. Ya da Oprah'ın bir keresinde söylemiş olduğu gibi, "Eğer onu fark edebiliyorsanız, ona sahipsinizdir." Onun neden hayatınızda olduğuna ya da oraya nasıl geldiğine dair hiçbir fikriniz olmayabilir, ama artık farkında olduğunuza göre, onu serbest bırakabilirsiniz. Karşılaştığınız şeyleri ne kadar iyileştirirseniz, tercih ettiklerinizi ifade etmede o kadar net olursunuz, zira başka şeyleri kullanmak için gereken enerjiyi serbest bırakmış olursunuz.
4. Tüm deneyimlerinizden %100 sorumlusunuz.
Hayatınızda başınıza gelenler sizin suçunuz değildir, ama sizin sorumluluğunuzdadır. Kişisel sorumluluk kavramı söylediğiniz, yaptığınız ya da düşündüğünüzün ötesindedir. Hayatınızda yer alan diğer herkesin dediklerini, yaptıklarını ve düşündüklerini de içerir. Yaşamınıza meydana gelen her şeyin sorumluluğunu tamamen alırsanız, o zaman herhangi bir kişi bir sorunu su yüzüne çıkardığında, o sizin de sorununuz olur. Bu üçüncü ilkeye bağlanır, yani yolunuza çıkan her şeyi iyileştirebilirsiniz. Kısacası, şu anki gerçeğiniz için hiç kimseyi ya da hiçbir şeyi suçlayamazsınız. Tüm yapabileceğiniz onun sorumluluğunu almak, yani onu kabul etmek, ona sahip çıkmak ve onu sevmektir. Karşılaştığınız şeyleri ne kadar çok iyileştirirseniz kaynak ile o kadar uyumlu olursunuz.
5. Sıfır limite iletiniz "seni seviyorum" cümlesini söylemektir.
Sizi her şeyin ötesindeki huzura, iyileştirmeden ifade etmeye götürecek bilet sadece "seni seviyorum" cümlesidir. Bu cümleyi Tanrı'ya söylemek içinizdeki her şeyi temizler ve böylece şu anın mucizesini yaşayabilirsiniz: sıfır limiti. Amaç her şeyi sevmek. Fazla kiloyu, bağımlılığı, sorunlu çocuğu ya da konuyu, eşi sevin; hepsini sevin. Sevgi sıkışıp kalmış enerjiyi değiştirir ve serbest bırakır. "Seni seviyorum" demek Tanrıya deneyimleme dileğinizin gerçekleşmesidir.
6. İlham niyetten daha önemlidir.
Niyet zihnin oyuncağıdır; esinlenme Tanrı'dan bir bildirimdir. Bir an gelir, yalvarmak ve beklemek yerine teslim eder ve dinlemeye başlarsınız. Niyet egonun sınırlı görüşünü temel alarak hayatı kontrol etmeye çalışmaktır; esinlenme ise Tanrı'dan gelen mesajı almak ve buna göre hareket etmektir. Niyetler işe yarar ve sonuç verir; esinlenme ise işe yarar ve mucizeler getirir. Hangisini tercih edersiniz?

Alıntıdır : Zero Limit - Joe Vitale, Dr.Ihaleakala Hew Len



************************************************


 Daha fazla yaratım aracı ve bilgi için kitaplarımı satın alarak hayatınıza  katkıda bulunmak ister misiniz?



Kontrol Sende - Çekim Yasası ve Bilinçaltı Dönüşüm Rehberi Kitabı - 2019 - 2 nci Baskı


 KONTROL SENDE
İzin Ver GELSİN, İzin Ver OLSUN
Çekim yasası ve Bilinçaltı Kayıt Dönüşüm Rehberi

Düzenlemiş İkinci Baskı


************************************************


Bilinçli Yaratma Sanatı Kitabı


Daha İyi Bir yaşam için

BİLİNÇLİ YARATMA SANATI


******************************

Kitapları Temin İçin : cekimyasasi@hotmail.com

Tel/Whatsapp : 0 553 06 00 464

www.halissahiner.com




*********************************************