Son günlerde ilişikler konusunda ne yapacaklarını soran pek çok mail aldım. Aslında hepsi bir birinin benzeri sorunlar. Sadece bakış açısı olarak kendimizi belirlediğimiz kalıplara uygun şekilsellik üzerine odaklamış durumdayız. Başka bir yöne bakamıyoruz veya başka bir çözümlere ve seçeneklere sahip olabileceğimizin farkında değiliz.
Yarattığımız
ilişkiyi kendi seçimlerimizle yarattığımız halde, bakış açımızla ve
düşüncelerimizle yarattığımız kısır döngüsü içinde sıkışmış durumdayız.
Bu konuda
düşüncelerimi aktarmadan önce bu konuda yazılmış en güzel yazılardan birisi
olan Aykut Oğut’un üzerinde ayna olan kitabındaki bir bölümü paylaşmak
istiyorum.
Dünyanın
birçok yerinde bulundum ve uzun süreler yaşadım, size yemin ediyorum daha
Türkiye kadar evlenme meraklısı bir ülke görmedim. Lafım kızlarımıza.
Ne zaman
birine niye ille evlilik desem, şuna benzer cevaplar alıyorum.
- Ee yaşım geldi.
- Ee yaşım geçti.
- Arkadaşlarımın arasında bir tek ben
bekar kaldım.
- Artık güvende olmak istiyorum.
- Annemle babamla oturmaktan sıkıldım
artık.
- Bu oğlanı kaçırmak istemiyorum.