çekim yasasi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Niyet ile Olumlama Arasındaki Fark


Niyet etmek ve olumlama yapmanın farkı nedir?

Olumlama yapmak herkesin artık bildiği bir teknik ve bir çok kişi olumlamalarla bilinçaltını yeniden programlama üzerinde çalışıyor. Ama olumlama kadar hatta doğru yapılırsa ondan daha güçlü sonuçlar verebilecek bir teknikte niyet etmektir. Niyet etmek, bir şeye kesin karar verdiğinizi ve bunu yapmak istediğinizi evrene deklare etmektir. Niyet ederken bazı kurallara dikkat etmelisiniz. Doğru şekilde edilmiş niyet çok güçlü sonuçlar verir.

Olumlama ile niyetin farkı nedir?

Olumlama her hangi bir konuda bilinçaltımızı programlamak için kullandığımız bir yapıdır. Bir olumlamayı defalarca tekrar ederek, bilinçaltımızdaki, üzerinde çalıştığımız inancı değiştirmeye ve bunun yerine yeni bir inanç ekleyemeye çalışırız. Çekim yasası gereği, benzer enerjiler birbirini çekeceğinden,bilinçaltımızdaki mevcut kaydın, yani inancın kendisine uygun şeyleri çekmesini bekleriz. Eğer ben her gün ” Kolay ve hızlı para kazanıyorum” olumlamasını yapıyorsam amacım bilinçaltımdaki, para zor kazanılır inancını değiştirmektir. Yeni inancı bilinçaltıma kabul ettirerek, parayı hayatıma kolay ve hızlı çekmeye çalışmaktayımdır.

Niyet çalışmasında ise, bilinçaltının konu ile direk ilgisi yoktur. Bilinç düzeyinde evrene bir mesaj gönderirim ve ne istediğimi açıkça bildiririm. Niyeti bir kere etmek bile yeterli olabilir ama önemli olan gerçekten hissederek ve kalpten yapılmasıdır.Yani defalarca tekrar koşulu yoktur, anahtar kavram bir kere ama kalpten yapılan niyettir.


Başarısızlık Korkusunu Temizleme



Başarısızlık korkusu bilinçaltında olan temel korkulardan bir tanesidir ve çok yaygın olarak görülür. Bu korkunun insanın hayatına yansımaları farklı şekilllerde görülebilir. Başarısızlıktan korktuğu için hiç bir iş yapmama yada yapamama, aşırı mükemmeliyetçilik, işkoliklik, ne kadar çalışırsa çalışşın sonuç alamama, sürekli içsel bir tatminsizlik hissi, hep bir şeyleri eksik biliyor duygusu, kendini başka insanlarla mukayese etme gibi durumlardan bir yada bir kaç tanesi yaşamda sürekli tekrar eder. Başarısızlık korkusu kişinin gerçek potansiyelini kullanmasına engel olduğu gibi, elde ettiği başarılı sonuçlardan da, yeterince tatmin olmasına engel olur.
1- Başarısızlık Duygusunu Nasıl Temizleyeceksiniz.
Başarısızlık duygusunun temizlenmesi bütün hayatı etkileyen bir duygu olduğu için çok önemlidir. Eğer bu duyguya sahip olduğunuza inanıyorsanız bu temizlik işlemi için ciddi olarak çalışmalısınız. Aşağıda bunun için neler yapabileceğinizi bulabilirsiniz.
Refah içinde bir yaşam sürdürme rehberi isimli kitabımda 21 günlük afirmasyon nasıl yapılır detaylı bir şekilde anlatmıştım. Bu nedenle bir daha burada yazmayacağım. Kitabı okumamışsanız, mutlaka okumanızı öneririm.

  Kitapta anlattığım şekilde 21 gün aşağıdaki afirmasyonla çalışmanızı öneririm. 21 kuralına tam olarak uymanız önemlidir. Başarısızlık duygusu 21 günde temizlenmeyebilir, eğer hala devam ettiğini düşünüyorsanız bir süre ara verip tekrar başlayın. Temizlik süreci kişiden kişiye değişir bu nedenle bu sorundan kurtulduğunuza emin olana kadar tekrar 21 gün çalışmaları yapmak faydalıdır.
Afirmasyon: ” Başarılı olduğuma inanıyorum ve başarılarım için kendimi kutluyorum”

Affetme Çalışması


     Birisini affetmeye ihtiyacınız varsa ama nasıl yapacağınızı bilmiyorsanız, aşağıdaki çalışmanın çok işe yarayacağını söyleyebilirim. Bunu 5 sene kadar önce yazmışım ve karşıma tesadüfen dün yazılarımı incelerken çıktı. Hemen bloga koymak istedim, çünkü kalbinizde kin, öfke,kızgınlık gibi duygular varsa, hayatınıza iyi ve güzel şeyleri çekmeniz çok zor olacaktır. Unutmayın benzer enerjiler birbirini çeker.   İçimizde daha fazla sevgi üretmeli ve affetmemiz gereken kim varsa, kendi iyiliğimiz için affetmeliyiz.
Aşağıdaki metni her gün en az 3 kere okuyun, ihtiyacınız varsa daha da fazla okuyabilirsiniz. İlk günlerde sinir,gerginlik yapabilir hatta o kişiye karşı daha olumsuz duygular oluşturabilir. Bu çok normaldir, arınma dediğimiz süreçte, negatif enerjileri atarken bunlar yaşanabilir. Ancak bir süre devam ederseniz ciddi olarak faydasını göreceksiniz. Affetmeniz gereken kişiyi affettiğinize emin olana kadar bunu okumaya devam edin.
    Metin
     Sevgili ….. (buraya affetmek istediğiniz kişinin adı gelecek) seninle aramızda üzücü şeyler oldu. Beni üzdün,kırdın,incittin (başka bir duygu yaşadıysanız onu da ekleyebilirsiniz). Sana karşı kızgınlık, öfke hatta belki nefret hissettim. Bu duygulardan tamamen arınmaya, kendimi ve seni özgürleştirmeye karar verdim. Bu yıpratıcı duyguları artık içimde taşımak istemiyorum ve kendi iyiliğim için seni affediyorum. Seninle birlikte kendimi de affediyorum, çünkü bu duruma aslında ben izin verdim. Bu sorunlardan almam gereken dersleri aldım, büyümeme, olgunlaşmama ve daha bilge bir insan olmama hizmet ettiklerini farkettim. Bunlar için evrene teşekkür ediyorum. Artık ben yeni bir insan olmayı, kalbimde sadece sevgi duyguları taşımayı seçiyorum. Farkında olmasan da senin de içinde acı ve üzüntü olduğunu biliyorum. Seni de şifalanmanı, arınmanı ve huzur bulmanı seçiyorum. Sana tüm kalbimle iyilikler diliyorum. Seninle bir bütünün parçası olduğumuz gerçeğini kabul ediyorum ve içindeki özü onurlandırıyorum. Şimdi lütfen özgürce yoluna git, senden tamamen özgürleşiyorum. Seni bugün burada affediyorum, kendimi bugün burada affediyorum.
…… yı (buraya affetmek istediğiniz kişinin adı gelecek) tamamen affetmem için kalbimdeki tüm iyiliği,merhameti ve sevgiyi uyandırıyorum. ( Bu cümleyi bir kaç kere tekrar edin)
     Daha sonra yeniden başa dönerek yeniden okuyabilirsiniz yada sadece son cümleyi afirmasyon gibi sürekli tekrar edebilirsiniz.
Hadi hemen affetmeye başlayalım, arınmalım ve şifalanalım…..

Sevgiyle kalın.

Berna Ozcan Demir














KONTROL SENDE

Çekim Yasası Ve Bilinçaltı Dönüşüm Teknikleri Kitabı




30 Günlük Mucize Üstadlığı Programı (Quantum Olumlama)-3


21. Gün
Yapma Hali

Bize insan varlıkları olduğumuz, insanın yaptıkları şeyler olmadığımız hatırlatılır ve günlük yaşamımızın çoğunu bir şeyler yaparak geçiririz. Ama gerçekte ne yapıyoruz? Sadece meşgul müyüz, yoksa yaptığımız şeylerin bir amacı var mı? Yaşamımızdaki herhangi bir gereksinimi ya da arzuyu gerçekleştiriyor mu, yoksa sadece zamanımızı yoğun işlerle mi dolduruyoruz? Bir an durup zamanımızı nasıl geçirdiğimizi, neler yaptığımızı gözden geçirirsek, zamanın çoğunu odaklanılmamış yoğun işle harcadığımızı görürüz. Yaratmayı istediğimiz mucizeler ile ilgili yapma halimize odaklanabilir miyiz? 


Bugün, zamanınızı harcadığınız şeylerin listesini yapın. Şimdi mucizeler listenize bakın. Yaptığınız şeylerin ne kadarı mucizelerinizi destekliyor? Eğer desteklemiyorsa, mucizelerinizi yaratmak için daha fazlasını yapmayı taahhüt edin. Yeni bir ev istiyorsanız, yakın çevrenizdeki evlere bakıyor musunuz? Yeni bir iş istiyorsanız, şirketleri inceleyip onlara CV nizi gönderiyor musunuz? Hatırlayın, siz birlikte – yaratıcısınız ve yaptığınız şeyler enerjinizin mucizelerinizin akmaya devam etmesi için önemlidir ve bu aldığınız rehberliği izlemeyi kapsar.

30 Günlük Mucize Üstadlığı Programı (Quantum Olumlama)-2


11. Gün
Fikirler
 
 Fikirlerimiz, kendimiz ile ilgili sahip olduğumuz inançları ve başkalarının adapte olduğumuz inançlarını kapsar. Diğerleri başkalarının pozitif fikirlerine sahip olabilirken, bizim hatırlayabildiklerimiz negatif fikirler olabilir; yeteneksizliğimizi, değersizliğimizi ve hatalarımızı onaylayan o negatif inançlar. Yaşamımızın herhangi bir anında birilerinin bizim için kullandığı, başarılı olamayacağımız, istediğimiz şeyi yaratamayacağımız veya hatta yaratmaya çalışamayacağımız anlamında yorumladığımız basit bir ifade, yaşamımızın her alanını etkileyen bir inanç yaratır.

Bugün, mucizeler listenizi gözden geçirirken, başka birilerinin fikrinden dolayı başaramayabileceğinizi düşündüğünüz bazı mucizeler olup olmadığına bakın. Bir zamanlar birinin size mucizeler yaratamayacağınız inancını yaratan bir şeyler söylediğini hatırlıyor musunuz? Kendinizle ilgili, değerliliğinizi ve yaşamınızda mucizeler yaratma yeteneğinizi onaylayan yeni bir fikir yaratabilirsiniz. Bunu bugün yapın ki, böylece negatif fikirleri, pozitif fikirlere dönüştürebilirsiniz.

30 Günlük Mucize Üstadlığı Programı (Quantum Olumlama)-1


Bugün İnternette gezinirken bulduğum güzel bir yazıyı paylaşmak istedim 30 günlük Mucize üstadlığı çalışması. 

1.  Gün
Mucize Listeniz
Mucizenin ne olduğunu düşünüyorsunuz? Lotoyu kazanmak mı? Zor bir durumdan kurtarılmak mı? Çaresizce paraya gereksiniminiz olduğunda sokakta yirmi dolar bulmak mı? Bu şeylerin her biri, bir arzunun tezahürüdür ve mucizenin sadece bir parçasıdırlar. Bir mucize lotoyu kazanmadan, kurtarılmadan veya para bulmadan önce gerçekleşen şeydir. Çünkü inandığımızın tersine mucizenin sonuç ile herhangi bir ilişkisi yoktur.
Bunun yerine, mucize tam ona gereksinimimiz olduğunda, sonucu yaratma yeteneğimiz ile ilgilidir. Kendi yaratıcı gücümüze iman, güven ve inanç eksikliğimizi teslim etme, istediğimiz şey için niyet oluşturma ve onu birlikte – yaratmak için Evren ile birlikte çalışma istekliliğimiz ile ilgilidir. Evren’i yardıma çağırdığımız ve onun bize yardım edeceğine tamamen güvendiğimiz an, mucizelerin gerçekleştiği andır.
Mucize gerçekte, kim olduğumuzun ve kendi realitemizde neleri yaratmaya muktedir olduğumuzun algısını değiştirdiğimiz anda gerçekleşir. Birçok şeye mucize gözüyle bakarız, ama onlar sadece yaratıcı gücümüzün tezahürleridir.
Bir mucize istediğimize karar verdiğimizde ve onu yaratma gücümüzü kabul etmeye istekli olduğumuzda, bu mucizedir. Daha sonra gerçekleşen şey sadece ayrıntıdır.
Çoğu zaman mucizeler yaratmayız, çünkü mucizelerin bizim başımıza gelebileceğine inanmayız. Veya isteriz ve tam bir şeyler gerçekleşecekken, Evren’in bizi işitmediğini veya işittiğini ama yanıtlamaya istekli olmadığını düşünürüz. Sabırlı olmak bazen mucize dersimizin bir parçasıdır.
Ev ödevi: Yaşamınızda yaratmak istediğiniz en azından 1 adet mucize listesi yaratın, 5 ten fazla olmasın. Listenizi yaratmak için takip edeceğiniz bazı bilgiler:

YAPINIZ:
 
Ne kadar görkemli olduğunu düşünmenize bakmaksızın, arzu ettiğiniz şeyi isteyin. Mucizeler kalbinizden gelir ve eğer kalbiniz bir şeyi arzu ediyorsa, o sizin için doğru olmalıdır. Sınırlamalar ve beklentiler olmadan isteyin, Evren’in istediğiniz her neyse yerine getireceğini bilin, ama istediğiniz şeye beklentiler eklerseniz veya sizin için mümkün olabilen şeyi sınırlarsanız, bunları yerine getirmez. Şükranla ve teşekkür ederek isteyin. Evren, isteklerimizi söyler söylemez, isteklerimiz üzerinde çalışmaya başlar, öyleyse sadece isteyin ve aldığınız şey için minnettar olun. Zamanla tezahür edecektir. 

Ne İstiyoruz? Neden İstiyoruz? Nasıl İstemeliyiz?


İnsanlar kendilerine, kendileri ve düşünceleri hakkında sorular sorulmasından ve yorumlar yapmaktan çok hoşlanırlar. Ama nedense kendi kendilerine soru sormayı hiç sevmezler. Ve hayatımızda kendimize sormamız gereken en önemli sorulardan iki tanesi, bu yazının başlığında var.
Ne istiyoruz?
Neden istiyoruz?
Bir çok insan ne istediğini bildiğini sanıyor. Ama aslında çocukluğundan itibaren kendisine öğretilen şeyleri istiyor veya istediğini sanıyor. Ve zaman zaman içinde farklı istekler oluştuğunda bunu savuşturarak ”mutlu” yaşamına devam ediyor. Çünkü korkuyor. Bildiğinin dışına taşmaktan korkuyor. Farklı şeyler için adım atmaktan, başarısız olmaktan, elinde tuttuğu alışkanlıkları kaybetmekten korkuyor. Ve bana sorarsanız hayatı bu şekilde yaşayıp bitirdiğinizde yaşamış sayılmazsınız. Kendini tanımadan, şekillendirilmiş bir hamur olarak ama kendinizce ”güvende” yaşanılmış bir hayat! Bilemiyorum, kararı siz vereceksiniz.
 Şimdi ”ne istiyoruz?” sorusuna bir bakalım. Herkes çekim yasası, pozitif düşünce ve beyin gücü konularında az çok bilgi sahibidir eminim. En çok istediğin şeye sahip olursun diyor bu yasalar. Pek çok kişi de bu kuralı uygulamak için harekete geçiyor. Ve çok istediği şeyleri durmadan düşünmeye başlıyor. Mucizeleri için zaman belirliyor. İstiyor, istiyor, istiyor. Düşünmeden, bilmeden, çılgınca, bilinçsizce, şımarık bir çocukmuşçasına istiyor. O araba benim olsun, bu kız benim sevgilim olsun, o adam benim kocam olsun, bu evi alayım, şu işe sahip olayım, şu kişi bana aşık olsun, öbürü ondan ayrılsın veya büyük ikramiye bana çıksın gibi örnekler. Yazdıklarımı okurken, bu kişileri kafanızda canlandırın. Hatta bahsedilen kişi siz bile olabilirsiniz, dürüst olun kendinize.

Çekim Yasasını Sırrı - Başımıza Gelen Olayları Nasıl Çekiyoruz?



Bugün çekim yasasının hayatımızdaki yansımalarından birisi olan başımıza gelen ve yaşadığımız olayları kendimiz çektiğimiz konusunda konuşmak istiyorum.
Evrende her şeyin enerji olduğunu bir çoğumuz bilmektedir. Ve bizimde sahip olduğumuz enerji mahiyetinin yaşamınıza hangi enerjileri çekeceğinizi size açıkça göstergesidir. Eğer olumsuz, karamsar, depresif ve umutsuz bir durumdaysak yaşamımıza çekeceğimiz olaylarda bu durumu destekleyecek olaylar olacaktır.  Eğer sürekli korkular yaşıyorsanız, bu korkularınızla ilgili olayları hayatınıza çekme ihtimaliniz çok fazladır. Bu konuda daha önce hırsızlığa maruz kalanların, kalma ihtimalinin, hiç hırsızlığa uğramamış insanlardan daha yüksek olduğu ile ilgili istatistikler vardır. Bunun en önemli nedeni ise kişinin bu konuda sürekli endişeli enerjiye sahip olması ve bu endişelerinin de yeniden bir hırsızı hayatına çekmesidir. Çekim yasası hayatımızın her alanında sürekli olarak iş başındadır ve yaşamımızda birçok olayı aslında hayatımıza biz çekmişizdir.
Burada önemli olan konu yaşadığımız olaylardaki davranışlarımızın farkına vararak hayatımıza iyi şeyler çekmemizi sağlamaktır. Bugün başına sürekli olumsuz olaylar gelen kişilere bu konuyu kendilerinin çektiği söylendiğinde hemen itiraz ederler ben nasıl çekiyorum diye. Ama gerçekten başına gelenleri tarafsız bir gözle izlediklerinde olayları gerçekten kendilerinin çektiklerini görecektirler. Yaşadığım bazı şeyleri hayatıma nasıl çektiğimi anlatmak istiyorum

Geçmişi Temizleme Meditasyonu

İhtiyacı olan arkadaşlar için, aslında hepimizin unutmak istediği anılarımız, pişmanlıklarımız vardır.
Aşağıda adım adım tarif edeceğim şekilde gözünüzü kapatıp hayal edin. Görüntüleri gözünüzde canlandırmaya çalışın. İsterseniz rahatlamak için önce nefesinize odaklanıp, zihninizi sakinleştirin. Rahat olmanız çok önemli.Sırasıyla yapamıyorsanız,yakın bir arkadaşınızdan size komut vermesini isteyebilirsiniz.
- Otur, gevşe ve rahatla. El ve ayaklarınızı bağlı tutmayın. Şimdi başlıyoruz.
- Gözlerini kapat.
- Yeşil bir alana gidiyor, fotoğraflar çekiyorsun.
- Poloroid olacak, her çektiğin fotoğrafa bakıyorsun. Her biri unutmak istediğin bir anın.
- Sonra çektiğin fotoğrafları üst üste koyuyor ve en üsttekini yakıyorsun.
- Hepsi yanıyor.
- Çukur kaz, külleri dök. Kazarken çıkardığın kumları küllerin üstüne dök,çukuru kapat.
- Yeşilliğe dön, sonra oradan çiçek tomurcuğu, ardından onlarca renkli çiçek tomurcuğu açsın.
- Teşekkür et, şükret.
- Yaşadıklarının sana verdiği derslerden, olgunlaşmana katkılarından dolayı teşekkür et.
- Yeşillikten çık.
- Kollarını, bacaklarını hisset, yavaşça gözlerini aç.

Gerçekten isteyerek ve hissederek yaparsanız faydası olacaktır.
Allah’tan yaptıklarımız için af dileriz, ama önce kendimizi affetmemiz, her şeyimizle kendimizi bir bütün olarak sevmemiz gerekir. Zaten kendini sevmeyen Allah’ı sevemez, seviyorum dese de yalan olur. Kur’an da ruhumdan üfledim diyor, eğer buna inanıyorsanız sevmeye kendinizden başlamalısınız.
Ya da evrendeki her şey enerjiden oluşuyor, bizde onun bir parçasıyız diyorsanız da sonuç değişmiyor.
Bütünün bir parçasıyız. Hepimiz çok değerliyiz, ama önce kendimize değer vermeliyiz, yoksa kimsenin bize değer vermesini bekleyemeyiz. Kendimize ve çevremize ne kadar pozitif olursak, o kadar güzellikler yaşar, pozitif enerjiyi kendimize çekeriz.
Bunlar benim görüşlerim ve ben kendimi her şeyimle seviyorum, değer veriyorum. Katılıp katılmamak size kalmış.
Sevgi ve ışık hep sizinle olsun,
Kaynak : Alıntıdır.

İçsel Temizlik-Başarı Öyküsü

İçsel temizlik çalışması yaptığımız bir hanımın hayatını anlatacağım. İsmi Özlem olan hanımefendi evli ve 2 çocuğu var.
Özlem hanım oldukça sıkıntılı bir çocukluk geçirmiş. Kardeşi olduğunda bir anda ikinci planda atıldığını düşünmüş. Ailesi okuması için okula göndermiş ama aynı zamanda oldukça fazla sıkmışlar. Kimseyle arkadaşlık yapamamış. Hiç erkek arkadaşı olmamış. Babası ve abisi oldukça tutucu oldukları için buna söz hakkı vermemişler. Sonuçta okul biter bitmez de mevcut durumdan kurtulmak için  hemen ilk gelen kişi ile evlenmiş bir hanımefendidir.
 Ve hayatın sürpriz bitmemiş ve evlendiği kişide babasının huylarına fazlasıyla sahip olarak, baskı, şiddet taciz ne dersen Özlem’in üzerinde uygulamış. İş yeri açmışlar Özlem sabah erkenden gidip dükkânı açmış eşi çocukları öğleye kadar yatıp öğleden sonra dükkana gelmişler. Evde baskı şiddet dövme taciz hakaret son sürat devam etmiş. Devamında işler ters gitmeye başlamış. İflas noktasına gelmişler. Özlem intiharın eşiğine gelmiş ilaç kullanmaya başlamış. Adam yerine kimse koymamış herkes hor görmüş. Çocukları ile bağı bile pamuk ipliğine bağlı hale gelmiş.

Sitem aracılığıyla bana ulaştı. İşleri toparlamak için internet üzerinden bir şeyler yapıp para kazanmayı düşünüyordu. Bu şekilde kendini eşine çocuklarına ispat edeceğini düşünüyordu. Özlem kendini ifadede oldukça zorlanıyordu. Ama bir taraftan da düşmüş olduğu durumdan çıkmaya çalışıyordu. Sonrasında yaptığımız sohbetler sonrasında gerçek konunun bu olmadığı aslında olayların oldukça vahim olduğunu keşfettik ve kendisine kişisel gelişim çalışmaları önerdim.


İlişkilerde Çekim Yasası



Çekim Yasası istenileni de istenmeyeni de hayatımıza çeker. Bunu bilmeseniz bile şu kavramları bilirsiniz: Şans/şanssızlık, kader, tesadüf, karma, denk düşmek, yürekten istedim oldu, her şeyin rast gitmesi...
Hayatınızda tesadüflerin yeri çok mu?
Tekrar tekrar aynı hataları yapıyor musunuz?
İlişkilerinizde hep hüsran mı var?
Sizce bunların sebepleri neler olabilir?
Bugünkü yazımı ilişkilerimizde çekim yasasının çalışmasına ayırmak istedim. Son günlerde gelen iki mailde dikkatimi çeken bir konuya çekim yasasının ilişkilerde kullanımına . İki mailde bitmiş bir ilişki ve ayrılmış olunan sevgilinin geri getirilebilmesi için çekim yasasının nasıl kullanabileceklerini soruyorlar.
Aslında farkına vardım ki bu olaylar birçok insanın yaşadığı olaylar. Şu anda çekim yasasının ismini duyduktan sonra insanlar çekim yasasını en çok iki şey için kullanmak istiyorlar, ya daha çok para kazanmak, ya da diğer insanları etkilemek.


Çekim yasası, bilinçaltındaki korkularınızı hayatınıza getiriyor. Eğer ilişkilerinizde mutlu olmak istiyorsanız, korkularınızı, duygularınızı ve bakış açınızı değiştirin. Kendiniz sınırlamayın. Evet bu hiç kolay değil ama imkânsız da değil.

Çekim Yasasının Sırrı


     Çekim yasası ile ilgilenmem yaklaşık 4 sene öncesine dayanıyor. Çekim yasası maceram “The Secret” kitabını okumamla başladı. Hedefim aslında bir çok insanla aynıydı. Maddi anlamda kendimi daha iyi duruma getirmekti. Bu nedenle  konu ile ilgili çalışmalara başladım ama hep bir yerlerde bir şeyler eksik kalıyordu. Bunu da okumuş olduğum bir çok kitap ve makale sonrasında keşfettim.
     Gerçekten çekim yasasına inanan kişiler için başaramayacakları bir şey olmadığını biliyorum ve buna kesinlikle inanıyorum. Tabi ki işin sırrı nasıl isteyeceğinizi bilmekten geçiyor.
 Bir şeyi elde etmenin adımlarını kısaca göz atalım;
   1.  Ne istediğinizi bilmek ve tanımlamak
   2.  Tüm olumsuz ve sınırlayıcı inançları temizlemek
   3.  İstediğinize sahip olmanın, onu yapmanın ya da o olmanın nasıl bir şey olacağını hissetmek
  4.  İçgüdülerinize göre hareket ederken akışına bırakmak ve sonuçların kendilerini ifade etmelerine izin vermek.
   Yukarıdaki adımları gerektiği gibi uygulayabilirsen kesinlikle istediğini elde edeceğinize eminim.

İşin sırrı nedir gerçekten?

Hedeflere ulaşmak için öncelikle hedefleri iyi belirlemek gerekir. Detaylarıyla tanımlanmış, ölçülebilir, ulaşılabilir ve gerçekçi hedefler belirlemek öğretilir bize.   Doğru zamanlama, yeterli kaynak sağlama, ekip ve süreçlerin tanımı da çok önemlidir tabii. Bunların hepsinin belirlenmesine rağmen, yine ulaşamayabilirsiniz hedeflerinize.

“Ahh!” Dersiniz, “Hayal kurmayı, canlandırmayı, resimlerle düşünmeyi, olmuş gibi kabul etmeyi unuttum!”  Bunları da yapın, bu imgeleri pozitif duygularla besleyin, olumlu dil kalıplarıyla anlatın. Yine de hedefleriniz gerçekleşmeyi bekleyebilir.
Eğer içinizdeki ses, sizi sürekli olarak geçmişin başarısızlıklarında, olanaksızlıklarında tutuyorsa, başarıyı hak etmediğinize dair inançlarınız varsa, korkularınız, kıskançlıklarınız olduğunuz yerde saymanıza neden oluyorsa, hedefleriniz hep hedef olarak kalacak demektir.
Öncelikle duygusal ve zihinsel prangalarınızdan, kötü anılarınızdan temizlenmelisiniz. İçsel sesinizin, zihninizin sizin hedefleriniz doğrultusunda yeniden programlanması ve motive olması buna bağlıdır. Peki bunu da yaptınız diyelim. Hedeflerinize ulaşmaya bir adım vardır hala: Eylem!
Hiçbir eyleme geçmeden, yalnızca pozitif düşünerek, çekim yasasının manyetik alanına girip bekleyerek, günlerinizi “umarak” geçiriyorsanız, yaşamınızda pek bir şey değişmeyecektir. İşin sırrı, olumlu ve resimli düşünmenin yanı sıra, doğru eyleme geçmektir!
Tabii, daha önceki düşüncelerinizin, sözlerinizin, eylemlerinizin de sonuçlarına katlanmanız gerekir. Evrende “çekim yasası” olduğu kadar, “karma” da vardır. Yani ne ekmişsek onu biçeriz.  Biz hemen, bir anda, geçmişteki eylemlerimiz ile tüm yarattığımız  etkinin “iptal” olmasını istiyoruz, bunların sorumluluğunu hiç üstlenmeden! Eh, o zaman da hayal kırıklığına uğruyoruz doğal olarak.

Eyleme geçin, eyleme geçin, eyleme geçin... Olumsuz karmik birikimlerimizi temizleyecek olan şey, olumlu eylemlerdir. Yardım etmek, aç doyurmak, hayvan kurtarmak, barışmak, affetmek, hizmet etmek... Olumlu düşünceler, sözler ve imgeler, ancak olumlu ve hedefe odaklı eylemlerle desteklendiğinde gerçeğe dönüşür. Hedeflerinize ulaşmak için, başkalarının hedeflerine yardım etmeli, yardım almaya açık olmalısınız.

Biliyor musunuz, insanı en derinden mutlu eden şey, yardım etmektir. Eyleme dönüşmüş şefkat, arınmanızın, yüce bir amaca hizmet ederek ruhunuzun yükselmesinin temelini oluşturur.  En başta hedeflediğiniz şey yalnızca maddi bir gelir ya da mal mülk ise,  çok kısa sürede bunların gerçekleşmesinin mutluluğunuza  pek de katkıda bulunmadığını görürsünüz.
Harekete geçin, şikayeti bırakın, anınızın farkında olun: Şu andaki eyleminiz hedefinize giden yolu izliyor mu? Sizi oraya bir adım daha yaklaştırıyorsa, devam edin. Sizi hedefinizden şaşırtan tüm eylemlerden vazgeçin.

Şefkat dolu yüreğiniz, eylem dolu günleriniz size sevgi ve şifa getirsin!

Gülcan Arpacıoğlu

Evrenin yasalarını Anlamak ve Refah İçerisinde Yaşamak-5

13. Refah içindeyseniz , siz: Sağlıklı,Mutlu, Zenginsiniz demektir. Refah bunlardan biri olmadan olmaz. Bu yüzden yaşamınıza bolluk ve bereket isterken aynı anda sağlık ve mutlulukta talep edin. Bunu imgelemelerinizde ve olumlamalarınızda yapabilirsiniz. Örneğin evinizi imgeliyorsanız kendinizi ve yakınlarınızı da manzaraya çok sağlıklı,mutlu olarak yerleştirin. Yine olumlamanızın sonuna "Sağlıklı ve mutluyum" ibaresini ekleyebilirsiniz.

14. Siz büyüdükçe, bilinciniz gelişir. Bilinciniz geliştikçe, kendinize daha çok refah ve bereket çekersiniz. Büyük refahla yaşayan bir insan olmak için gerekli kişisel gelişimi yapmaya istekli olmalısınız.
 
15. Refah için en büyük engellerden biri intikam, dargınlık ve incinme duyguları ile yaşamaktır. Refah bunları taşıyan bir kalpte var olamaz. Bu duyguları yaşamak sadece onları taşıyan insanları üzer ve refahı uzaklaştırır. Hayatınızda size kötülük yapan herkesi bağışlamalısınız. Ayrıca kendinizi de bağışlamalısınız ki bolluğu yaşamınıza davet edebilin. Bu konudaki öğrencilerime her kime kızgınsanız içinizden sürekli" Kendi iyiliğim için seni affediyorum deyin ve bunu gerçekten yapın. Çünkü yaptığınız karşınızdaki ni hoş görmek yada sizi üzmesine izin vermek değil, onun size yaşattığı kötü duygulardan kurtulmak için, kendi iyiliğinizi düşünerek onunla enerji bağınızı kesmektir" derim.
 
16. Yaşamda bir şeye sahip olmayı istediğiniz zaman ben bu arabayı istiyorum demek yerine bu arabaya sahip olmayı seçiyorum demek çok daha doğru bir seçimdir. İstemek hepimizin her aıı yaptığı ve artık kanıksadığımız, üzerinde fazla durmadığımız bir şeydir. Ama önemli konularda seçim yapmak bizler için genelde daha ciddi ve yoğun enerji bağladığımız bir eylemdir. "Bir araba almak istiyorum" cümlesindeki enerji ile " Bir araba sahibi olmayı seçiyorum" cümlesindeki enerji yoğunluğu çok farklıdır. Kararlılığınızı bilinçaltınıza ve evrene göndermeniz için SEÇiYORUM kelimesini kullanın. Ayrıca her enerjinin kaynağına geri döneceğini unutmayın.
 
17. Sizin refahınız en yakın beş arkadaşınızın refahının ortalaması olacaktır Bu sene yıllık maaşınızın ne olacağını görmek için, hayatınızda size en yakın beş insanı ele alın; geçen yılki yıllık gelirlerini toplayın ve beşe bölün. Bu sadece para için geçerli değildir. Bu belli refah yasaları dahilinde bu şekilde işlemektedir ve tüm alanlarda geçerlidir. Size en yakın insanların ilişkilerine, sağlık ve mutluluklarına bakın ve sizin tam ortada olduğunuzu göreceksiniz. Bu ilginç görünen ama çoğunlukla gerçek olduğunu tespit edebildiğimiz ilke yakınlarımızdaki insanların refahları arttıkça bizim refah düzeyimizin de artacağını gösteriyor. O halde iki seçeneğimiz var ya kendimize zengin arkadaşlar bulacağız yada arkadaşlarımızın refah seviyelerini arttırmak için onlara nasıl yardımcı olabileceğimizi düşüneceğiz. Bu da sevgimizi, ilgimizi ve sahip olduğumuz değerleri onlarla paylaşmakla gelişecek bir süreçtir. Unutmayın paylaşılan her şey çoğalır.
 
18. Refah içindeki insanlar indirim, kupon ve ucuzluklara takılmazlar. Refah içindeki insanlar eşyaları adil bir değer karşılığında satın almak için hiç bir zaman endişelenmezler. Bir tasarruf önerildiğinde reddetmezler ama satın alma kararlarını dayandırdıkları asıl temel bu değildir. Pazarlık etme taktikleri, kupon arama veya bir avantaj yakalama üzerinde yersiz çaba harcamak yerine, zamanlarını daha fazla değer yaratmaya harcamayı tercih ederler ki bu da daha çok bereketi çeker.

Evrenin yasalarını Anlamak ve Refah İçerisinde Yaşamak-4

REFAH İÇERİSİNDE YAŞAMAK İÇİN 24 TEMEL İLKE

1. Düşüncelerinizi veya isteklerinizi hayal olarak tanımlamaktan vazgeçin. "Hayal kuruyorum" ya da" Şunu hayal ediyorum" demek isteğinize hayal damgası vurmak demektir. Bu da istediğiniz şey hayal olarak kalmaya mahkum demektir. Bunun yerine her zaman öğrencilerime "Yaşamım için bir seçim yapıyorum" demelerini öneririm"



2. Konuşurken kelimelerinize çok dikkat edin. Bilinçaltı bazen zaten kendisinde olan yanlış bir inançla ilgili olan kelimelere çok hızlı tepki gösterir ve hemen eski inancını pekiştirir. Örneğin eğer bilinçaltınızda başarısızlık duygusu varsa ve siz arkadaşınızla sohbet ederken, " Bu konuda başarısız olmaktan korkuyorum" derseniz bilinçaltı hemen eski inancını büyütmeye başlayacaktır. Bu yüzden bu inanç tamamen ortadan kaybolana kadar çok fazla, bundan sonrada elimizden geldiğince kelimelerimize dikkat etmeliyiz.

3. Kelimelerin bir diğer önemi de bilinçaltına mesaj göndermekte etkili olmalarıdır. Bilinçaltına olumsuz mesajlar göndermemek için olumlu kelimeleri kullanmaya çalışmalısınız. Örneğin" Ben korkmuyorum" derseniz bilinçaltınız buradaki korku kelimesini algılayacak ve korkunuz artacaktır. Bunun yerine" Ben cesurum" demeniz çok daha doğru olacaktır" Kazasız belasız gidin" demek yerine " Sağlıkla, esenlikle gidin" demeniz çok daha doğru ve etkilidir. Unutmayın bilinçaltı olumsuz kelimelerden anlamaz. "Kazasız" kelimesinden anlayacağı kaza kelimesi olacaktır.

4. Evrende almanın ve vermenin bir dengesi vardır. Almasını bilmeyen bir insanın vermesi de mümkün değildir. Bazı insanlar sadece vermek isterler almak onlar için kotu ve yanlış bir şeydir. Ben vermeyi çok severim ama almak beni rahatsız eder diyen insanlardansanız öncelikle şunu bilin ki bolluk enerjisi sizi ziyaret etmeyecektir. Kim istenmediği yere gider ki. Verdiğiniz gibi almayı da bilmeli ve aldıklarınızı hak ettiğinizi bilmelisiniz. Almak da vermek kadar doğaldır ve unutmayın almayı bilmeyenin, verecek bir şeyi kalmaz.

5. Bazı insanlar için para pis bir şeydir. Zenginlik günahkârlıktır. Her gördükleri zengin için kim bilir bu parayı kimin canını yakarak kazandı diye düşünürler. Oysa evrendeki her şey enerjidir ve para da bir enerjidir. Para nötr bir enerjidir onun iyi mi kötü mü algılanacağı size bağlıdır. Bir insan parasıyla iyi güzel şeylerde yapabilir. Yada para temiz bir şekilde de kazanılabilir. Tüm zenginler kötüdür düşüncesini aklınızdan çıkartın ve parayı pis bir şey gibi görmeyin. Kendinizle ilgili olumlu kanılarınız varsa para içinse olumsuz kanılara sal1ipseniz paranın size gelme olasılığı hemen hemen yok olur. Nasıl mı? Ben iyiyim, para kötü ikilemi şu noktaya gider. Para bana gelmeyecektir. Bu düşünceyi değiştirin.

Ruhun Sesini Dinlemek

Yaptığını seven ve sevdiğini yapan; arzuları doğrultusunda yaşamına şekil verebilen insanların sırrı ilhamdır. İlham her şeyin potansiyelini ihtiva eden; maddi varlığımızın sınırlarını aşarak evrene açılmamıza o kutsal senfoniyi duymamıza yarayan ilahî bir kıvılcımdır. İlham; aşk için aşkla yola çıkarak kaynağına dönmeye çalışan ruhun alt benliğe gönderdiği enerjilerin/bilgilerin kalple anlaşılıp zihinle hayata geçirilmesidir.

Geçiciliğin içinde kalıcılığı yakalayan kendi çapında iz bırakmayı başaranlar ruhunun dürtüsünü hissedip ona göre yaşamayı seçenlerdir.
Hayallerimizi gerçekleştirebilmemiz için metafizikle bilimi birleştiren çoğu yeni çağ yöntemlerinin atladığı nokta da bu.


Keşfettiği metodlarla kişisel gelişime ivme kazandıran Jose Silva yarım yüzyıllık tecrübenin verdiği güvenle şöyle diyor: 'Eğer hedef aldığınız amaç ya da sonuç ruhunuzun planları dahilinde değilse o zaman başaramazsınız Arzu ettiğiniz her şeyi ancak ve ancak ruhunuzun sizin için yaptığı plana uyuyorsa elde edebilirsiniz'

Bir başka ifadeyle egonun bitmeyen isteklerini dinmeyen serzenişlerini dinlemek ve realize etmeye çabalamaktan ziyade ruhumuzun neleri anlamak ve anlatmak için bedenlendiğini; buradaki 'modus operandi'sinin yani hareket tarzının ne olduğunu saptamamız gerekiyor.

Yaşam bazen o kadar ilginç tuzaklar kuruyor ki ruhumuzun yeryüzündeki misyonunu bırakın idrak etmeyi böyle bir olgunun varlığını dahi bilmeden uyuşmuş bir bilinçle hayatımızı idame ettiriyoruz. Ta ki yolumuzu değiştirecek bir faciayla karşılaşana kadar.

Eğer bugün buradaki mevcudiyetinizi sorguluyorsanız tatminsizlikle burkulan yüreğinizi rahatlatacak bir cevap aramalısınız Zaten; yüksek benliğin çağrısına uyan evren sizi zorlayarak zora koşarak ruhunuzun ihtiyaçlarına kulak vermeniz için zemin hazırlıyor. Öyleyse size huzur veren bir yere giderek gözlerinizi kapatın.

Düşüncelerinize seyirci kalın ve ruhunuza danışın, içinizde bir şeylerin pır pır edip kıpırdandığını ritmi değişen kalbinizin başka türlü çarptığını bağrınıza akan sıcacık bir enerjinin hücrelerinizi teker teker canlandırdığını hissettiğinizde ruhun cana canın da ruha büyük bir hasret ve aşkla sar ıldığını fark edeceksiniz.Uçup giden zaman mefhumuyla birlikte akla düşen yeni fikirlerin filizlenmek için artık sadece mümbit bir toprağı arayan birer tohum olduğunu bileceksiniz.

İşte şimdi atomaltı parçacıklarını organize ederek düşleri gerçekleştiren bilinç altını programlamaya 'benzerin benzeri çektiğini' söyleyen Çekim Yasasını kullanmaya hazırsınız.

Kaygılanmak ve yakınmak istenmeyen olguya enerji vermek demektir ve afirmasyon adı verilen olumlamalara kısa devre yaptıran başlıca faktördür Olumsuz bir tavır düşüncede bulunduğunuzda kendinizi durdurarak cümleyi yeniden kurmayı deneyin ' İşler yazın yavaşlıyor müşteri bulmak zorlaşıyor' yerine 'GEÇMİŞTE işler yavaşlıyordu müşteri bulmak zor OLUYORDU' deyin

İstediklerimizi açıkça görebilmenin yolu istemediklerimizi anlayabilmekten geçer. Yani ikisinin arasındaki 'kontrast' neye odaklanmamız gerektiğini belirtecektir Olumlamalarınızı yazarken şimdiki zamanı ve içinizde heyecan uyandıran duyguları canlandıran kelimeler kullanın 'İdealimdeki ilişkinin karşılıklı saygıya dayandığını ve gelişmeme yardım ettiğini bilmek beni çok mutlu ediyor Ben böyle bir ilişki seçiyorum Kararım budur' gibi.

Bilinç altındaki direnci ortadan kaldırmak işin olabilirliğini ona kabul ettirmek için bu türden olumlamalar ile meditasyon sırasında ya da uykuya dalmadan önce imgelemeler yapmak gerekmektedir Direncin azalması bilinç üstündeki Kuşkuyu da eriterek; güçlü bir arzunun daha kısa bir zamanda olmasına yardım edecektir

Olumlamalarınızı yüksek bir enerjiye ulaştığınız anlarda dile getirmenizi öneririm. Dua ve meditasyon yaparak mutlu ve huzurlu günlerinizi anımsayarak böylesi titreşimler içinde yüzmeye başladığınızda söylediklerinizi hissedin tadın ve olmuşcasına yaşayın. Varlığınızın merkezinden gelen bir ses 'Evet artık BİLİYORUM bu gerçekleşecek! ' diye sevinçle bağırdığında telkinleri bırakın Evren kendi payına düşeni muhakkak yapacaktır

Aldığımız nefes bir mucizedir

Aldığımız nefes bir mucizedir, verdiğimiz nefes bir mucizedir. Yaşadığımız her an nefes aldığımız her an bir mucizedir.


Aldığımız nefes bir mucizedir, verdiğimiz nefes bir mucizedir. Yaşadığımız her an nefes aldığımız her an bir mucizedir. Bunu söylediğiniz herkes evet, doğru der. Balıklar, kuşlar, böcekler hayatı sorgulamazlar, öfke duymazlar, yargılamazlar, hiç bir şeyi yok etmeyi düşünmezler, hatta evet düşünmedikleri için zihinlerine, yüreklerine başka fısıltılar dolmadığı için sen insan gibi hayata, dünyaya negatif bir etki bırakmazlar. Çöp üretmezler, kirletmezler, ihtiyacından çok almayı, sömürmeyi bilmezler… Onlar sadece yaşadıkları ana bakarlar. İnsan? Düzinelerce kitap devirir. Konuşur, düşünür (!) Tüm dinleri, ruhsal öğretileri altüst eder, toplantılara katılır, deneyimlerine anlam vermeye çalışır, televizyon izler, gazete okur, araştırır, inceler, binlerce ses…. zihin sürekli didikler, gıdıklar, yargılar, tartar, karşılaştırır, ölçer biçer, kullandığı yüzde bilmem kaçlık kapasiteyi az biraz doldurunca sınırsız kaynaktan bir damla öğrenince, hissedince nirvanaya ulaştım sanır içten içe. Kendisine söylenenleri, öğrendiklerini uygulamaya ve anlatmaya başlar. Hep olumlu olmaya çabalar, öyle algılamaya çalışır, tüm kitaplarda yazan o değil mi? Aslında en büyük tuzağa düşülmüştür. Olan şey hükmetmeye çalışmak, güç elde etmeye çalışmak, saygınlık hayranlık uyandırmaya çalışmak ve daha bunların pek çok yavrusudur. Bir gün bir şey olur ve gerçekten dürüstçe içine bakabiliyorsa dışarıdan gelen her şeyin yapıştırma olduğunu hiç bir şeyin onu değiştirmediğini sadece suyun üstünde akıntı olduğunu alt tabakanın hala aynı koyulukta, karanlıkta kaldığını görür. Ya da tam tersine bazı insan da; sorumsuzca, düşünmeden, aramadan, hissetmeden yaşamaya, sadece bir robot gibi gün doldurmaya, önce nafakasını çıkartmaya sonra kefen parasını biriktirmeye bakar yada nerede akşam orada sabah dünyanın nimetlerini sömürmeye çalışır gittiği yere kadar. Yine bir şeyler eksik, ya da fazla. Hani insan bok böceğinden daha üstündü? Peki yanlış olan nedir, insan? İçinde dürüst kalmış gerçek olan asıl İnsan sessiz çığlıklar atar. bir şey yanlış. ben buradayım, içinde Peki yanlış nerede? Neden sana ulaşamıyor gerçek anlamda ya da aslında sen neden duyamıyorsun? Aldığımız nefes bir mucizedir, verdiğimiz nefes bir mucizedir. Yaşadığımız her an nefes aldığımız her an bir mucizedir. Ama her an yaşadığı mucizenin gerçekten farkına varamaz insan. Sadece aldığı verdiği nefesin bile bir mucize olduğunu fark etmez. Şükretmez. Gerçek anlamda şükür? Aslında yaptığı asıl şeyin maddi yada manevi fark etmez; zihninin en ince kıvrımlarında nasıl daha çok alacağını öğrenmek olduğunu fark etmez ya da fark etmek istemez. Oysa insanın asıl doğası sevgi dir. Sevgiye giden yol ise vermek ve şükretmek ten geçer. Ama hiçbir şey istemeden, umut etmeden. Yeryüzüne sevgi titreşimleri vermediğiniz taktirde aldığınız her nefese ihanet ediyorsunuzdur. 


Sevgiyle kalın

Hayatta Muvaffak Olma Yolunun Tehlikeleri ve Düşmanları

Yetişme ve muvaffak olma yolunun genç yolcusu ! Bil ki tuttuğun yolda bir çok tehlikeli geçitlerin ve yol kesen düşmanların vardır.
Gerçi bunlara yalnız sen değil, hayat yolunun her yolcusu rastlayabilir.Fakat bu düşmanlar, senin gibi hayatın henüz eşiğindeki tecrübesiz masumlara musallat olmayı çok sever…..
Müsaade et de sana evvela, yolunu bekleyen düşmanları ve rastlayacağın tehlikeleri göstereyim.

1. MUVAFFAKİYETİN İLK DÜŞMANI TEMBELLİKTİR.
Muvaffak olma yolunda senin ilk büyük düşmanın tenbelliktir. Burada sana tenbelliği tarif edecek değilim…Onu sen, ben, hepimiz az çok tanırız. Yalnız ben sana şunu söyleyeceğim ki, tenbellik insanın karşısına çıkıp ta mertçe savaşan bir düşman değildir. Bilakis eski peri hikayelerindeki gibi, şekilden şekile girecek ve bin bir hile kullanarak alt etmeğe çalışan bir NAMERTTİR. Tehlikesinin büyüklüğü de buradan gelmektedir. HAYATTA MUVAFFAK OLMA YOLUNUN TEHLİKELERİ VE DÜŞMANLARI
Yetişme ve muvaffak olma yolunun genç yolcusu ! Bil ki tuttuğun yolda bir çok tehlikeli geçitlerin ve yol kesen düşmanların vardır.
Gerçi bunlara yalnız sen değil, hayat yolunun her yolcusu rastlayabilir.Fakat bu düşmanlar, senin gibi hayatın henüz eşiğindeki tecrübesiz masumlara musallat olmayı çok sever…..
Müsaade et de sana evvela, yolunu bekleyen düşmanları ve rastlayacağın tehlikeleri göstereyim.

Binmediğim hiçbir otobüs

Binmediğim hiçbir otobüs
Seni İçimden Terk Ediyorum ! beklemediğim hiçbir durak kalmadı bu şehirde
gittikçe azalıyor hayat
neyi erken yaşadıysam
hep ona geç kalıyorum
...
sana göçüyorum her sonbahar
yolların çıkmıyor aşkıma
unuttuğun yağmurların adı saklımda
seni içimden terk ediyorum

susmaktan yoruldum
kuşlar ve şarkılar bu şehri terk edeli beri
efkar demliyorum gözlerimde
yaşlarımı yanağıma varmadan öldürüyorum
tam sancağımdan yaralıyorum kendimi
alnını yüreğime dayadığın güne bakıp
seni içimden terk ediyorum

ne unutacak kadar nefret ettin
ne hatırlayacak kadar sevdin
yıkık bir duvar kadar bile pişman değilsin
biliyorum
beni hep bulmamak için aradın
yanılgımdın
yandığımdın
yangındın

sensizliğe yenilmek
sana yenilmekten zor olsa da
ardımda bir sürü belkiler bırakarak
seni içimden terk ediyorum

şimdi
içimizde öldürülecek bir anı bile bulamayan
iki yarım kaldık
tamamlayamadık bizi
elimden tutmadın yalnızlığımın
saçlarımı da uzaklarına gömdün
içimin mavisi senin okyanusundandı
al geri veriyorum
kilitleri hep yanlış kapılara vurdun
devrilmiş vagonlara dönerken gözlerim
sana bensizliği terk ediyorum

yarime uzanmayan bütün dallarım kırılsın demiştin
aşk içinde doğmuşsa nereye kaçabilirdi

ne tuhaf değil mi
içimi acıtanda sendin
acımı dindirecek olanda
ya öldür beni dedim
ya da git benden
içi bulanık bir sevdanın ucunda seni kaybettim

aldırmadın aldırmalarıma
bir gecede yakıp yarini
şafaklara sattın ihanetini
külüme basanlar bile utandı yaptığından

işte soluk bir ömrün
son nefesi
benden
içimden
terk ediyorum

Sadece olumlu düşünmek yeterli değildir

Hepimizin rüyaları vardır, değil mi? Hepimiz; ailemizde, arkadaşlarımızda ya da diğer kişilerde belirgin bir yolla şu ya da bu şekilde fark yaratabilen, özel insanlar olduğumuza inanmak isteriz. Yaşamımızın herhangi bir anında, gerçekten neleri istediğimiz ve neleri hak ettiğimiz konusunda bir fikrimiz olmuştur.

Bununla birlikte çoğumuz yaşamın güçlükleriyle karşılaşınca, rüyalarımızı unuturuz. Özlemlerimizin geleceğimizi şekillendirmedeki gücünü unutarak, onları bir kenara bırakırız. Güven ve ümidimizi kaybederiz. Yaşamda herşeyi değiştirecek gücün, içimizde uyuyor olduğunu hatırlamayız. Bugünden başlayarak, bu gücü uyandırabilir ve rüyalarınızı yaşama geçirebilirsiniz.

Olumlu düşünme, şüphesiz önemli bir başlangıçtır. Elbette nelerin ne kadar yanlış olduğu yerine, nelerin nasıl çözümleneceği üzerinde durmalısınız. Ancak tek başına olumlu düşünce, yaşamımızı değiştirmek için yeterli değildir. Nasıl düşündüğünüzü, nasıl hissettiğinizi ve yaşadığınız her gün yaptığınızı değiştirmek için, bazı stratejilere ve adım adım neler yapacağınızı gösteren planlara sahip olmanız gerekir.

Yaşamınızda bazı şeyleri değiştirmek ya da geliştirmek istiyorsunuz değil mi? Değiştirmek istediğiniz şeyleri iki grupta toplayabiliriz; ya hislerimizi (daha fazla güven duymak, korkularımızı yenmek, mutlu olmak, geçmişte olanlar için kendimizi daha iyi hissetmek gibi) ya da eylemlerimizi (sigarayı, içkiyi, ertelemeyi bırakma gibi farklı şeyleri) değiştirmek isteriz. Asıl sorun; herkesin bu değişiklikleri yapmak istemesine rağmen, çok az kişinin bunların nasıl yapılacağını bilmesi ve sonsuza kadar sürdürebilmesidir. Bunun için bazı temel teknikleri kullanarak, yaşamınızın kalitesini denetlemeye ve değiştirmeye başlayabilirsiniz.

Şu anda bu sürecin sizin lehinize çalışması için gerekli olan tek şey, değişimin mümkün olduğuna inanmakla işe başlamaktır. Geçmiş önemli değildir. Geçmişte işe yaramayan hiçbir şeyin, bugün yapacaklarınızla herhangi bir şekilde ilgisi yoktur. Şu anda yapacaklarınız, geleceğinizi şekillendirecektir. Hemen şimdi kendi kendinizin dostu olmalısınız. Olanlar için kendinizi yıpratmak yerine, derhal sorunlarınızın çözümü üzerinde yoğunlaşmalısınız.

YILGINLIK HİSLERİNİZİ TERSİNE ÇEVİREBİLİRSİNİZYaşamda sık sık, gerçekten kontrol edemeyeceğimiz olaylar olur. Çalıştığımız şirket küçülür ve işten çıkarılabiliriz. Eşimiz bizi terk edebilir. Aile fertlerinden biri hasta olabilir ya da ölüme çok yaklaşabilir. Bu gibi durumlarda artık yapabileceğimiz hiçbir şeyin olmadığı hissine kapılabiliriz.

Belki de bir iş bulabilmek ya da sadece kendinizi daha mutlu hissedebilmek için, bildiğiniz her şeyi denemiş olabilirsiniz. Hiçbir şey işe yaramamış gibi gözükebilir. Elimizden gelenin en iyisini yaparak, yeni bir yaklaşımı denediğimizde hala amacımıza ulaşamamışsak, genellikle bunları tekrar denemeyiz. Niçin? Çünkü hepimiz acıdan kaçmak isteriz! Hiç kimse Başarısızlığı tekrar yaşamak istemez. Hiç kimse sadece hayal kırıklığına uğramak için, bütünüyle kendisini vermez. Genellikle bu hayal kırıklığı deneyimlerinden sonra, tekrar denemekten vazgeçeriz! Böylece hiçbir şeyin işe yaramayacağına inandığımız noktaya geliriz.

Halbuki yanılıyorsunuz. Her şeyi yapabilirsiniz! Bugün, algılama ve eylemlerinizi değiştirerek yaşamınızdaki herhangi bir şeyi değiştirebilirsiniz.

Yaşamınızı tersine çevirmede ilk adım, bir şey yapamayacağınız ya da çaresiz olduğunuza ilişkin inancınızdan kurtulmaktır. Bunu nasıl yapabilirsiniz? Genellikle insanlar geçmişte denediklerini, fakat başaramadıklarını söylemektedirler. Yaşamım boyunca geçmiş geleceğiniz değildir ifadesini sık sık kullandığımı hatırlatmak isterim. Dün ne yaptığınız önemli değildir, şimdi ne yaptığınız önemlidir. Bugün yapacaklarınız üzerine yoğunlaşırsanız, her şey daha iyi olacaktır.

Mesaj basittir. Amaçlarınızın peşinde giderken, sabırla ve esneklik duygusunu kaybetmeden, yoğun ve sürekli eylemde bulunur ve çözüm yoktur duygusunu bir kenara bırakırsanız; eninde sonunda istediğinizi elde edersiniz. Derhal, küçük bile olsalar, bugün yapabileceğiniz eylemler üzerinde yoğunlaşmalısınız.

KARAR VERMEK Daha önce yaşamınızın herhangi bir kısmını değiştirebilecek güce sahip olduğunuzu söylemiştim. Peki, o nerededir? Onunla nasıl anlaşacağız? Hepimiz yeni sonuçlara ulaşmak için yeni eylemler yapmak zorunda olduğumuzu biliyoruz, fakat hepimiz eylemlerimize bir kararın babalık yaptığını anlamak zorundayız; kararın gücü, değişimin gücüdür. Tekrar belirtmeliyim ki, yaşamımızdaki olayları her zaman kontrol edemeyiz, fakat bu olaylarla ilgili olarak ne düşüneceğimizi, neye inanacağımızı, ne hissedeceğimizi ve ne yapacağımızı kontrol edebiliriz. Yaşamımızın her anında kendi kendimizi kabul etsek de, etmesek de; yeni seçimlerimizin, yeni eylemlerimizin ve yeni sonuçlarımızın nedeninin sadece bir ya da iki karara bağlı olduğunu hatırlamalıyız. SONUÇTA GELECEĞİMİZİ; YAŞAM KOŞULLARIMIZ DEĞİL, VERDİĞİMİZ KARARLAR BELİRLER.

 Anthony Robbins
 Bir Dosttan PUSULALAR